Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Barış Dallı
Yazar 10 Kasım 2013 2 dk.

Proteinlere ve proteinleri kodlayan genlere uygulanan yapay mutasyon deneyleri, evrimin gücüyle ilgili çok ilginç sonuçlar verebilmektedir. Bu yazımızda buna birkaç örnek vererek proteinler ile mutasyonlar arasındaki ilişkinin önemini göstermek istiyoruz. 

İlk olarak, eozinofil-türevi nörotoksin (EDN) adı verilen bir protein ile yapılan bir deneyden bahsedelim: Araştırmacılar bu proteinin farklı bölgelerini mutasyona uğratarak yapısını yapay olarak değiştirmeyi denediler ve sonuçları gözlediler. Yaptıkları mutasyonlardan bir tanesinin, RNAse olarak bilinen enzimin etkisini bir miktar azaltmakta olduğunu, yani kısmen zararlı bir mutasyon olduğunu tespit ettiler. Daha sonra, yaptıkları birçok farklı mutasyon denemesinden bir diğerinin, tamamen etkisiz olduğunu tespit ettiler. Yani bu iki mutasyon normalde ayrı ayrı meydana geldiğinde, proteine pek fazla etki etmiyor ve aktivitesini ciddi oranda değiştirmiyor. Öte yandan eğer ki bu iki mutasyon bir arada uygulanacak olursa, çok ilginç bir durum gerçekleşiyor: proteinin faaliyeti tam 15 katına kadar artıyor! Bu da, Neredeyse Nötral Kuram olarak bilinen ve mutasyonların çoğunun etkisiz olduğunu; ancak bu etkisiz mutasyonların bir araya gelerek çok faydalı sonuçlar doğurabileceği teorisini doğrulayan sayısız örnekten biri oluyor.

11
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Gencay Kaan Polat
Yazar 8 Ocak 2021 10 dk.

Kanser hücreleri, yeni ve daha uzak dokulara yayılabilme özelliğine sahiptirler ve bu özellikleri onları daha da ölümcül hale getirir. Tümör hücreleri kan veya lenfatik yollarla vücuda dağılabilir ve ulaştıkları yerlerde çoğalabilirler; bu sürece metastaz denir. Kanserin metastaik yayılımı için damar ağı, çok önemli bir etmendir.

Yeni kan damarlarının oluşması sürecine anjiyogenez adı verilir. Aynı şekilde yeni lenfatik kanal ve damarların oluşumu sürecine de lenfogenez adı verilir. Her iki süreç de tümörlere oksijen ve besin sağlamakta ve atıkları hızlıca uzaklaştırmada oldukça önemlidir. Anjiyogenik faktörler, özellikle neoplastik damarlanmanın oldukça yoğun olduğu yerlerde yüksek konsantrasyonlarda bulunur.

84
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Fatma Nur İnakçı
Yazar 3 gün önce 9 dk.

Sinirli Erkek Sendromu (İng: "Irritable Male Syndrome" , IMS) erkeklerde hormon seviyelerindeki dalgalanmalarla ilişkili olarak ortaya çıkan sinirlilik, depresif ruh hali, anksiyete ve genel huzursuzluk belirtileri ile karakterize edilen bir durumdur. Sendromun temelinde testosteron seviyelerindeki ani değişimler ve bu değişimlerin sinir sistemi üzerindeki etkileri yatmaktadır.

Testosteron seviyelerindeki dalgalanmaların erkek bireylerin psikolojik stres tepkileri üzerinde etkili olabileceğini gösteren çalışmalar bulunmaktadır.[34] Bu durum, testosteronla ilişkili semptomların yalnızca biyolojik değil, aynı zamanda psikososyal faktörlerle de bağlantılı olabileceğine işaret etmektedir. Jed Diamond, IMS'nin yalnızca biyolojik faktörlere değil, aynı zamanda psikososyal etkenlere de bağlı olduğunu şu sözlerle ifade ediyor:[25]

18
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Zəhra Əzizova
Alıntıyı Ekleyen 5 gün önce
En büyük özgürlük, korkularımızla dans etmektir; çünkü özgürlük, zincirlerin kopması değil, onları anlamaktır.
Kaynak: Beloved, 1987
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Itamar Shatz
Itamar Shatz
499K UP
Yazar 7 Kasım 2021 18 dk.

Kelime cambazlığı yapmak (İng: "equivocation"), başkalarını kandırmak veya belli bir duruş sergilemekten kaçınmak amacıyla muğlak ve belirsiz konuşmaktır. Örneğin birine doğrudan bir evet-hayır sorusu sorulduğunda bu kişi muğlak bir cevap veriyorsa kelime cambazlığı (veya kelime oyunu) yapıyor olabilir.

Kelime cambazlığı safsatası ise, bir kelimenin farklı anlamlarını, onları içeren argümanı hatalı kılacak şekilde değiştirmeyi içeren bir mantıksal safsatadır. Örneğin "Her istediğimi söylemeye hakkım var, yani bunu yapmakta haklıyım." cümlesi yanıltıcıdır; çünkü "hak" kelimesi iki farklı anlamda kullanılmıştır: İlkinde, bir şeyi yapmak konusunda izinli olmak, ikincisinde, bir şeyin ahlaki olarak iyi olması anlamında...

105
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 26 Şubat 2018 11 dk.

Daha önceki bir yazımızda, bilim insanları arasında ateizm, teizm, deizm, agnostisizm gibi inanç veya inançsızlık tiplerinin dağılımına ve bunun halk arasındaki dağılımı ile olan farklarına bakış atmıştık. Bu yazımızda ise, iki önemli noktaya değinmek istiyoruz: 

Ateizm, tarihsel olarak birçok şekilde tanımlanmışsa da, en genel anlamıyla her türlü yaratıcı gücün varlığını reddetmeye verilen isimdir. Ateistler, dinlerin ve tanrıların gerçek olmadığını düşünmekte ve bunların insanın hayal gücü ile kültürel evriminin bir ürünü olduğunu ileri sürmektedirler. Bu, en azından bir adet yaratıcı gücün var olması gerektiğini iddia eden teizm ile zıt olan görüştür. Daha dar anlamıyla teizm, hem en az 1 tanrıya, hem de o tanrının gönderdiği belirli bir dini görüşe iman etme, inanç duyma demektir. Öte yandan deistler, yaratıcı bir gücün varlığını kabul etmelerine rağmen, dinlerin insan ürünü olduğunu ve yaratıcının insanlarla kitaplar veya dinler yoluyla irtibat kurmadığını ileri sürerler. Alternatif olarak, en genel anlamıyla, ateizm veya teizmin doğru olup olmadığını elimizdeki verilerle bilemeyeceğimizi söyleyen agnostisizm ve yaratıcının Evren'den ayrı bir varlık olmadığını, Evren'in ta kendisi olduğunu ileri süren panteizm gibi dini inanç veya inançsızlık pozisyonları da bulunmaktadır. Fakat tarihsel olarak, bilimle en yakından ilişkisi olanlar, ateizm ve agnostisizm gibi inançlardan tamamen veya kısmen uzak olan felsefi düşünüşler olmuştur. Hele ki Orta Çağ'da Hristiyanlık merkezli teizmin, modern çağda ise İslam merkezli teizmin bilim üzerindeki baskısı düşünülecek olursa, bilim ile anti-teizm arasında sıkı sıkıya bir ilişki varmış gibi gözükmektedir. Peki bu, gerçekten organik bir ilişki midir?

230
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Bilim haberlerimizi ve diğer yazılarımızı Google Haberler'de görmek için bizi takip etmeyi unutmayın.

Çağrı Mert Bakırcı
Uyarlayan 12 Ekim 2016 6 dk.

Konuya başlamadan önce, yeri geldiği için belirtelim: "Evcilleştirme" ile "ehlileştirme" sözcükleri, sık yapılanın aksine, birbirinin yerine kullanılmamalıdır.

Evcilleştirme, evrimsel bir süreçtir. Bir türün (örneğin insan), diğer bir türü (örneğin vahşi kurtları) belli özelliklerine göre seçip, sadece o özelliğe sahip olanların çiftleşmesine izin verip, diğerlerinin çiftleşmesine izin vermeyerek (hatta onları aktif olarak öldürerek veya uzaklaştırarak) evrimsel sürece yapay seçilim yoluyla müdahale etmesi sonucu yeni türlerin (örneğin köpeklerin) evrimleşmesi olayıdır. Bu sayede hayvanlar, yırtıcı ve vahşi olabilen atalarından farklılaşarak "evcil", yani "eve uygun" hale gelebilirler. Evrimin yapay seçilim mekanizmasını kullanarak evcilleştirdiğimiz türlerin kısaltılmış bir listesine buradan erişebilirsiniz.

25
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ulaş Şaroğlu
Etkinliği Ekleyen 2 gün önce IstanbulÜcretsiz31 Mayıs
Uluslararası İTÜ Bilim ve Mühendislik Zirvesi (İngilizce)
31 Mayıs 2025 10:00 tarihinden 02 Haziran 2025 16:00 tarihine kadar.

📅 31 Mayıs – 2 Haziran 2025 tarihlerinde, İTÜ Maçka Kampüsü Mustafa Kemal Amfisi'nde düzenleyeceğimiz International ITU Science and Engineering Summit (SES 2025) etkinliğimiz sizlerledir.

📌 Etkinliğimizin programı ve konuşmacı listesine aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz:

🔗 https://indico.itu.edu.tr/event/5

📌 Bu ve bu tarz etkinliklerimizden haberdar olmak için kulübümüzün İnstagram sayfasını takip edebilirsiniz:

🔗 https://www.instagram.com/itufmk/

Devamını Göster
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
6 gün önce
Amerikalı paleontolog ve evrimsel biyolog Stephen Jay Gould 20 Mayıs 2002'de öldü. Niles Eldredge ile birlikte fosil kayıtlarındaki boşlukları açıklayan Kesintili Denge Teorisi'ni geliştirdi. Harvard Üniversitesi'nde ders verdi; Natural History dergisinde popüler bilim yazıları yayımladı. 1975'te Schuchert Ödülü'nü, 2001'de Yılın Hümanisti seçildi. 2008'de Darwin-Wallace Madalyası (ölüm sonrası) ile onurlandırıldı.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Devrim Açıkalın
Seslendiren 12 Ağustos 2020 5:24
Bir toplumu neyin mutlu ettiğini hiç merak ettiniz mi? Mutlu bir toplum; kendi mutluluğuna odaklanan, mutluluğu etraflarındaki insanlara bile bulaştıran...
28
Alper Kaan Selçukoğlu
Yazar 16 Aralık 2023 3 dk.

Galvarino, 16. yüzyılda yaşamış ve Güney Şili ile Güney Arjantin'de yaşamış Mapuche halkının ulusal kahramanıdır. Bir savaşçı olan Galvarino, 1500'lerin ortalarında halkını İspanyol egemenliğinden kurtarmak için mücadele etmiştir. 16. yüzyılın ortalarında Güney Amerika kıtasını adım adım istila eden İspanyollar, Francisco Pizarro ve Diego de Almagro liderliğindeki kuvvetlerle üstün silahları sayesinde İnka uygarlığını büyük ölçüde yok etmişlerdir. Pizarro ve Almagro, İnka İmparatorluğu'nun zenginliklerini ele geçirerek İspanya'nın Amerika'daki etki alanını genişletmişlerdir. Bunun ardından İspanyol istilacılar, kıtanın güneyine doğru ilerlemeye başlamış ve bu süreçte Mapuche halkı ile karşılaşmışlardır.

Yüzlerce yıl boyunca İnkalara karşı direnen ve onların hakimiyetini reddeden Mapucheler, İspanyolların güçlü askeri varlığına rağmen onların hakimiyetini de kolayca kabul etmeyeceklerdir.

64
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Orçun Deniz Can
İnceleyen10 2 gün önce
Dizi, insanların ve hayvanların yan yana yaşadığı alternatif bir dünyada geçiyor ve çoğunlukla Hollywoo'da geçiyor (isim D tabelasından çalındıktan sonra değişiyor). BoJack Horseman dizisi ismini aldığı ana karakterimiz olan BoJack Horseman'ın, yetim kalmış üç insan çocuğu yetiştirmeye çalışan genç bir bekar atı merkez alan, 1990'larda yayınlanmış bir sitcom olan Horsin 'Around'un eski yıldızı'nın başarılı oyunculuk günlerini geride bırakmasının ardından girdiği varoluşsal krizle başlar. Ayrıca BoJack içki ve uyuşturucuya olan bağlılığı ve bunun doğurduğu umursamazlıkla hayatına devam eder. Aynı zamanda BoJack'in evindeki kanepesinde bir süredir onunla beraber kalan Todd'la tanışırız, kendisi pek başarılı değildir aynı zamanda hep birilerine yük olmuştur ve BoJackta tam bu sebepten dolayı Todd'a karşı sürekli ileri geri laf eder ama içten içede onsuz yapamaz. Elbette birde hem menajeri hemde sevgilisi aynı zamanda bir kedi olan Prenses Carolyn var, ki oda BoJack'e ne kadar aşık olsada bir yandan da asla BoJack ile bir geleceği olamayacağı gerçeğinin farkındadır, ki öyle ya da böyle bu karakterlerin BoJack'in bu dizide anlatılan hikayesinde çok ama çok büyük rolleri vardır. Hikaye bir gün BoJack'in kendi oto-biyografi kitabını yazma serüveniyle başlıyor. BoJack'in hayatında çok büyük role sahip olacak hayalet yazarı Diane Nguyen ilede bu oto-biyografi vesilesiyle tanışıyor. Zaten tanışıklığı olan aynı zamanda Diane'inde erkek arkadaşı olan Mr.Peanutbutter da var tabi sevimli sempatik bir köpek. Genel hatlarıyla dizi bu karakterler etrafında dönüyor, dolanıyor.

Hepsinden öte benim gibi sık sık hayatın anlamını sorgulayan ve genelde bir anlamı olmadığını ve eninde sonunda ölüm varsa uğraşmanın gereği olmadığını savunan birisine ilaç gibi gelmiş bir dizidir. Ne zaman BoJack'e baksam hep kendimden bir parçamı görürüm, hayattan ve kendinden vazgeçmiş, kendini salmış ve bu düzenden kurtulmayı denesede bir türlü kurtulamamış bir kişidir BoJack Horseman ve bu bana hep kendimi ve olası sonumu hatırlatıyor. Ayrıca bölümlerin başındaki İntro müziğiyle, bölümlerin sonundaki Outro müzikleri dizinin temasını ve tonunu adeta yaşatıyor, o boşluk hissini bölüm sonunda bir anda gelen siyah ekran ve o başlayan mistik outro müziğiyle izleyicilere hissettirebilen nadir eserlerdendir, arada açar dinlerim, hatta Mr.Peanutbutter'ın telefon müziğini kendim kullanmaya başladım diziyi bitirdiğim gün, bu güzel deneyimi asla unutmayayüm diye şahsen ben o derecede seven birisiyim ve sizinde sevebiliceğinize inanıyor ve izlemenizi sonuna kadar öneriyorum.

10/10
10.0/10
(2 Kişi)
Puan Ver
Yönetmen: Amy Winfrey
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Ayşenaz Subaşı
İnceleyen7 4 gün önce
Sıkı bir korku filmi hayranı olarak Son Durak serisi gerilimi seven herkes tarafından kesinlikle izlenmesi gereken, çoğu korku/gerilim filmine kıyasla somut değil soyut bir antagoniste sahip olan harika bir seridir.
Serinin son filmi "Kan Bağı", çoğu soruya cevap sunmuş bence. Özellikle John Bludworth (RIP Tony Todd ♡) karakterinin hikayesini sonunda öğrenebilmek beni çok mutlu etti. Filmin geçmişe dokunması, ölümün ne kadar kararlı olduğunu göstermesi, ve ana karakterlerden biri olan Iris'in hikayesi gerçekten etkileyiciydi.
Geçmiş filmlere bakıldığında oyuncu performansı çoğu zaman zayıf olan bu serinin son filminde oyuncular gayet güzel oynamış. Efektler, müzikler, sahne ve karakter tasarımları da gayet tatmin ediciydi.
7.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Final Destination: Bloodlines
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
5
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Oğuzhan Kiper
Yazar 6 Şubat 2016 12 dk.

Ana görselde gördüğünüz kimyasal elementlerin periyodik tablosu, elementleri simgeleyen harfler ve bir takım fizikokimyasal veya elektrokimyasal özelliklerini gösteren sayıların bulunduğu alışılageldik bir periyodik tablo değil. Bu kez, karelerin içinde elementlerin simgeleri ve altında da bazı harfler gösteriliyor. Bu harfler, elementlerin orijinlerini belirten harfler.

Periyodik tablolara periyodik tablo denmesinin bir nedeni vardır. Kimyasal elementlerin kimi özellikleri birbirlerine benzer, veya daha doğru bir tabirle belli bir trendi takip eder. Örneğin, en bilinen örnekle, atom ağırlığı periyodik tablonun solundan sağına ve yukarında aşağıya doğru artar. Periyodik tabloya bakarak her hangi iki element arasında bir ağırlık karşılaştırması yaptığımızda diğerinin sağında ve/veya altında kalan atom daha ağırdır diyebiliriz. Kimya ile biraz daha ilgiliysek, elementin sadece periyodik tablodaki yerine bakarak, o element çok tutarlı öngörülerde bulunabiliriz. Periyodik tablonun verdiği bu öngörü avantajıyla, normal şartlarda oluşmayacak bileşikleri teorik olarak oluşturabilir, onların tepkimelerini hesaplayabilir; hatta ve hatta Mendeleev’in yaptığı gibi, Germanyum, Skandiyum ve Galyum elementlerini, tüm özellikleriyle birlikte, daha keşfedilmeden öngörebiliriz. Bu bağlamda periyodik tablo, insanlığın icat ettiği ilk bilgisayarlardan biridir.

143
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Çağatay Duruk
Gözlemi Yapan 4 gün önce Türkiye, Kırklareli
03.05.2025 tarihinde, Pınarhisar ilçesi, Yenice köyü, Mahyatepe mevkiinde, D565 karayoluna çok yakın bir yerde gözlemledim.
1
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Erim Başkütük
Gözlemi Yapan 17 Aralık Türkiye, Tekirdağ
Fotokapanima yakalanan bir yaban domuzu
10
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Juno’dan Ganymede

Güneş sistemindeki en büyük ay neye benziyor? Jüpiter’in Merkür ve Plüton’dan bile daha büyük olan uydusu Ganymede, oluklarla ve sırtlarla şekillenen daha yaşlı, daha kraterli arazilerin bir karışımını örten parlak genç kraterlerle kaplı buzlu bir yüzeye sahiptir.Arazinin oluklara sahip olmasının sebebi bir araştırma konusu olmaya devam etse de öne çıkan bir hipoteze göre, yer değiştiren buz plakalarıyla ilgili olduğu düşünülmektedir. Ganymede’nin Dünya’dan daha fazla su içeren bir okyanus tabakasına sahip olduğu ve yaşam içerebileceği düşünülüyor. Dünya’nın Ay’ı gibi, Ganymede de merkezi gezegenine (Bu durumda Jüpiter’e) aynı yüzünü göstermektedir. Paylaşılan görüntü, geçtiğimiz hafta NASA’nın robotik Juno uzay aracı tarafından, devaya ayın yaklaşık 1000 km üzerindeyken yakalandı. Yakın geçiş, Juno’nun Jüpiter çevresindeki yörünge süresini 53 günden 43 güne indirdi. Juno, dev gezegenin yüksek kütleçekimini, olağandışı manyetik alanını ve karmaşık bulut yapılarını incelemeye devam ediyor.

14 Haziran 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı: NASA/JPL-Caltech/SwRI/MSSS; İşleme & Telif: Kevin M. Gill;
Çeviren: Ege Can Karanfil
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Sahtebilim ve Şüphecilik konusunda geliştirebilirsin.

Sahtebilim
Sahtebilim
98 Makale
19 saat 9 dakika
Öğrenmeye Başla
Komplo Teorileri
Komplo Teorileri
14 Makale
3 saat 50 dakika
Öğrenmeye Başla
Astroloji
Astroloji
4 Makale
1 saat 5 dakika
2 Soru
Öğrenmeye Başla
UFO ve Uzaylılar
UFO ve Uzaylılar
17 Makale
2 saat 44 dakika
Öğrenmeye Başla
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Eser
Batuhan Piren
Eseri Ekleyen 1 Şubat 2023 Kitap
10.0/10
(5 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
Arya Türkoğlu
Üye 14 Ağustos 2 Cevap
Aslında embriyolog olmak vardı aklımda fakat embriyolog olmak için YL ve doktora üstüne de açılırsa sağlık bakanlığının sertifika programına katılmak gerekiyormuş sanırım... Bu da bi yaklaşık 30lu yaşlarımı buluyor?? O yaştan sonra işe alımlar daha zor diye duydum bilmiyorum. İnsan sağlığı ve hastalıkları ilgi alanım siz neler düşünürdünüz?
548 görüntülenme
10
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close