Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Burak Albayrak
Ekleyen 20 Eylül 2022 37 dk.

Kolesterol, insan yaşamı için gerekli olan lipofilik (yağda çözünür) bir moleküldür. Hücre zarının yapısal bir bilişenidir ve çeşitli steroid hormonları (örneğin, kortizon ve aldosteron ve adrenal androjenler) D vitamini, seks hormonları (testosteron, östrojenler ve progesteron) ve safra asitlerinin sentezlenmesi için bir yapı taşı görevi görür. Kolesterol, stabilite ve akışkanlık sağlayan yapısal rollerinin yanı sıra hücre fonksiyonunun düzenlenmesinde de önemli bir rol oynar.

Kolesterol birçok sağlıklı hücre fonksiyonunun merkezinde yer alırken, anormal kan konsantrasyonlarına ulaşmasına izin verilirse vücutta ciddi sorunlara neden olabilir. Yüksek Kolesterol olarak da bilinen Hiperkolesterolemi, bir hastanın kanındaki LDL-kolesterol konsantrasyonlarının yükseldiği durumu ifade eder. LDL-kolesterol seviyeleri çok yüksek olduğunda, erken aterosklerotik kardiyovasküler hastalık riski artar. Yüksek kolesterol seviyeleri, ayrıca kolelitiazis gibi birçok genetik hastalıkta da rol oynar.

53
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Çeviren 5 Ocak 2022 5 dk.

Porno tüketiminin her türlüsünün zararlı olduğunu iddia eden kitleler, porno izleme oranı arttıkça erektil disfonksiyon; yani erkeklerde cinsel birleşmeyi başarıyla tamamlayabilecek kadar süreyle sert kalamama sorununun arttığını iddia ediyorlar. Örneğin YourBrainOnPorn gibi anti-porno siteleri, "pornografi tüketimiyle erektil disfonksiyon arasındaki korelasyon, arada bir nedensellik olduğuna işaret etmektedir" gibi iddialarda bulunmaktadır (korelasyon, hiçbir zaman tek başına nedensellik gösteremez). Bu tür mesajlar, yanlış bilginin son derece hızlı yayıldığı internet ortamında viral bir şekilde yayılarak, erkeklerin cinsel korkularını tetiklemektedir.

Halbuki akademik literatür incelendiğinde, güncel çalışmaların porno tüketimi ile erektil disfonksiyon arasında hiçbir ilişki kuramadığı görülmektedir. Bu yazıda, bunlardan 3 tanesine odaklanacağız.

81
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ege Can Karanfil
Çeviren 17 Haziran 2021
Hilal Bulutsusu olarak da bilinen NGC 6888 parlak ve yüksek kütleli merkezi yıldızından rüzgarlarla saçılan yaklaşık 25 ışık yılı genişliğe sahiptir. Üçlü astro-görüntücülerden oluşan bir ekip (Joe, Glenn, Russell) kozmik balonun bu keskin portresini yarattı. Üçlünün teleskobik işbirliği, hidrojen ve oksijen atomlarının ışığını izole eden 30 saatten fazla dar bant görüntü verisi topladı. Oksijen atomları, ayrıntılı kıvrımları ve filamentleri kaplıyor gibi görünen mavi-yeşil tonu üretmektedir. NGC 6888’in bulutsunun içerisinde görülebilen merkezi yıldızı, Worf-Rayet yıldızı (WR 136) olarak sınıflandırılmıştır.  Yıldız, dış kabuğunu her 10.000 yılda bir Güneş’in kütlesine eşdeğer miktarda saçan kuvvetli bır yıldız rüzgarıyla atmaktadır. Bulutsunun karmaşık yapıları, muhtemelen bu kuvvetli rüzgarın daha erken bir aşamada atılan malzeme ile etkileşiminin sonucudur. Yakıtını müthiş bir hızda yakan ve ömrünün sonuna doğru ilerleyen bu yıldız, sonunda muhteşem bir süpernova olarak patlamalıdır. Bulutsu bakımından zengin takımyıldız Kuğu’da bulunan NGC 6888, yaklaşık 5.000 ışık yılı uzaktadır.
3
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 24 Nisan 2021 10 dk.

Hepimiz mutlaka ömrümüz içinde en az 1 kez yapmışızdır: Bir doğum günü kutlaması için bir araya geldik, pastaya mumlar koyduk, bir dilek tuttuk ve PÜFFF! Mumlara üfleyerek söndürdük. İyi ama neden? Bu davranışın kökeni ne? Neden tamamen bize ait olan doğum günümüzü kendi başımıza değil de, başkalarıyla kutluyoruz? Neden mumlar kullanıyoruz? Neden dilek tutuyoruz?

Doğum günlerinde pasta veya kek kullanımının tarihi, Batı Avrupa toplumlarında 19. yüzyılın ortalarına kadar gitmektedir.[1] 1746 yılında Almanya'da Kont Ludwig von Zinzendorf, bir doğum günü partisi vermiştir ve bu partinin davetlilerinden olan Andrew Frey, kutlamayla ilgili çok detaylı bilgiler vermiştir:[2]

41
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 19 Eylül 2014 3 dk.

Çoğu insan sadece erkeklerin orgazm ve üreme konusunda sıkıntıları olduğunu zanneder. Muhtemelen bu, birçok toplumda erkeğin "erkekliğinin", üreme kapasitesiyle ve becerisiyle ölçülmesinden kaynaklanan bir algı yanılgısıdır. Ancak üreme sistemi sorunlarından sadece erkekler çekmez. Üstelik sadece kısırlık gibi iki cinsiyette de görülebildiği bilinen hastalıklardan söz etmiyoruz. Orgazm olma veya olabilme konusunda dişilerin de büyük bir kısmında ciddi sıkıntılar görülmektedir. Erkekte olduğu zaman "iktidarsızlık" gibi güçlü ve yaftalayıcı sözlerle bilinen bu bozukluklar, dişilerde olduğunda pek tanınmaz. Bu yazımızda sizlere insan dişilerinde sanılandan çok daha yoğun bir şekilde görülen "hatalı orgazm" sorunundan söz edeceğiz.

Viagra ile başlayalım... Viagra, aslında sertleşme sorununa çare olsun diye üretilmedi. İlk üretildiğinde amaç, hipertansiyonu tedavi edebilmekti. Ancak bilimde çok sıklıkla görüldüğü gibi, tıbbın bu sahasında da yapılan ufak bir hata, büyük bir keşfi beraberinde getirdi: Viagra, hipertansiyon üzerinde etkili olmaktan ziyade, erkeklerde penis sertleşmesi sorununu çözüyor gibi gözüküyordu! 

27
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Gencay Kaan Polat
Yazar 8 Ocak 2021 14 dk.

İnsan Papilloma Virüsü ya da kısaca HPV, insan türünün gördüğü cinsel yolla en sık bulaşan hastalıktır. AIDS'e neden olan HIV ile "uçuk" veya "herpes" olarak da bilinen HSV'den farklıdır. Bunu şöyle söyleyebiliriz: HPV öylesine yaygın bir virüstür ki, şu anda Dünya üzerinde cinsel olarak aktif olan her kadın ve her erkek hayatlarının bir evresinde bu virüsü mutlaka kapacaktır!

Ancak tabii ki, HPV'nin birçok farklı türü olmasından ötürü, her birinin tehlike arz etme miktarı farklıdır. Bunlardan bazıları cinsel organlara zarar verirken, kimisi vajinal kansere ve penis kanserine bile neden olabilmektedir. Neyse ki aşı teknolojimiz sayesinde HPV'yi önlemeyi başarabiliyoruz.

64
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Arsel Berkat Acar
Yazar 22 Ekim 2018 45 dk.

Komplo teorilerinden söz ettiğimiz zaman aklımıza ilk gelenlerin arasında oldukça kapsamlı olan Apollo Görevleri (diğer adıyla Ay Görevleri) olmaktadır. Komplo teorisyenleri bu konuyu tartışırken sık sık FOX kanalında yayınlanan Conspiracy Theory: Did We Land on the Moon? (2001) programına değinmektedirler.

Ay Görevlerini ele alırken sadece Apollo 11 görevinden bahsetmek bir hata olurdu. İçeriğinde siyaset ve genel olarak uzay programlarının tümü de bulunmaktadır, bu sebeple burada bunlara da yer verdik. Ancak şundan da eminiz ki, bütün bu yanıtların sonunda hala “Ben gittiklerine inanmıyorum” diyenler görülebilecektir, çünkü bazı insanlarda işin içinde ABD söz konusu olunca mutlaka bir hile vardır düşüncesi hakimdir.

112
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
2 gün önce
Alman asıllı Amerikalı fizikçi Jack Steinberger 25 Mayıs 1921'de doğdu. Temel parçacık fiziğinde nötrino araştırmalarına odaklandı; müon nötrinosunun keşfiyle atom altı parçacık anlayışına katkı sağladı. Columbia Üniversitesi ve CERN'deki çalışmalarıyla tanındı. 1988'de Nobel Fizik Ödülü'nü Leon Lederman ve Melvin Schwartz ile paylaştı; aynı yıl ABD Ulusal Bilim Madalyası'nı, 1990'da İtalyan Bilimler Akademisi'nden Matteucci Madalyası'nı aldı.


Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Enes Kocabey
Enes Kocabey
156K UP
Yazar 11 Eylül 2022 7 dk.

Pasif-agresif davranış (İng: "passive-agressive behavior"), öfke veya sıkıntı gibi olumsuz duyguları açıkça ele almak yerine, dolaylı olarak ifade etmektir. Genellikle isteklere karşı direnç, asık surat, inatçılık, erteleme ve eleştiri şeklinde kendini gösteren bir saldırganlık biçimidir. Kişi, sorunlarla uğraşmak yerine düşmanlık veya hoşnutsuzluğunu gizleyen şekillerde davranır. Stres, kaygı ve hayal kırıklığı gibi duygularla başa çıkma yöntemi olarak kullanılabilir.

"Pasif-agresif" terimi ilk kez II. Dünya Savaşı sırasında Albay William C. Menninger tarafından askerlerin erteleme, inatçılık ve verimsizlik gibi dolaylı önleyici davranışlar ile sergilediklerini saldırganlığı tanımlamak için kullanılmıştır.

Bionluk Logo yazarlarınca hazırlandı.
58
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 30 Haziran 2011 50 dk.

Elbette evrimsel biyoloji söz konusu olduğunda, soruların ucunun Tanrı inancına ve dinlere gelmemesi oldukça zor. Doğadaki evrim yasasının her ne kadar kütleçekimi yasasından veya kimyasal maddelerin tepkime dinamiklerini belirleyen yasalardan hiçbir farkı olmasa da ve her ne kadar Evrim Ağacı olarak biz, bugüne kadar bütün konuları bilimsel bir çerçeveden ele alıp, şahsi inançlara yönelik yorumlardan kaçınmış olsak da, ister istemez okurlarımız bizim halk arasında yaygın olarak Tanrı inancını bilimsel olarak nasıl izah edebileceğimizi, tanrıların, dinlerin ve bu inançların spesifik argümanlarının gerçeklik payı olup olmadığını ve Tanrı/din kavramını var oluşun neresine yerleştirmemiz gerektiğini soruyorlar.

Ne yazık ki bu soruların hepsinin cevabını veremeyiz; çünkü... Bilmiyoruz. Hatta halk arasında yoğun bir kamplaşma olsa da ve tutkuyla savunulan argümanlar/iddialar aksi yönde bir izlenim verse de, tarafların hiçbirinin yukarıdaki soruların nihai ve gerçek yanıtlarını bilmediğini de rahatlıkla iddia edebiliriz. Dolayısıyla biz, bu konuda bilimsel olarak sonlandırılmamış bir tartışmayı Evrim Ağacı olarak sonlandırma iddiasında olamayız - bugüne kadar hiç olmadık da. Ancak şunu yapabiliriz: İnsanı ve Evren'i tamamen doğal bir varlık olarak gören bilimin, "Eğer Evren bir süperbilinç tarafından var edilmediyse ve insan da dahil her şey doğal süreçlerle var olduysa, insanlar arasında görülen dini inançları ve Tanrı kavramlarını bilimsel ve doğal olarak nasıl izah edebiliriz?" sorusuna verdiği yanıtları size aktarabiliriz. Bu yazıda da yapacağımız bu olacak.

191
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı Soru Botu
Üye 6 gün önce 1 Cevap
5
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Sizden Gelenler
Bilimi sevdirmek ve öğretmek adına yaptığınız çalışmaları yakından takip ediyorum. İyi ki varsınız.<3
Funda Başak
Seslendiren 29 Nisan 2020 7:23
Dünya Sağlık Örgütü, COVID-19'un dünya genelinde; virüsün gerçek veya algılanan tehdidine maruz kalan insanlarda endişe ve panik uyandıran bir pandemi...
23
Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close