Uzay mı, Zaman mı: Uzay-Zaman Kavramından Ne Anlamalıyız?
Dergilerde, makalelerde, popüler yazılarda, belgesellerde ve daha birçok alanda "uzay-zaman" denen olguyla burun buruna geliyoruz. Peki bu burun buruna gelişten ne kadar memnunuz? Diğer bir deyişle, bu eylem ne kadar verimli oluyor? Gelin beraber inceleyelim.
Balık ve Deniz Analojisi
Birisine uzayın ne olduğunu sorduğumuzda bilmemiz gereken şey, esasında bir balığa denizin ne olduğunu sormakla eşdeğer bir eylem içinde olduğumuzdur (balıktan cevap beklemek hariç). Esasında bu, tam olarak böyledir: Uzay, tam olarak denizin bir balığın etrafını sardığı gibi etrafımızı sarar. Hatta balığın iç organlarını, bizim iç organlarımızı ve diğer bileşenlerimizi de. Uzay, içinde bir ''şey'' barındırabilir de barındırmayabilir de.
Bu konu üzerine ilk kez fikir yürütenlerden Aristotélēs, uzayın aslında bir şey içermediğini savunmuştu. Ancak ondan önce, dolaylı olarak uzayın bir "şey" içerdiğini söyleyen biri vardı: Dēmokritos. Boşlukta birbirine çarpan atomları savunan Dēmokritos aslında, tüm doğayı bu atomların oluşturduğunu ifade etmişti.
Günümüze yaklaştıkça bizler, Aristo'nun bakış açısından uzaklaşıp, Demokritos'un bakış açısına yaklaştık. Bugün, uzay tanımımız daha yalın; çoğunlukla boş olan uzayda var olan ''şeyler'', atomlardan oluşuyorlar. Evrenin erken dönemlerinde bu atomlar söz konusu değildi; bu atomları oluşturan alt-parçacıklar uzayı dolduruyordu. Alt-parçacıkları bir araya getirip ''atom''u oluşturan ise enerjiydi; bugün, ''boş'' diye nitelendirdiğimiz uzayı da dolduran enerjiyle aynı kökeni paylaşan enerji. Boş olan uzayda, ''alan''ların hakimiyeti de söz konusudur. Elektromanyetik alan, kütleçekimsel alan gibi birçok alan çeşidi söz konusudur. Modern fizik, herhangi bir parçacığın bulunmadığı bir uzay bölgesinde, sürekli dalgalanan alanlar olduğunu kanıtlamıştır.
Başta verdiğimiz su-balık analojisi, burada açıklayıcı rol oynuyor: Balığa çarpan su molekülleri söz konusudur. Bizler de etrafımızdaki uzayı ''boş'' olarak düşünmeden önce, bu analojiyi hatırlamalıyız.
Branda Analojisi
Bir başka analoji, sık kullandığımız branda analojisi, uzay-zamanın eğilmesi olgusu için kullanılabilir.
Burada, 3 arkadaşımızla beraber bir brandayı gerdiğimizi düşünüyoruz ve 4. arkadaşımızdan da, brandanın üzerine bir demir top bırakmasını istiyoruz. Arkadaşımız topu bıraktıktan sonra, branda şekil olarak değişiyor. 4. arkadaşımızdan bu kez, demir topun yanından bir plastik top yuvarlamasını istiyoruz; ancak arkadaşımız bunu yaptığında, plastik top, branda yüzeyindeki eğrilikten dolayı yön değiştiriyor. Uzay-zaman da bu şekilde, kütleler tarafından deformasyona uğratılabilir yapıdadır.
Her ne kadar verdiğimiz branda örneği, 2 boyuttaki hareketi temel alsa da, uzay-zamanın eğilmesi olgusunu ele alırken çok işimize yarar.
Zaman, Uzay-Zaman'ın Neresinde?
Peki zamanın bütün bunların içindeki rolü nedir? Tanım olmasa bile şunu bilmemiz, tanıma gitmemizde önemli rol oynayacak: Zaman, uzaydan ayrı değerlendirilmemelidir.
Bir ''şimdi listemiz'' olsun. Hemen şimdi gördüğünüz hiçbir şey, sizin şimdi listenizde bulunamaz. Çünkü ışığın gözlerinize ulaşması, biraz zaman alır. Şu anda gördüğünüz her şey, olup bitmiştir.
Bu ekrandaki kelimeleri, şu ''an''da oldukları gibi göremezsiniz. Eğer ekran, gözünüze 60 cm uzakta ise bu kelimeleri, saniyenin milyarda 2'si kadar önceki halleriyle görürsünüz. Standart boyutlara sahip bir odanın içinde, eşyaları saniyenin 10 milyarda 1'i ila 20 milyarda 1'i kadar önceki halleriyle görürsünüz. Ay'a bakarsanız, onu 1,5 saniye önceki haliyle görürsünüz. Güneş'i 8 dakika önceki haliyle, çıplak gözle görülebilen yıldızları ise birkaç yıl ila 10.000 yıl önceki halleriyle görürsünüz.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
O halde, her ne kadar zihinsel donmuş görüntüler gerçeklik hissimizi, ''orada ne var'' şeklindeki sezgimizi yansıtıyorsa da, aslında şu anda yaşayamayacağımz, etkileyemeyeceğimiz hatta kaydedemeyeceğimiz olayları kapsar. Bu nedenle güncel bir şimdi listesi, ancak olaylar olup bittikten sonra yapılabilir. Eğer herhangi bir şeyin ne kadar uzakta olduğunu biliyorsanız, o zaman sizin şimdi gördüğünüz ışığı onun ne zaman gönderdiğini ve onun, sizin zaman dilimlerinizin hangisinde kaydedilmesi gerektiğini belirleyebilirsiniz.
Kilit nokta burasıdır: Verilen herhangi bir andaki ''şimdi listesi''ni oluşturmak için, bu bilgiyi kullanırken daha uzaktaki kaynaklardan ışık aldıkça bu listeyi güncelleriz, listeye konanlar, önsezimizle o anda var olduğunu kabul ettiğimiz şeylerdir.
Newton'un mutlak uzay ve mutlak zamanına göre verilen bir anda, herkesin şimdisi, aynı ''şimdi''dir. Bu nedenle herkesin verilen bir andaki şimdi listesi birbiriyle aynıdır. Pek çok kimsenin önsezileri hala bu düşünce şekliyle sınırlıdır ama özel göreliliğin anlattığı öykü, bambaşkadır. Birbirlerine göre hareketli olan iki gözlemcinin her birinin perspektifinden, şimdileri farklıdır. Bunların şimdileri, uzay-zamanı farklı açılarda keser. Farklı şimdiler, farklı şimdi listeleri demektir. Birbirlerine göre hareket halinde olan gözlemcilerin, verilen bir anda neyin var olduğu kavramları, birbirinden farklıdır ve bu nedenle de gerçeklik kavramları farklıdır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git- 53
- 34
- 19
- 13
- 12
- 6
- 5
- 4
- 2
- 1
- 1
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:29:45 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/853
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.