Yalnız İnsanların Daha Çok Kâbus Görme Eğiliminde Olduğu Tespit Edildi!
Bu haber 3 ay öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Oregon Eyalet Üniversitesi'nden bir bilim insanının da dahil olduğu bir ekibin yaptığı çalışmada yalnız insanların kötü rüya görmeye daha yatkın olduğu ortaya konuldu. Oregon Eyalet Üniversitesi'nden Colin Hesse bu bulguların oldukça önemli olduğunu belirtiyor. Yalnızlık da uyku bozuklukları da ciddi halk sağlığı sorunlarıdır. Bunlar sorunlar; kalp hastalığı, felç ve erken ölüm riskinin artmasıyla ilişkilidir.
Journal of Psychology'de yayınlanan bir makalede Hesse ve Arizona Üniversitesi, Tampa Üniversitesi ve Whitwortih Üniversitesi'nden araştırmacılar, stresin yalnızlık ile hem kâbus sıklığı hem de kâbusun yoğunluğu açısından bağlantılı olduğunu belirtiyor.
Yalnızlığı kabuslara bağlayan diğer faktörler ruminasyon (endişe ve kaygı) ve ekstra tetikte ve odaklanmış olma olarak tanımlayabileceğimiz hiperuyanıklık hâlidir. Stres gibi, ruminasyon ve hiperuyanıklık da yalnızlıkla ilişkili zihin durumlarıdır.
Arizona Üniversitesi'nden Kory Floyd'un yönettiği çalışmanın sonuçları iki önemli noktayı ortaya koyuyor. Çalışma yeterince çok insanla bağlantı kurmamanın insanlarla yeterince olası zararlarını ortaya koyarken bu konudaki evrimsel açıklamayı da destekliyor. Evrimsel açıdan bir yere ait olma duygusu, insanın hayatta kalması için vazgeçilmez bir şeydir. Aynı zamanda Liberal Sanatlar Fakültesi'ndeki İletişim Okulu'nun direktörü olan Hesse şöyle diyor:
Kişilerarası ilişkiler kesinlikle temel bir insan ihtiyacıdır. İnsanların güçlü ilişkilere olan ihtiyacı karşılanmadığında, fiziksel, zihinsel ve sosyal olarak acı çekerler. Tıpkı açlık veya yorgunluğun yeterli kalori veya uyku almadığınız anlamına gelmesi gibi, yalnızlık da bireylere kişilerarası bağlantı ihtiyaçlarının karşılanmadığını bildirmek için evrimleşmiştir.
Araştırmacılar, yalnızlığın sağlığı önemli ölçüde engelleyen yaygın bir durum olduğunu ve uyku bozukluğu da dahil olmak üzere çeşitli şekillerde acıya neden olduğunu belirtiyor. Kâbus deneyimi, uyku kalitesinin zarar gördüğü yollardan sadece biri.
Hesse, yalnızlığı kabuslarla ilişkilendiren ve Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşları 18 ile 81 arasında değişen 1.600'den fazla yetişkini kapsayan anketlerinden elde edilen bulguların, nedenselliğinin tam olarak gösterilemediğini vurguluyor.
Sonuçlar, kabusların evrimsel bir temeli olduğunu da gösteriyor. İnsanlar yalnız kaldıklarında, stres, sürekli endişe ve aşırı uyanıklık gibi tepkiler vermek üzere evrimleşmiş olabilirler. Bu durum, travma gibi çevresel faktörlerden ziyade, insanların evrimsel geçmişiyle açıklanabilir. Hesse şöyle açıklıyor:
Belirli müdahaleler hakkında somut bir şekilde konuşmak için henüz erken, ancak bulgularımız, yalnızlığı tedavi etmenin birinin kabus deneyimlerini hafifletmeye yardımcı olabileceği konusunda tutarlı olsa da bu, kontrollü klinik çalışmalarda ele alınması gereken bir olasılık.
Uyku Vakfı, (İng: Sleep Foundation) tarafından yürütülen bir araştırma, 50 milyon ile 70 milyon Amerikalı'nın bir tür uyku bozukluğu yaşadığını öngörüyor. Hesse şöyle devam ediyor:
Kaliteli ve dinlendirici bir uyku; bilişsel işlevler, ruh hali düzenlemesi, metabolizma gibi birçok hal için kritik faktördür. Bu yüzden, yalnızlık başta olmak üzere uykuyu bozan psikolojik durumları araştırmak son derece önemlidir.
ABD Genel Cerrahlık Ofisi, yayınladığı raporda COVID-19 öncesinde bile Amerikalı yetişkinlerin yaklaşık yarısının ölçülebilir düzeyde yalnızlık yaşadığını ve bu eksikliğin, erken ölüm riskini artırma açısından sigara içmeyle eşdeğer bir etkiye sahip olduğunu belirtiyor. Raporda istatistikler şu şekilde sıralanıyor:
- Kalp hastalığı riskinde %29 artış.
- İnme riskinde %32 artış.
- Yaşlı yetişkinler için demans gelişme riskinde %50 artış.
- Erken ölüm olasılığında %60'tan fazla artış.
Buna ek olarak, sık sık yalnızlık hisseden kişilerin depresyona girme olasılığı, nadiren veya hiç yalnızlık hissetmeyenlere kıyasla iki kat daha yüksektir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 15:07:10 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/18332
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.