2100 Yıllık Toplu Mezar Çin-Hun Savaşı'nın Kurbanlarını Ortaya Çıkarıyor!

- Basın Bildirisi
- Arkeoloji (Arkeolojik Antropoloji)
- Bilim Haberciliği
Çin Büyük Duvarı'nın bugünkü Moğolistan sınırındaki kuzey surlarının hemen ötesinde, bir katliamı belgeleyen bir toplu mezar yer alıyor. Yaklaşık 2100 yıl önce gömülen en az 17 iskeletin dağınık kemiklerinde sopa ile dövme, parçalama ve baş kesme izleri bulunuyor. Bazı kafataslarının bedenleri olmadan gömüldüğü anlaşılıyor.
Bu korkunç sahne, keşfedildiğinden beri tam 16 yıldır arkeologları şaşırtıyor. Bilim insanları, Moğolistan'daki antik bir kalenin kalıntılarının yakınında bulunan bu kemiklerin Çin Han Hanedanı ile göçebe bir bozkır savaşçıları imparatorluğu olan Hun arasında yaşanan tarihi bir savaş sırasında öldürülen askerlere ait olduğunu düşünüyordu. Ancak mezarın hangi tarafın savaşçılarına ait olduğu gizemini koruyordu. Bu detay, bu kritik çatışma sırasında kaleyi kimin kontrol ettiğini ortaya çıkarabilirdi. Geçtiğimiz ay Journal of Archaeological Science dergisinde yayınlanan bir çalışma, antik DNA dizilimini kullanarak ve kemiklerdeki izotopları analiz ederek bu soruya yanıt bulmuş olabilir.[1]
Uygulamalı Biyoantropoloji Merkezi'nden Mario Novak, geleneksel arkeoloji ile son teknoloji laboratuvar yöntemlerini birleştiren bu "dedektiflik çalışmasını" övgüyle karşılıyor. Araştırma, Han Hanedanlığı'nın bölgedeki hakimiyetini perçinleyen savaşa dair yeni detaylar sunuyor. Mario Novak, şöyle anlatıyor:
Bu, bu tür çalışmaların nasıl yapılması gerektiğine mükemmel bir örnektir.
2000 yıl kadar önce Moğolistan'ın güneyindeki Bayanbulag Kalesi, Doğu Asya'nın iki güçlü imparatorluğu arasındaki Han-Hun Savaşları olarak bilinen şiddetli çatışmaların cephe hattındaydı. Rusya Bilimler Akademisi Arkeoloji Enstitüsü'nden çalışmanın yazarlarından Alexey Kovalev, şöyle anlatıyor:
200 yıllık savaşın ardından Hun yenildi ve bazı kişiler batıya kaçtı. Onların soyundan gelen bir takım kişiler, Hunlar olarak bilinen yağmacı grubu oluşturdu.
Alandaki önceki çalışmalar, bazı araştırmacıların Bayanbulag'ın, Çin tarihi anlatılarında sıkça bahsedilen Shouxiangcheng Kalesi olabileceğini öne sürüyordu. Çin kayıtlarına göre bu kale, Han Hanedanı tarafından M.Ö. 104 yılında inşa edilmişti, ancak tam konumu yüzyıllardır tartışma konusuydu.
Kovalev, kaleyi oluşturan mimari yapı ve para, seramik, askeri arma gibi eserler dahil olmak üzere çok sayıda kanıtın kalenin başlangıçta Hanlar tarafından inşa edilip kontrol edildiğini gösterdiğini belirtiyor. Örneğin, önceki kazılarda birkaç arbalet parçası ve yüzlerce arbaletle ilişkili ok ucu bulunduğunu ve bunların yalnızca Hanların sahip olduğu teknolojiler olduğunu söylüyor. Kovalev, yine de bazıları bu alanın aslında bir Han kalesi olup olmadığını sorguladığını ekliyor.
2009 yılında kalenin yakınındaki bir dere yatağında kemiklerin göründüğünü fark eden arkeologlar, toplu mezarı kazdıklarında korkunç bir manzarayla karşılaştılar. Kovalev, şöyle anlatıyor:
Bu insanların duruşlarına bakılırsa, öldürüldüklerinde diz çökmüş ya da yere uzanmışlardı. Kurbanlardan biri sırtüstü yatarken kendini elleriyle korumaya çalışmış, bu yüzden kolları ve bacakları kesilmişti.
Bu sahne, vahşi bir katliamın açık bir kanıtıydı. Ancak araştırmacılar, cesetlerin kaleyi savunurken ölen Han askerlerine mi yoksa kaleye saldırarak ele geçirmeye çalışan Hun savaşçılarına mı ait olduğundan emin değillerdi.
Kovalev'in Jilin Üniversitesi'nden meslektaşı ve çalışmanın ortak yazarı Cui Yinqiu liderliğindeki bir ekip, bunu öğrenmek için 14 iskeletten elde ettikleri DNA'ları sıralayarak sonuçları daha geniş bölgedeki diğer antik gruplarla karşılaştırdı. Araştırmacılar, toplu mezardaki cesetlerin genetik altyapısının en çok Çin'deki Sarı Nehir Havzası'na ait eski popülasyonlar ile benzerlik gösterdiğini tespit etti.
Kanıtlar bununla sınırlı kalmadı. Araştırmacılar, kemiklerdeki izotop oranlarını analiz ederek askerlerin nerede büyüdüğünü ve ne tür yiyecekler yediğini de inceledi. İzotopların insanların yaşam tarzlarına ve geldikleri bölgeye göre değişiklik gösterdiğini belirten ekip, askerlerin Moğol Platosu'ndan gelmediğini çeşitli bitki ve etlerin karışımından oluşan bir beslenme düzeninin olduğunu belirtiyor. Bu beslenme şekli, genellikle et ve süt ürünleri ağırlıklı beslenen Hun'dan ziyade Hanlarla ile uyumluluk gösteriyor.
Araştırmacılar kanıtların Hun'nun kale yakınlarında pusuya düşürülen bir müfrezeyi katlettiğini gösterdiğini belirtiyor. Kovalev, Hunların hiçbir esir bırakmadığını söylüyor.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Michigan Üniversitesi'nde Doğu Asya tarihi konusunda uzmanlaşmış bir arkeolog olan ve çalışmaya katılmayan Bryan Miller, kurbanların kimliklerini öğrenme girişimini takdir ediyor. Miller, çalışmanın kalenin Han askerlerince kontrol edildiğini netleştirdiğini ve kaleyi kimin inşa edip işlettiğine dair süregelen soruları ortadan kaldırdığını belirtse de buranın Shouxiangcheng olduğunu teyit etmek için daha fazla kanıt gerektiğini vurguluyor. Kovalev ise Bayanbulag'ın yalnızca %10'unun kazıldığını ve define avcılarının demir, bronz gibi metalleri çalarak kaleyi sürekli yağmaladığını ifade ediyor:
Metal dedektörlü yağmacılar burada faaliyet gösteriyor. Kaleyi korumak artık arkeologlara düşüyor.
Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...
O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...
O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.
Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.
Soru & Cevap Platformuna Git- 14
- 7
- 5
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ P. Ma, et al. (2025). Bioarchaeological Perspectives On The Ancient Han-Xiongnu War: Insights From The Iron Age Site Of Bayanbulag. Elsevier BV, sf: 106184. doi: 10.1016/j.jas.2025.106184. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 29/05/2025 00:11:35 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20142
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.