Tutuklu İkilemi ve Cömertlik: Cömertliğin Evrimsel Başarısı, Matematiksel Olarak Gösterildi!
Bu haber 11 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
“Tutuklu İkilemi” olarak bilinen klasik oyun teorisi analojisinin daha iyi anlaşılmasıyla, Pennsylvania Üniversitesi biyologları doğada işbirliği ve cömertliğin neden geliştiğine dair matematiksel bir açıklama getirdiler.
Çalışmaları, 1950’lerde oyun teorisi alanını ileri süren ekonomist John Nash’in ve geçen yıl Tutuklu İkilemi’nden başarıyla çıkmak için yeni birtakım stratejiler tespit eden fizikçi-matematikçi Freeman Dyson’ın ve hesaplamalı biyolog William Press’in çığır açıcı bulgularına dayanmaktadır.
Penn Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi-Biyoloji Bölümünden doktora sonrası araştırmacı Alexander J. Stewart ve doçent doktor Joshua B. Plotkin, büyük ve evrimleşen bir oyuncu popülasyonunun defalarca oynadığı Tutuklu İkilemi’nin sonuçlarını incelediler.
Benzer bir senaryoda işbirlikçi stratejilerin başarılı olduğunu başka araştırmacılar daha önce önerdiyse de Stewart ve Plotkin, uzun vadede başarılı olan stratejilerin sadece cömert stratejiler olduğunu matematiksel olarak kanıtladılar. Bulgularını PNAS’ta yayınladılar. Plotkin konuyla ilgili şunları söyledi:
Darwin’den beri biyologlar, doğada bu kadar bariz işbirliğinin ve hatta direkt cömertlik ve fedakârlığın olmasına hayret etmişlerdir. Oyun teorisi hakkındaki yazılı kaynaklar cömertliğin oluşma nedenlerini açıklamaya çabalamıştır. Makalemiz, niçin bu kadar çok cömertlikle karşılaştığımızın benzer bir açıklamasını sağlıyor.
Tutuklu İkilemi Nedir?
Tutuklu İkilemi, bireylerin birbiriyle işbirliği yapıp yapmamayı nasıl seçtiklerini inceleyen bir yöntemdir. Bu düşünce deneyinde, aynı çeteden iki kişinin tutuklandığı düşünülür. Bu iki kişinin birbiriyle hiçbir şekilde iletişim aracı bulunmamaktadır. Polis, ayrı hücrelerde tuttuğu ve aralarında iletişim olmayan bu iki tutukluya şu opsiyonları sunar:
- Eğer hem A, hem B birbirine ihanet ederse, ikisi de 10 yıl hapis yatacaktır.
- Eğer sadece A, B'ye ihanet eder ve suçu onun işlediğini söyler, B ise sessiz kalırsa, A tutuklusu serbest bırakılacak, B ise 20 yıl hapis yatacaktır (tam tersi de geçerlidir).
- Eğer hem A, hem de B sessiz kalırsa, ikisi de sadece 1 yıl hapis yatacaktır.
Bu durumda A'nın ve B nasıl davranacaktır? A, B'ye ne kadar güvenecektir? Eğer sessiz kalacak olursa ve B de sessiz kalacaksa, sorun yoktur. Ancak ola ki B suçu kendisine atacak olursa, 20 yıl yatacaktır. Öte yandan eğer hemen suçu B'ye atarsa ve B de sessiz kalmayıp, suçu A'ya atacak olursa, sırf kurtulma şansını denemek için ikisi de 10 yıl hapis yatacaktır. Nasıl bir karar verilmelidir? İşte oyun teorisi, Tutuklu İkilemi dahilinde bu soruyu inceler.
Tekrarlamalı Tutuklu İkilemi ve Cömertlik
Tekrarlamalı Tutuklu İkilemi’nde, iki oyuncu (mahkum) defalarca karşı karşıya gelirler ve rakibini yenmek için değişik stratejiler uygulayabilirler. 2012’de Press ve Dyson, oyunun bu biçimini oynamada kullanılacak bir grup stratejiyi tespit ederek, Plotkin’in sözleriyle, “oyun teorisi dünyasını sarstılar”. Bu yaklaşım kategorisine “sıfırlayıcı etken” stratejileri adını verdiler çünkü oyunculardan birinin skoru, diğerininkiyle doğrusal olarak ilişkiliydi. Özellikle de, sıfırlayıcı etken yaklaşımlarının bir alt kümesi olan ve baskıcı stratejiler olarak gördükleri stratejilere odaklandılar. Oyunculardan biri, durumdan habersiz rakibine karşı baskıcı bir strateji uygularsa rakibini daha düşük bir skor veya ödül almaya zorlayabilirdi.
Stewart ve Plotkin bu bulguyla çok ilgilendiler ve geçen yıl PNAS’ta Press ve Dyson’ın çalışması hakkında açıklayıcı bir makale yazdılar. Tutuklu İkilemi’ne farklı bir yaklaşım araştırmaya başladılar. Bire bir rekabet yerine birbirleriyle eşleşen oyuncular popülasyonu düşündüler, aynen doğadaki insan veya hayvan topluluklarında olduğu gibi. En başarılı oyuncular daha fazla “üreme” şansına sahip olacaklardı, böylece stratejilerini bir sonraki oyuncu kuşağa aktarabileceklerdi.
- Oyunlarda Cezalandırma Stratejileri: İşbirliğini Bozanlara Yönelik "Kısasa Kısas" ve "Acımasız Tetikçi" Stratejileri Nasıl Çalışır?
- Stratejik Dominantlık ve Dominasyon: Bazı Oyunlarda Yenilgi (veya Zafer) Neden Kaçınılmazdır?
- Tutsak İkileminden Nasıl Kurtulunur? Mahkum İkilemindeki Tercihleri Etkileyen Psikolojik Etmenler Nelerdir?
Penn biyologları, geniş bir evrimleşen popülasyonda baskıcı stratejilerin çok işe yaramadığını hemen gördüler çünkü baskıcı bir strateji kendisine karşı oynandığında başarılı olamıyordu. Stewart şöyle diyor:
Baskıcı stratejilerin olduğu gerçeği, terazinin diğer kefesinde, cömert stratejilerin de olabileceğini akla getiriyor hemen. Cömert olmanın aptalca bir şey olduğunu düşünebilirsiniz, eğer oyunda sadece iki oyuncu varsa gerçekten öyledir de, fakat birçok oyuncu varsa ve hepsi cömertçe oynuyorsa gruptaki herkes birbirinin cömertliğinden fayda sağlar.
Temelde baskıcı stratejilerin karşıtı olan cömert stratejilerde, oyuncular rakipleriyle işbirliği yapma eğilimi gösterirler fakat işbirliği yapmazlarsa uzun vadede rakiplerinden daha çok zarar görürler. “Bağışlama” bu stratejilerin belirleyici bir özelliğidir. Bir oyuncu, işbirliği yapmayan biriyle karşı karşıya geldiğinde onu biraz cezalandırabilir fakat bir süre sonra onunla tekrar işbirliği yapabilir.
Stewart, Press ve Dyson’ın tanımladığı sıfırlayıcı etken stratejileri arasından bu cömert yaklaşımların ilkini ayırt etti. Cömert stratejilerden bazılarının evrimleşen bir popülasyonda nasıl bir yol izleyeceğini simüle ettikten sonra, o ve Plotkin cömert stratejilerin Tutuklu İkilemi’nin evrimsel biçiminde başarılı olduğunu göstermekle kalmadılar, bu stratejilerin uzun vadede işbirliği yapmayanlara direnebilen tek yaklaşım olduğunu da büyük bir beceriyle matematiksel olarak kanıtladılar. Plotkin şöyle diyor:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Makalemiz, hiçbir bencil stratejinin evrimde başarılı olamayacağını göstermektedir. Evrimsel olarak güçlü olan tek strateji, cömert olanlardır.
Soyut olsa da, bu keşif doğada cömertliğin varlığını açıklamaya yardımcı oluyor, Darwin’in en güçlünün hayatta kalması ilkesine bazen karşı gibi görünen bir eğilim. Plotkin şöyle diyor:
İnsanlar cömertçe davrandıklarında bunun sanki içgüdüsel olduğunu hissederler ve gerçekte de evrim psikolojisi hakkındaki birçok yazılı kaynak insanların cömert olmaktan mutluluk duyduklarını göstermektedir.
Bu, sadece insanlar için geçerli değil. Tabii ki toplu hâlde yaşayan böcekler de bu şekilde davranır, hatta bakteri ve virüsler gen ürünleri paylaşır ve cömertlik dışında başka bir şekilde tanımlanamayacak biçimde davranır.
Stewart ise sözlerini şöyle tamamlıyor:
Evrimde, işbirliğini teşvik eden bir popülasyon, iyi durumdadır. Uzun vadede işbirliğini devam ettirebilmek için, en iyisi cömert olmak...
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 7
- 6
- 3
- 3
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: Phys.org | Arşiv Bağlantısı
- A. J. Stewart. (2013). From Extortion To Generosity, Evolution In The Iterated Prisoner’s Dilemma. Proceedings of the National Academy of Sciences, sf: 15348-15353. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 17:09:39 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1679
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.