Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Tüm Reklamları Kapat
Halime Samsa
Halime Samsa
34K UP
Yazar 19 Ekim 2020 16 dk.

Bir önceki yazımızda, insanların kendi kendilerine zarar verme davranışlarını incelemiş, bunu önlemek için neler yapabileceğimize bakmıştık. Bu yazıda ise intihar kavramına odaklanacağız. Çünkü insanın ruhsallığı yaşam dürtüsüne yaklaştıkça kurucu, uzaklaştıkça ise yıkıcı bir hal alabilir. Hangisine daha yakın olacağımızı ise erken çocukluk döneminde kurduğumuz ilişkiler, mizacımız, genetik yatkınlarımız ve travmatik deneyimlere verdiğimiz ruhsal tepkilerin tümü belirler. Akılda tutulmalıdır ki, yaşam ve ölüm dürtüsü sadece bir ucunda durabileceğimiz, katı ve değişmez ruh halleri değildir. Hayatımız bu iki dürtü arasında salınarak geçer. Ancak, intihar (özkıyım) kişinin benliğine yönelmiş olan ölüm dürtüsünün serbest kalarak, maskelerinden arınarak bütün şiddetiyle karşımızda durduğu zorlu bir ruh halidir.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün yapmış olduğu açıklamalara göre, her yıl intihar nedeniyle 800 bin insan hayatını kaybediyor. Dünyada her 40 saniyede bir kişi hayatına son veriyor ve her 20 intihar teşebbüsünden biri ölümle sonuçlanıyor.

262
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 20 Şubat 2014 11 dk.

Görselde, birbirinden oldukça uzak 4 memeli hayvan türünün uzuvları görülmektedir: bir insan, bir kedi, bir balina ve bir yarasa. Bu canlılar, dışarıdan bakıldıklarında birbirinden tamamen farklı gözükseler de, içlerine baktığınız zaman aynı atadan geldiklerini haykıran yüz binlerce veri bulmak mümkündür. Bunların en net olanlarından biri de, kemiklerinde yapacağınız bir analizden gelecektir.

Bu apayrı 4 memelinin (ve diğer memelilerin de) bütün uzuv kemikleri birbiriyle eştir. Bilimde biz aynı atadan gelen ve farklı torun türlere dağılan bu yapı ve organlara homolog (eş) organlar adını veriyoruz. Bu kadar farklı yapılarda olmalarının tek sebebiyse, evrimsel süreç içerisinde aynı kemiklerin farklı ortamlara adapte olan uzuvlarla birlikte evrim geçirmiş olmalarıdır. Görselde, sırasıyla humerus, radius, ulna, karpallar, metakarpallar ve falanjlar görülmektedir. Tüm memeli türlerinde bu kemikler birbirinin aynı yapıdadır; sadece şekilsel farklılıklar bulunmaktadır. Dolayısıyla, birbirinden tamamen farklı görünen canlıların evrimsel süreçte ortak bir atadan geldiği anlaşılabilir. Bunu bir diğer şekilde sınama yöntemi, memeli olmayan canlılara bakmaktır.

247
2
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Çağrı Mert Bakırcı
Yazar 4 Ocak 2015 4 dk.

Evrimsel biyoloji dahilinde homoloji, atasal bir türün özelliklerinin torun türlerde de bulunması anlamına gelir. Aslında daha teknik tanımı, bunun tersinden yapılır: türlerdeki benzer karakterlerin, ortak atalardan miras alınması durumudur. Fakat atadan toruna doğru düşünmek daha kolaydır. Örneğin yarasalar ile kuşlar kanatlarını ortak bir atadan almamışlardır. Yarasalar ile kuşların ortak atası kabaca 296 milyon yıl önce yaşamıştır ve bu ortak ata, dinozorlardan bile önce yaşamış, kanatları olmayan, uçamayan bir ortak atadır. Dolayısıyla bu iki grubun kanat yapısı homolog değildir. Öte yandan kargalar ile serçelerin ortak atası 44.1 milyon yıl önce yaşamış bir başka atasal kuş türüdür. Onun da kanatları vardır; dolayısıyla torunlarına kendisininkine benzer (ancak tabii ki evrimsel süreçte farklılaşmış) kanatlar bırakmıştır. Dolayısıyla bu iki kanat yapısı, homolog organlardır.

Peki ya parmak sayısı? Neden çok sayıda canlıda 5 parmak bulunur? Neden 4 ya da 6 değil? Aslında ilk olarak şu "çok sayıda canlı" tanımlanmalıdır. Çok sayıda canlıda 5 parmak bulunuyor gibi gelmesi, canlılığa dair halk olarak çok az bilgiye sahip olmamızdır. Aslında 5-parmaklı uzuv yapısı çeneli omurgalı hayvanların sadece belirli bir alt grubunda görülür. Bu alt-grupta amfibiler (kurbalağalar, semenderler, vb.) ile amniyotlar (kuşlar, memeliler ve sürüngenler) bulunur. Bu alt-grupta toplamda 27400 civarında tür bulunmaktadır.. Bu, tüm ökaryotik (gelişmiş hücre yapısına sahip) türlerin %0.3 civarına eşittir. Tüm Hayvanlar Alemi'nin ise %0.4 civarına eşittir. Dolayısıyla "canlılığın çoğu" derken ne kast ettiğimiz iyi anlaşılmalıdır.

166
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Habil Temiz
İnceleyen6 3 gün önce
Başlangıcı gerçekten bir John Wick Spin-Off'u gibi başlasada,ilerleyen vakitlerde aksiyonun yerini neredeyse bilim kurgu alan,birçok yapımda önemli işler barındıran yıldızları gereksiz harcayan,izlediğimiz 'gerçek' aksiyonun ve dikkat çekici anların neredeyse çoğunu sadece John Wick tarafından izlediğimiz, artık aşina olduğumuz 'intikam' senaryolu bir yapım olmuş.Yerinde aksiyonlar ve sahnelerin yanı sıra dikkat çekici atmosfere ve bunun bir sadece spin-off olduğunu hatırlatsada,Ana de Armas'ın ciddi bir rolü kaldırabilip kaldıramamasını sorgulattı.Yine de oyuncuların ve yapım ekibinin bir spin-off olması için elinden geldiğince uğraşları belli oluyor.
Film
6.5/10
(2 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kaan Keleş
2 gün önce
Bonobolar
1
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Kaan Akgören
Kaan Akgören
50K UP
Yazar 10 Mayıs 2022 54 dk.

Bitki ve hayvan hücrelerinde, endokrin bezler tarafından salgılanan hormonlar, hedef hücrelere ve dokulara giderek temel vücut fonksiyonlarını kontrol eden vücudun haberci kimyasallarıdır. Hormonlar, vücut fonksiyonlarının ve süreçlerinin farklı yönlerine etki ederler. Bunlardan bazıları şunlardır:

Her hormonun vücutta kendine özel reseptörleri bulunur. Belli bir hormon vücudun tüm hücrelerine ulaşmak ile birlikte, sadece bazı hücrelerin o hormon için reseptörleri bulunmaktadır. Böylelikle bir hormona karşı tepki sadece o hormona özel reseptörler içeren hedef hücreler tarafından verilirken, diğer hücreler etkilenmezler.

102
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ashlee Lane Bakırcı-Taylor
Yazar 25 Mayıs 2019 6 dk.

Yediğiniz etlerin renklerini neyin belirlediğini hiç düşündünüz mü? Neden kümes hayvanlarının eti beyazken, sığır eti kırmızıdır? Orta az pişmiş biftek neden “kanlı” olur? Süpermarketlerde satılan etler neden o kadar kırmızıdır? Etin piştiğini nasıl anlarsınız? Parça et ve kıymanın pişme sıcaklıkları neden farklıdır? İşte bütün bu soruların cevaplarını öğrenmek istiyorsanız yazımızı okumaya devam ediniz.

Yediğimiz et, aslen bir hayvanın kas dokusudur ve hemoglobin, miyoglobin (kas sıvısı) ve sitokrom c (hücre boyası) gibi çeşitli kas pigmentlerini barındırır. Ete renk veren ana pigment, sadece kaslarda bulunan miyoglobin proteinidir. Miyoglobin iki kısımdan oluşur: globin denen protein bileşeni ve heme (demir) halkası (İng.: heme ring) denen ve demir atomu taşıyan proteinsiz kısım.

58
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
İnceleme
Hüseyin Güngör
İnceleyen7 2 gün önce
Onur'un kendini kanıtlamak için varoş mahallesi Nemlizade sokağının muhtarlığını gasbetmesini işliyor. Açıkçası filme dönüşünce tarzını pek de bozmuş diyemem. Senaryo bütünlüğü açısından da fena olmamış. Daha çok şey sunuyor. Ve, klişe bir şey üzerinden, metnin geneline baktığımızda çok güzel bir siyasi eleştiri oluyor. Bu anlamda, protagonistin zaferi de, OKB milletimiz için çok anlamlı hale geliyor. Bırakabilmek ve huzuru seçmek. İnsanların her ne kadar doğru da olsa bir yere gelmiş insan görünce kıskançlıklarından çıldırdıklarını da gösteriyor. Bence filmle ilgili her şey çok güzel.
Film
4.8/10
(4 Kişi)
Puan Ver
İnceleme Yaz
Sonra İzleyeceklerime Ekle
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Salih Kahraman
Bencil Birisi 2 gün önce Sen de Cevap Ver

Benciliz de ondan!

İnsanız ve bu "insan" sıfatı, beraberinde çoğu zaman "bencillik" sıfatını da getiriyor. Evrimsel sürece bakacak olursak daima daha güçlü, daha üstün olanın hayatta kaldığını görüyoruz. Bu süreçte bireyler yalnızca fiziksel üstünlükleriyle değil, sosyal hiyerarşideki konumlarıyla da avantaj elde ettiler. Başkalarını küçük düşürmek ya da kusurlarını vurgulamak gibi davranışlar, özellikle grup içinde rekabetin yüksek olduğu ortamlarda bireyin benlik değerini artırmak için ortaya çıkabiliyor. Ayrıca bu tür davranışların sonucu olan kendini üstün hissetme hissi de doğrudan beynin ödül sistemi olan dopamin salınımı ile ilişkilidir. Yani bir başkasının hatası karşısında duyulan gizli memnuniyet hissi, aslında biyolojik bir mekanizmanın ürünü!

Durum böyle olunca, üstün olduğumuzu fark ettiğimiz bir kişiye karşı bu üstünlüğü dile getirmek, onu küçümsemek ya da alaya almak bizde tatmin duygusu oluşturabiliyor. Çünkü bu, ilkel bir "kendini koruma ve öne çıkarma" mekanizmasının bir yansıması. Thomas Hobbes'un da dediği gibi, “İnsan insanın kurdudur.”[1] Hobbes bu sözüyle bizim doğamızda bencilce bir çıkar gözetiminin olduğunu yaklaşık dört yüz sene önce ifade etmiş.

Tüm Reklamları Kapat

Peki bu hep böyle mi sürecek? Elbette hayır. Duruma, istisnaların bilimi olan biyolojinin gözünden bakarsak, her bireyin bu eğilimleri aynı ölçüde taşımadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Hatta günümüz toplumlarını ve sosyal normları incelediğimizde, hayatta kalmak ya da kabul görmek için "üstünlük" gibi ilkel bir sıfata güvenmeye artık gerek kalmadığı sonucuna dahi varabiliriz. Sonuç olarak bu davranış, bir yönüyle doğamızda var. İnsan doğuştan bencildir, ancak bunu fark etmek ve aşmak mümkündür. Yine de bu, bir gecede gerçekleşecek bir dönüşüm değildir.

Kaynaklar

  1. T. Hobbes. (1651). Leviathan. Yayınevi: Hackett Publishing Company.
0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı üyeliği tamamen ücretsiz ve sitemizi çok daha etkili, interaktif ve keyifli bir şekilde kullanmanızı sağlayacak. Üye değilseniz, birkaç saniyede üyelik oluşturabilirsiniz! Üyeyseniz de giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Yaşam Ağacı Türü
Pelin Yaşar
Pelin Yaşar
105K UP
Türü Ekleyen 4 gün önce
Melanargia larissa, Nymphalidae familyasına bağlı, genellikle kara ve beyaz desenli kanatlara sahip bir kelebek türüdür. "Dama kelebeği" olarak da bilinir. Türkiye'de yaygın olarak step ve dağlık bölgelerde, özellikle 1000 m üzeri rakımlarda görülür. Tırtılları buğdaygil familyasındaki bitkilerle beslenir. Kanatlarındaki göz benekleri ve dama desenleriyle kolayca tanınır.
7
Ömer Gültaş
5 gün önce
(Ateistim) Quarklar Aslında Tanrılar.Bir Quarkın Kendisine ait şifreleri oluyor.Bu Şifreler başka Quarklarla aynı ola bilir.Sadece Biz o şifrenin nasıl olduğunu bilmiyoruz.Eyer İnsan Quarkları kontrol ederse,Uzayın içinde Uzay yaratır.Yani demem o ki,Bir Quark Eşitir Sonsuz boyuta.

Quarklar Hacimsiz,Kütlesizdir.Yani demek o ki,Quarkları kontrol etme keşfi,Yüzbin yıllarla süre bilir.

Aşağıdakiler diğer fikirleri

2
1 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Sevcan Aslan
Sevcan Aslan
172K UP
Yazar 27 Ocak 2021 4 dk.

Kurşun, "Pb" sembolü ile gösterilen ve atom numarası 82 olan kimyasal bir elementtir. Yaygın olarak kullanılan çoğu elementten daha yoğun ağır bir metaldir. Kurşun, yumuşak bir yapıya sahip olup, nispeten düşük bir erime noktasına sahiptir. Yeni kesildiğinde mavimsi gümüş renkte olup hava ile temas ettikten sonra donuk gri bir renge dönüşür. Kurşun, karbon ailesinin en ağır üyesidir. Karbon ailesi, periyodik tablonun 14. grubundaki beş elementten (karbon (C), silikon (Si), germanyum (Ge), kalay (Sn), kurşun (Pb) ve flerovyum (Fl) elementlerinden) oluşur.

Kurşun, gri renkte yumuşak bir katıdır. Hem sünek hem de dövülebilir bir forma sahiptir. İlk kesildiğinde, yüzeyi parlak olup yavaş yavaş kararır ve matlaşır. Kurşun kolayca işlenebilir bir elementtir. İşlenebilir olması sayesinde şekli kolayca değiştirilebilir ve istenilen halde kullanılabilir bir yapıya sahiptir. Kurşunun erime noktası 327,4°C (621,3°F) ve kaynama noktası 1,750-1,755°C (3,180-3,190°F) aralığındadır. Yoğunluğu santimetre küp başına 11,34 gramdır. Kurşun elektrik akımını, sesi ve titreşimi çok iyi iletmez.

Bionluk Logo yazarlarınca hazırlandı.
22
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Beste Zorlu
Beste Zorlu
150K UP
Uyarlayan 5 gün önce 3 dk.

Doğada canlı gruplarının avcılarına karşı geliştirdiği farklı savunma mekanizmaları mevcuttur; kamuflaj, mimikri, çeşitli özelleşmiş yapılar ve zehir bu savunma başında gelir. Bu mekanizmaların arasında doğası sebebiyle en çok çalışılan ve merak uyandıran başlık zehirdir.[1][2]

Özellikle bazı canlı grupları zehirleri nedeniyle "en çok korkulan", "en tehlikeli" gibi isimlerle anılır olmuştur. Bazı böcekler, örümcekler, kurbağalar, yılanlar, kaplumbağalar zehirlidir ve her biri yaşadığı habitatın coğrafyasına göre farklı kimyasal içerikli zehirlere sahiptir. Bu başlıklar içerisinde yılanların zehirleri en tehlikelilerden biri olarak kabul görür.

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Bilimler Köyü
Etkinliği Ekleyen 3 hafta önce İzmir₺9.000,0015 Haziran
Mekanobiyoloji: Canlı Dokuların Mekanik Şifresi
15 Haziran 2025 15:00 tarihinden 22 Haziran 2025 12:00 tarihine kadar.

Mekanobiyolojinin temel kavramları; özellikle hücrelerin birbirleriyle ve çevreleriyle etkileşimlerinde, hücre bölünmesinden hücre farklılaşmasına ve ölümüne kadar farklı hücresel süreçlerin temellerinde mekanik etkilerin rolünü anlamak için disiplinler arası bir yaklaşım.

Devamını Göster
2
0 Yorum
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Meriç Öztürk
Seslendiren 3 gün önce 28:49
Uzun yaşamın sırrı renklerde mi? - Yapay zekaya aşık olan çocuğa ne oldu? Bilim insanları nasıl bir önlem alacak? - Masaj yaparak beynininizi yenileyebileceğinizi...
3
Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nı sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın! Yeni paylaşımlarımızı görmek için bizi aşağıdaki sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.

Daha Fazla İçerik Göster

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close