Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Fatma Nur İnakçı
Ekleyen 2 gün önce 24 dk.

Retrograd amnezi, bireyin geçmişteki anılarını kaybetmesiyle karakterize edilen bir tür bellek bozukluğudur. Bu durum kişinin otobiyografik anılarının yanı sıra genel bilgi, kişiler, yerler ve olaylarla ilgili belleğini de etkileyebilir. Hafıza kaybının süresi ve kapsamı değişkenlik gösterir. Bazı bireylerde yalnızca son birkaç hafta veya ay etkilenirken bazı vakalarda çocukluk dönemine kadar uzanan geniş çaplı bir bellek kaybı gözlemlenebilir.

Bellek kaybının hangi anıları kapsadığı ve ne ölçüde olduğu beynin etkilenen bölgesine bağlıdır. Hipokampus ve medial temporal lob hasarı genellikle yakın geçmişteki anıların kaybına neden olur. Frontal korteks lezyonları ise daha eski anıların hatırlanmasını zorlaştırabilir.

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Itamar Shatz
Itamar Shatz
499K UP
Yazar 18 Ocak 2023 20 dk.

Yazma sanatı üzerine kaleme alınmış en iyi kitaplardan birisi olarak kabul edilen, William Strunk ve Elwyn Brooks White tarafından yazılan The Elements of Style kitabının temel alındığı bu yazıda kitaptaki kilit noktalara dikkat çekilmekte ve deneyimli yazarların yanı sıra yeni başlayan yazarlar için de erişilebilir olması amaçlanmaktadır.[1]

Bu yazma rehberi, ilki güçlü, ikincisi anlaşılır, üçüncüsü kısa ve öz ve sonuncusu iyi yazı biçimi olmak üzere her biri yazı sanatının farklı bir tarafını ele alan dört bölümden oluşmaktadır ve oldukça uzun ve kullanışlı içeriklerle doludur. Dolayısıyla daha iyi bir yazar olmak istiyorsanız, bu rehberden işinize en çok yarayacağını düşündüğünüz kısımları okumanız ve yazılarınıza yansıtmanız, ardından sırasıyla diğer bölümlere odaklanmanız sizin için daha uygun olacaktır.

45
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Yaşam Ağacı Gözlemi
Ebru Tuba Ölçücü
Gözlemi Yapan 14 Eylül Türkiye, İstanbul
Bitki, birkaç çiçekten meydana gelen, 30 cm uzunluğunda terminal bir başak oluşturmaktadır. Çiçekler erseliktir. Taç yapraklar mor-pembe renklerde olup 6 ile 9 mm uzunluğundadır. Sapsız yapraklar genellikle 90 derecelik açılarla dönüşümlü çiftler halinde veya bazen tabana yakın 3'lü halkalar halindedir. Yapraklar 5-12 cm uzunluğunda, tabanda yuvarlak veya kalp şeklindedir, ince tüylerle kaplıdır.
7
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Burak Albayrak
Ekleyen 7 Ocak 2023 42 dk.

Respiratuvar Sinsityal Virüs (kısaca RSV), dünya çapında çocukları enfekte eden en yaygın virüslerden biridir ve yetişkinlerde, özellikle yaşlılarda giderek artan bir şekilde önemli bir patojen olarak tanınmaktadır. RSV enfeksiyonunda karşılaşılan en yaygın klinik senaryo bir üst solunum yolu enfeksiyonudur; ancak RSV genellikle küçük çocuklarda bir alt solunum yolu hastalığı olan bronşiyolit olarak ortaya çıkar ve nadiren pnömoni, solunum yetmezliği, apne ve ölüme ilerleyebilir.

RSV tedavisi üç kategoriye ayrılır:

53
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Almina Çuldur
6 gün önce
Pi sayısının tamamını ezberledik diyelim
3,14 neyimize yetmiyor? Ve ne işimize yarayacak?🧐

2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 22 Mart 2020 6 dk.

Koronavirüs salgını sırasında kitlesel olarak öğrenilen yeni bilimsel kavramlardan birisi temel üreme sayısı veya temel bulaşıcılık katsayısı gibi isimlerle bilinen ve R0R_0 olarak gösterilen bir kavram oldu. Temel bulaşıcılık katsayısı, basitçe, virüsün bulaştığı her bir kişinin kendisinden başka ortalamada kaç kişiye bulaşabileceğini gösteren bir sayı.

Örneğin COVID-19 salgınına sebep olan SARS-CoV-2 virüsünün temel bulaşıcılık katsayısının 1.4-2.5 arasında olduğu düşünülüyor; yani virüsün bulaştığı her bir kişi, kendisinden başka ortalamada 1.4 ila 2.5 kişiye (ya da kabaca 1-3 kişiye) bulaştırabiliyor. Bu sayı, MERS salgınında görülen 0.7 civarındaki temel üreme sayısından epey büyük. SARS için bu değer 2-5 arasıydı ve bu salgın sırasında 8000 insan hastalanmış ve en az 774 ölüm yaşanmıştı.

30
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Yusuf Bedirhan
İnceleyen 5 gün önce
Bu sene yıldırım atamadılar ama ellerinde mızrak ile geziyorlar…
Yıldırım istiyoruz babbaaaa!
Film
4.8/10
(4 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Eser
Ece Müker
Ece Müker
512K UP
Eseri Ekleyen 5 gün önce Film
Puan Ver
Orjinal Adı : The Barkers Pursuit of Adventure 2
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
Ege Göksün
Ege Göksün
65K UP
Yazar 20 Şubat 2023 6 dk.

Türkiye bir deprem ülkesidir. Bu, tartışmaya açık bir konu değildir; bilimsel bir gerçektir. Avrasya ve Büyük Arabistan plakalarının kesişim yerinde bulunan Anadolu plakası, bunların kesişimi olan Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu ve Bitlis-Zagreb faylarını ve bu fayların enerjilerini barındırmaktadır. Bu faylar, bilimsel açıdan oldukça aktiflerdir ve geçtikleri bölgelerde ciddi bir deprem riski ve güvensiz zemin oluşturmaktadırlar. Buna ek olarak hiçbir otorite depremlerin tam lokasyonunu ve zamanını bir kâhin gibi önceden öngörüp bölgeyi depremin hemen öncesinde tahliye etmeyi bekleyemez. Ancak aktif fayları inceleyerek, isabetli bir şekilde deprem olacağını kestirebiliriz.

Bu durumda bu fayların üzerinde ve çevresinde oldukça büyük nüfuslar barındıran ülkemizin iki seçeneği kalmaktadır: Hiçbir şey yapmamak ve kaçınılmazı beklemek ya da Japonya ve Şili gibi diğer aktif fay ülkelerinden örnek alarak depreme kanıtlanmış biçimde dayanıklı yapılar üretmek. Türkiye olarak 1999 yılındaki Gölcük depremi, 2020 yılındaki Elazığ ve İzmir depremleri ve özellikle İzmit depreminden beridir en güçlü fay kayması olan Kahramanmaraş ve Gaziantep depremleri bize depreme hazırlık açısından ne kadar geride kaldığımızı dehşete düşürecek açıklıkta göstermiştir. Özellikle son iki kaymanın sonuçları oldukça üzücü ve korkunçtur ancak bu yazımızda depremin etkilerine değil, deprem öncesinde çoktan yapılmış olması gereken önlemlere ve yapısal tekniklere odaklanacağız.

105
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Genel Biyoloji konusunda geliştirebilirsin.

Sizden Gelenler
16 yaşımdayım ve yaklaşık 2 yıldır takipçimizim okulda kafama yatmayan çok fazla şey var ve malesef öğretmenlerim her zaman istediğim cevabı veremiyor ben soruyu üniversite sınavındaki soruları çözmek için sormuşum gibi davranılıyor. Örneğin; geçen gün kimya dersinde kütlenin korunumunu işlerken konuyu anlayamadım atomlar arasındaki bazı kimyasal bağlar kopup yerine daha güçlü veya güçsüz başka bağlar oluşuyorsa kütle nasıl sabit kalabilir diye sordum öğretmen de ,büyük ihtimalle çözdüğüm sorularda kafamın karışmamasını istediği için, kimyasal bağların kütlesi yoktur dedi. Ama farkında olmadan benim kafamda inşa ettiğim koca bir kuleyi yıktı ve güvenim de biraz sarsıldı açıkçası ama sizin soru cevap platformunuz sayesinde sorumu başkarına sorabildim. Aldığım cevabın üzerine tekrar sorumu sorabildim. Bir şeyi araştırmakla birine soru sormak arasında çok büyük bir fark olduğuna inanıyorum tabiki cevapları yine araştırıyorum ama belki öğrenci olduğumdandır soru sormaktan ayrı bir tat alıyorum. Bana bu imkanı sağladığınız için teşekkür ederim.
Keçilerin Gezegeninden Yıldırım Tutulması

Fırtınalar, 15 Haziran 2011‘deki tam ay tutulmasının bu muhteşem görüntüsünü neredeyse mahvediyordu. Bunun yerine, tam tutulma sırasında fırtına bulutları 10 dakika boyunca ayrıldı ve şimşekler etkleyici gökyüzüne katkıda bulundu. 30 saniyelik pozlamayla çekilen bu sahne, APOD’un 25 yıllık tarihinde daha akılda kalan başlıklardan birine (astrofotoğrafçı sayesinde) ilham verdi. Tabii ki yıldırım referansı oldukça mantıklıydı ve karanlık ay tutulmasının gölge oyunu, Dünya’nın dört bir yanından; Avrupa, Afrika, Asya ve Avusturalya’dan gözlemlendi. Ancak resmin kendisi, Pezi’deki İkarya adasından çekildi. Bu bölge, engebeli arazisi ve garip görünümlü kayalarından dolayı “Keçilerin Gezegeni” olarak bilinir. Bir sonraki tam ay tutulması çarşamba günü gerçekleşecek.

24 Mayıs 2021 Günün Astronomi Fotoğrafı (NASA APOD)

📸 Kaynaklar ve Katkıda Bulunanlar:
Görsel Kaynağı ve Telif Hakkı: Chris Kotsiopoulos (GreekSky)
Çeviren: Ege Can Karanfil
Çeviri Editörü: Eda Alparslan

🔗 Tüm APOD içeriklerini görmek için:
https://evrimagaci.org/apod
Çınar Ege Bakırcı
Yazar 20 Ocak 2015 6 dk.

Hepimiz Güneş Sistemi'ndeki 8 gezegenin ismini Güneş'e olan sırasıyla sayabiliriz. En azından öyle umuyoruz; eğer emin değilseniz, sırası şöyle: Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve son olarak, Neptün. Ancak bu gezegenlere neden bu isimlerin verildiğini çoğu insan tam olarak bilmiyor. Biz de bu sorunu çözerek, gezegenlerin isimlerinden kısaca bahsetmek istedik. 

Öncelikle genel bir kuraldan bahsedelim: teleskop tam olarak icat edilene kadar bilinen 5 gezegene (Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn) Romalılar hep kendi tanrılarının isimlerini vermişlerdir. Sonradan keşfedilen gezegenlerden olan Neptün'e de Roma Tanrısı'nın adı verilmiştir. Tabii günümüzde bu tanrılara artık inanan pek kimse kalmadığı için, onlara "mitolojik tanrılar" adı verilmektedir. Bunun haricinde bu tür isimlendirmenin yalnızca 2 adet istisnası vardır: Dünya ve Uranüs. Bunların hepsini sırasıyla izah edeceğiz. Şimdi isimlerin nereden geldiğine, baş döndürücü fotoğraflarıyla birlikte, tek tek bakalım:

163
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
1 gün önce
Amerikalı sitogenetikçi Barbara McClintock 16 Haziran 1902'de doğdu. Mayoz bölünmede gen rekombinasyonu ve krossing-over mekanizmalarını gösterdi. Transpozonların keşfiyle genetik bilgi aktarımına dair temel prensipleri değiştirdi. Telomer ve sentromerlerin genetik bilginin korunmasındaki işlevini kanıtladı. Bu çalışmalarıyla 1983 Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülü'nü kazandı.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

İnceleme
Ilgaz Deniz Arı
İnceleyen10 11 Aralık 2021
‏‏‏‏‏‏‏‏ ‏‏‏‏‏‏‏‏ ‏‏‏‏‏‏‏‏
9.8/10
(6 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : De l’inconvenient d’etre ne
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Üzeyir Yazıcı
Yazar 6 gün önce 24 dk.

Diferansiyel denklemler, doğada ve insan yapımı sistemlerde meydana gelen sürekli değişimleri matematiksel olarak ifade eden denklemlerdir. Isaac Newton[1] ve Gottfried Wilhelm Leibniz'in 17. yüzyıldaki katkılarıyla ortaya çıkan bu alan, fiziksel olayları modellemekten mühendislik sistemlerini analiz etmeye kadar birçok alanda kullanılmaktadır. Diferansiyel denklemler sayesinde bir sistemin zamana veya bir başka değişkene bağlı davranışı öngörülebilir ve çözülebilir hâle gelir.

Modern dünyada mühendislik ve bilim dallarının büyük bir kısmı, diferansiyel denklemlerle ifade edilen süreçleri anlamaya dayanır. Hareket eden bir nesnenin konumunun belirlenmesinden, elektrik devrelerindeki akımların analizine kadar pek çok problem, bu denklemler yardımıyla çözülmektedir.

14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Söz
Batuhan Aslan
Batuhan Aslan
20K UP
Alıntıyı Ekleyen 5 gün önce
Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!
Kaynak: Sayfa 40 (Can Sanat Yayınları)
9.7/10
(161 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
6
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Görkem Bakırcı
Fen Bilimleri Öğretmeni 19 saat önce Sen de Cevap Ver

Methuselah Yıldızı için yapılan ölçümler tam olarak gerçeği yansıtmamaktadır. Bu yıldızın yaşının ölçümü içerisinde belirsizlik ve hata payı barındırır. Yapılan yeni ölçümler bu yıldızın evrende oluşmuş en erken yıldızlardan biri olduğu ve yaşının da evrenin yaşına çok yakın olduğunu ortaya koymaktadır. Methuselah yıldızının yaşı 12 ila 13.7 milyar yıl arasındadır yani evrenden daha yaşlı olması mümkün değildir.

Evrende ilk yıldızların büyük patlamadan 100 ila 200 milyon yıl sonra oluştuğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla bu yıldızın da maksimum 13.6 milyar yıl yaşında olabileceğini söyleyebiliriz.

Aşağıda bıraktığım makalede yıldızın yaşının 12 milyar civarı olduğu ifade edilmiş. Farklı farklı ölçümler de mevcuttur. Oradan inceleyebilirsiniz.

Tüm Reklamları Kapat

Kaynaklar

  1. J. Tang, et al. Revised Best Estimates For The Age And Mass Of The Methuselah Star Hd 140283 Using Mesa And Interferometry And Implications For 1D Convection. (20 Mayıs 2021). Alındığı Tarih: 17 Haziran 2025. Alındığı Yer: arXiv doi: 10.48550/arXiv.2105.11311. | Arşiv Bağlantısı
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Söz
Evrim Ağacı
Alıntıyı Ekleyen 18 Ocak 2019
Bütün zevklerimiz, mutluluğumuz, kahkahalarımız ve jestlerimiz ve acılarımız, kederlerimiz, ümitsizliklerimiz ve gözyaşlarımız beyinden ve yalnızca beyinden kaynaklanır.
Bu alıntı Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
19
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close