Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Tüm Reklamları Kapat

Willard Van Orman Quine: Analitik/Sentetik Ayrımı, Felsefede Yarattığı Kırılma ile Metafiziği Nasıl Etkiledi?

Willard Van Orman Quine: Analitik/Sentetik Ayrımı, Felsefede Yarattığı Kırılma ile Metafiziği Nasıl Etkiledi? Douglas Quine
W. V. O. Quine, Halifax, Nova Scotia'da Bluenose II'nin güvertesindeyken.
20 dakika
3,013
Tüm Reklamları Kapat

Willard Van Orman Quine, 20. yüzyılın en önde gelen Amerikalı “analitik” filozoflarından biridir. Quine'ın dil felsefesi, mantık, epistemoloji, bilim felsefesi ve zihin/psikoloji felsefesi (davranışçılık) de dahil olmak üzere felsefenin birçok farklı alanına önemli katkıları olmuştur. Fakat Quine, özellikle analitik/sentetik ayrımını reddetmesiyle tanınır. Teknik olarak bu, ("Bekar kişi, evli olmayandır." gibi) terimlerin anlamları açısından doğru olan ifadeler ile ("Bekar adam, gri bir takım elbise giymektedir." gibi) doğruluğu yalnızca terimlerin anlamları değil, dünyanın nasıl olduğuyla (yani dünyanın varlığına dair bir işlev ve olgularla) ilgili olan ifadeler arasındaki ayrımdır.

Bu iddia epey tartışmalı olmasına rağmen, analitik ayrım; bilhassa ampiristler arasında hem zorunlu olarak doğruluğun koşulları hem de bazı doğrulukların a priori olarak bilinebilirliği açısından popüler bir açıklama olmuştur. Bu sebeple de bazı bağlamlarda "analitik doğru", "zorunlu olarak doğru" ve "a priori doğru" kavramları, birbirlerinin yerine kullanılmıştır ve analitik/sentetik ayrımına; zorunlu ve olumsal (zorunlu olmayan) doğrular a priori ve a posteriori (veya ampirik) doğrular arasındaki ayrıma işaret etmek için kullanılmıştır. Ampirik (yani deneyime dayalı) doğrular, ilgili kavramların anlamlarından çıkarsanmak yerine yalnızca ampirik (deneyimsel) doğrulama yoluyla bilinebilir ve bu doğruların genellikle koşullu/şartlı (veya olumsal) oldukları düşünülür.

Tüm Reklamları Kapat

Quine, uzun bir süre analitik/sentetik ayrımı ile uğraştı; fakat 1950 yılında Amerikan Felsefe Derneği'nin bir toplantısında The Two Dogmas of Empiricism(Tr: "Deneyciliğin İki Dogması") adlı makalesini sunana dek, fikirlerini hiç kimseye açmadı. Quine, söz konusu bu makalesinde, analitikliği tanımlama ve anlamaya yönelik tüm girişimlerin döngüsel olduğunu iddia ediyordu. İşte tam da bu nedenden dolayı, ona göre, analitiklik kavramı (barındırdığı sahte analitik/sentetik ayrımı ile birlikte) terk edilmeliydi. Quine'ın bu iddiası, uzun bir süre boyunca birçok tartışma ve konu başlığına ilham olmuş; çok farklı düşünürlerce ele alınmıştır. İlk olarak, eğer Quine haklıysa ve zorunlu doğrular (yani analitik doğrular) aslında yoksa; bu, bu tür doğrulara dair metafiziğin ölmesi anlamına gelir.

Quine, dile ve mantığa gösterdiği yoğun ilgi nedeniyle genellikle bir "analitik filozof" olarak sınıflandırılır (buradaki söz konusu "analitik" vurgusunun, analitik/sentetik ayrımla pek ilgisi yoktur. Bu, gelenek olarak analitik felsefeye yakın olmakla ilgilidir). Diğer yandan o, genel anlamda ampirik, bilimsel bir yöntem olan "natüralist" bir yönteme başvuruyordu. Quine için metafiziksel bir yaklaşım, ilk elden analitikliğe yaslandığı için, bir seçenek dahi değildi.

Tüm Reklamları Kapat

"The Two Dogmas of Empiricism"in hem analitik çevrelerde yarattığı etki hem de analitikliğe dair bakış açısının Quine'ın yaklaşımının (dil ile mantık felsefesine, doğallaştırılmış epistemolojisine ve metafizik-karşıtı pozisyonuna gibi) diğer tüm yönlerine temel oluşturması nedeniyle; onun analitiklik konusundaki düşüncesinin ayrıntılı bir incelemesi, belki de bir bütün olarak felsefesini anlamak için en iyi bir başlangıçtır.

1. Yaşamı ve Çalışmalarının Yarattığı Etkiler

Willard Van Orman Quine, 25 Haziran 1908 yılında Akron/Ohio'da dünyaya geldi. Gençlik dönemlerinde pul koleksiyonculuğu ve haritacılığa oldukça ilgiliydi.

İlk yayınlarından biri, göl kenarlarındaki mağazalara birkaç kuruşa sattığı Ohio'daki Portage Gölleri'nin el yapımı haritasıydı. Henüz 16 yaşındayken O. K. Pul Haberleri'nin ilk baskısını hazırlamıştı, bu, pul koleksiyonerlerine ve bayilere dağıtıldı. Quine, yeni ilgi alanlarına yönelmeden evvel, pulculuk mecmuasının altı baskısını daha hazırlamaya ve dağıtmaya devam etti. Bu ilgi alanlarından biri de, mensuplarının birbirlerine takma adlarla hitap etmelerinin (diğer kelime oyunlarına katılmalarının) istendiği neşeli "Greeter Club" isimle eğlence kulübüydü. Bu günlerden sonra hayatının geri kalanında ona takılan bir lakap olarak, arkadaşları tarafından "Van" olarak bilinir olacaktı.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Quine, lisans diplomasını Oberlin/Ohio'da bulunan Oberlin College'den aldı. Matematik felsefesi ve matematiksel mantıkta üstün başarı elde edip onur öğrencisi olarak matematik eğitimi aldı. Quine, üniversite yıllarında matematik, matematiksel mantık, dilbilim ve felsefeye olan ilgisini geliştirmenin yanı sıra, ikinci kariyerine gözü pek bir gezgin olarak başladı. Hiç yoksa bile Virginia, Kentucky, Kanada ve Michigan'ı otostop çekerek gezmişti. 1928 yılında Denver'a gitti ve birkaç arkadaşıyla birlikte yük trenlerine bindi, otostop çekti ve araçların basamağına tutunarak gezinip geri döndü. Quine'ın konaklama ve barınma alanları genellikle (görece güvenli bir biçimde ücretsiz olarak uyuyabileceğiniz bir yer olarak) hapishaneler, parklardaki banklar veya zemindi. Üç sene sonra Avrupa'yı gezmeye gitti. Otobiyografisi olan The Time of My Life'ta şöyle yazmıştı:

Tıpkı pullara olan ilgim gibi, yabancı dillere yönelik ilgim de coğrafi zevkime uygundu. Ayrıca dilbiliminden aldığım haz; matematiğin, ülke sınırlarının ve karayolları ağının verdiği haz ile çok benzer, tümü aynı şeye hitap eder.

Quine, Oberlin'de geçirdiği ilk sene içinde Whitehead ve Russell'ın "Principia Mathematica"sıyla ilgilenmeye başlamıştı. Whitehead, Harvard Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde görevliydi; bu sebeple de Quine, buradaki doktora programına başvurmaya karar verdi. Oberlin'den "A-" ortalaması ile mezun oldu ve iki yıl içerisinde, henüz 23 yaşındayken, doktorasını aldı.

Tezinde, kabaca söylersek, Principia'da yer alan nitelikleri (kapsamını) daha da genişletmeye çalıştı. Bizim amacımız açısından, "kapsamlı bir tanımı", belirli şeyler kümesi olarak anlayabiliriz. Örneğin, bir kedinin kapsamlı tanımı, tüm kedigiller kümesinden oluşur, turuncu özelliğinin kapsamlı tanımı, tüm turuncu şeylerin (ve yalnızca bir dereceye kadar turuncu olan şeylerin) kümesinden oluşur.

Quine'ın tezinde, kapsamlı olmayan, yani içsel tanımları ortadan kaldırmaya yönelik ilk derli toplu çabasını görüyoruz. Geniş anlamda konuşursak, içsel tanımlar, tanımda belirli şeylerin (örneğin, belirli kedilerin) kullanılmadığı genellemelerdir. Örneğin, bir kedinin içsel tanımı "dört ayaklı kedigiller memelisi" gibi bir şey olabilir, aynı şekilde "turuncu" niteliğinin içsel tanımı "sarı ve kırmızının birleşimi olan bir renk" olabilir. Quine'ın içsel tanımlardan pek hoşlanmaması, bir dereceye kadar Berkeley ve Hume'dan kaynaklanır. Genel olarak Quine, içsel tanımların ve aynı şekilde "anlamların"; kapsamlı tanımlarda bulunan somut ayrıntılarla temas etmeyen belirsiz, mentalistik (zihinsel) şeyler olduğunu düşünüyordu.

Ayrıca, Quine'ın kullanma/anma (İng: "use/mention") ayrımı da ilk olarak bu tezinde kendini gösterdi. Söz konusu bu ayrım, nesneler ile nesnelerin adları arasındaki farklılığı vurgular. Örneğin aktüel dünyadaki Herkül adındaki kedi ile "Herkül" adını ayırt etmeliyiz. Quine, bir adı ifade etmek için tek tırnak işareti kullanır. Öyleyse; kedi Herkül turuncu ve beyazdır, fakat 'Herkül' adı böyle değildir. Bu durumdan ziyade; 'Herkül' adının örneğin 'H' harfiyle başlamak gibi, başka nitelikleri vardır. O halde; gerçek bir nesneden (örneğin, kedi Herkül) bahsedilir (İng: "mention") ve bunu yapmak için ise bir ad (yani 'Herkül') kullanırız.

Tüm Reklamları Kapat

Quine, 1932 yılında tezini tamamlamasının ardından Harvard tarafından Sheldon Traveling Fellowship ile ödüllendirildi. Hebert Feigl ve John Cooley'in tavsiyesine uyan Quine, Rudolf Carnap ile çalışmak için ilk karısı olan Naomi Clayton ile beraber Avrupa'ya doğru yola çıktı. Bu epey mühim bir gezi olacaktı; Carnap'ın Quine üzerinde eşsiz ve kalıcı bir etkisi vardı. Her ne kadar ilk başta Carnap'ın söylediği şeylerin çoğunu kabul etse de Quine'ın en özgün fikirlerinden bazıları, Carnap'ın (konulara dair) çok daha temel bazı pozisyon ve yaklaşımlarına karşı çıkmasının bir sonucu olarak ortaya çıktı. Bu açıdan, Quine'ın analitik ve sentetik ifadeler arasındaki ayrımı reddetmesi özellikle önemlidir. Analitik/sentetik ayrımı, en azından Hume'dan beri ampirist geleneğin temelini oluşturuyor olsa da Quine özellikle Carnap'ın analitik/sentetik formülasyonuyla ilgileniyordu.

2. Analitik / Sentetik Ayrım: Analitikliğe Odaklanma

Quine'ın (Carnap'tan) anladığı üzere, analitik doğrular, anlamlarından dolayı (yani anlamlarının sonucu olarak) doğrudur. Örneğin, "Tüm bekarlar, evlenmemiş kişilerdir." ifadesi doğrudur çünkü "bekar" olmak "evlenmemiş kişi" olmak anlamına gelir. Diğer yandan sentetik iddialar, yalnızca kullanılan ifadedeki kelimelerin anlamlarından dolayı doğru olmaz. Tam aksine, bu ifadelerin doğruluğu (olgusal) gerçeklere dayanır. Örneğin, "Davut bekardır." iddiası, yalnızca, gerçekte de David bekar ise doğrudur.

Quine, analitik/sentetik ayrımı reddetmeden önce, 1934 yılında Harvard'ın Fellows Derneği'ne Carnap üzerine üç makale sunarak (daha sonra reddedeceği) bu ayrımı savunmuştu. Bu makalenin başlıkları: "The a priori", "Syntax", ve "Philosophy as Syntax" idi. Carnap'ın çalışmalarını İngilizce felsefe sahnesine taşımak isteyen Quine, bu konferansları yalnızca Carnap'ın yeni kitabı olan The Logical Syntax of Language'i daha net ve titiz bir şekilde incelemek ve anlatmak için değil, aynı zamanda Harvard Üniversitesi'ni de Carnap'a ihtiyacı olduğuna ikna etmek için vermişti. (Carnap, 1940-1941 yıllarında Harvard'da misafir profesör olarak görev yaptı, fakat 1936-1952 yılları arasında Chicago Üniversitesi'nde kalmıştı.)

Bu süreçte Quine, Carnap'ın metinlerini okumakla kalmıyordu; Carnap da Quine’ın, tezinin düzenlenmiş yeni hali olan A System of Logistic adlı son kitabını okuyordu. Bu dönemde Quine'ın Carnap'a duyduğu saygı tartışılmazdı; iki isim arasında rahatlıkla fikir alışverişinde bulunabilecekleri ve çoğunlukla da birbirlerini anlayabilecekleri dostane bir ilişki oluşmuştu. Fakat yine de, demin bahsettiğimiz 1934 yılındaki Harvard konferanslarını sunduktan yaklaşık 60 yıl sonra Quine, verdiği bu derslerin Carnap'ın fikirlerinin oldukça kötü ve kölece yapılmış yeni yorumları veya kendi ifadesiyle "utanç verici derecede itaatkâr" olduklarını itiraf edecekti. 1933 gibi erken bir tarihte, (Harvard konferanslarının yapılmasından bir yıl önce) Quine, analitik/sentetik ayrımına dair ciddi şüpheler yaşıyordu, ki bu şüpheleri Carnap’a da şahsen iletmişti. Örneğin 31 Mart 1933 yılında Carnap şöyle söylüyordu:

Tüm Reklamları Kapat

O (Quine), benim MS "Syntax"ımı [bu, Carnap’ın The Logical Syntax of Language’ın el yazmalarıdır] biraz okuduktan sonra şöyle demişti: "Burada mantıksal aksiyomlar ile ampirik ifadeler arasındaki bir ayrım var mı?" O olmadığını düşünüyor, belki de yalnızca kullanışlı bir ayrım peşindeydim fakat öyle görülüyor ki o (Quine) haklı. Aşamalı ayrım: Hemencecik kabul etmek istediğimiz ifadelerdir.

Quine burada Carnap'ın 1933 tarihli kitabının bir taslağını okurken, "mantıksal aksiyomlar" ile "ampirik aksiyomlar" arasındaki ayrımı kafaya takıp sorgular. Genel anlamda konuşursak bu taslakta "analitik" önermeler mantıksal aksiyomları gerektirmektedir.

Yaklaşık 20 yıl sonra Quine, artık meşhur olmuş olan o makalesi The Two Dogmas of Empiricism'de bu pozisyonun farklı bir biçimini savundu. Bu çalışmasında Quine, anlamları bakımından (veya anlamlarından dolayı) doğru olan iddialar (analitik iddialar) ile ampirik iddialar (olgular/gerçekler yoluyla doğrulanabilecek olan iddialar) arasında keskin bir ayrım olmadığını ileri sürmüştü.

1950 yılının Aralık ayında Quine, Amerikan Felsefe Derneği'nin (APA) yıllık toplantısında bir araya gelen felsefecilere "The Two Dogmas of Empiricism"i sundu. Bu herkese açık bir şekilde analitik/sentetik ayrımını reddettiği anlamına geliyordu. Fakat demin de söz ettiğimiz gibi Quine, zaten, en azından, 1933 yılından beri bu konuya kafa yoruyordu. Analitik/sentetik ayrımına dair duyduğu rahatsızlık yalnızca Carnap ile yaptığı tartışma ve yazışmalarda değil, aynı zamanda Alfred Tarski, Nelson Goodman ve Morton White gibi diğer seçkin filozof ve mantıkçılarla yaptığı sohbetler de gün yüzüne çıkmıştı. Bu görüşmelerden yola çıkarak White genellikle gözden kaçmış olan makalesi “The Analytic and the Synthetic: An Untenable Dualism'i kaleme almıştı; ki bu çalışma Quine, 1950 yılındaki APA toplantısında The Two Dogmas of Empiricism'ini sunmadan evvel yayımlanmıştır. (Quine, Two Dogmas of Empiricism'in yayınlanan versiyonun bu çalışmaya dipnotlarda yer vermiştir.)

Quine, Two Dogmas of Empiricism'de bir analitik önermeyi, "anlamlarından dolayı doğru olan" olarak tanımlayarak yola koyulur. Onun açıklamasına göre bu tanımlamaya dair problem, anlamların doğasının belirsiz olmasıdır: Quine, okuyuculara, Carnap'ın semantikteki (anlambilim) en büyük hatalarından birinin bu olduğunu hatırlatır; "anlam" ile "adlandırma" birbiriyle karıştırılmamalıdır. Örneğin, "Sabah Yıldızı" ifadesinin "Akşam Yıldızı" ifadesinden farklı bir anlamı vardır, fakat her ikisi de aynı nesneyi (yani Venüs gezegenini) adlandırır ve bu nedenle her ikisi de aynı referansa (veya özdeş göndergeye) sahiptir.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Değişim Kolektifi Seti (3 kitap)

Hayali Sınırlar

Xiuhtezcatl Martinez

Russell Mendel’in Katkılarıyla

“Değişim Kolektifi” dizisinin yazarları genç aktivistler ve sanatçılar. Dizinin birinci kitabı Hayali Sınırlar’ın yazarı Xiuhtezcatl Martinez de Yerli bir iklim aktivisti ve hip-hop sanatçısı. Yıllardır iklim hareketleri içerisinde aktif olarak yer alıyor. Bu kitapta iklim krizinin göz ardı edilemez bir mesele olduğunu, bu meseleden hepimizin sorumlu olduğunu anlatıyor ve bizi değişim için adım atmaya çağırıyor.

“Bu kitabı okumak pek zamanınız almayacak ama okuduktan sonra aklınızdan ve kalbinizden uzun süre çıkmayacak, belki de bu dünyayı daha iyi sürdürebilmek için yapıcı, gelişen bir hareketin parçası olmanıza vesile olacak.

Bill McKibben, çevre aktivisti, Doğanın Sonu kitabının yazarı, gazeteci

“İklim değişikliği hakkında taptaze bir bakış açısıyla yazılmış umut dolu bir kitap.”

Kirkus Reviews

“İklim krizini ele alış biçimlerimizi değiştirecek ve bu sayede ona nasıl çözümler getirebileceğimize ışık tutacak ilham verici bir hikâye.”

Van Jones

“Martinez güncel meseleleri konu alan içeriğiyle anlamlı ve içten bir eylem çağrısında bulunuyor. Okul ve kamu kütüphanelerinde bulunması gereken bir kitap.”

School Library Journal

Beton Çocuklar

Amyra León

“Değişim Kolektifi” dizisinin yazarları genç aktivistler ve sanatçılar. Dizinin üçüncü kitabı Beton Çocuklar’ın yazarı Amyra León da oyun yazarı, müzisyen ve aktivist. Kitabı çocukluğunun geçtiği Harlem’a şiirsel bir yolculuk; Siyah olmak, kaybetmek, sevmek, yas tutmak, mücadele etmek, iyileşmek üzerine serbest şiir formunda bir keşif. Koşulların ötesini hayal etmeye, sınırları zorlamaya davet ediyor okurlarını – ve hayal edebilmenin ne büyük ayrıcalık olduğunu hatırlatıyor.

“Gözümü kapatıp bu kitabın sayfaları arasında kaybolmaya uzun yıllar devam edeceğim.”

Hanif Abdurraqib, şair, yazar

“Amyra’nın tüm dehşeti ve görkemiyle yaşama duyduğu eşsiz hayranlık ilham verici.”

Rosario Dawson, aktör, şarkıcı, aktivist

“Beton çocuklar için ve onlar hakkında yazılmış etkileyici, büyüleyici bir aşk mektubu. Tenini melanin öpmüş çocuklara.”

Kirkus Reviews

“León’nun güçlü kitabı okurları adaletsizliklere karşı kendi seslerini bulmaları konusunda cesaretlendirecektir.”

Booklist

Plastik Kriziyle Mücadele Etmek

Hannah Testa

“Değişim Kolektifi” dizisinin yazarları genç aktivistler ve sanatçılar. Dizinin ikinci kitabı Plastik Kriziyle Mücadele Etmek’in yazarı Hannah Testa okyanuslarımızdaki yaşamı, dolayısıyla tüm gezegenimizi tehdit eden tek kullanımlık plastiklerin daha az tüketilmesi için birçok başarılı girişime imza attı. Bu kitapta kendi çalışmalarıyla birlikte hem plastik kirliliğinin yarattığı krizin sebeplerini ve boyutunu anlatıyor hem de bu krizle hep birlikte mücadele ederken her birimizin gündelik hayatında uygulayabileceği çözüm önerileri getiriyor.

“Plastik Kriziyle Mücadele Etmek kitabı, tek kullanımlık plastikleri ortadan kaldıracak küresel hareketin parçası olma çağrısı yapıyor.”

Booklist

“Hannah Testa’nın kısa ve öz, ilham verici hikâyesi gençleri değişim için ses çıkarmaya teşvik edecek.”

Kirkus Reviews

“Plastik Kriziyle Mücadele Etmek kitabı değişim yaratan bu parlak genç aktivistin elinden çıkma çarpıcı ve ilham verici bir metin. Plastik kirliliğini çözmek için bir araya gelme zamanı geldi.”

Ed Begley Jr., aktör ve çevre aktivisti

Devamını Göster
₺140.00
Değişim Kolektifi Seti (3 kitap)

Benzer şekilde Quine, anlam yani "içsel/içlem" (İng: "intension") ile genel bir terimin "kapsamı" (İng: "extension") yani o terimin geçerli olduğu belirli şeyler kümesini, birbirine karıştırmamız gerektiğini söyler. Örneğin, Quine, "kalbi olan canlı" ile "böbreği olan canlı" gibi aynı kaplama sahip iki genel terime dikkat çekiyor; çünkü kalbi olan her canlının böbreği de vardır. Fakat açıktır ki bu iki ifade, aynı anlama gelmez. İşte bu sebeple Quine için, içlemler ve kaplamlar arasında belirgin bir ayrım vardır; bunlar anlamlar ile referanslar arasında da eşit derecede açık olan bir ayrımı gösterirler.

Daha sonraysa Quine, bir kelimenin ne anlama gelebileceği fikrini kısaca açıklar; böylece bir kelime ve onun göndergesi olan (yani işaret ettiği) nesnenin hangi temel/asli niteliklere sahip olduğu gösterilebilir. Mesela, "insan" nesnesinin (insan adlı şeyin) asli/temel niteliğinin rasyonel olmak olduğu söylenebilir, ama "iki bacaklı olmak" rastgele bir niteliktir. Çünkü yalnızca tek bacağı olan veyahut hiç bacağı olmayan insanlar da vardır. Bunun sonucu olarak da, "insan" kelimesi, en azından/asgari düzeyde "rasyonel bir varlık" anlamına gelmeli, fakat mutlaka "iki ayaklı" anlamına gelmek zorunda değildir. Bu sebeple Quine, bir nesnenin temel/aslî nitelikleri ile o nesneye işaret eden kelimenin anlamı arasında bir tür paralellik olduğu sonucuna varır. Veya Quine’ın ifadesiyle:

Anlam, işaret ettiği nesnesinden ayrılıp kelimeye bağlandığında oluşan "öz"dür.

Fakat tüm bunlar, anlamın, bir tür nesne olduğunu mu gösteriyor? Quine böyle olmadığı sonucuna varıyor; çünkü o anlamların nesneler ile, yani anlamların işaret ettiği/referanslar ile birbirine karıştırılmaması gerektiğini zaten göstermişti. (Örneğin "Sabah Yıldızı" ifadesinin anlamını, sözcük adı yani Venüs nesnesi ile karıştırmamalıyız). Bundan ziyade, iki kelime "eş anlamlı" göründüğünde, yani iki kelime "analitik" olarak birbiriyle bağlantılı olduğunda ne olduğunu anlamaya odaklanmalıyız. Örneğin, “bekar” ve “evlenmemiş” kelimeleri eş anlamlı ve bu neden de "Tüm bekarlar evlenmemiş kişilerdir." önermesi analitik bir ifade gibi görünüyor. İşte bundan dolayı Quine şöyle yazmaktadır;

Analitiklik problemi, tekrar karşımıza çıkmaktadır.

Quine, analitiklik kavramının (probleminin) üstesinden gelmek için, "mantıksal doğrular" ve "eş anlamlı terimler" olmak üzere iki tür analitik iddia arasında ayrım yapar.

Quine, mantıksal doğruları, ifadede yer alan mantıksal-olmayan unsurları "nasıl yorumladığımıza göre değişmeyen" ve "ne olursa olsun doğru kalan ifadeler" olarak açıklar. Mantıksal unsurlar ise "değil", "o halde”", "veya", "tümü", "hiçbiri", "bazıları", "ve benzeri" gibi, mantıksal operatörlerdir. Örneğin; "X olmayan, X değildir." ifadesinde X'i nasıl yorumlarsak yorumlayalım X doğru olmaya devam edecektir veya "Kedi olmayan, kedi değildir.", "Bisiklet olmayan bisiklet değildir."de olduğu gibi.

Quine, önerdiği ikinci analitik önerme türünü ise şöyle bir örnek ile açıklar: "Hiçbir bekar evli değildir."deki "bekar"ın anlamı, "evli olmayan" kelimesinin anlamı ile eş anlamlıdır. Bununla beraber, bu türdeki bir analitik iddiayı (demin söz ettiğimiz şekilde) "bekar" kelimesini eş anlamlısı ile değiştirerek "mantıksal doğru"ya dönüştürebiliriz: evlenmemiş kişi. "Evlenmemiş kişi, evli değildir." demek "X olmayan, X değildir." demenin bir örneğidir. Diğer yandan bu değişikliği (veya yer değiştirmeyi) yapmak için eş anlamlı olan kelimenin ne anlama geldiğine dair bir fikrimiz olmalıydı; fakat bu problematik bir şey. İşte bu sebeple Quine’ın analitiklik tartışmasının geri kalanında odaklandığı şey eş anlamlılık kavramıdır.

Quine, sıklıkla yapıldığı üzere, eş anlamlılık kavramını açıklamak için tanımlara başvurulabileceğini ileri sürüyor. Mesela, "evlenmemiş kişi"nin tanımının "bekar" olduğu ve bu yüzden de eşanlamlı tanımlar olduklarını söyleyebiliriz. Fakat Quine, "bekar"ı, "evlenmemiş" olarak tanımlamak için, tanımlayıcının başlangıçta bazı eş anlamlılık kavramlarına sahip olması gerektiğini söyler.

Aslında Quine, eş anlamlılık kavramını önceden varsaymayan (baştan varsaymayan) tek tanım türünün yalnızca, konvansiyonel kısaltmayla atıf yapma eylemi olduğunu yazıyor. Mesela "Archon" diye yeni bir kelime oluşturduğumu varsayalım; tamamen keyfi bir biçimde bu kelimenin kısaltmasının "Ba2" olduğunu söyleyebilirim. Bunu yaparken söz konusu bu iki kavramın "eş anlamlı" olduğunu baştan varsaymak zorunda değildim; ben "Archon"u yalnızca konvansiyonel (uzlaşımcı veya geleneksel) yolla, koşullu olarak kısalttım. Bunun yanı sıra, normalde, mesela "bekar" gibi bir kavramı tanımlamaya çalıştığımda kendi kendime şöyle bir şey düşünmeliyim: "Peki, bekar olmak ne anlama gelir, 'bekar' kelimesiyle özellikle aynı anlamda olan kelimeler hangileridir?" Yani bekar kelimesinin anlamı ile eş anlamlı olan kelimeler hangileridir? Bundan dolayı Quine şöyle bir serzenişte bulunur:

Tamamen konvansiyonel olarak oluşturulanlar gibi, eş anlamlılığın tüm türleri bu kadar anlaşılır olsaydı. Tüm diğer geri kalanlar için tanımlama, onu açıklamaktan ziyade eş anlamlılığa dayanır.

Quine, muhtemelen, eş anlamlılığın "değiştirilebilirlik" (birbirinin yerine geçebilme) olarak tanımlanabileceğini öne sürmektedir. İki kelime, "tüm bağlamlarda doğruluk değeri değişmeden kalıyorsa (birbirinin yerine kullanılabiliyorsa 'eş anlamlıdır'". Fakat bu da problematiktir. Quine, şöyle diyor:

Bir an olsun düşünün: 'Bekar' ifadesi, on harften daha az harf içerir.

"Bekar" kelimesini "evlenmemiş adam" kelimesiyle değiştirirsek; "'evlenmemiş adam'ın on harften daha az harf içerdiğini" söyleyerek yanlış bir ifade oluşturmuş oluruz. Diğer yandan, "bekâr" kelimesini (İng: "bachelor"), "sanat bölümü lisansı" (İng: "bachelor of arts") veya "peygamber çiçeği" (İng: "bachelor's buttons") gibi ifadelerde "bekar kişi" olarak değiştirmeye çalışırsak da problemle karşılaşırız.

Tüm Reklamları Kapat

Fakat Quine, "sanat bölümü lisansı"nın (İng: "bachelor of arts") tamamlanmış bir ifade/kelime olduğunu söylersek ikinci problemi çözebileceğimizi açıklıyor; yani bu ifadedeki (İng: "bachelor of arts"), "bekar" bölümü (İng: "bachelor"), sadece, tamamlanmış bir kelime ile değiştirilemeyen bir kelime parçasıdır. Mesela; "bekâr" bir deyişin parçası olarak anlaşılmadığında, bekâr anlamına gelir.

Bu hızlı çözümden bağımsız olarak söylersek, aslında peşinde olduğumuz şey, yukarıda tartışılan kelime oyunundan ayırt edilerek ele alınması gereken "bilişsel eş anlamlılık" (İng: "cognitive synonymy") olgusudur. Fakat öyle görülüyor ki Quine, bilişsel eş anlamlılığı izah etmek için neyin zorunlu olduğundan pek emin değil. Fakat yine bildiğimiz bir şeye dikkat çekiyor:

Bu eş anlamlılık türü için gereken ... (şey) ancak ve ancak, herhangi bir analitik ifade; eş anlamlılar yerine eş anlamlılar koyularak mantıksal bir doğruya dönüştürülebilir.

Örneğin; "X olmayan, X değildir." ile ilgili örneğimizi hatırlayalım. Bu örnekte biz, "Bekar, evli olmayandır." ifadesinin aslında mantıksal bir doğru örneği olduğunu gördük. X olmayan X değildir. "Evlenmemiş kişi, evli kişi değildir."; özellikle "bekar" ve "evlenmemiş kişi" kelimeleri eş anlamlı ise. Dolayısıyla da peşinde olduğumuz şey bu tür bir eş anlamlılıktır; bu "bilişsel eş anlamlılık"tır.

Fakat (demin yaptığımız gibi) "bilişsel eş anlamlılığı" açıklamak için, analitikliğin ne anlama geldiğini bildiğimizi baştan varsaymalıydık (başlangıçta varsaymamız gerekirdi). Özellikle, yukarıda izah edilen iki tür analitikliğin anlamlarını, yani "mantıksal aksiyomlar olarak analitiklik" ile "eş anlamlı olarak analitiklik"in anlamlarını baştan kabul etmemiz gerekiyordu. Quine şöyle söylemektedir:

Tüm Reklamları Kapat

İhtiyacımız olan şey, analitikliği önceden varsaymak (bir koşul olarak kabul etmek) değil, bilişsel eş anlamlılık’ın açıklamasıdır.

O halde soru şu: Herhangi bir analitiklik tanımını önceden varsaymaksızın, birbirinin yerine geçebilirliğe başvurarak (elimizde olanın bu olduğunu unutmayın) "bilişsel eş anlamlılık"a dair bir açıklama sunabilir miyiz? Evet, dilimiz "zorunlu olarak" kelimesini içeriyorsa, bu ilk cevaplardan biri olabilir gibi görünüyor.

Fakat, varsaymamız gereken bu "zorunluluk" türünün yalnızca analitik ifadeler için geçerli olursa, bilişsel eş anlamlılığı açıklamak için bir kez daha bir analitiklik kavramını varsaymış oluruz. Ana hatlarıyla söylerse bu şöyle olur:

  1. "Zorunlu olarak ancak ve ancak tüm bekarlar bekardır."ı varsayalım. O halde, 'zorunlu' kelimesi bu iddianın mantıksal olarak doğru ve dolayısıyla da analitik olduğunu ima eder. Dolayısıyla, 'bekar' ve 'evlenmemiş kişi' ifadelerinin (har olarak değil anlam açısından) birbirinin yerine geçebileceğini önceden varsayarsak; bu durumda:
  2. "Zorunlu olarak ancak ve ancak bekarlar evlenmemiş kişidir." doğrudur; burada bir kez daha, "zorunlu" kelimesi onu mantıksal, yani analitik olarak doğru yapıyor gibi görünüyor. Ve bu nedenle de bilişsel eş anlamlılığı tanımlamak için, bir kez daha, bir analitik kavramını başlangıçta (önceden) varsaymamız gerekiyordu.
"Zorunluluk"un onu mantıklı/anlamlı kıldığını varsaymak, zaten yeterli/kabul edilebilir bir analitiklik anlamına sahip olduğumuzu varsaymaktır.

Quine'ın, analitikliği, anlama ve dolayısıyla da eş anlamlılığa veya tanımlara başvurmadan tanımlamaya yönelik son önerisi ise şöyledir:

Carnap tarafından geliştirilmiş olan semantik kuralları kullanarak, doğal bir dili biçimsel bir dile dönüştürmeye/benzetmeye çalışabiliriz. Fakat Quine burada da başka yerlerde bulduğu türden bir döngüsellik bulur. Genel anlamda konuşursak, Quine böyle düşünmesinin nedenini göstermek için yapay diller ve semantik kurallarla ilgili genel bir Carnapçı paradigmayı baştan inşa eder, bu inşa şöyledir;

Tüm Reklamları Kapat

  1. Yapay bir L0 dili olduğunu varsayalım. L0'da hangi ifadelerin analitik olduğunu, semantik kuralları açık bir şekilde belirlemektedir.
  2. Hemen bir problem ortaya çıkar: L0'da neyin analitik olduğunu kapsamlı şekilde tanımlamak için "analitik"in içlemsel anlamın, sadece "kuralların anlamadığımız 'analitik' kelimesini içerdiğinden" dolayı kurallarda varsayılır. "Analitik"in kapsamlı bir tanımına sahip olsak da sözde analitik olan belli ifadelerin listesine sahip olmamızdan bağımsız olarak içlemsel bir anlamına sahip değiliz, yani, analitikliğin ne anlama geldiğini anlamayız. Örneğin, sizden "smargon" olan şeylerin bir listesini hazırlamanızı isteseydim ve "smargon" kelimesinin anlamını bilmeden bu listeyi hazırladıysanız, başınız belada olurdu; "smargon" kelimesinin anlamını bile bilmeden nasıl liste hazırlayabilirdiniz ki? Ancak:
  3. Belki de bir kişi, "L0 için analitik" terimini basitçe bir konvansiyon olarak anlayıp, ona "K" diyebilir; böylece "analitik" kelimesinin içlemsel anlamının – yani, analitiğin iyi tanımlanmış içlemsel bir açıklamasının – hiçbir yerde bir işlevi yok gibi görünür. Ancak Quine şunu sorar: "Neden spesifik olarak K sınıfı ve neden başka keyfi, mesela L-Z gibi, bir sınıf değil?" Örneğin, diyelim ki smargon olan her şeyin keyfi bir listesini yaptım ancak "smargon" kelimesinin ne anlama geldiğini bilmiyorum. Bu yüzden, yeşil olan şeylerin bir listesini hazırlıyorum. Fakat niye yeşil şeyleri seçtim? Neden turuncu veya başka herhangi bir renkteki şeyleri değil?
  4. O halde bunun yerine, hangi ifadelerin analitik olduğunu değil, sadece doğru olanları belirten bir tür semantik kural olduğunu varsayalım. Ancak her doğruyu değil, sadece belli bir küme doğruyu. Dolayısıyla kişi, "analitik doğrular"ı bu kümeye dahil olanlar olarak tanımlayabilir. Ve bundan dolayı, "bir ifade (sadece doğru değil ama aynı zamanda) semantik kurala göre doğruysa analitiktir". Ancak, genel olarak konuşursak, aynı sorun "semantik kural" konusunda da ortaya çıkar; "analitik" kelimesinin içlemsel anlamını bir şekilde varsaymadan hangi ifadelerin doğrular sınıfına dahil olacağını nasıl belirler? Bu döngü her tarafa yayılır ve dolayısıyla: "Ayakkabı bağcıklarımızı çekiştirmeyi tamamen bırakabiliriz."

Ve böylece 1950’de Quine, konunun Carnap ve diğerleriyle yaklaşık yirmi yıl aralıklarla tartışılmasının ardından, belki de kat'i olarak, "analitiklik" kavramını reddetmesi gerektiğinden emin.

3. Metafizik: Bazı Çıkarımlar

Quine'ın analitikliği reddetmesinin, özellikle metafizik alanı için pek çok sonucu vardır. Metafizikçilerin ana kampına göre, genel anlamda metafizik, tümdengelimli mantık yasalarının zorunlu olarak doğru olan bir dizi aksiyoma uygulandığı bir yöntem kullanır. Sonuç olarak, böyle bir yöntem tarafından üretilen önermeler de zorunlu olarak doğrudur (örneğin, Descartes'ın yöntemi / descarte / # H3 veya Leibniz’in yöntemini düşünün). Çoğunlukla, bu doğrular, türetildikleri aksiyomlar ve bunları türetmek için kullanılan mantıksal yasaların, evrenin zorunlu ve ebedi doğasını yansıttığı düşünülmektedir.

Bununla birlikte, Quine'ın iddia ettiği gibi, zorunlu doğrular, yani analitik doğrular diye bir şey yoksa, o zaman bu ana metafizik kampın esasen içi boşaltılır. En iyi ihtimalle, zeki insanların daha akıllı oyunlar oynadığı, sözde "zorunlu" doğruları sözde "doğru" yasalarla manipüle ettiği bir alandır. Quine'ın metafiziğe yönelik bu saldırısı, bu şekilde tümdengelim yöntemlerine dayanmayan yeni metafizik kamplar doğurdu.

O halde Quine hangi yöntemi kullandı? Ampirik yöntem. Quine bu bakımdan bilimsel bir filozof, yani genellikle natüralist bir filozof olarak anılan kişiydi. Hume gibi o da felsefi sonuçların ille de doğru olmadığına inanıyordu – bırakın evrenin doğasını, insanlığın temel doğasını yansıtmıyor ya da yakalamıyordu. Aksine, test edilebilirlerdi ve potansiyel olarak reddedilebilirlerdi.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
8
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 2
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 2
  • Tebrikler! 1
  • Bilim Budur! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 09/12/2023 08:35:46 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10484

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Tüm Reklamları Kapat
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Tüy
Sosyal Mesafelendirme
İfade
Canlı Cansız
Tarih
Antik
Dalga
Atom
İspat
Stres
Uçuş
Ufo
Evrenin Genişlemesi
Damar
Patojen
Bilim Felsefesi
Felsefe
Oyun Teorisi
Bilim
Gezegen
İnsanın Evrimi
Mistik
Mantar
Uzay Aracı
Eczacılık
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Kafana takılan neler var?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katmak için hemen buraya tıklayın.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
EA Akademi
Evrim Ağacı Akademi (ya da kısaca EA Akademi), 2010 yılından beri ürettiğimiz makalelerden oluşan ve kendi kendinizi bilimin çeşitli dallarında eğitebileceğiniz bir çevirim içi eğitim girişimi! Evrim Ağacı Akademi'yi buraya tıklayarak görebilirsiniz. Daha fazla bilgi için buraya tıklayın.
Etkinlik & İlan
Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.
Youtube
Türkiye Kıyıları Nasıl SONSUZ Uzunlukta Olabilir? | Sahil Paradoksu!
Türkiye Kıyıları Nasıl SONSUZ Uzunlukta Olabilir? | Sahil Paradoksu!
Bu Motor, Nasıl Havada Asılı Durabiliyor?
Bu Motor, Nasıl Havada Asılı Durabiliyor?
İnternet Nasıl Çalışıyor? İzlemek İstediğimiz Videoları Bize Nasıl Gösteriyor?
İnternet Nasıl Çalışıyor? İzlemek İstediğimiz Videoları Bize Nasıl Gösteriyor?
Matematikten Neden Bu Kadar Korkuyorsunuz?
Matematikten Neden Bu Kadar Korkuyorsunuz?
Satranç Oynayarak Günde 6000 Kalori Yakmak Mümkün mü?
Satranç Oynayarak Günde 6000 Kalori Yakmak Mümkün mü?
Podcast
Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
S. Rocknak, et al. Willard Van Orman Quine: Analitik/Sentetik Ayrımı, Felsefede Yarattığı Kırılma ile Metafiziği Nasıl Etkiledi?. (16 Mayıs 2021). Alındığı Tarih: 9 Aralık 2023. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/10484
Rocknak, S., Beyter, T. (2021, May 16). Willard Van Orman Quine: Analitik/Sentetik Ayrımı, Felsefede Yarattığı Kırılma ile Metafiziği Nasıl Etkiledi?. Evrim Ağacı. Retrieved December 09, 2023. from https://evrimagaci.org/s/10484
S. Rocknak, et al. “Willard Van Orman Quine: Analitik/Sentetik Ayrımı, Felsefede Yarattığı Kırılma ile Metafiziği Nasıl Etkiledi?.” Edited by Taner Beyter. Translated by Taner Beyter, Evrim Ağacı, 16 May. 2021, https://evrimagaci.org/s/10484.
Rocknak, Stefanie. Beyter, Taner. “Willard Van Orman Quine: Analitik/Sentetik Ayrımı, Felsefede Yarattığı Kırılma ile Metafiziği Nasıl Etkiledi?.” Edited by Taner Beyter. Translated by Taner Beyter. Evrim Ağacı, May 16, 2021. https://evrimagaci.org/s/10484.
ve seni takip ediyor
Evrim Ağacı Uygulamasını
İndir
Chromium Tabanlı Mobil Tarayıcılar (Chrome, Edge, Brave vb.)
İlk birkaç girişinizde zaten tarayıcınız size uygulamamızı indirmeyi önerecek. Önerideki tuşa tıklayarak uygulamamızı kurabilirsiniz. Bu öneriyi, yukarıdaki videoda görebilirsiniz. Eğer bu öneri artık gözükmüyorsa, Ayarlar/Seçenekler (⋮) ikonuna tıklayıp, Uygulamayı Yükle seçeneğini kullanabilirsiniz.
Chromium Tabanlı Masaüstü Tarayıcılar (Chrome, Edge, Brave vb.)
Yeni uygulamamızı kurmak için tarayıcı çubuğundaki kurulum tuşuna tıklayın. "Yükle" (Install) tuşuna basarak kurulumu tamamlayın. Dilerseniz, Evrim Ağacı İleri Web Uygulaması'nı görev çubuğunuza sabitleyin. Uygulama logosuna sağ tıklayıp, "Görev Çubuğuna Sabitle" seçeneğine tıklayabilirsiniz. Eğer bu seçenek gözükmüyorsa, tarayıcının Ayarlar/Seçenekler (⋮) ikonuna tıklayıp, Uygulamayı Yükle seçeneğini kullanabilirsiniz.
Safari Mobil Uygulama
Sırasıyla Paylaş -> Ana Ekrana Ekle -> Ekle tuşlarına basarak yeni mobil uygulamamızı kurabilirsiniz. Bu basamakları görmek için yukarıdaki videoyu izleyebilirsiniz.

Daha fazla bilgi almak için tıklayın

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close