Yapay Zeka, Mimarlığın Geleceğini Nasıl Etkileyecek?
Her sanat dalında olduğu gibi, mimarlıkta da tasarımcının hayal gücü, tecrübesi, hayat tarzı ortaya koyulan ürünleri etkiler. Mimari kültür, ülkeden ülkeye, iklimden iklime, toplumdan topluma çoğu zaman bariz farklılıklar gösterir ve daima dinamik doğasını korur. Mimarlık, metodolojisi gereği bazen çok karmaşık sorulara cevap aradığı gibi, bazen de problemin çözümünü çok basit konseptlerde arar. “Kısıtlı alanı, en verimli şekilde nasıl tasarlayabilirim?” sorusuna cevap ararken, belki de kompütasyonel problemleri hızlıca çözmekte kullandığımız yapay zeka algoritmaları yardımcı olabilir.
Aslında yapay zekayla ilgili internetteki kaynaklarda bulunan onlarca tariften, diyagramdan pek azı tam anlamıyla kapsamlı bir tanım sunar. Eğer daha önce türev bazlı algoritmalar üzerine ayrıntılı bir okuma yapmadıysanız, “yapay zeka” konseptini kullanıldığı alan/sektör içinde öğrenmeye çalışmanız daha sağlam bir fikir verecektir; Çünkü yapay zeka modelleri, video oyunlarından akıllı güvenlik sistemlerine, mühendislik hesaplamalarından kanser teşhisine kadar çeşitli alanlarda kullanılıyor. Son on yılda veri bilimindeki araştırmalar sayesinde bu alanlara önemli bir tanesi daha eklenmiş oldu. Mimarlık; ve hatta şehir & bölge tasarımı...
Yapay Zeka, Kendi Kendine Tasarım Yapabilir mi?
Her ne kadar eş anlamlı değilseler de, “yapay zeka” tabiri çoğu zaman, temelde ona sunulan veriyi çözümleyip, analiz etme kabiliyetine sahip “yapay sinir ağları” yerine kullanılır. Bunlar, beyindeki nöronların işleyişinden esinlenerek inşa edilmiş kompütasyonel birimlerdir. Ona sunulan veriden hızlı bir şekilde öğrenip benzer başka bir veriyi sınıflandırma kabiliyetine sahiptirler. Tıpkı insan beynindeki nöronların, yıllar içerisinde tecrübelerle öğrendiği bilgileri elektriksel iletiler yardımıyla hafızaya alıp, ihtiyaç olduğunda günlük hayatta kullanabilmesi gibi, yapay sinir ağları da, bünyesinde programlanmış fonksiyonel birimleri (yapay nöron veya perseptron) hızlı bir şekilde tertipleyip sınırlı, ama hızlı analizler yapabilir. Yapay Zeka hakkındaki çok daha fazla bilgiyi buradaki yazı dizimizden alabilirsiniz.
Basit bir örnekle açıklayacak olursak: Farz edelim fotoğraflardaki binaları algılayabilen bir ağ geliştirmeye çalışıyorsunuz. Programınızın çalışabilir hale gelmesi için çok sayıda veriyi (bina içeren fotoğraflar), önce bu yapay ağa tanıtmanız gerekir, ki ağ bir binanın şeklinin neye benzediğini öğrensin (Daha reel bir tabirle; ağın sahip olduğu matematiksel parametreler, bir binayı, başka bir cisimden ayırabilecek fonksiyonlar tertipleyebilsin).
Yukarıdaki şema, en basit haliyle, programlanabilir basit bir yapay zeka ağını tarif ediyor. Uygulamaya bağlı olarak bir binanın, veya başka bir cismin neye benzediğini ona öğreterek bu mantıkla akıllı bir sistem oluşturmak mümkün. Elbette eğer elinizdeki (ağı beslediğiniz) veri yeteri kadar kaliteli değilse, programladığınız yapay ağ, besleme işlemi sonrasında şekli binaya benzeyen herhangi bir nesneyi gerçek bir binayla karıştırabilir; mesela bir otobüsü, büyük bir arabayı, veya şekli dikdörtgene benzer bir kutuyu…
Yapay sinir ağlarının matematiksel olarak modellenmeye başlandığı yıllar 1950’lere kadar geri gitse de, mimari tasarımla buluşması günümüzden yalnızca birkaç sene önceye dayanıyor. Bu zamana kadar, yalnızca gerçek veriden öğrenmeye programlı yapay ağlar, 2014’te Google araştırmacılarından Ian J. Goodfellow ve ekibinin ortaya attığı “Çekişmeli Üretken Ağlar” teorisiyle artık birbiri üzerine beslenen çoklu ağ sistemleri sayesinde görsel imajlar da üretmeye başladı. Ona sunulan veriyi çözümlemekle kalmayıp, benzer istatistik ve dağılımda çok boyutlu veriler üretebilen bu devrimsel buluş, yalnızca görsel tasarımı ilgilendiren alanlarla sınırlı kalmayıp, bunun yanında otomatik görüntü-ses onarımı, medikal modelleme, ilaç üretimi gibi birçok alanda yapay zekanın fonksiyonunu da yeniden konumlandırmış oldu.
Çekişmeli Üretken Ağlar, bünyesinde iki farklı yapay sinir ağ grubu barındırıyor: Jeneratör (üreten) ve ayrıştırıcı (sınıflandıran). Bu birbiri üzerinden beslenen iki gruptan Jeneratör, içine aldığı gelişigüzel (random) vektörlerle sentetik veri üretirken, ayrıştırıcı ise, gerçek veriyi, Jeneratör tarafından üretilen sentetik veriden ayırt etmeye programlanıyor. Goodfellow, teoriyi ortaya attığı makalesinde bu iki komponenti bir polis ve kalpazana benzetiyor.
Jeneratör sahte para basmaya çalışırken, ayrıştırıcı ise bir polis gibi sahte parayı gerçeğinden ayırabilecek yollar araştırıyor.
Böylelikle ikisi de aktif olarak durmadan birbirini besleyip fonksiyonlarını geliştiriyorlar.
- Kurallara Uymayanların Sebep Olduğu Yaralanma ve Ölümlere "Kaza" Denebilir mi?
- İnşaat Sistemlerinde Tensegrity (Çek-Ger-Tümle) Modeli: Geleneksel Yapı Metotları, Çağımıza Nasıl Uyarlanıyor?
- Evrimsel Mimarlığa Giriş: Mimarlıkta İlerlemeci Bir Süreç Olarak Evrim ve Eugene Tsui'nin Evrimsel Mimarlık Yaklaşımı
Buradaki şema Üretken Ağların çalışma prensibinin bir diyagramı. 2018 yılında NVidia araştırmacıları gerçek insan yüzleri içeren çok sayıda fotoğrafla bir Üretken Ağ’ı besleyerek, onu gerçek olmayan insan yüzleri üretmesi için programladı.
Bu resim, StyleGAN ismindeki bir Üretken Ağ’ın ona tanıtılan yüzlerce insan portresinden yola çıkarak (öğrenip analiz ederek) tasarladığı, aslında var olmayan bir kadının portresi… Eğer bilmeseydiniz, sahte olduğunu söyleyebilir miydiniz?
Üretken Ağların Mimaride Uygulanması
Elbette bu teknoloji yayınlandığı andan itibaren dünyanın dört bir yanında görsel tasarımla ilgilenen birçok araştırmacının ilgisini çekti. Pennsylvania ve Tsinghua Üniversitesi araştırmacıları Hao Zheng ve Weixin Huang, Üretken Ağları 2018 yılında ilk kez mimari planlar üzerinde deneyip sonuçları rapor ettiler. Zhang, önce, Columbia Üniversitesi’nin veri tabanından aldığı öğrenci ödevleri ve sergi numunelerinden oluşan 800 adet kat planını, siyaha boyanmış sınır kesileriyle birlikte, programladığı Üretken Ağ’ı beslemekte kullandı. Test aşamasında, gelişigüzel çizdiği sınır kesilerini programa verip, ondan gerçek bir plan çizmesini istedi.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Üretken Ağ, her ne kadar sınırları başarılı biçimde algılayabilse de, planların iç kısmı bu ilk denemede ne yazık ki oldukça bulanık. Zheng, sonrasında daha fonksiyonel bir besleme biçimi tasarlayıp bu sefer planları renklendirmeye karar verdi. İç sınırları tekrar siyah, yaşama alanını sarı, mobilya alanını ise maviye boyayıp fonskiyonel şemalar hazırladı. Ayrıca fazladan modülarite kazandırmak için kırmızı çizgilerle mimari eksenler belirledi. Bu sefer sonuçlar ilkinden daha net.
Aynı çalışma, çeşitli şehirlerin siyah ve renkli uydu görüntüleriyle de tekrarlanıp benzer sonuçlar elde edildi.
Yukarıdaki şema, uydu görüntüleriyle beslenmiş Üretken Ağ’a, küçük bir bölgenin planını yapması için verilen basit çizim örneğini ve Ağ’ın çizdiği ürünü gösteriyor.
Aynı sene, Çin’den Dr. Huang, benzer şekilde programladığı Üretken Ağ’ı, odalarını farklı renklere boyadığı ayrıntılı daire şemalarıyla besleyerek, Ağ’ın algılama ve üretme yeteneğini incelemek üzere iki farklı deneme yapıyor. İlk denemede, programa verdiği kat planından, odaları algılayarak renkli bir fonksiyon şeması geri döndürmesini istiyor.
Huang’ın rapor ettiğine göre program yatak odası, tuvalet ve balkon gibi, duvarlarla ayrılı belirli kısımları algılayıp ayırt etmekte gayet başarılı. Fakat koridor gibi geçitler söz konusu olduğunda renklendirmede küçük hatalar yapıldığını rapor ediyor.
Huang’ın ikinci deneyinde ise, programa verilen renkli fonksiyon şemalarından, gerçek birer kat planı geri döndürmesini istiyor. Program, mutfak ve banyo planlamalarında oldukça başarılı geri dönüşler yaparken, oturma odası planlamalarında küçük hatalar gösterebiliyor.
Bu öncü araştırmalar elbette ki mimarlık & bölge planlama gibi fazlasıyla kompleks ve büyük sektörler için yalnızca bir trendin başlangıcı. Fransız genç mimar ve veri bilimci Stanislas Chaillou, Harvard’da derlediği tezinde, programladığı daha kompleks Ağ’larla dinamik bir şekilde akıllıca planlar üreten birçok örnek sundu.
Yapay zeka, hemen hemen tüm mühendislik dizaynlarının artık vazgeçilmez bir asistanı haline geldi. Her ne kadar bu yeni trendin henüz emekleme aşamalarına tanık olsak da, Üretken Ağ teknolojisinin mimarlık ve bölge planlama açısından sahip olduğu potansiyel tartışılmaz. Unutmamak gerek ki başarılı bir yapay zeka uygulaması, hala daha bilgisayar programlarını eğitmek/beslemek için kullandığımız kaliteli, gerçek veriye bağımlı ve elbette bu sürecin hangi parametrelerce yönetilip sınırlarının nasıl çizileceği tasarımcının yeteneğine ve hayal gücüne kalmış.
Şimdilik öngörülebilen tasarımsal yapay zeka asistanları, tasarımcıları sıfırdan bitim sürecine kadar sarf ettikleri ağır çizim zahmetinden bir nebze de olsa kurtarabilir gibi görünüyor. Fakat büyük olasılıkla yakında, iyi bir tasarımcının yeteneklerinin baştan sona evrim geçireceği bir döneme tanıklık edeceğiz. Kod yazmak, programlama yapmak, kompütasyonel düşünce, şimdilik bu işin kısmen bir parçası olsa da, 10 yıl içinde mimari kültürün büyük yapıtaşları arasına girecek.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 11
- 5
- 4
- 4
- 2
- 2
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: ACADIA | Arşiv Bağlantısı
- H. Zheng. (2018). Drawing With Bots: Human-Computer Collaborative Drawing Experiments. Learning, Prototyping and Adapting, Short Paper Proceedings of the 23rd International Conference on Computer-Aided Architectural Design Research in Asia (CAADRIA). | Arşiv Bağlantısı
- W. Huang. (2018). Architectural Drawings Recognition And Generation Through Machine Learning. Proceedings of the 38th Annual Conference of the Association for Computer Aided Design in Architecture (ACADIA). | Arşiv Bağlantısı
- S. Chaillou. (Yüksek Lisans Tezi, 2020). Ai & Architecture. Not: URL: https://www.academia.edu/39599650/AI_Architecture_Towards_a_New_Approach.
- I. J. Goodfellow. (2014). Generative Adversarial Networks. ArXiV. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 18:41:18 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9081
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.