Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Blog Yazılarım
Hastalık Dağılımı
Akciğer
Hayvan Davranışları
Paleontoloji
Koruma
Cinsellik
Jinekoloji
İnsan Türü
Uzay Görevleri
Kitap
Gaz
Güç
Doğum
Antarktika
Lipit
Saç
Hidrojen
Psikoterapi
Optik
Bebek Doğumu
Maske
Mantık Hatası
Kimyasal
Kanser
Hominid
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Blog Yazısı
Ömer Görür
Blog Yazarı 8 saat önce 5 dk.

Not: Bu yazıda kullanacağım "feminen, erkeksi" gibi kelimeler, Türk toplumunda karşılık bulan anlamlarıyla kullanılacaktır. “Erkeksilik diye bir şey var mıdır?” gibi bir tartışma, bu yazının kapsamı dışındadır.

Aşağıdaki iki kişiye karşı hissettiğiniz romantik/cinsel çekimi 100 üzerinden puanlamanızı istiyoruz.

1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Emir Atalar
Emir Atalar
52K UP
Blog Yazarı 11 saat önce 11 dk.

Sabah uyandığın anı düşün. Gözlerin açılır, belki güneş perdeden sızar, belki sadece bir sesle uyanırsın. O an, gerçekten senin iradene mi aittir?

Yoksa seni o yatağa çeken şey… yorgunluk, alışkanlık ya da içten içe işlediğin bir düşüncenin artık sana ait olmayan yansıması mıdır?

2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
Ayşegül Çetiner
Blog Yazarı 20 saat önce 5 dk.

Kulağımda "Sia-Breathe Me" çalıyor. Evet, bu şarkı ismini söylediğimde izleyenleri varsa Six Feet Under'ın insanı ağlatan son 10 dakikalık final sahnesi geldiğini biliyorum. Bu diziyi yarım yamalak izlemiş biri olarak, abimle beraber takip ederken bana dönüp sen orada ailenin kız kardeşine benziyorsun demesinin sonunu nedense dizinin finalinde sormuştum ve bana "karakter gelişimi" yönünden kaybolmuş bir kızın sürekli kendini geliştirerek ilerlemesini ve ilerlerken yaptığı hataları ve psikolojik olarak bu hataları bilerek aslında kendisinin yaptığını söylemişti. Etraftaki kızlardan farkı vardı ve içsel bir gelişim arzulayan bir kızdı. Bir dizi karakteri olsan o olurdun dedi. Bizim abi-kardeş izlerken aşırı derecede etkilenip 25 yaşını geçince mutlaka aç ve izle tamamını demesini de unutamıyorum. Şaheserdir. Ve Nathan Fischer, beni koşuya başlatan sendin! Dizi karakterisin ama teşekkür ederiim. Bir gün bu diziyi baştan sona izleyeceğim ve bende sanırım o rüya sahnelerinde, insanı vuran tekrarlanmış sahnelerinde kaybolacağım gerçekten senaristin bir kitap gibi müzelik bir dizi eseri yapması, eşsiz bir deneyim.. Her neyse konumuza dönelim... Uzun süredir etrafı müzik dinlerken izliyorum, müziksiz de izliyorum, yürüyüşe tek başıma çıktığım zamanlar bazı köşelerde durup gerçekten durabilmeyi kendime öğretiyorum. Tembelleştiğimi düşünüyorum ama durmak eylemi tamamen bambaşka bir oluş. Her şeyden kaçmaya çalışırken, oradan oraya her şeyi dört dörtlük yaparken durabilmeyi başarmak ve kendinden kaçmadan sessizliğinde kafanın içinde dönen her şeyi susturmayı başarabilmek bir insanın kendini geleceğe iteceği en zor ama cesurca tavır bana göre.

Dizilerle başladık, öyle de ilerleyelim o halde. Lost, Sopranos ve dahası. İnsanı entellektüel açıdan gerçekten izlemeye iten bazısı şiddet dolu bazısı gerçekten anlam ve gizem dolu her eserin altında nedense fark ettiğim bir detay var: rüya. Rüyaları eskiden bir sunum yapacakken incelemeştim. Konum beyin olarak ön ve arka beyin bölgesini incelemekti ama nedense ben bir anda arka beyin bölgesine ve bilinçaltına takılı kalmıştım. İnsanın rüyalarının aslında insanın gerçekliği olduğunu söyleyen bir yorum analiz yöntemi vardır. -Bunun eğitimi oldukça pahalı olsa da- terapide Freud, rüyalara önem verdiğini ve birçok rüyanın insanın bilinçaltında bir mesaj ilettiğini dile getirmişti. Kaldı ki kendisi de rüyalarını yorumlayarak kendini tedavi etmeye yönelmiş ve hatta bunu başarıp psikoterapi tekniğini var etmiştir. Her şeyin altında anlam arayan Freud, kendisinin sürekli puro içişinin sebebi sorulduğunda da "Bir puro, sadece bir puro" diyerek aslında türlü şeylerin üstüne düşmenin ve gerçek olan her şeyi dile getirmenin gereksizliğini de güzelce bize anlatmıştı. Neden rüyalar bu kadar diziler, kitaplar ve filmler üzerinde etkili? Bir rüyanın anlamsızlığı bir yana her rüya mı illa ki bir şey anlatacak ki biz sürekli bir eseri bunun üzerine kuruyoruz?

1
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Blog Yazısı
M. Semih Kızılkaya
Blog Yazarı 1 gün önce 1 dk.

Mardin'e düzenlediğim bir seyahatte kahvaltı için bir otelde durdum ve bu muazzam yuvayı bir yapının girişinde keşfettim. Tavan ve duvara yaslı, altındaki lambanın çıkıntısından destek alan bir mimari.

Hem erkek hem de dişi yuva kabını çamur kullanarak yapar. Gagalarında çamur toplarlar ve genellikle onu pelet yapmak için ot saplarıyla karıştırırlar. Önce oturmak için küçük bir raf yaparlar, sonra yuvanın yanlarını yaparlar. Bir duvara veya başka bir dikey yüzeye inşa edilirse sonuç yarım daire, yarım fincan şeklidir. Bir kirişin veya başka bir yatay yüzeyin üzerine inşa edilen yuvalar, ağız kısmında yaklaşık 3 inç genişliğinde ve 2 inç derinliğinde tam bir fincan oluşturur. Kuşlar bardağı önce otla, sonra tüylerle kaplar ve kolonilerde komşu yuvalardan yuva astarı malzemeleri çalabilirler. Kırlangıçlar yuvaları yeniden kullanırken eski tüyleri temizler ve yuvanın ağzına yeni çamur ekler.[1]

0
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close