10 Adımda Şempanze-İnsan Karşılaştırması!
Şempanzeler, bizim yaşayan en yakın kuzenlerimizdir. Onlar hakkında pek çok şey yakın zamanda keşfedilmiştir. Abartılı anlatılar ve sanatsal alanda kullanılan kurgular sebebiyle, yanlış bilinen birçok konu bulunmaktadır. Onlarla, çoğu insanın bilmediği benzerlik ve farklılıklara sahibiz. En yakın kuzenlerimizi tanıyarak kendimizi daha iyi anlamamız mümkün.
10 – Türlerin Sayısı
Şempanzeler, yanlış bir şekilde, sık olarak maymun (monkey) olarak tanımlanabiliyor, fakat onlar bizlerin de dahil olduğu kuyruksuz iri maymun (great ape) grubundandırlar. Kuyruksuz iri maymun (great ape) grubunun diğer üyeleri ise, orangutan ve gorillerdir. Günümüzde yaşıyor olan sadece bir insan türü vardır: Homo sapiens. Geçmişte, birçok bilim insanı, modern insanın birden fazla türü olduğuna dair fikirler üretmişler ve kendilerini “daha üst” bir türe dahil olarak göstermeye çalışmışlardır. Ancak, her insan bir diğeriyle üreyebilen çocuklar yapabilir (tür olmanın tek şartı bu olmasa da), yani bütün insanlar aynı türe mensuptur. Şempanzelerin ise iki türü vardır. Biri, Pan troglodytes, bilindik (bayağı) şempanze, diğeri ise cüce şempanze ya da bonobo olarak bilinen Pan paniscus’tur. Bu iki şempanze grubu, biyolojik olarak tamamıyla farklı türlerdir. İnsanlar ile diğer iki şempanze 5-8 milyon yıl öncesi bir dönemde ortak bir atadan evrimleşmişlerdir. İki şempanze türü ise yaklaşık 2 milyon yıl önce birbirlerinden ayrılmıştır.
9 – DNA
Şempanze ve insan genomları birbirinin %98,8 oranında aynısıdır. Bu sayı çok inanılmaz gelebilir, fakat yaşayan bütün organizmalarla, basit hücresel fonksiyonlar için kullanılan genleri paylaşmaktayız. Örnek olarak, muz DNA’sı ile bizim DNA’mız %50 oranında benzemektedir. Fakat gene de şempanzelerle olan yakınlığımız çok büyük boyuttadır. Bununla birlikte şempanzeler 48 kromozoma -yani bizden iki fazla kromozoma- sahiplerdir. İnsan evrimi sırasında, iki kromozomun birleştiği düşünülmektedir. İlginç olan ise, insanlar diğer hayvanlara göre çok daha az bir genetik çeşitliliğe sahiptir. Birbiriyle alakası olmayan iki insan bile, kardeş iki şempanzeden birbirlerine genetik olarak daha yakındır.
8 – Beyin Boyutu
Şempanzelerin beyin hacmi ortalama 350 cc’tür. İnsanın beyin hacmi ise yaklaşık ortalama 1.350 cc’tür. Tek başına beyin büyüklüğü, zekayı kesin olarak belirtmez. Nobel ödülü almış insanlar arasında, beyin hacmi 900 cc olandan 2.000 cc olana kadar çeşitlilik bulunmaktadır. Beynin farklı parçalarının yapısı ve organizasyonu, zekayı belirlemekte daha güvenilir bir yoldur. İnsan beyni, şempanzeninkine göre daha fazla yüzey alanına sahiptir, nedeni ise insan beyninin daha kıvrımlı olmasıdır. Ayrıca insan beyni, birçok bölümü arasında büyük sayılarda bağlantılara sahiptir. Bunların dışında göreceli olarak daha büyük olan frontal lob bize daha mantıklı ve soyut düşünme yeteneği sağlamaktadır.
7 – Sosyallik
Şempanzeler, sosyalleşmeye çok fazla zaman ayırmaktadırlar. Sosyalleşme zamanlarının çoğunluğunu, birbirlerini tımarlayarak geçirirler. Ergen şempanzeler, sıklıkla oyun oynayıp, birbirlerini kovalayıp gıdıklarlar. Yetişkinler de yavrularıyla benzer oyunlar oynamaktadır. Kucaklamak, öpmek gibi şefkat gösterileri, her yaştan şempanzelerin birbirlerine davranış tarzlarını oluşturmaktadır. Bonobolar ise, daha farklı olarak cinsiyet önemli olmayan bir şekilde herkese cinsel yakınlık gösterirler. Şempanzeler, birbirlerini tımarlayarak arkadaşlıklarını güçlendirirler. İnsanlar da benzer şekilde sosyalleşmeye zaman harcıyorlar, fakat tımarlamak yerine konuşarak bunu gerçekleştiriyorlar. Ancak, bizim yaptığımız çok sayıda önemsiz sayılabilecek konuşmalar, şempanzelerin birbirlerini tımarlamasının daha farklı ve özelleşmiş bir versiyonu denebilir. İnsanlar ayrıca, fiziksel temasla da ilişkilerini güçlendirirler: Sırt sıvazlama, sarılma ve arkadaşça dürtme buna örnek gösterilebilir. Primat sosyal grupları, beyin büyüklüklerinin yansımalarıdır.
6 – Dil ve Yüz İfadeleri
Şempanzeler, iletişime geçtikleri diğer şempanzelerin sosyal statülerine bağlı olarak karmaşık selamlama ve iletişim yöntemlerine sahiplerdir. Homurtu, hırıltı, soluma sesi, bağırma, yuhalama benzeri seslerden oluşmuş olan sözlü iletişim çeşitliliğine sahiplerdir. Fakat iletişimlerinin çoğunluğunu yüz ifadeleri ve jestleri aracılığıyla yapmaktadırlar. Şaşırma, sırıtma, savunma, rahatlama gibi birçok yüz ifadesi insanlarla ortaktır. Ancak insanlar, dişlerini göstererek gülerken, şempanzeler ve diğer birçok hayvan bunu sinirlendiklerinde ve tehlike anında yaparlar. İnsan iletişimin büyük çoğunluğu seslerle yapılır. İnsanlar, çok çeşitli sesler üretmeye yarayan karmaşık ses tellerine sahiptir. Ama bu yapı, şempanzelerin yaptığı gibi aynı anda hem içip, hem de nefes alabilmemizi engellemektedir. Ek olarak, bizler, sesleri değiştirmeyi sağlayan daha kaslı dil ve dudaklara sahibizdir.
5 – Beslenme Biçimleri
Şempanzeler de, insanlar da omnivordur, yani hem etle hem de bitkiyle beslenmektedir. İnsanlar, şempanzelere göre daha etçillerdir, et sindirmeye daha yatkın bağırsaklara sahiplerdir. Şempanzeler, bazen diğer memelileri –çoğunlukla maymunları- avlarlar, bunun dışında kendilerini meyve ve ara sıra böceklerle sınırlandırmaktalar. İnsanlar ise ete daha bağımlıdırlar, B12 vitaminini sadece hayvan ürünleri yiyerek elde edebilirler. Sindirim sistemimize ve süregelen kabile hayat tarzımıza bakılarak, biz insanların günde en az bir kere et yemek üzere evrildiğimiz söylenebilir. İnsanlar, diğer etçillerin aksine, bütün gün boyunca durmaksızın değil, öğünler halinde beslenmektedirler. Belki etçillerin bu davranışının nedeni, yiyeceğe sadece başarılı bir av sonrası ulaşıp, büyük miktarlarda ama nadir zamanlarda yemeleri olarak açıklanabilir. Şempanzeler ise sürekli meyve yiyebilirler, fakat çoğu insan günde üç defadan fazla yiyemeyecektir.
4 – Cinsellik
Bonobolar, cinsel istekleri konusunda bir üne sahiptirler. Bayağı şempanzeler ise, şiddet eğilimli ve sinirli olabilmektedirler. Bonobolar, bu tür durumları cinsel tatminlik yoluyla atlatabilirler. Bonoboların aksine, şempanzeler, sadece 10-15 saniye süren genellikle başka bir şey ile ilgilenirken yaptıkları eğlence amaçlı cinsel ilişki biçimini gerçekleştirmezler. Arkadaşlık ve duygusal bağlılıklar, bayağı şempanze çiftleri için pek geçerli değildir. Cinsel olarak aktif durumdaki dişiler genelde birkaç erkekle birlikte olurlar. İnsanlar ve bonobolar, cinsel tatminlik hissedebilirler. İnsanların aksine, şempanze türlerinde cinsel kıskançlık ve rekabete ve uzun süreli ilişkilere rastlanmaz.
3 – İki Ayak Üzerinde Yürüme
Hem insanlar, hem de şempanze türleri, iki ayak üzerinde yürüyebilirler. Şempanzeler genelde, ileriyi daha iyi görebilmek için bunu yaparlar, ama genel olarak ellerinin de yardımıyla yürümeyi tercih ederler. İnsanlar, bebeklikten sonraki dönemlerde iki ayak üzerinde yürürler. Yuvarlak şekilli olacak şekilde evrimleşmiş kalça kemikleri (pelvis), dik yürüme esnasında iç organları destekler. Şempanzeler hareketleri sırasında öne yatık durumdadırlar, kalça kemiklerinin iç organlarını desteklemesine ihtiyaçları yoktur. Daha geniş kalçalara sahiptirler. Bu da şempanzelerin doğum yapmasının insanlardan çok daha kolay olmasını sağlamaktadır. İnsanların ayakları ve ön kısımda dizilmiş olan yürüme anında destek sağlayan ayak parmakları, düz bir hattadır. Şempanzelerin ayakları ise, diğer parmakların karşısında durabilen büyük baş parmağı ile ayaktan çok güçlü bir el gibidir. Şempanzeler, ayaklarını tırmanma gibi eylemlerde de etkin biçimde kullanırlar.
2 – Gözler
İnsan gözlerinde, irisin çevresi beyazdır, şempanzelerde ise bu bölge koyu kahverengidir. Bu yapı, diğer insanların bakıyor olduğunu anlamayı kolaylaştırmaktadır. Bu konuda bir çok fikir ortaya atılmıştır. Belki bu özellik, karmaşık sosyal yapılarda, diğer insanların düşüncelerini anlama konusunda bir adaptasyon olabilir. Belki sürü halinde avlanma sırasında, gözlerin çok kritik bir iletişim aracı olduğu durumlarda yarar sağlayabilir ya da sadece basit bir genetik mutasyondur. İrisin çevresinin beyaz olması bazı şempanzelerde de görülen bir özelliktir. İnsanlar da şempanzeler de, ham olmayan meyve ve bitkileri ayırt edebilmek konusunda çok yararlı olan renkli görüşe sahiplerdir. Ayrıca yüzün ön tarafında bulunan ve ikisi de aynı yöne bakan gözlere sahiptirler. Bu, derinlikli görme konusunda yarar sağlar ve avlanma konusunda hayatidir. İki yanda bulunan gözler ise daha büyük bir alanı görmeyi sağladığı için avlanmaktan kaçınmak konusunda daha yararlıdır.
1 – Alet Kullanımı
Uzun yıllar boyunca, insanlar alet kullanabilen tek hayvan türü olarak kabul edildi. 1960'larda, şempanzeler üzerinde yapılan gözlemler sırasında, sivrileştirdikleri ince dalları termit avlamak için kullandıkları görüldüğünde ise bu düşünce tamamıyla değişti. Hem insanlar, hem de şempanzeler, çevrelerinde değişiklik yaparak, alet üreterek, günlük olarak rastladıkları zorlukların üstesinden gelebilirler. Şempanzeler, dalları mızrağa dönüştürebiliyor, taşları örs ve çekiç olarak kullanabiliyor, yaprakları ezerek lapa haline getirip sünger olarak kullanabiliyorlar. Bunların hepsinin, ellerin daha serbest olduğu bir vücut yapısına ve hareket biçimine sahip olmalarının sonucu olabileceği düşünülmüştür. İnsanlar, günümüzde bu şekilde üretilmiş ürünler arasında yaşamaktadır. Bazı insanların bizi "başarılı" bir tür olarak tanımlamasının köklerinde belki de alet üretebilmek yatmaktadır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 35
- 17
- 14
- 12
- 8
- 7
- 6
- 3
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Listverse | Arşiv Bağlantısı
- Kate Mulcahy. 10 Comparisons Between Chimps And Humans. (14 Şubat 2012). Alındığı Tarih: 4 Ocak 2019. Alındığı Yer: Listverse | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 15:06:29 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7001
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Listverse. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.