2014 Yılından Hayvan Davranışları (Etoloji) Gelişmeleri...
Toprak seviyesine inen orangutan
Daha önce, nesli tükenmekte olan Borneo orangutanının (Pongo pygmaeus) yaşamının çoğunluğunu ağaçlarda geçirdiğine, sadece yaşadığı yere müdahale olduğunda toprağa indiğine inanılıyordu. Şimdi uluslararası bir araştırma ekibi, bu hayvanların toprakçıl hareketi doğal davranışlarının bir parçası olarak kullandıklarını göstermiştir. Çalışma, Scientific Reports’ta 13 Şubat 2014 tarihinde yayınlandı.
Araştırmacılar, 2006 ile 2013 yılları arasında Malezya ve Endonezya’daki 16 inceleme bölgesinde kurdukları toprakçıl kamera tuzaklarından veri topladılar. Ağaç kesme gibi insan faaliyetleriyle ormana müdahale edilse de veya hiç dokunulmasa da, orangutanların bütün inceleme bölgelerinde toprak seviyesinde zaman geçirdiklerini keşfettiler. Kamera tuzakları, yanak ve boğazında çıkıntı bulunmayan erkek orangutanlardan daha ağır olan ve tümüyle gelişmiş çıkıntılı erkek orangutanlar dâhil olmak üzere her iki cinsiyetten ve her yaştan hayvanı görüntüledi. Çıkıntılı erkekler, orangutan popülasyonundaki sayılarının azlığına göre beklenenden daha fazla toprak seviyesinde gözlendi, bu bulgu çıkıntılı erkek orangutanların dişilere ve çıkıntısız erkeklere göre toprakçıl hareketlerle daha fazla zaman geçirdiğini gösterdi. Yazarlar, bu durumu makalelerinde şöyle belirttiler:
Orangutanların ağaçtan yere inme kapasitesi, onların en azından daha küçük ölçekli orman bölünmesi durumuyla baş edebilme ve karma arazilerde kısmen açık alanları geçebilme becerilerini artırabilir, tabii bu marifetlerinin derecesi de incelenmek üzere beklemektedir.
Kör böcek
Kaplan böcekleri o kadar hızlı koşarlar ki gözleri çevrelerini algılayamaz. Cornell Üniversitesi’nden araştırmacılar, bu böceklerin engellerden kaçınmak için duyargalarını (antenlerini) kullandıklarını göstermişlerdir. Çalışmaları, Proceedings of the Royal Society B’de 5 Şubat 2014 tarihinde yayınlandı. Çalışmanın yazarlarından Daniel Zurek bir açıklamasında şunları söyledi:
Kaplan böceği çok hızlı koştuklarından, bu süreçte kullandığı önemli bir mekanik algılama davranışı evrimleştirmiştir.
Zurek ve Cole Gilbert, gececil (gece ortaya çıkan), daha büyük ve gece avlanan kaplan böceklerinin (Omus dejenaii) hareket hâlindeyken duyargalarını dairesel bir şekilde hareket ettirdiklerini, gündüzcül tüylü boyunlu kaplan böceklerinin (Cicindela hirticollis) ise genellikle duyargalarını uçları toprağa yöneltilmiş, hatta neredeyse değecek şekilde, dik olarak tuttuklarını buldular. Araştırmacılar, C. hirticollis böceklerini engellerle dolu bir alanda uçarlarken yüksek hızlı kamerayla filme aldılar. Gözleri kapalı böcekleri, duyargaları koparılmış böcekleri ve kontrol böceklerini test ettiler. Kontrol böcekleri ve gözleri kapatılmış böceklerin her ikisi de aynı sıklıkta engelden kaçınabilirken duyargası olmayan böcekler çok daha sık engellere çarptılar. Zurek, National Geographic’te yayınlanan Not Exactly Rocket Science programına şunları söyledi:
Şekilleri nedeniyle duyargalar bir engelin köşesinden sıyrılarak kayabilir, böylece böcekler üzerinde koşabilecekleri bir yüzey olduğunu anlarlar.
Kurtlar daha iyi taklit eder
Kurtlar ve köpeklerin evrimi hakkında daha fazla bilgi edinmenin bir başka yönü de, bilişsel yeteneklerini karşılaştırmaktır. Avusturya’daki Viyana Veterinerlik Üniversitesi’nden araştırmacılar, köpeklerin bir görevi yerine getirmesini taklit etmede kurtların diğer köpeklere göre daha iyi olduğunu göstermişlerdir. Çalışmaları, PLOS One’da 29 Ocak 2014 tarihinde yayınlandı.
Friederike Range ve Zsófia Virányi eğitimli bir köpeğin, içinde ödül bulunan kutuyu patisiyle kola bastırarak açmasını altı aylık kurt ve köpeklerin izlemelerini sağladılar. Sonra da yapılışını izlemekle ne kadar öğrendiklerini görmek için kurtları ve köpekleri test ettiler. Hem kurtlar hem de köpekler benzer süre zarfında kutunun kolun bulunduğu tarafını araştırdılar, fakat test edilen 14 kurdun hepsi patilerini kullanarak kutuyu açmada başarılı oldukları hâlde 15 köpeğin sadece dördü bu işi yapabildi. Köpeklerin kısıtlı başarı oranı, gelişimsel olarak kurtlardan geride olmalarından dolayı değildir; en az dokuz ay sonra köpekler yeniden test edildiğinde kutuyu hâlâ başarıyla açamamışlardır. Range açıklamasında şunları söyledi:
Kurtlar, köpeği çok dikkatle izlediler ve problemi çözmek için yeni bilgilerini uygulayabildiler. Kopyalamadaki becerileri muhtemelen kurtların köpeklere göre türdeşleriyle işbirliğine daha bağımlı oldukları ve dolayısıyla arkadaşlarının hareketlerine daha çok dikkat ettikleri gerçeğiyle ilişkilidir.
Yamyam larva
Palyaço uğur böcekleri (Harmonia axyridis) gezegenimizdeki en istilacı türlerden biridir. Asya’da ortaya çıkmışlardır, fakat şimdi bütün dünyada görülmektedirler. BMC Evolutionary Biology’de 5 Şubat 2014 tarihinde yayınlanan bir çalışmada İngiltere, Fransa, Belçika ve Rusya’dan araştırmacıların olduğu bir ekip, istilacı larvanın memleketi Asya’da veya laboratuvarda doğmuş larvalara göre daha yamyam olduğunu göstermiştir.
Araştırmacılar, larva ve yetişkin böcekleri yalnız veya üçlü (yetişkin) ya da beşli (larva) gruplar hâlinde 15 uğur böceği yumurtasının bulunduğu kutulara koydular ve 42 saat sonra tüketilen yumurta sayısını kaydettiler. Her bir gruptaki yetişkin uğur böceği bireyi, 42 saatlik süre boyunca yaklaşık altı yumurta yedi. Laboratuvarda yetiştirilmiş larva bireyi yaklaşık dört, yerli larva yaklaşık altı ve istilacı larva yaklaşık sekiz yumurta yedi. Larva ve yetişkinlerin bir arada olması, yamyamlıkta artışa neden oldu. Makalenin yazarlarından Benoît Facon açıklamasında şunları söyledi:
Uğur böceklerinde, yamyamlığın kurbanları genellikle yumurta, küçük larva veya pasif pupa gibi savunmasız yaşam evreleridir. Hemcins uğur böcekleri yüksek kaliteli bir kaynaktır, bu nedenle yamyamlık besin olarak bariz bir yarar sağlar, özellikle de kaynaklar kısıtlıyken. Ayrıca uğur böceklerinin kaynaklar için rakiplerinden kurtulmasına yardımcı olur.
Şair fareler
PLOS One’da 5 Şubat 2014 tarihinde yayınlanan bir çalışmaya göre erkek fareler, insanların duyamayacağı yükseklikte sesler çıkararak dişi fareleri cezbederler, dişiler de alışık olmadıkları sesleri tercih ederler.
Japonya’daki Azabu Üniversitesi’nden araştırmacılar, B6 ve BALB cinsi erkek farelerin çıkardığı seslerin farklı özellikleri olduğunu buldular. Bu sesleri dişi farelere dinlettiler ve BALB dişilerinin, BALB erkeklerinin yerine B6 erkeklerinin ve aynı şekilde B6 dişilerinin de BALB erkeklerinin sesini duyabilecekleri bir yerde kalmayı, yani dişi farelerin alışık olmadıkları sesleri tercih ettiklerini gösterdiler. B6 veya BALB dişilerini öteki cinsten üvey anne-babayla yetiştirdiklerinde dişi fareler duymaya alışkın olmadıkları cinsi tercih ettiler. Babasız yetiştirilen dişiler, belirgin kesin bir tercih sergilemediler. Araştırmacılar, erkek feromonu ve dişi adet döngüsünün de etkilerini gördükleri hâlde dişilerin ses tercihlerini belirlemede babanın sesini duymaya alışık olmanın da rol oynadığı barizdi. Yazarlar makalelerinde şunları belirttiler:
Burada ilk kez olarak, dişi farelerin farklı özellikteki erkek sesleri arasında ayrım yapabildiklerini ve ebeveynlerinin seslerinden farklı cinsteki farelerin seslerini tercih ettiklerini gösterdik. Bu çalışma, ses çeşitliliğinin biyolojik önemini ve genetik bir organizmanın ses algılamasının moleküler ve sinirsel mekanizmasını incelemede yeni olanaklar ortaya koyuyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 3
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 10/12/2024 20:23:30 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2063
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.