Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Kafana takılan neler var?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Akın Karahasan
Yazar 10 Mayıs 2020 20 dk.

"7. Kıta" olarak da bilinen Antarktika, yeryüzündeki en zorlu şartlardan bazılarını bir arada bulunduran, sıra dışı bir yerdir. Böylesine sıra dışı bir kıta, yeryüzündeki en sıra dışı hayvanlardan birisi olan tardigradlar üzerinde araştırma yapmak için eşsiz ama bir o kadar da zorlu imkanlar sunmaktadır.

Bu yazımızda, üç konu başlığını bir arada inceleyeceğiz. Bunlardan birincisi, Dünya'nın en zorlu ortamları arasında kuşkusuz başı çeken Antarktika'da Dünya’nın en dayanıklı hayvanı olarak lanse edilen, popüler bilimin yeni maskotu tardigradları aramak ile ilgili olacak. İkinci konumuz, "Tardigradlar, Antarktika faunasının bir parçası mı, yoksa kozmopolit yayılım gösteren tardigradların sıkışıp kaldıkları uğrak bir nokta mı?" sorularını cevaplamayı hedefleyecek. Son olarak üçüncüsü ise, "Eğer ki tardigradların bazı türleri için Antarktika uğrak noktası görevi görüyor ise buraya nasıl geldiler?" sorusuna odaklanacak.

72
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Söz
Refikcan Filiz
Alıntıyı Ekleyen 2 gün önce
Zira iyi bir zihne sahip olmak yeterli değildir, esas olan onu iyi kullanmaktır. En yüce ruhlar en büyük erdemlere olduğu kadar en büyük kötülüklere de yeteneklidir, ancak çok yavaş yürüyenler eğer her zamam doğru yolu izlerlerse, koştukları hâlde bu yoldan uzaklaşanlara göre çok daha ileriye gidebilirler
Kaynak: Yöntem Üzerine Konuşma, sf-5
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Baran Cudi Eker
8 saat önce
Bilimsel alanın felsefeden oldukça uzaklaşmış olması insanın medeniyet düzeyinin artış hızını düşürmektedir edinilen bilimsel bilgi felsefi faliyetin bir malzemesi olmadığı sürece anlamsızlaşır iyi bir bilim adamı aynı zamanda bir filozofun merakına şüpheciliğine ve kıvraklığına sahip olmalıdır
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Ulaş Şaroğlu
Etkinliği Ekleyen 1 hafta önce IstanbulÜcretsiz31 Mayıs
Uluslararası İTÜ Bilim ve Mühendislik Zirvesi (İngilizce)
31 Mayıs 2025 10:00 tarihinden 02 Haziran 2025 16:00 tarihine kadar.

📅 31 Mayıs – 2 Haziran 2025 tarihlerinde, İTÜ Maçka Kampüsü Mustafa Kemal Amfisi'nde düzenleyeceğimiz International ITU Science and Engineering Summit (SES 2025) etkinliğimiz sizlerledir.

📌 Etkinliğimizin programı ve konuşmacı listesine aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz:

🔗 https://indico.itu.edu.tr/event/5

📌 Bu ve bu tarz etkinliklerimizden haberdar olmak için kulübümüzün İnstagram sayfasını takip edebilirsiniz:

🔗 https://www.instagram.com/itufmk/

Devamını Göster
6
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Deha Kaykı
Deha Kaykı
199K UP
Aktaran 4 gün önce 3 dk.

ArXiv'de ön baskı olarak yayımlanan yeni bir çalışma, karanlık maddenin evrenin ilk yıldızlarında yalnızca kütle çekimsel değil, kimyasal evrimsel süreçlerde de etkili olabileceğini öne sürüyor. Lina Yıldız ve Deha Kaykı tarafından, GTIIT’te (Guangdong Technion – İsrail Teknoloji Enstitüsü) görev yapan fizikçi Prof. Dr. Marcelo F. Ciappina danışmanlığında yürütülen bu çalışma; yıldız içi termodinamik yapılar ve nükleer tepkimelerin karanlık madde kaynaklı enerji enjeksiyonu ve istatistiksel dağılım değişimleri ile nasıl dönüştürülebileceğini kapsamlı bir model üzerinden ele alıyor. Bu yaklaşım, karbon ve nitrojen gibi biyojenik elementlerin üretiminde artışa, oksijen sentezinde ise azalmaya yol açan bir nükleosentez senaryosunu simüle ederek özellikle karbon açısından zengin ve metal bakımından yoksul (CEMP) yıldızların gözlemsel spektrumlarıyla yüksek uyum gösteriyor.

Araştırma, klasik yıldız evrimi modellerinin açıklamakta yetersiz kaldığı CEMP-no yıldızlarının anomalik C/O oranlarını karanlık madde etkisi ile açıklamayı hedef almaktadır. Bu bağlamda, karanlık maddenin yalnızca kütleçekimsel etkilerle değil, aynı zamanda termodinamik yapılar üzerindeki etkileriyle de erken yıldızlarda nükleer tepkime dengelerini değiştirebileceği varsayımı öne çıkarılmıştır. Özellikle zayıf etkileşimli kütleli parçacıkların yıldız çekirdeklerinde termalleşerek çift yok oluş süreçleri aracılığıyla ısı enjekte edebileceği fikri, çalışmanın hesaplamalı temelini oluşturmaktadır.

11
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Adam Hussein
Adam Hussein
106K UP
İnceleyen 4 gün önce
ben bu kitabı 13 yaşımda okudum ilk 20 30 sayfasını sıkılarak okudum lakin raskolnikov suçu işledikten sonra gerilim başladı. ve psikolojiyi seven bir insan olarak kitabın anafikrinini şöyle söyleyebilirim
toplum mu suçu şekilendiriyor
yoksa
suç mu toplumu şekillendiriyor
bu kitab benim rus edebiyatımla girişim oldu ve girişi beğendım ,ondan önce hiç rus edebiyatı okumamışımdır ama su. ve cezadan sonra rus edebiyatına atıldım ve şuanda net 20 30 tane rus edebiyatı kitabım var ve onları okuyorum .
ben bu kitabın her yaştan bir okuyucu kitlesine sahip olduğunu düşünmüyorum ama kesinlikle şuanki toplumda yaşayan her bireyin bu kitabı okuması gerektiğini düşünüyorum
bu benim 2. kez okumaya karar verdiğim ilk kitab
Kitap
9.2/10
(12 Kişi)
Puan Ver
Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi XLV (45) - Rusça Aslından Çeviren: Mazlum Beyhan
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Akın Karahasan
Seslendiren 6 Şubat 2022 2:54
Richard Feynman, bir keresinde şöyle yazmıştı:İlk bakışta oldukça üstü kapalı gibi gözüken, ünlü fizikçi Richard Feynman'ın bu sözü, aslında günümüz teknolojik...
40
Zəhra Əzizova
Öğrenmeye meraklı biri 4 gün önce Sen de Cevap Ver

Mıknatıslar aslında kendi içlerinde enerji üretmiyorlar, daha çok statik bir enerji alanı yaratıyorlar. Elektron spinleri ve atomların düzeni sayesinde manyetik alan oluşuyor; bu alan itme ve çekme kuvveti yaratıyor ama bu kuvvet sürekli enerji harcayarak ortaya çıkmıyor.

Yani, mıknatısın içindeki spinler bozulup enerji harcasa mıknatıs zamanla mıknatıslığını kaybederdi. Ama çoğu mıknatıs yıllarca bu özelliğini korur çünkü enerjiyi harcamadan sabit bir manyetik alan sağlıyor. Mıknatıslar enerjiyi üretmek yerine var olan enerjiyi yönlendirir ya da aktarır.

Enerji üretmek için manyetik alanın değişmesi ve bir hareket olması gerekir — mesela jeneratörlerde olduğu gibi. Orada mekanik enerji elektrik enerjisine dönüştürülür, ama mıknatıslar bu süreçte enerji kaynağı değil; sadece yardımcı bir araçtır.

Tüm Reklamları Kapat

Kısacası, mıknatıslar enerji depolamıyor veya üretmiyor, sadece manyetik alan oluşturarak etkileşim sağlıyorlar. Bu yüzden onlardan doğrudan enerji elde etmek mümkün değil.

4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Elif Helvacı
Elif Helvacı
14K UP
Uyarlayan 25 Eylül 2011 15 dk.

Hieronymus Bosch'un üç kanatlı, ünlü tablosunda (The Garden of Earthly Delights; Dünyevi Zevkler Bahçesi) âlem yapan çıplak figürler, cennetvâri masumiyete bir methiye, bir övgü gibidir. Bu tablo, püriten uzmanlarca sıklıkla ileri sürülen "ahlakın çöküşü" ve "günah tasviri" olarak yorumlanabilmesi için bana kalırsa fazla mutlu ve huzurlu görünmektedir. Daha ziyade, insanoğlunun dünyaya düşmeden önceki utanç ve suçluluk duygularından muaf halini temsil etmektedir. Benim gibi primatologlar için, çıplaklık (cinsellik ve doğurganlığa referansla), kuşların ve meyvelerin bolluğu ve gruplar halinde hareket etmek oldukça tanıdıktır ve dini ya da ahlaki yorumlamaları gerektirmez. Bosch, insanlığı en doğal haliyle tasvir etmiş görünmekle birlikte, kendi ahlaki bakış açısını da üç kanatlı tablonun orta kısmında resmettiği eğlenen insanların değil de, en sağdaki kısmında rahiplerin, rahibelerin, açgözlü oburların, kumarbazların, savaşçıların ve ayyaşların cezalandırılması resmederek gösterir.

Beş yüzyıl sonra, hala dinin toplumdaki rolünün ne olduğu ile ilgili tartışmaya devam ediyoruz. Tıpkı Bosch'un yaşadığı dönemde de olduğu gibi, ana temamız "ahlak". Tanrısız bir dünya öngörebilir miyiz? Böyle bir dünya "iyi" olur muydu? Bir dakikalığına günümüzde biyoloji ile köktendincilik arasındaki savaşı bir kenara bırakalım. Günümüzde, evrimden şüphe etmek için kanıtlara karşı oldukça dirençli olmak gerekmektedir; bu yüzden de evrimden şüphe duyanları ikna etmek amacıyla hazırlanan kitaplar ve belgeseller, aslında boşa emek kaybıdır! Bu materyaller dinlemeye hazır olanlara yardımcı olabilir;ancak esas hedef kitleye ulaşmada başarısızdır. Tartışma gerçeğin ne olduğundan ziyade, bu gerçekle nasıl baş edeceğimizle ilgilidir. Ahlakın doğrudan yaratıcı Tanrı'dan geldiğine inananlar için, evrimi kabul etmek ahlaki bir cehenneme açılan kapı gibidir.

133
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meltem Çetin Sever
Yazar 15 Mayıs 2018 2 dk.

Türkçede helikopter böceği de denilen yusufçuk böcekleri göz alıcı renkleri ile bizleri şaşkınlığa uğratır. Güçlü saydam kanatları, uzun vücutları ve vücuduna oranla devasa gözleri vardır. Bu büyük gözlerle çok iyi bir görüşe sahiptirler. Bilinen 500 civarında alt türü bulunmaktadır. Bazı dişi yusufçuk türleri çiftleştikten sonra erkek yusufçuğun kafasını yer bu yüzden bu türlerin erkekleri hayatları boyunca (yusufçukların yaşam süresi 6 ay ile 7 yıl arasında değişir) sadece 1 defa çiftleşebilirler. Başka bir yusufçuk türünün ise başka ilginç bir özelliği var; aeshna juncea türünün dişileri daha fazla çiftleşmemek için takipte olan ısrarcı erkek yusufçukları kandırarak ölü taklidi yapıyorlar.

İsviçre’deki Zürih Üniversitesi'nde yıllardır yusufçuklar hakkında araştırma yapan Rassim Khelifa, Alp Dağları’nda larva toplarken aeshna juncea türünün ölü taklidi yapma davranışına tanık oldu. Khelifa, dişilerin sık sık saklanmak üzere göletlerin yakınlarındaki yoğun bitki örtüsüne çekildiklerini keşfetti. Gözlemlediği 31 dişiden 27’si ölü taklidi yapmış ve bu dişilerden 21’i başarılı olmuştu. İspanya'daki Vigo Üniversitesi'nden Adolfo Cordero-Rivera'ya göre, bu sadece çok sayıda yusufçuğın bulunduğu alanlarda kullanılan bir strateji olabilir. Cordero-Rivera şöyle diyor:

18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Eray Şeyhan
Eray Şeyhan
50K UP
İnceleyen10 18 saat önce
La Mettrie, bu eserini 18. yüzyılda anonim olarak yayımlamasına rağmen, Makine İnsan yazıldığı günden itibaren yoğun eleştirilere maruz kalmıştır. “İnsan bir makinedir” görüşü, özellikle ruhun ölümsüzlüğüne ve tanrısal yaratılışa inananlar tarafından sert biçimde eleştirilmiştir. Zira bu düşünce, Tanrı’ya, ruhun varlığına ve özgür iradeye yer bırakmıyordu. Materyalist ve hazcı bir etiği savunduğu için, birçok kişi onun fikirlerinin ahlaki yozlaşmaya yol açacağını düşünmüştür. La Mettrie’ye göre erdem, acıdan kaçma ve haz alma ilkesine dayanıyordu. Bu yaklaşım, geleneksel ahlak anlayışıyla taban tabana zıttı. La Mettrie, bu radikal fikirlerini, kendisinden önceki düşünürlerin görüşlerini sentezleyerek temellendirir. Özellikle Descartes ve Locke’un etkisinden yola çıkarak, insanın ruhsuz bir makine gibi işlediğini ileri sürer. Bu iddialarını ise ampirik gözlemlerine dayandırır; çünkü kendisi her şeyden önce bir hekimdir. Makine İnsan’ın bazı bölümlerinde, insana yakın canlıların beyin yapılarından söz eder ve bunu oldukça anlaşılır, hatta yer yer dikkat çekici bir üslupla dile getirir. Bugün hâlâ önemini koruyan Makine İnsan, yalnızca 18. yüzyılın değil, günümüz düşünce dünyasının da etkili eserlerinden biridir. La Mettrie’nin insanı doğanın bir parçası olarak görmesi ve zihinsel süreçleri bedensel işlevlerle açıklaması; nörobilim, psikoloji ve evrimsel biyoloji gibi çağdaş bilim dallarının yaklaşımlarıyla örtüşmektedir. Günümüzde insan zihnini açıklamak için artık ruh kavramına ihtiyaç duyulmaması, La Mettrie’nin sezgisel olarak öne sürdüğü fikirleri doğrular niteliktedir. Her ne kadar döneminde dışlanmış olsa da, Makine İnsan fikri, insanı anlamamızda bilimsel düşüncenin önemine dikkat çeker.
Kitap
10.0/10
(1 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Man a Machine
İnceleme Yaz
Sonra Okuyacaklarıma Ekle
4
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Akademi

Evrim Ağacı Akademi'yi kullanarak kendini Kimya ve Biyokimya konusunda geliştirebilirsin.

Fatih Birinci
Çeviren 11 Ağustos 2019 35 dk.

İnsanlarda ahlaki durumun mevcut olduğu ancak insan-dışılarda mevcut olmadığı fikrini meşru kılan, insanlıkla ilgili ayırt edici bir şey var mıdır? [Ç.N. “non-humans”, yazı boyunca insanın dışındaki hayvan türleri anlamında kullanılmaktadır; E.N. "non-persons", yazı boyunca bilişsel melekeleri yerinde olmayan insanlar veya kişilik/birey hakları bulunmayan canlılar için kullanılmaktadır.]

Bu soruya bulunacak bir yanıt filozoflar arasında olduğu kadar, felsefenin dışında kalıp da insan-dışı hayvanlara davranış şeklimizle ilgilenenler arasında da önemini giderek artırmıştır. Kimileri için bu soruya verilecek yanıt bizleri, insanların doğasını ve ahlaki zorunluluklarımızın makul kapsamını daha iyi kavramaya götürecektir. 

139
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 21 Ekim 3 dk.

Monash Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırma, COVID-19 pandemisi sırasında Kuzey Çin'deki üniversitelerde uygulanan kampüs çapındaki karantinaların, üniversite öğrencilerinin güven, dürüstlük ve yaratıcılık gibi sosyoekonomik kalkınma için kritik öneme sahip davranış biçimlerine olan yaklaşımlarını etkilediğini ortaya koydu.

Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) dergisinde yayımlanan makalede, Monash Üniversitesi'nden Dr. Leo Bao ve Profesör Lata Gangadharan, Hong Kong Üniversitesi'nden Yardımcı Doçent Jingcun Cao ve Profesör Chen Lin ile Çin Bilimler Akademisi'nden Yardımcı Doçent Difang Huang ile birlikte çalışarak katı biçimde kısıtlanan fiziksel etkileşimlerin, sosyoekonomik gelişim için kritik öneme sahip bireysel davranışları nasıl şekillendirdiğini anlamaya çalıştılar.[1]

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Zemheri ortancası (Bergenia crassifolia) özellikle Çin ve Sibirya’nın ormanlık ve dağlık bölgelerinde yetişen, yarım metreye kadar boylanabilen, her dem yeşil, otsu bir bitkidir.

Bitkinin İngilizce’deki yaygın adı “Pigsqueak” (domuz sesi) olarak bilinir; çünkü yaprakları parmaklar arasında ovuşturulduğunda domuz sesi gibi bir ses çıkarır.

📝 Gözlemi Yapan: Ebru Tuba Ölçücü

ℹ️ Bu içerik, Evrim Ağacı internet sitesinden derlenerek hazırlanmıştır. Derleme sırasında bazı önemli detaylar kaybolmuş olabilir. Konu hakkında eksiksiz bilgi almak ve kaynaklarımızı görmek için içeriği lütfen evrimagaci.org üzerinden okuyunuz.
Rasul Nurullazade
2 gün önce
Objektif olarak anlamsız bir evrende gerçek anlam, deneyimin kendisidir.
2
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sizden Gelenler
Emeklerinize sağlık. Sizler sayesinde bilimi merakla ve heyecanla takip ediyorum. Özellikle 10-30 yaş arası gruba daha fazla ulaşmanızı isterim. O jenerasyonu yakalamamız lazım. Var olun.
İnceleme
Fatih Oğulcan Kaya
İnceleyen10 18 Kasım 2023
Çocukken iyiki izledim dediğim, şu an izlediğimde halen ilk günkü gibi hisleri bende uyandıran çok güzel bir animasyon filmidir. Çocuklara izletilebilir, ailece izlenebilir. Kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim. Gelelim benim izlerken hissettiklerime veya çıkarımlarıma.

Umutlar ve Vazgeçiş Anları
Bilinmez bir dünyayı duymak ve bilmek. Bu düşüncelerle büyümek ve ulaşmak için çaba göstermek. Çitlerin ardındaki bir hayat. Çitler gözler önünde mi zihinlerde mi? Her motivasyon konuşmasının altında gerçeklerin verdiği acı dolu anlar da barınır.

Sırlar, Gidişler ve Uyanışlar
Bazen insanlar istemeden rol yaparlar. Anın büyüsüne kapılırlar veya kabul görmek için çabalarlar. Kendi yalanları içinde ezilip gitmeyi seçerler. İnsan kötü değildir, kendi hikayesi içerisinde şartları elverdiğince çabalar. Bazen olmaz işte. Ta ki uyanma vaktine kadar, kendi isteyene kadar. Dönüşüyle hikaye tamamlanır belki de, belki de iş işten geçer yeni sulara yelken açar.

İnanç ve Destek
Ginger diyerek geri dönüşler olur bazen hayatta; tam da ihtiyaç olduğu anda, koşturmaca da. Olması gerektiği için yaşanır bazı şeyler. İnsan kendi içinde çıkamadığı yolculuk için enerjisini böyle bulur ya zaten.

Gelelim Kıssadan Hisseye
Hayatınızda bir huysuza yer ayırın, öğütleri ve sürecek bir uçağı var.
Hayatınızdaki tüm defterleri tam kapatmayın, herkes affetmeye değer değişmeyi hakeder.

Ve gelelim meseleye Tavuk mu yumurtadan? Yumurta mı tavuktan? X: Önce tavuk olmalı. Y: İyi de tavuk olması için yumurta olması lazım. Hayır, ilk yumurta olmalı. X: İyi de ilk yumurta nereden geldi? diye giden bir diyalogtur hayat. Filmin en sonunda aktörler ve set ekibi için de aynı şey ironi şeklinde söylenmekte. Aktörler midir film, tüm set ekibi midir film? Zaten paradokslar düşünen insanın mantığının sınırlarını ölçmek için yok mudur? Cevaptan ziyade düşünmeye harcanan vakittir asıl mesele.
8.9/10
(8 Kişi)
Puan Ver
Orjinal Adı : Chicken Run
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
12
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close