Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 22 Haziran 2011 51 dk.

Nikola Tesla, 10 Temmuz 1856’da Hırvatistan’ın bir köyünde yaşayan Sırp-Ortodoks bir ailenin dördüncü çocuğu olarak dünyaya geldi, daha sonra bir kardeşi daha oldu. Nikola’nın annesi ev işlerini kolaylaştırmak için küçük icatlar yapan bir kadındı, bir keresinde mekanik yumurta çırpıcısı tasarlamıştı. Aynı zamanda okumayı çok sever ve okudukları hafızasından çıkmazdı; Nikola’nın mucit dehasının annesinden miras kaldığı söylenir. Nikola zor bir çocukluk geçirmişti; ailesi onu hep ağabeyi ile karşılaştırıyordu. Ağabeyi 12 yaşındayken attan düşüp öldü. Ailesi atı korkuttuğu için Nikola’yı sorumlu tutmuşlardı. Ailesinin Nikola’ya davranışlarının onun psikolojisini etkilediği ve içine kapanık bir insan olmasının önünü açtığı düşünülür.

Nikola çocukken şiir yazmayı ve okumayı severdi. Müthiş bir hatırlama kabiliyetine sahipti; gördüğü, duyduğu ve okuduğu hiçbir şeyi unutmuyordu, özellikle görsel hafızası müthişti. Buluşlarına çok erken yaşta başlamıştı, daha 6 yaşındayken kendi su çarkını yapmıştı. Fakat gariplikleri olan bir çocuktu. Örneğin, kimsenin saçına dokunamıyordu ve yürürken adımlarını sayıyordu. Parlak cisimlere karşı çok büyük zaafı vardı. Ayrıca, her zaman yemeğinin kübik içeriğini hesaplıyor, bunu başaramazsa yemek yemeyi reddediyordu.

206
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Aysun Tekarabacı
5 gün önce
Ekranda yirmilik kızlar var, konuşmalarını algılayamıyorum!
Jargondan ziyade; o nasıl tonlama,vurgu,artikülasyon 
Yeni moda mi bu yayık yayık konuşmak,
Üstelik; kelime yetersizliğinden dolayı sürekli tekrarlanan ifadeler,saldıray kıvamında hitaplar,ukalaca burun kıvırmalar, senli benli üslup...
Dilin bu kadar dikkatsizce ve özensizce konuşulmas.ı nasıl da her şeyi yok ediyor.
Yazık! 

1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Ufuk Derin
Aktaran 2 gün önce 4 dk.

Fareler kanalizasyonlarda dolaşmaya, hamamböcekleri mutfak köşelerinde saklanmaya başlamadan çok önce, istenmeyen başka bir misafir erken medeniyetleri rahatsız ediyordu. Biology Letters dergisinde yayımlanan yeni bir genetik çalışması, otel odalarınıza musallat olan ve kanla beslenen tahtakurularının şehirlerde dolaşan ilk haşereler olduğunu gösteriyor.[1] Ekip, tahtakurularının on binlerce yıldır insanları rahatsız eden tehdit olduğunu öne sürüyor. Araştırmada yer almayan Dresden Teknoloji Üniversitesi'nden evrimsel biyolog Klaus Reinhardt, çalışma hakkında şunları söylüyor:

Yine de bazı araştırmacılar, tahtakurularının bu unvanı gerçekten hak edip etmediği konusunda kararsız olduklarını söylüyor. Pek çok tahtakurusu türü hayatta kalmak için insanlara ve kana ihtiyaç duyar. Ancak bilim insanları, çok uzun zaman önce tahtakurularının tercih ettiği asıl avların sadece yarasalar olduğunu düşünüyor. Genetik kanıtlar, yaklaşık 245.000 yıl önce bazı tahtakurularının ilk insanlara geçtiğini gösteriyor.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Batuhan Piren
3 gün önce
Zeka iyi hoş da, abartılıyor. Hayvanlarda da zeka var ama entelektüel beceri yok. Zeki olabilirsiniz ama bu entelektüel becerinizin olmasına yetmez. Sadece belli ve sınırlı bir amaca yönelik işleyen bir zekanız olabilir. Ama entelektüel beceri, taşkın ve sorgulayıcı/yaratıcıdır.
2
2 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 2 hafta önce İzmir₺9.000,0015 Haziran
Sanat, Origami ve Matematik: Geometrik Bir Yolculuk
15 Haziran 2025 15:00 tarihinden 22 Haziran 2025 12:00 tarihine kadar.

Bu etkinlik, sanat, origami ve matematik arasındaki derin bağı keşfetmeyi amaçlamaktadır. Sanatın estetik ve yaratıcı yönü ile matematiğin analitik ve sistematik yapısını bir araya getirerek, katılımcılara farklı bir bakış açısı kazandırmayı hedeflemektedir. Altın oran, simetri, fraktallar ve mandala çizimi gibi konularla matematiğin sanattaki izlerini takip edeceğiz. Origami ile Platonik cisimleri katlayarak geometrik yapıları anlamlandıracağız. Düğüm teorisi ve yüzeyler üzerine çalışmalar yaparak matematiğin geometrik topoloji alanındaki konulara odaklanacağız.

Katılımcılarla birlikte, soyut matematiksel kavramları uygulamalı çalışmalarla deneyimleyerek teorik bilgileri sanatsal ve uygulamalı çalışmalarla pekiştireceğiz. Analitik ve yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmek isteyen herkes için ilham verici bir etkinlik!

Devamını Göster
0
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye İnceleyen10 10 Aralık 2023
En sevdiğim filmlerden biri. Hiç sıkılmadan izledim çok güzel.
9.8/10
(113 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : A Beautiful Mind
Yönetmen: Ron Howard
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
12
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 27 Mayıs 2011 42 dk.

Kendinizin ve karşınızdakinin sahip olacağı elma sayısını belirleyeceğiniz bir oyun hayal edin. Ancak size söylendiğine göre, oyunda nihai olarak kazanmak ya da kaybetmek yok; sadece farklı şartlar altında nasıl düşündüğünüzün tespit etmeye çalışıldığı söyleniyor. Önünüzde üç seçenek var: A seçeneğinde, kendinize 10 elma alırken karşınızdakine hiç elma vermeyeceksiniz; B seçeneğinde, siz 2 elma alırken karşınızdakine 1 elma vereceksiniz; C seçeneğinde ise siz 4 elma alacaksınız, karşınızdaki ise 7... Hangisini seçmek isterdiniz?

Herkesin bu oyunda kullanacağı strateji farklı olacaktır. Bu oyunlarda "evrensel olarak geçerli" bir strateji olabilir veya olmayabilir; ancak her oyunda, tamamen rastgele tercihler yerine, genellikle en azından bir tane "mantıksal olarak desteklenebilir" strateji olacaktır. İşte bu oyunlar ve bunlar dahilinde kullanılan stratejiler Oyun Kuramı veya Oyun Teorisi isimli, ekonomi, savaş politikası, felsefe, mühendislik, bilgisayar bilimleri, işletme ve hepsinden önemlisi, biyoloji alanlarını kapsayan disiplinler arası matematiksel bir kuram çerçevesinde incelenir. Oyun Kuramı, bir katılımcının yaptığı seçimlerin diğer katılımcının kararları üzerinde etkisinin olduğu, rekabetçi oyunlarda izlenebilecek olan uzlaşmacı stratejileri analiz eder. 

122
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Emre Odabaş
Ekleyen 5 Ocak 2021 12 dk.

Ekinokokkozis, Cestoda sınıfının Cyclophyllidea takımına dahil edilen Taeniidae familyasından Echinococcus cinsine ait yassı solucanların neden olduğu enfeksiyondur. Hastalığa kistik ekinokokkoz, hidatik ekinokokkoz ve hidatizos da denilmektedir. Hastalığa neden olan Echinococcus türleri başlıca E. granulosus, E. multilocularis, E. vogeli ve E. oligarthrus olmak üzere dört tanedir. Bu Echinococcus türleri son konak olan başta köpek olmak üzere, tilki ve kurt gibi yabani etçillerin vücutlarında yaşayan endoparazitlerdir (iç parazit). Başta koyun, keçi, sığır olmak üzere birçok memeli de arakonaktır. İnsanlar da bu parazitler için arakonak olarak değerlendirilir, bu yönüyle zoonoz karakterlidir.

Enfeksiyon şiddeti ve biçimi enfekte ettiği canlının arakonak yada son konak olmasına göre değişiklik gösterir. Bunun sebebi ara konaklarda parazitin larval formları enfeksiyon oluştururken son konaklarda ise ergin parazitlerin enfeksiyon oluşturması, bunların tutunduğu ve yerleştiği organların farklı olması, dolayısıyla meydana getirdikleri patolojik değişikliklerin farklı olmasıdır. Ara konak olan insan dahil çeşitli memeli canlıda larva formu olarak içi sıvı dolu, çapı 10 cm den fazla olabilen ve farklı organlarda bulunabilen kistik yapılar meydana gelir. İnsanlarda parazitlenme ve görülme sıklığı bakımından en önemlileri E. granulosus ve E. multilocularis türleridir.

47
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Eray Şeyhan
Eray Şeyhan
50K UP
İnceleyen10 3 gün önce
La Mettrie, bu eserini 18. yüzyılda anonim olarak yayımlamasına rağmen, Makine İnsan yazıldığı günden itibaren yoğun eleştirilere maruz kalmıştır. “İnsan bir makinedir” görüşü, özellikle ruhun ölümsüzlüğüne ve tanrısal yaratılışa inananlar tarafından sert biçimde eleştirilmiştir. Zira bu düşünce, Tanrı’ya, ruhun varlığına ve özgür iradeye yer bırakmıyordu. Materyalist ve hazcı bir etiği savunduğu için, birçok kişi onun fikirlerinin ahlaki yozlaşmaya yol açacağını düşünmüştür. La Mettrie’ye göre erdem, acıdan kaçma ve haz alma ilkesine dayanıyordu. Bu yaklaşım, geleneksel ahlak anlayışıyla taban tabana zıttı. La Mettrie, bu radikal fikirlerini, kendisinden önceki düşünürlerin görüşlerini sentezleyerek temellendirir. Özellikle Descartes ve Locke’un etkisinden yola çıkarak, insanın ruhsuz bir makine gibi işlediğini ileri sürer. Bu iddialarını ise ampirik gözlemlerine dayandırır; çünkü kendisi her şeyden önce bir hekimdir. Makine İnsan’ın bazı bölümlerinde, insana yakın canlıların beyin yapılarından söz eder ve bunu oldukça anlaşılır, hatta yer yer dikkat çekici bir üslupla dile getirir. Bugün hâlâ önemini koruyan Makine İnsan, yalnızca 18. yüzyılın değil, günümüz düşünce dünyasının da etkili eserlerinden biridir. La Mettrie’nin insanı doğanın bir parçası olarak görmesi ve zihinsel süreçleri bedensel işlevlerle açıklaması; nörobilim, psikoloji ve evrimsel biyoloji gibi çağdaş bilim dallarının yaklaşımlarıyla örtüşmektedir. Günümüzde insan zihnini açıklamak için artık ruh kavramına ihtiyaç duyulmaması, La Mettrie’nin sezgisel olarak öne sürdüğü fikirleri doğrular niteliktedir. Her ne kadar döneminde dışlanmış olsa da, Makine İnsan fikri, insanı anlamamızda bilimsel düşüncenin önemine dikkat çeker.
Kitap
10.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Man a Machine
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Atilla ㅤ
Alıntıyı Ekleyen 1 gün önce
Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
Kaynak:(Git)
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 29 Eylül 2021 30 dk.

Plastik adı verilen insan yapımı polimerlerin çok sayıda günümüzde birçok faydası ve çok sayıda kullanım alanı vardır.[1] Bunların detaylarını buradan okuyabilirsiniz. Bu yazımızda, plastiğin faydaları veya genel olarak zararlarından değil, plastiklerle ilgili çok spesifik ama son derece yaygın bir yalandan söz edeceğiz: Plastiklerin diğer ürünler kadar veya sınırsız geri dönüştürülebilir bir malzeme olduğu yalanından... Bunun neden bariz bir yalan olduğunu anlamak için, çok basit birkaç istatistik verebiliriz:

Eğer geri dönüştürülen plastiğin, üretilen toplam plastiğe oranını görmek isterseniz, aşağıdaki grafiği inceleyebilirsiniz:

126
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ayşegül Şenyiğit Özdil
Çeviren 14 Haziran 2018 9 dk.

Bilim insanları gerçekliği betimleyecek tek bir tanım arayışındalar. Fakat modern fizik farklı türden birçok tanıma (betimlemeye) kapı aralıyor. Üstelik çoğu fiziksel tanım, matematiğin uçsuz bucaksız olasılıklar "arazi"sinde (landscape) birbiriyle bağlantılı ve özdeş.

Farz-ı misal, Alice ve Bob adlı iki karakter yemek yapacaklar. Alice Çin yemeği, Bob ise İtalyan yemeği seviyor. Her ikisi de en beğendikleri tarifi seçiyorlar, marketten alacaklarını alıyorlar ve tarifteki talimatları titizlikle uyguluyorlar. Sıra, pişirdikleri yemekleri fırından çıkarmaya geldiğinde bir de ne görsünler! İki yemek de birbirinin aynı! Bu noktada, Alice ve Bob’un kendilerine soracakları varoluşla/var olmayla ilgili soruları tahmin edebilirsiniz. Farklı malzemelerle yapılan iki ayrı yemek nasıl oluyor da fırından birbirinin aynı iki yemek olarak çıkabiliyor? Hatta “Çin yemeği veyahut İtalyan yemeği pişirmek” de ne anlama geliyor? Yoksa Alice ve Bob'un yemek pişirme yaklaşımları hepten mi yanlış?

19
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meriç Öztürk
Seslendiren 18 saat önce 25:31
Uzaydan gelen mesaj "Free İmamoğlu" mu diyor? Bir garip sinyal deyip geçmeyeceğiz! Astrositlerin üstüne vazife mi hafıza oluşumuna yardımcı...
1
Darwin’in Kayıp Dünyası: Hayvan Yaşamının Gizli Tarihi (Martin Brasier)

Türlerin Kökeni’ni kaleme alırken Charles Darwin’in kafasını tek bir soru karıştırıyor ve evrim teorisini çıkmaza sokuyordu: “Neden Kambriyen dönemden önce yaşamış canlılara ait kalıntılar bulunamıyordu?” Literatürde “Darwin’in İkilemi” olarak bilinen bu problem yıllarca çözülemeyecekti, ta ki paleontoloji profesörü Martin Braiser evrimin “kutsal kâse”sinin peşine düşene kadar.

Darwin’in Kayıp Dünyası Braiser’ın Kambriyen patlaması öncesinde yaşamış canlı türlerine ait fosilleri arayışının öyküsünü anlatıyor. Karayip sahillerinden Sibirya steplerine uzanan bu zorlu bilimsel çaba, hayvan yaşamının evrimindeki kayıp halkaların izini sürüyor. Bilimin en büyük gizemlerinden birinin kapısını aralarken bizi günümüzün canlı çeşitliliğinden karmaşık hücrelerin ortak yaşama dayalı kökenine uzanan bir yolculuğa çıkarıyor.

‘Kambriyen patlaması’ evrimsel bulmacaların en büyüğüdür ve son yıllarda büyük araştırmalara konu olmuştur. Braiser’ın merak uyandırıcı kitabı bize bu konuda tatminkâr bir yanıt veriyor. Konusunu geniş kitlelere bu kadar canlı ve kapsamlı bir şekilde sunma beceri ve iradesine sahip çok az yazar vardır. – Anthony Hallam

 

Organizmaların ve çevrenin birlikte yarattığı bu evrimsel hikâyede Darwin’in İkilemi’ne Braiser’ın bulduğu çözümü okumak büyük keyif. – Lynn Margulis

Bu kampanya, Kolektif Kitap tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

Devamını Göster
₺204.00
Darwin’in Kayıp Dünyası: Hayvan Yaşamının Gizli Tarihi (Martin Brasier)
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Sizden Gelenler
Kitaplardan sonra en büyük kütüphanemsiniz. Sizinle tanışmam geç oldu ancak arayı kapatmaya gayret ediyorum. Siteniz bir okul ben de öğrenciniz âdeta. Nice yıllara...
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close