Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ruhiye Erulaş
Çeviren 13 Kasım 2019 20 dk.

Michael Lässig, 19 Ocak 2030 gecesi (hala yaşadığını ve gökyüzünün pırıl pırıl olacağını varsayarsak), Almanya'nın Cologne şehrindeki evinden dışarı adımını attığında dolunayı göreceğinden emin olabiliyor.

Lässig'in bunun gerçekleşeceğine dair bu güveni, gelecekten psişik mesajlar almasından kaynaklanmaz. Ay'ın dolunay halinde olacağını bilir; çünkü bunu ona söyleyen fizik bilimidir. Cologne Üniversitesi'nde fizikçi olan Lässig şöyle diyor:

77
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Ufuk Derin
Aktaran 23 saat önce 3 dk.

Kaliforniya Üniversitesi'nden bir bilim insanının öncülük ettiği bir çalışma, insanların vahşi yaşamla etkileşime girmesinin tehlikelerine dair yeni uyarılar sunuyor. Biyolojik Bilimler Fakültesi'nden Yardımcı Doçent Shermin de Silva, nesli tükenmekte olan Asya filleri üzerinde araştırmalar yürütüyor. Daha önce bu hayvanların yaşam alanlarının küçülmesi konusunda raporlar yayınlayan de Silva, bu küçülmenin insanlar ve filler arasında bölgesel çatışmalara yol açtığını söylüyor.

De Silva, Ecological Solutions and Evidence dergisinde yayınlanan şimdiki çalışmasında insanların yabani hayvanlara yiyecek vermesinin ciddi sonuçlarını olduğuna dair yeni kanıtlar sunuyor. Rapor, bu tür bir beslemenin yaban hayvanlarının insanlara alışmasına yol açarak sorun çıkarma konusunda daha rahat davranmalarına neden olduğunu gösteriyor. Çalışma, sadece fillerin yaşadığı bölgeler için değil, aramızda yaşayan tüm yaban hayatı türleriyle etkileşimler konusunda da önemli bir uyarı niteliği taşıyor.

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ayşe Yılmaz
Ayşe Yılmaz
63K UP
Gözlemi Yapan 4 gün önce Türkiye, Çankırı
Yapraklı ilçe girişinde gözlemlenmiştir. Tür adı "Heliotropium dolosum", namıdiğer "Bambulotu". "Hodangiller (Boraginaceae) ailesinden bir türdür. Heliotropium ΄güneşe dönme, yönelme΄ anlamına gelen Yunanca helios kelimesinden türetilmiştir; çiçeklerin gün içerisinde hızla güneşe doğru yönelmesine atıfta bulunur."
(Kaynak: https://www.floranatolica.com/eukaria/gui/species.php?ID=Heliotropium-dolosum)
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Robin Bilgisever
Çeviren 18 Mayıs 2023
Dar bant filtrelerle elde edilmiş bu kozmik görüntü, Cygnus takımyıldızının sınırları içindeki yaklaşık dolunay büyüklüğünde bir görüş alanını kapsıyor. Bu filtreler; iyonize kükürt, hidrojen ve oksijen gazının parıltısı tarafından izlenen halka benzeri bir bulutsunun parlak kenarını vurgularlar. Bölgenin yıldızlararası gaz ve toz bulutlarının içine gömülü olan karmaşık, parıldayan yaylar; kadrajın merkezine yakın en parlak yıldız olan Wolf-Rayet yıldızı WR 134'ten gelen yıldız rüzgarlarla süpürülen kabarcıklar veya madde kabuklarından oluşan bölümlerdir. Mesafe tahminleri, WR 134'ü yaklaşık 6.000 ışık yılı uzağa yerleştirerek kadrajı 50 ışık yılının üzerinde yapıyor. Dış zarflarını güçlü yıldız rüzgarlarıyla değiştiren devasa Wolf-Rayet yıldızları, nükleer yakıtlarını olağanüstü bir hızla tükettiler ve devasa yıldız evriminin bu son aşamasını muhteşem bir süpernova patlamasıyla bitirdiler. Yıldız rüzgarları ve süpernovalar, yıldızlararası malzemeyi gelecek nesil yıldızlara dahil edilecek ağır elementlerle zenginleştirir.
5
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Müge Gül
Müge Gül
53K UP
İnceleyen 3 gün önce
Fareler ve İnsanlar... Aslında kaderleri birbirine ne kadar da çok benzer. Yaşam denen sonsuz an döngüsünün çile yüklü patikalarında birbirlerini takip ederler.

Her zaman bir önderleri vardır. Onlara ne yapmaları gerektiğini hatırlatır bu önder. Ufak tefek olabilir, ama diğerlerinden her zaman daha zekidir. Ve ne kadar güçlü olursa olsun diğerleri büyük bir sadakat ve sevgi ile onu takip eder. Önder için yaşam zordur,. Yiyecek bulmalı, kalabilecek yer bulmalı, ona güveneni güvende tutmak zorundadır. Gerekirse onları mutlu etmek için asla gerçekleşmeyecek hayaller anlatır. En zor iş olan düşünmek ve karar vermek önderin görevidir. Bu yüzden yükü kaf dağı kadar ağır ama bir o kadar hafiftir.

Takip edenler hata yapar, istemeden de olsa zarar verebilir etrafına. Onun arkasını kollamak hep önderin görevidir sonuçta.. ve bir gün gerektiğinde en zor kararı yine zeki olan önder verir. Bu ona yaşamın bir lanetir. Çok kez düşünür önder, diğerleri olmasa nasıl bir yaşantım olurdu ? Cevapsız sorulardır zaten en çok yürek burkan..

John Steinbeck... George ve Lennie ile bize kısacık ama aslında koskocaman bir hikaye ile sesleniyor.

Güçlü bir dostluk hikayesi Fareler ve İnsanlar. Aslında hemen hemen başlarda tahmin ediyorsunuz olacakları, lakin o kadar özel bir kalem ki Steinbeck okumaktan alıkoyamıyorsunuz kendinizi. Her karakter ve onun kısacık cümlelere sığdırılan hikayesi derinden yakalıyor sizi.. o kadar yalın ve anlaşılır ki hiç garipsemiyorsunuz. George ne kadar güçlü ve Lennie ne kadar masum diyorsunuz kendinize.

Çiftlikte çalışan işçiler, zenci diye aşağılanan siyahi zavallı bir çocuk, yaşlı köpeğiyle hayal dünyamıza uğrayan Candy, patron ve oğlu ve elbette her yeri birbirine sokan Curley’in karısı...

Gözlerimi yaşartan finali ile Fareler ve İnsanları hepinizin okumanızı öneririm.. Belki bir gün yolum tekrar George ve Lennie ile kesişir, belli mi olur?? Ya sizin ??
9.6/10
(90 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Of Mice and Men
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ecem Ocüşler
Yazar 16 Aralık 2020 7 dk.

İşte size üzerine düşünmek için güzel bir soru: Bir bardak su, uzayda kaynar mı, yoksa donar mı? Örneğin bardağın Güneş'e olan mesafesinin, Dünya ile Güneş arasındaki mesafeye (~150 milyon kilometre) eşit olduğunu varsayabilirsiniz.

Burada düşünmeniz gereken 3 faktör var: Bir yandan, uzay, suyun donma sıcaklığından çok daha soğuktur: Yaklaşık -270oC. Öte yandan, Güneş'ten gelen ışınlar en nihayetinde Dünya'yı ısıtmaya, hatta yer yer suyu kaynatacak düzeylere ulaşmaya yetmektedir. Son olarak, uzay neredeyse tamamen boştur ve bu nedenle basınç, inanılmaz düşüktür. Bir sıvının üzerindeki basınç ne kadar düşükse, kaynaması o kadar kolay olur. Bu durumda sormak gerekiyor: Bu faktörlerin hangisi baskın gelir? Hangi olay daha önce gerçekleşir? Bunları cevaplayabilmek için, şunu sormamız gerekiyor: Vakumda suyun kaynama noktası nedir?

77
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
4 gün önce
Amerikalı fizikçi Joel R. Primack 14 Temmuz 1945'te doğdu. Santa Cruz'daki California Üniversitesi'nde fizik ve astrofizik profesörüdür. Karanlık madde teorisine yaptığı katkılarla tanınır. 1984'te soğuk karanlık madde modelini geliştiren ekipte yer aldı. Süperbilgisayar simülasyonlarıyla karanlık madde yapılarını inceliyor.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 8 Temmuz 2022 14 dk.

Standart Model (veya uzun adıyla "Parçacık Fiziğinin Standart Modeli" veya "Temel Parçacıkların Standart Modeli"), Evren'de var olduğu bilinen dört temel kuvvetten yer çekimi hariç üçünü (elektromanyetizma, zayıf çekirdek kuvveti ve güçlü çekirdek kuvveti) tanımlayan ve bilinen tüm temel parçacıkları sınıflandıran teoridir. Standart Model, Kuantum Alan Teorisi'nden doğan bir paradigmadır ve kendiliğinden simetri kırılması, fiziksel anomaliler ve pertürbatif olmayan davranışlar da dahil olmak üzere, çok çeşitli fiziksel fenomenleri izah etmekte kullanılabilir.[1][2][3][4][5]

Karanlık madde ve nötrino salınımlarının varlığı gibi Standart Model'den farklı deneysel sonuçları açıklamak için varsayımsal parçacıkları, ekstra boyutları ve ayrıntılı simetrileri (süpersimetri gibi) birleştiren daha egzotik modeller oluşturmak için bir temel olarak kullanılır.

265
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yakında - Her Şeyi Güzelleştirecek ya da Berbat Edecek On Yenilikçi Teknoloji

“Yılın Bilim Kitabı”
WALL STREET JOURNAL • POPULAR SCIENCE
NEWYORK TIMES BESTSELLER
“Kelly ve Zach bir kristal küre vaat etmişti ama bu ondan da fazlası. Yakında, sizi güldürecek ve –nasıl olduğunu fark etmeden– günümüzün çığır açıcı teknolojilerini gerçekten anlamanızı sağlayacak. Bu kitabı yakındadan da yakında okumalısınız.”
–ALEXIS OHANIAN, Reddit’in kurucusu

Üç boyutlu yazıcıda basmak varken hâlâ ev inşa etmek niye? İhtiyacımız olan hammaddeyi neden en yakın asteroitten almayalım? Bir uzay asansörü
yapsak, masrafını çıkarır mı? Kulağa delice gelse de tüm bunların gerçek olabileceği bir zamanda yaşıyoruz! Ünlü karikatürist Zach Weinersmith ile araştırmacı Dr. Kelly Weinersmith, vücudumuzda gezinip hastalıkları iyileştirecek mikro robot sürülerinden nükleer füzyon enerjisiyle çalışan ekmek kızartma makinelerine, yakın gelecekte yaşamlarımızı güzelleştirecek –tabii her şey yolunda giderse– on yenilikçi teknolojiyi mercek altına alıyor. Kendi araştırmalarını, işin mutfağındaki bilimcilerle yaptıkları görüşmeler ve Zach’in özgün mizahıyla harmanlayan Weinersmith’ler, ortak geleceğimizin barındırdığı muhteşem olasılıkları ve onları gerçek kılmak için aşılması gereken bariyerleri görmemizi sağlıyor.

“Yakında şamatası bol, aynı ölçüde kışkırtıcı ve yetmezmiş gibi bilgi arsızı bir
kitap.”
–TIM HARFORD, Görünmeyen Ekonomist’in yazarı

Bilgiler ve Uyarılar:

  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Domingo Yayınevi tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.
Devamını Göster
₺279.00
Yakında - Her Şeyi Güzelleştirecek ya da Berbat Edecek On Yenilikçi Teknoloji
Kaan Kurnaz
Kaan Kurnaz
85K UP
Yazar 6 gün önce 11 dk.

Homo sapiens, yaklaşık beş bin yıl önce yazıyı icat ederek kültürlerini belgeleyebilir hale gelmiştir. Yazının icadı, tanım gereği yazılı tarihin miladıdır ve eğer türümüzün yaklaşık yüz bin yıllık varoluşunu yirmi dört saatlik bir zaman diliminde ele alacak olursak yazılı tarih saat 22.34'de başlamıştır. İnsanlığın tarıma başlaması saat 21.36'ya ve İsa peygamberin doğumu ise saat 21.31'e tekabül edecektir.

İşte yazılı tarihin başlaması ile beraber genellikle genç yaşta doğum yapan kadınların ve dolayısıyla fetüsün veya yenidoğanın ölümüyle sonuçlanan korkunç olaylara dair raporlar dünyanın dört bir yanında kayıt altına alınmaya başlanmıştır. Bu olaylar, doğum sırasında yaşanan konvülsiyonlar (şiddetli kasılmalar ve nöbetler) yani eklampsi vakalarını içermektedir.[1] Elbette bunlar konvülsiyonlara ilişkin tıbbi kayıtlar değildir çünkü o dönemde hekim olarak adlandırılabilecek bir meslek grubu yoktur.

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 7 Eylül 2011 17 dk.

Mastürbasyon, bir canlının kendi cinsel organlarını uyararak (stimüle ederek) genellikle orgazm noktasına kadar ulaşmasına verilen isimdir. Normalde eşeyli üreme (seks) için iki birey gerekirken, mastürbasyon bireyin tek başına yapabileceği cinsel bir aktivitedir. Öte yandan bir tür oto-erotizm faaliyeti olan mastürbasyon, bireylerin cinsel ilişki kurmadan, karşılıklı olarak da yapabilecekleri bir olaydır. Yani "kopulasyon" (cinsel birleşme) denen olay olmaksızın yaşanan cinsel faaliyetlerde mastürbasyon önemli bir parça olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Mastürbasyon, o kadar da sıra dışı bir olay değildir ve hayvan bilimciler tarafından "üreme amaçlı olmayan cinsel davranış" olarak tanımlanmaktadır. Doğadaki pek çok olay gibi, mastürbasyon da ilk olarak insanda evrimleşmiş bir olay değildir; hayvanların pek çoğunda mastürbasyon görülmektedir. 

215
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen9 6 gün önce
Metin okuma becerimdeki artış azalmıyor bence. Gözlem alanlarım bazı sanatçılarla paralel gidiyor kanımca. Joker 2 için erkek sorunlarını konu alıyor ve son MI filmi için de maskülenite şiiri demiştim. Yeni Superman filmimizde de ben tam bir efendi/görünmeyen/uysal erkek çilesi ve maskülenite yolculuğu görüyorum. Dünya böyle bir yer değil Clark, bunu Lane birkaç kez serzenişinde dile getirdi... James Gunn rüştünü ispat etmiş bir kişi olduğu ve fragmana objektif bakabildiğim için bir umutla bekledim ama yine eleştirmenlerin DC ön yargısı sebebiyle olumlu yorumlarını sınırladığı için kendime göre ayarlayıp bu film bende 7'nin üstüne çıkmaz herhalde demiştim. Ama yedirdi. Gunn kanımca biraz da kendini anlatmış diye düşünüyorum. Hiçbir şey göründüğü gibi değil. Linç kültürüne uymamak gerekiyor. Zaten günümüz bu distopyaya zemin hazırlıyor. Fragmanda eleştirilen her sahnenin makul bir açıklaması olduğunu gördüm filmde.

Ben hikayenin günümüze bu kadar iyi yedirilmesini çok sevdim. Evet, Snyderverse'çüyüm ama tamamen sanatın söz sahibi olduğu bir dünyada değiliz. Eğer Gunn yönetimle daha paralel gidebiliyorsa ve piyasanın istediği MCU tonuna yakınlıksa alın buyurun. Olabildiğince ciddi bir hikaye ve senaryo daha hafif ve karikatüristik bir tonda ele alınmış. Görsellik olarak gerçekçilik ve yoğunluk azaltılmış. Evet, daha çr özüne dönmüş ama rahatsız da etmedi. Ben her zaman MCU'yu potansiyelini kullanmadığı için eleştirdim ve burada da derdim o ama piyasa bunu veriyorsa yapacak bir şey yok. Evrene giriş olarak çok güzeldi. Karakterizasyonlar harikaydı. Clark daha Clark, Luthor daha sayko bir karakterdi. Adeta aynı spektrumun iki ayrı ucu gibi. Pervasız bir kötülük ve umut çarpıştı. Belki de olayı hep yanlış ele aldık. Kötülüğü iyilik değil umut yenecektir. Gunn hikayeyi politik ve sosyolojik olarak vermeyi de ihmal etmemiş. Direnişçi ruhumu öyle azdırdı ki bazı sahnelerde hıçkırmamak için nefesimi tutmak zorunda kaldım ve titredim. Amerikan sinemasının duyguları harekete geçirme özelliği diyelim.

Daha da eklemek gerekirse, karakterizasyondan devam ederim. Lane'i çok ahım şahım bir kadın yerine daha nörofarklı bir tip olarak görmek hoşuma gitti. Filmin hafif ve mizahi sahneleri de tadında ve orijinaldi. Müzik kültürü üzerinden karakter analizi konuşmak aradığım tarzda sahnelerdir. Hepimiz punk rockçıyız, sadece farklı tonlarda. :)
Mr. Terrific Batman'in boşluğunu doldurdu. Ayrıca Clark'ın yumuşak tavrını onlar kompanse etti ve Clark'ın DC evrenini sırtlaması için de çok güzel bir gelişim alanı. Snyderverse'ün patolojik karakterleri yerine hiç bozulmayacak bir süper kahraman anlatısı işte.

Green Lantern ve Supergirl'ün serseri tavırlarını da çok sevdim. Luthor'ın adeta bir satranç oyunuyla Clark'ı yenmesi ama benim bile garipsediğim bir durumu muhtemelen kibri kaynaklı olarak hiç aklına getirmemesinden düşmesi o patolojik karakteri daha iyi resmetti sanki. Ayrıca Superman'in oyuncusu da daha mütevazı görünen bir yüz. Yolu çok zorlu olacak ideal bir lider. Viserys ve Leto Atreides neyse o benim için. Bu arada, Clark'ın biyolojik ailesinin mesajı anlatılarına çok güzel bir bakış getirilmiş. Bu özgür irade açısından ve iki farklı dünyanın evladı, modern İsa olma açısından da ellerini güçlendirmiş... Mükemmel bir film diyemem ama kendi sıkletinde incelediğimde ben Gunn abiden razıyım ya derim.
Film
6.3/10
(3 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
4
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Türü
Elif Beren
Elif Beren
20K UP
Türü Ekleyen 4 gün önce
Aşağı takım Mygalomorphae, yaşayan örümceklerin 3 büyük grubundan birini kapsar. Bu grup örümcekler çoğunlukla ağır bedenli ve kısa bacaklı örümcekleri kapsar (buna tarantulalar da dahildir). Zehirlidirler ama çoğunun insanlara zararı yoktur.
2
U M
U M
Üye 12 saat önce 1 Cevap
Merhabalar, 3 tane ekşi maya aldım, ABD'den geliyor. -4500 yıllık antik mısır kazılarında çömleklerden bulunan maya. -1000 yıllık italya manastırında kullanılan maya. -240 yıllık San Francisco da Gold Rush zamanından kalma maya. bunlarda tat farkı olur mu? yıllandıkça daha iyi olduğu doğru mu?
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Funda Başak
Seslendiren 30 Mayıs 2020 12:16
En son ne zaman aşık oldunuz ya da ne zaman aşık olduğunuzu hissettiniz? Aşk sandığımız kadar zor ve hoş bir duygu mu? Aşk acısını dindirmek için neden...
20
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close