Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Tüm Reklamları Kapat
Ufuk Derin
Aktaran 6 gün önce 3 dk.

Balıklar cilt bakımı yaptırmak istediklerinde nereye giderler dersiniz? Mercan resifleri, balıklar için doğal "güzellik salonları" gibidir. Bu güzellik salonları, küçük "temizlikçi" balıkların kendilerine hizmet etmesini bekleyen balık "müşteriler" ile dolu, hareketli sosyal aktivite alanlarıdır.

Tıpkı bir araba yıkama ekibinin Buick marka bir arabanın her köşesini temizlemesi gibi bu küçük balıklar da müşterilerinin etrafında ve bazen ağzının içinde özenle çalışıp müşterilerinin pullarındaki bakterileri ve parazitleri özenle temizliyor. Hatta bazen bu minik temizlikçiler, müşterilerine sürtünerek rahatlatıcı bir masaj bile yapıyor. Peki acaba bu güzellik salonlarını temizlik dışında resif boyunca mikropların ve bakterilerin yayılmasında da iyi veya kötü bir rol oynuyor olabilir mi? Örneğin tıpkı yoğun sağlık klinikleri gibi hastalık taşıyan mikropların yayılmasına neden oluyorlar? Yoksa faydalı mikroorganizmaların resif sakinleri arasında paylaşılmasını mı sağlıyorlar? Bu soruların cevabı, mercan resiflerini koruma ve yeniden canlandırma çabaları açısından büyük önem taşıyor.

5
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meltem Çetin Sever
Yazar 4 Ocak 2019 5 dk.

Kayaçlar her yerde karşımıza çıkar çünkü Dünya’nın en dış katmanı yani yerkabuğu (litosfer) kayaçlardan oluşmuştur. Kayaçlar o kadar çok hayatımızın içinde ve onlara o kadar çok aşinayız ki nasıl oluştuklarına veya ne içerdiklerine dair soruları çoğu zaman es geçeriz. Kayaçları oluşturan mineraller Dünya’nın oluşumuyla birlikte oluşmaya başlamıştır, çeşitliliği ve sayısı da jeolojik evrimle birlikte değişmiş ve artmıştır. Kayaçlar ve mineraller jeolojik tarihin belgeleridir. Kayaç ve minerallerin insan evriminin her sürecinde bir anlamı ve kullanımı olmuştur. Bazı minerallerin güzelliği insanları hayran bırakır; onları süs veya takı eşyası yapımında kullanırız. Kayaçları ise yol ve bina yapımında veya başka amaçlarla kullanırız. Peki, bu kadar çok gördüğümüz ve hayatımızın içinde olan kayaçlar hakkında ne kadar bilgiye sahibiz acaba?

Kayaçlar katı haldeki çeşitli minerallerin bir araya gelip farklı şekillere dönüşmesiyle oluşan yapılardır. Mineraller ise doğal şekilde oluşmuş, belirli bir kimyasal bileşime sahip inorganik kristalleşmiş katı maddelerdir. Dünya üzerinde yaklaşık 5000 mineral çeşidi bulunur. Minerallerin fiziksel ve kimyasal özellikleri birbirinden farklıdır. Dünya'nın oluşumu sırasında ortaya çıkan ilk mineraller silisyum, oksijen, magnezyum, azot, demir gibi en yaygın elementlerden oluşmuşlardır. Kayaçları oluşturan minerallere ve içerdiği bileşenlere bakılarak yerkabuğunun jeolojik tarihi daha iyi anlaşılır. Kayaçları oluşturan mineraller çok farklı ve çeşitliliktedir. Mineraller çok çeşitli olduğu için minerallerin oluşturduğu kayaçlar da çok çeşitlidir fakat biz oluşum süreçlerine ve büyüklüklerine göre ayrılan üç ana kayaç türünü inceleyeceğiz; magmatik kayaçlar, sedimanter kayaçlar ve metamorfik kayaçlar.

42
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kaan Akgören
Kaan Akgören
50K UP
Yazar 11 Mayıs 2022 40 dk.

Vitamin, vücudumuzdaki birçok biyokimyasal aktivitenin gerçekleşmesi için önem taşıyan kimyasal maddelerin ortak adıdır. Vitaminlerin etki ettiği biyokimyasal aktiviteler arasında normal hücre büyümesi, hücresel yanıt mekanizması, kan dolaşımının düzenli sağlanması gibi hayati fonksiyonlar da olduğu ve vücudumuz vitaminleri üretemediği için vitaminleri önerilen düzeylerde günlük diyetimizle almamız gerekir. Ulusal Sağlık Enstitüsü'nün (İng: "National Institutes of Health") vitaminler için önerdiği günlük alım miktarlarına şuraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Eğer vitaminleri diyetimizle uzun süre boyunca almazsak, vücudumuzdaki biyokimyasal aktiviteler aksar ve çeşitli sağlık sorunları ile karşı karşıya kalabiliriz. Bu sağlık sorunlarından biri de vücudumuzun bağışıklık sisteminin düşmesidir. Çünkü vitaminler, aktif olarak bağışıklık sistemimizin güçlenmesinde de rol oynar.

73
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Aslı Ece Koçak
Ekleyen 21 Ağustos 2020 4 dk.

Eskiden "jüvenil diyabet" adıyla bilinen kronik bir hastalık olan tip-1 diyabet, otoimmün bir süreç sonunda hasarlanan pankreas hücreleri nedeniyle insülin salgılanamaması (çok az salgılanması), bu yüzden hücreler için besin maddesi olan glikozun hücreler tarafından kullanılamaması demektir. Genel olarak diyabet çeşitlerinin temel nedeni, pankreas organının yeteri kadar insülin üretememesinden ya da organların insülin direncine sahip olmasından kaynaklanır. [1]

Bağışıklık sisteminin, bireyin kendi vücuduna yaptığı saldırılara “otoimmün hastalıklar” denir. Tip-1 diyabet, pankreasta insülin üreten beta hücrelerinin otoimmün süreç sonunda zedelenmesi ile meydana gelir. Dolayısıyla pankreas çok az insülin üretebilir veya hiç üretemez! İnsülin hormonunun görevi; vücut için gerekli, ana enerji kaynağı olan glikozu kandan vücut hücrelerine geçmesine yardımcı olmaktır. İnsülin yeterli olmadığı için kandaki glikoz (şeker) işlenemez ve kan glukoz seviyesi normal aralığın üstüne yükselir.

47
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Muharrem Can Yılmaz
Uçak Teknisyeniyim 6 gün önce Sen de Cevap Ver
Bu soru, Mert Ünal tarafından sorulmuştur.

Bildiğimiz fizik kuralları bizim uçmamızı ne yazık ki mümkün değildir.

Yerçekimi, bir şekilde kapatabileceğimiz bir kuvvet değildir. Uzaydaki çok büyük kütleli cisimler, uzay-zaman dokusunu ağır bir topun gerilmiş bir çarşafı bükmesi gibi büker, bunun sonucunda daha küçük kütleli gök cisimleri, tıpkı o çarşafa bırakılan bilyelerin ağır topun etrafında döneceği gibi o gök cisminin etrafında dönmeye başlar. Bu noktada yerçekiminden etkilenmemenin iki yolu vardır. Vücudumuzun kütlesini sıfırlamak ya da Dünyanın kütlesini sıfırlamak. Bir çip takıp kendi kütlemizi sıfırlamamız imkansızdır.

Peki ya yerçekimini iptal etmek yerine ona karşı koyucak bir kuvvet oluştursak?

Tüm Reklamları Kapat

Anti-Kütleçekim/Negatif Kütle:

Bilimkurgu malzemesi olarak sıkça gördüğümüz bu konu bazı matematiksel denklemlerde kullanılsa bile, şuana kadar negatif kütleye sahip bir materyal bulunmadı ve var olmadığı kabul ediliyor. Eğer gelecekte böyle bir madde keşfedersek, teorik olarak onu kullanıp yerçekimini iten mekanizmalar üretebilirdik.

Warp Sürücüsü: Uzay-Zamanı manipüle ederken çalıştığı varsayılan bir teoridir. Bilim kurgu olmaktan uzaklaşamamış bir varsayımdır. Enerji ihtiyacı çok fazladır ve bir çipin içinde barınması bence olası değildir.

Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
X Y
X Y
1,479 UP
İnceleyen10 21 Eylül 2023
Bu kitap benim favori romanımdır. Martin Eden isimli başkarakterimiz gemicilikle uğraşan, toplumun nispeten alt kesiminden gelmiş, okuma ve yazma bilmeyen birisidir. Ruth adlı bir hanımefendi ile karşılaşır. Ruth çok saygın bir aileden gelen, kültürlü bir çevrede yetişen, donanımlı ve yetenekli bir kadındır. Martin ile birbirlerine aşık olurlar. Ancak aradaki eğitim, kültür ve iktisadi fark sebebiyle sıkıntılar başverir. Martin kitaplar okuyup kendini geliştirmeye çalışır. Hikayeler satarak da para kazanmaya çalışır. Çok sıkıntılı süreçlerden geçer ve başarılı olur. Artık saygın ve zengin birisidir. Ancak bu sefer de kişisel gelişimi süresince elde ettiği zihinsel ve fikirsel dünya sebebiyle hayatın anlamına dair farklı denizlere yelken açar. Otobiyografik unsurlar taşıyan bu romanda Martin Eden karakterinde kendinize ait unsurlarla karşılaşacaksınız.
Kitap
9.9/10
(87 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
15
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Meltem Çetin Sever
Yazar 30 Mart 2019 4 dk.

Ispanak bitkisi yüksek miktarda demir içerir ve hatta kırmızı etle (sığır bonfilesi) karşılaştırıldığında ıspanağın 100 gramında yaklaşık olarak 2,6 mg demir, kırmızı etin 100 gramında ise yaklaşık olarak 2,5 mg demir bulunur. Sorun, ıspanaktaki demirin vücudumuz tarafından emiliminin %1,7 iken etteki demirin emiliminin %20 olmasıdır. Yani, 100’er gram ıspanak ve et yediğimizde ıspanaktan alacağımız demir miktarı 0,044 mg iken etten alacağımız demir miktarı 0,5 mg'dır. Ispanak, yine de pek çok besin türüne göre iyi bir demir kaynağı olsa da sanıldığı kadar değildir.

Ispanağın çok iyi bir demir kaynağı olduğunu sanmamızın en büyük nedenlerinden biri Temel Reis'tir.

168
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eda Onar
Eda Onar
53K UP
20 saat önce
Babalar, anneler günü,doğum günleri, kadınlar günü,sevgililer günü vs. Birsürü önemli gün olması sizcede tuhaf değil mi?, İnsan oğlu sürekli mutlu olmak için sebep arıyor.Örneğin anne ve babalar günü için özel gün olması sizce de gereksiz değil mi, çünkü bir çiftin ilk çocuğu hangi gün doğduysa o gün onların anne ve baba oldukları gündür. Bunun gibi birçok örnek sayabilirim. Belki de evrenselleştirilmesi daha iyidir.
4
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ahmet Öztekin
Uyarlayan 1 saat önce 3 dk.

Düzenli egzersiz, yapabilen insanlar için hem fiziksel hem de mental olarak faydaları gerçekten de yadsınamayacak düzeyde ancak fiziksel kısıtlamalardan ötürü egzersiz yapamayan bazı insanlar da bulunmakta. Bu kişiler için de egzersizin metabolik etkilerini taklit edebilen LaKe molekülü geliştirildi. Molekül, herhangi bir fiziksel efor gerektirmeksizin egzersizin ve orucun metabolik etkilerini taklit etmekte.

Bu molekülün belirtilen metabolik etkilerinin yanı sıra Parkinson ve demans gibi bazı nörolojik hastalıkların tedavisinde yardımcı olarak kullanılabileceği düşünülüyor. Tüm bu olası etkileri sayesinde bu molekülün keşfi ile birlikte yoğun egzersiz programlarına ya da oruç temelli diyetlere uyamayan kişilerde uygulanabilecek tedaviler için umut vadediyor.

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
M13: Herkül’deki Büyük Küresel Küme

1716’da, İngiliz gökbilimci Edmond Halley, “Bu küçük yama, kendini yalnızca gökyüzü dinginken ve Ay yokken çıplak gözlere gösteriyor” dedi. Kuzey gökyüzündeki en parlak küresel yıldız kümelerinden birisi olan M13 artık daha az mütevazı bir şekilde, Büyük Küresel Küme olarak biliniyor. Bunun gibi keskin teleskobik görüntüler, muhteşem kümenin yüz binlerce yıldızını gözler önüne sermektedir. 25.000 ışıkyılı uzaklıkta, kümenin yıldızları 150 ışık yılı çapında bir bölgede toplanmıştır. Küme çekirdeğine yaklaşırken 100’den fazla yıldız, bir kenarı 3 ışık yılı olan bir küp içerisine sığdırılabilir. Karşılaştırma için, Güneş’e en yakın yıldız 4 ışık yılı uzaktadır. Bu görüntüde kaydedilen olağanüstü parlak bölge, yıldızları yoğun küme çekirdeğine kadar takip etmektedir. Görüntünün orta genişlikteki görüş alanında, uzak arkaplan galaksileri arasındaki NGC 6207 de sağ altta görülebilir görülebilir.

20 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı & Telif Hakkı: Martin Dufour
Çeviren: Ege Can Karanfil
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Tüm Reklamları Kapat
Öne Çıkan İnceleme
Silinmiş Üye
Silinmiş Üye İnceleyen 25 Aralık 2023
Senaryonun ve oyunculuğun muhteşem olması filmin sürükleyiciliğini fazlasıyla arttırıyor. Denizcilerin ve deniz tutkunlarının kesinlikle izlemesi gereken, dram ve gerilim filmi.
10.0/10
(8 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Captain Phillips
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Bu inceleme Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
7
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen7 4 gün önce
Onur'un kendini kanıtlamak için varoş mahallesi Nemlizade sokağının muhtarlığını gasbetmesini işliyor. Açıkçası filme dönüşünce tarzını pek de bozmuş diyemem. Senaryo bütünlüğü açısından da fena olmamış. Daha çok şey sunuyor. Ve, klişe bir şey üzerinden, metnin geneline baktığımızda çok güzel bir siyasi eleştiri oluyor. Bu anlamda, protagonistin zaferi de, OKB milletimiz için çok anlamlı hale geliyor. Bırakabilmek ve huzuru seçmek. İnsanların her ne kadar doğru da olsa bir yere gelmiş insan görünce kıskançlıklarından çıldırdıklarını da gösteriyor. Bence filmle ilgili her şey çok güzel.
Film
4.8/10
(4 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
3 gün önce
Fransız pediyatrist ve genetikçi Jérôme Jean Louis Marie Lejeune 13 Haziran 1926'da doğdu. Down sendromunun (trizomi 21) ve cri du chat sendromunun kromozomal kökenini tanımladı. Bu bulgular sitogenetiğin gelişiminde dönüm noktası oldu. Prenatal testlerin öjenik amaçlı kullanımına ve seçici kürtaja karşı etik itirazlar yükseltti. Down sendromlu bireylerin haklarını savundu. William Allan Ödülü'nü aldı. Nobel Tıp Ödülü'ne aday gösterildi.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Genetik konusunda geliştirebilirsin.

Söz
Şafak Aki
Şafak Aki
116K UP
Alıntıyı Ekleyen 3 gün önce
Bir toprak parçasının etrafını çevirip, Burası benim, diyen ilk adam etrafında kendisine inanacak saf insanlar bulduğunda sivil toplumun temellerini atmış demektir. O zaman bir kişi ayağa kalkıp, Dikkat edin, bu dolandırıcıya inanmayın; dünyanın bütün meyvelerinin hepimizin olduğunu ve dünyanın kimseye ait olmadığını unuttuğunuzda günlerimiz sayılıdır, demiş olsaydı insanlığı ne çok felaketten ve savaştan kurtarmış olurdu.
Kaynak: Rutger Bregman / Çoğu İnsan İyidir
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close