10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü: İnsan Olarak Haklarınız Nelerdir? İnsan Hakları Neden Önemlidir?
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, 10 Aralık 1948 günü kabul edildi. En ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığı İkinci Dünya Savaşı sonrası devletler, bireylerin hak ve özgürlüklerini koruma altına alma fikrinde birleşti. Türkiye de 1949 yılında bildirgeye imzasını attı.
Bildirge; ırk, din, cinsiyet, dil, statü ve siyasi parti belirtmeksizin tüm insanların insan haklarına sahip olduğunu vurgular. İnsan hakları bildirgesi, başta yaşama hakkı olmak üzere tüm haklarımızı korumayı amaçlar.
İnsan Hakları Nedir?
İnsan Hakları, her insanla ilgili gereklilikleri dile getirir, dolayısıyla tür olarak insanın ortak temeline dayanır. Her insanda bulunan bazı olanaklar vardır; İnsanı değerli yapan da bu türden olanaklardır. “İnsanın değerinden kastedilen şey, cins olarak insanın bütün başarılarıdır; bilgi, bilimler, sanatlar, felsefe, teknik, moraller, kültürlerdir.”[1] İnsan hakları da insanın bu olanakları gerçekleştirirken engellenmeme ve desteklenme talebidir. “Temel kişi haklarının bir bölümü, kişilerde insanın yapısal olanaklarının doğrudan doğruya korunmasına ilişkin istemlerdir. Diğer bölümü ise kişilerin insanın yapısal olanaklarını gerçekleştirip geliştirebilmesinin genel önkoşullarıyla ilgili istemlerdir.”[2]
İnsanın korunmasını içeren hakları arasında; dokunulmazlık, ifade özgürlüğü ve özel hayatın gizliliği bulunur. İnsanın varlığının desteklemesini içeren haklar ise yaşama hakkı başta olmak üzere beslenme hakkı, barınma hakkı, sağlık hakkı, eğitim hakkıdır. İnsan varlığının devamına ilişkin haklar, tanınan haklar tarafından desteklenmelidir.
Tanınan haklar, temel insan haklarından farklıdır. Bu haklar, insan olmakla doğrudan ilişkili haklar değildir; bir devletin vatandaşı olmamızdan dolayı devletin bize tanıdığı haklardır. Bu haklar “Bir ülkede kişiler için çizilen sınırlardır.”[2] Fakat bu sınırlar belli bir amaca göre, yani temel hakları destekler nitelikte çizilmelidir. Burada iş, devlete düşmektedir: Belli çıkarlar ışığında değil, insan hakları ışığında bir sınır çizilmelidir.
Tanınan hakları siyasal, sosyal ve ekonomik olarak üç başlık altında inceleyebiliriz. Bu haklar sayesinde, insanın varlığına ilişkin haklar korunur ve desteklenir. Bu haklar bakımından tüm vatandaşlar eşittir. Tanınan haklar ancak her vatandaşa eşit bir şekilde dağıtılırsa temel insan hakları desteklenmiş ve korunmuş olur. “Eşitçe paylaşımın olmadığı yerde ise insanın olanaklarının gerçekleştirilmesi için gerekli ön koşullar yoktur demektir.”[3]
İnsan haklarını destekleyen büyük bir çoğunluk olduğu kadar, ne yazık ki insan haklarına karşı çıkan ve bunların "Batı ideolojisi" olduğunu iddia edenler de vardır. Bunun önüne geçebilmek için insan haklarının dayandığı antropolojik temele bakmak gerekir. “Belli bir kişinin ya da kesimin hakları değildir söz ettiğimiz, insan olan herkesin haklarıdır; ona karşı çıkanların da haklarıdır.”[3]
İnsan Haklarının Antropolojik Temeli
İnsan haklarını yukarıda bahsettiğimiz gibi insan değerini koruma ve destekleme talebi olarak ele alıyoruz. Peki insan, neden değerlidir? Bu soruyu iki düşünür çerçevesinden ele alacağız.
İlk olarak Kant, bu soruya "akıl" cevabını verir:[4]
Şimdi insan kendinde gerçekten bir yeti bulur ki bununla kendini diğer her şeyden, nesnelerce uyarılan kendisinden bile ayırır; bu da akıldır.
İnsan, ikili bir varlıktır: Bir yönüyle fenomen alanına dahilken, bir yanıyla da numen alana dahildir. Diğer var olan her şeyden farklı olarak insan, doğa yasasının belirleniminden çıkabilir ve özgür eylemde bulunabilir. Bunu aklıyla, aklın koyduğu “ahlak yasasıyla” yapar. Eylemde bulunurken, istemelerimizin arkasındaki nedeni belirleyecek olan akıldır. Eğer eylemlerimiz ben sevgisiyle, arzularımızla belirlenirse Kant’a göre bu, ne özgür ne de etik bir eylemdir.
Ahlak yasasının iki imperatifi bulunur: İlki, “eyleminin maksimi sanki senin istemenle genel bir doğa yasası olacakmış gibi eylemde bulun.”[4] Bu, kesin ve koşulsuz buyruktur. İkincisi ise, “her akıl sahibi varlık, şu veya bu isteme için rasgele kullanılacak sırf araç olarak değil, kendisi amaç olarak vardır ve gerek kendine gerekse başka akıl sahibi varlıklara yönelen bütün eylemlerinde hep aynı zamanda amaç olarak görülmelidir.”[3] İnsan, amaçtır; insan değerlidir, çünkü insan, aklıyla doğa yasasının belirlenmişliğinden sıyrılabilir; insan ahlak yasasıyla ahlaklı eylemde bulunabilir. Aklı sayesinde özgürleşip, ben sevgisinden sıyrılarak ahlaklı eylemde bulunan insan amaçtır ve değerlidir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Ele alacağımız diğer düşünür ise İoanna Kuçuradi’dir. İoanna Kuçuradi, insanın değerinin, değerler ortaya koyabilmesinde yattığını söyler: Daha önce de söylediğimiz gibi, "insanın değerinden kastedilen şey, cins olarak insanın bütün başarılarıdır; bilgi, bilimler, sanatlar, felsefe, teknik, moraller, kültürlerdir.”[1] Kant gibi insanı sadece akıllı yanıyla değil, aynı zamanda "biyopsişik" yanıyla da ele alır.[1]
Kişinin değerleri, kişilerarası ilişkilerde doğrudan doğruya veya dolaylı olarak ortaya çıkan sevgi, dürüst olma, bağlılık, saygı, adil olma gibi ve açık düşünebilme, doğru bağlantılar kurabilme gibi kişi imkanlarıdır.
İnsanın değeri, onu diğer tüm canlılardan ayırır ve özel bir yere koyar. İnsanı değerli kılan, içinde bu türden olanaklar taşımasıdır. Burada belirtmeliyiz ki İoanna Kuçuradi’nin görüşünde de Kant’ın görüşünde de insanın ahlaklılığı ya da değerler ortaya koyuşu olanak halindedir. Hatta bu erdemi gösteren insanın sayısı azdır; fakat bu, değerli oluşunu etkilemez, çünkü insanın değerli oluşu, insanın bunu olanak olarak taşımasında yatar. Bunu belirtmek önemlidir; çünkü insanın değerli olması, evrenseldir. İnsan haklarına tüm insanlar, sadece insan olmalarından dolayı sahiptir; bundan dolayı bu haklar, bizim kazanıp kaybedeceğimiz haklar değildir.
İnsan haklarının antropolojik temeli burada yatmaktadır. Bu haklara kimse ya da hiçbir devlet el koyamaz. “İnsan hakları sonuç olarak insanın değerini koruma düşüncesi ve düşüncenin hayata geçmesini sağlayacak mekanizmadır.”[3]
Sonuç olarak, insan haklarının antropolojik temeli insanın değerli oluşunda yatmaktadır ve bu tüm insanlar için geçerlidir çünkü bu değer insanın sadece insan olmasından kaynaklanır. Dolayısıyla insan hakları bizim kazanabileceğimiz ya da kaybedebileceğimiz haklar değildir. Hangi haklara sahip olduğumuzu ve bu hakları kimsenin elimizden alamayacağını bilmeliyiz. Son olarak da haklarımızı bilmek için, insan hakları evrensel beyannamesini okumakta fayda vardır.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi
Madde 1
Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler, birbirlerine karşı kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.
Madde 2
Herkes ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir görüş, ulusal veya sosyal köken, mülkiyet, doğuş veya herhangi başka bir ayrım gözetmeksizin bu Bildirge ile ilan olunan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir. Ayrıca ister bağımsız olsun ister vesayet altında veya özerk olmayan ya da başka bir egemenlik kısıtlamasına bağlı ülke yurttaşı olsun, bir kimse hakkında, uyruğunda bulunduğu devlet veya ülkenin siyasal, hukuksal veya uluslararası statüsü bakımından hiçbir ayrım gözetilmeyecektir.
Madde 3
Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır.
Madde 4
Hiç kimse kölelik veya kulluk altında bulundurulamaz, kölelik ve köle ticareti her türlü biçimde yasaktır.
Madde 5
Hiç kimseye işkence yapılamaz; zalimce, insanlık dışı veya onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz ve ceza verilemez.
Madde 6
Herkesin, her nerede olursa olsun hukuksal kişiliğinin tanınması hakkı vardır.
Madde 7
Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasanın korunmasından eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir. Herkesin bu Bildirgeye aykırı her türlü ayrım gözetici işleme karşı ve böyle işlemler için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır.
Madde 8
Herkesin anayasa ya da yasayla tanınmış temel haklarını çiğneyen eylemlere karşı yetkili ulusal mahkemeler eliyle etkin bir yargı yoluna başvurma hakkı vardır.
Madde 9
Hiç kimse keyfi olarak yakalanamaz, tutuklanamaz ve sürgün edilemez.
- Dış Sitelerde Paylaş
Madde 10
Herkesin, hak ve yükümlülükleri belirlenirken ve kendisine bir suç yüklenirken, tam bir şekilde davasının bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından hakça ve açık olarak görülmesini istemeye hakkı vardır.
Madde 11
- Kendisine bir suç yüklenen herkes, savunması için gerekli olan tüm güvencelerin tanındığı açık bir yargılama sonunda, yasaya göre suçlu olduğu saptanmadıkça suçsuz sayılır.
- Hiç kimse işlendiği sırada ulusal ya da uluslararası hukuka göre bir suç oluşturmayan herhangi bir eylem veya ihmalden dolayı suçlu sayılamaz. Kimseye suçun işlendiği sırada uygulanabilecek olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
Madde 12
Kimsenin özel yaşamına, ailesine konutuna ya da haberleşmesine keyfi olarak karışılamaz, şeref ve adına saldırılamaz. Herkesin bu gibi karışma ve saldırılara karşı yasa tarafından korunmaya hakkı vardır.
Madde 13
- Herkesin bir devletin toprakları üzerinde serbestçe dolaşma ve oturma hakkı vardır.
- Herkes, kendi ülkesi de dahil olmak üzere herhangi bir ülkeden ayrılmak ve ülkesine yeniden dönmek hakkına sahiptir.
Madde 14
- Herkesin zulüm altında başka ülkelere sığınma ve sığınma olanaklarından yararlanma hakkı vardır.
- Gerçekten siyasal nitelik taşımayan suçlardan veya Birleşmiş Milletlerin amaç ve ülkelerine aykırı eylemlerden doğan kovuşturma durumunda bu haktan yararlanılamaz.
Madde 15
- Herkesin bir yurttaşlığa hakkı vardır.
- Hiç kimse keyfi olarak yurttaşlığından veya yurttaşlığını değiştirme hakkından yoksun bırakılamaz.
Madde 16
- Yetişkin her erkeğin ve kadının ırk, yurttaşlık veya din bakımlarından herhangi bir kısıtlamaya uğramaksızın evlenme ve aile kurmaya hakkı vardır.
- Evlenme sözleşmesi ancak evleneceklerin özgür ve tam iradeleriyle yapılır.
- Aile, toplumun doğal ve temel unsurudur; toplum ve devlet tarafından korunur.
Madde 17
- Herkesin tek başına veya başkalarıyla ortaklaşa mülkiyet hakkı vardır.
- Hiç kimse keyfi olarak mülkiyetinden yoksun bırakılamaz.
Madde 18
Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak din veya topluca, açık olarak ya da özel biçimde öğrenim, uygulama, ibadet ve dinsel törenlerle açığa vurma özgürlüğünü içerir.
Madde 19
Herkesin düşünce ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak düşüncelerinden dolayı rahatsız edilmemek, ülke sınırları söz konusu olmaksızın bilgi ve düşünceleri her yoldan araştırmak, elde etmek ve yaymak hakkını gerekli kılar.
Madde 20
- Herkesin silahsız ve saldırısız toplanma, dernek kurma ve derneğe katılma özgürlüğü vardır.
- Hiç kimse bir derneğe girmeye zorlanamaz.
Madde 21
- Herkes, doğrudan veya serbestçe seçilmiş temsilciler aracılığı ile ülkesinin yönetimine katılma hakkına sahiptir.
- Herkesin ülkesinin kamu hizmetlerinden eşit olarak yararlanma hakkı vardır.
- Halkın iradesi hükümet otoritesinin temelidir. Bu irade, gizli veya serbestliği sağlayacak benzeri bir yöntemle genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak ve belirli aralıklarla tekrarlanacak dürüst seçimlerle belirlenir.
Madde 22
Herkesin, toplumun bir üyesi olarak sosyal güvenliğe hakkı vardır. Ulusal çabalarla ve uluslararası iş birliği yoluyla ve her devletin örgütlenmesine ve kaynaklarına göre herkes onur ve kişiliğinin serbestçe gelişim için gerekli olan ekonomik, sosyal ve kültürel haklarının gerçekleştirilmesi hakkına sahiptir.
Madde 23
- Herkesin çalışma, işini serbestçe seçme, adaletli ve elverişli koşullarda çalışma ve işsizliğe karşı korunma hakkı vardır.
- Herkesin, herhangi bir ayrım gözetmeksizin eşit iş için eşit ücrete hakkı vardır.
- Herkesin kendisi ve ailesi için insan onuruna yaraşır ve gerekirse her türlü sosyal koruma önlemleriyle desteklenmiş bir yaşam sağlayacak adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.
- Herkesin çıkarını korumak için sendika kurma veya sendikaya üye olma hakkı vardır.
Madde 24
Herkesin dinlenmeye, eğlenmeye, özellikle çalışma süresinin makul ölçüde sınırlandırılmasına ve belirli dönemlerde ücretli izne çıkmaya hakkı vardır.
Madde 25
- Herkesin kendisinin ve ailesinin sağlık ve refahı için beslenme, giyim, konut ve tıbbi bakım hakkı vardır. Herkes işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ve kendi iradesi dışındaki koşullardan doğan geçim sıkıntısı durumunda güvenlik hakkına sahiptir.
- Anaların ve çocukların özel bakım ve yardım görme hakları vardır. Bütün çocuklar evlilik içi veya evlilik dışı doğmuş olsunlar, aynı sosyal güvenceden yararlanırlar.
Madde 26
- Herkes eğitim hakkına sahiptir. Eğitim, en azından ilk ve temel eğitim aşamasında parasızdır. İlköğretim zorunludur. Teknik ve mesleksel eğitim herkese açıktır. Yüksek öğretim, yeteneklerine göre herkese tam bir eşitlikle açık olmalıdır.
- Eğitim insan kişiliğini tam geliştirmeye ve insan haklarıyla temel özgürlüklere saygıyı güçlendirmeye yönelik olmalıdır. Eğitim, bütün uluslar, ırklar ve dinsel topluluklar arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu özendirmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışı koruma yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.
- Çocuklara verilecek eğitimin türünü seçmek, öncelikle ana ve babanın hakkıdır.
Madde 27
- Herkes toplumun kültürel yaşamına serbestçe katılma, güzel sanatlardan yararlanma, bilimsel gelişmeye katılma ve bundan yararlanma hakkına sahiptir.
- Herkesin yaratıcısı olduğu bilim, edebiyat ve sanat ürünlerinden doğan maddi ve manevi çıkarlarının korunmasına hakkı vardır.
Madde 28
Herkesin bu bildirgede öngörülen hak ve özgürlüklerin gerçekleşeceği bir toplumsal ve uluslararası düzene hakkı vardır.
Madde 29
- Herkesin, kişiliğinin serbestçe ve tam gelişmesine olanak veren topluma karşı ödevleri vardır.
- Herkes haklarını kullanırken ve özgürlüklerinden yararlanırken, başkalarının hak ve özgürlüklerinin tanınması ve bunlara saygı gösterilmesinin sağlanması ve demokratik bir toplumda genel ahlak ve kamu düzeniyle genel refahın gereklerinin karşılanması amacıyla yalnız yasayla belirlenmiş sınırlamalara bağlı olur.
- Bu hak ve özgürlükler hiçbir koşulda Birleşmiş Milletlerin amaç ve ilkelerine aykırı olarak kullanılamaz.
Madde 30
Bu bildirgenin hiçbir kuralı herhangi bir devlet, topluluk veya kişiye, burada açıklanan hak ve özgürlüklerden herhangi birinin yok edilmesini amaçlayan bir girişimde veya eylemde bulunma hakkını verir biçimde yorumlanamaz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 3
- 3
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ a b c I. Kuçuradi. (1971). İnsan Ve Değerleri. Yayınevi: Yankı Yayınları.
- ^ a b I. Kuçuradi. (2018). İnsan Hakları: Kavramları Ve Sorunları. Yayınevi: Türkiye Felsefe Kurumu yayınları.
- ^ a b c d H. Tepe. (2020). İnsan Hakları Felsefesi. Yayınevi: Bilgesu Yayıncılık.
- ^ a b I. Kant. (2018). Ahlak Metafiziğinin Temellendirilmesi. Yayınevi: Türkiye Felsefe Kurumu yayınları.
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 31/10/2024 09:21:51 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9701
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.