Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Türk Mitolojisinde Ateş: Ateş, Eski Türk Toplumlarında Neden Önemliydi?

7 dakika
4,036
Türk Mitolojisinde Ateş: Ateş, Eski Türk Toplumlarında Neden Önemliydi? The Times
Moğol şamanları ateş ritüelini sergiliyor.
Podcast
11:43
Altay Kenger
Seslendiren
62
  • İndir
  • Dış Sitelerde Paylaş
Tüm Reklamları Kapat

Tarih boyunca hikayeler anlatan yani hikayenin yaratıcısı konumunda olan insan, bir yerden sonra anlattığı hikayelere esir olmuş ve yaratılan konumuna gelmiştir - ya da o konuma düşmüştür. Her ne kadar biz bu hikayelerin bazılarını mitoloji olarak adlandırsak ve gerçeklikten uzak olduğuna emin olsak bile, ilk yaratıldıkları zamanda dönemin insanları tarafından sıradan bir ağaç veya toprakmışçasına gerçek olduğuna inanıldığını varsayabiliriz.

Ateş, insanlık tarihine yön veren ve insanların doğa üzerindeki hâkimiyet kurma çabalarında kendilerine önemli avantaj sağlayan bir icattır. Geceleri yırtıcı hayvanları uzak tuttuğu gibi avlanan hayvanların etlerinin pişirilmesi, soğuk günlerde sıcak kalınması için de gereklidir. Tarih öncesi çağlarda ateşin, dünyanın her yerinde aynı anda bulunmadığını veya kullanılmadığını göz önünde bulundurursak hayatta kalabilenlere büyük yardımı dokunduğunu düşünebiliriz.

Birden fazla fonksiyona sahip olan bir icadın arka planında da birden fazla ve oldukça girift tezahürleri vardır. Yukarıda sayılan yadsınamayacak derecedeki faydalarından dolayı her millet ateşin icadını kendisine mâl etme çabası içerisine girmiştir. Örneğin, eski Yunan mitolojisinde insanların hayatta kalabilmesi için Zeus'tan ateşi çalan Prometheus'u görürüz. Yahudi inancında ise bir rivayete göre yaratılışın ikinci günü diğer bir rivayete göre ise sebt (cumartesi) günü iki taşı birbirine sürtmek suretiyle Hz. Âdem tarafından yaratıldığına inanıldığını okuruz.[1] Biz burada, ateşin Türk mitolojisindeki yeri üzerinde yoğunlaşacağız.

Tüm Reklamları Kapat

Türk Mitolojisinde Ateşin Yeri ve Anlamı

Öncelikle şunu belirtmemiz gerekir ki ateş, farklı coğrafyalarda yaşayan farklı Türk toplulukları için farklı şeyler ifade edebilmesine rağmen, genel olarak Türk toplumları genelinde görülen temizleyici, bir araya getirici, haber verici ve korumacı motifini muhafaza etmeyi başarmıştır.

Çoğu Türk topluluğu için ateş, ayinlerin, ritüellerin ve günlük hayatın –hatta her çadırın içerisindedir. Canlı bir varlıkmış gibi muamele görmekte ve gerektiği yerde kuru otlarla beslenmektedir. İnsanların bağlı bulundukları toplumun herhangi bir üyesine karşı hissettiği sorumluluk duygusu, birçok doğa unsuruna olduğu gibi ateşe karşı da hissedilmiştir. Bu durum doğaya saygıyı önceleyen animistik inançlar çerçevesinde değerlendirilebilir.

Ateş Adabı

Ateşe nasıl davranılması ya da davranılmaması gerektiğine dair toplum tarafından geliştirilen kurallar, ateşin önemini ve saygınlığını belirtmektedir. Örneğin, ateşin karşısında bir bıçak ile eti doğrama, ateşe bıçağı gösterme veya bıçakla ateşi karıştırma olumlu karşılanmazdı. Çünkü bıçak veya demirle ocak karıştırıldığı vakit, ateşin yaralanabileceği düşünülürdü. Bu da ateşin kendi başına bir varlık olarak kabul görüldüğünün bir belirtisi olabilir.

Tüm bunlara ek olarak, ateşe tuz veya kötü kokular da atılmazdı. Onlara göre bunlar, ateşin gücünü zayıflatırdı. Ayrıca ocağı karıştırmak yasak edilmişti; ocağı su ile söndürmek ise yapılmaması gereken en önemli davranıştı.[2] Ateşin sönmesi uğursuzluk alameti olarak görülmekteydi.

Tüm Reklamları Kapat

Ateş, aileden biriymiş gibi muamele gördüğü için, onunla geliştirilen iyi veya kötü ilişkiler bir nevi ailenin ve sürünün selameti ve devamlılığı ile ilişkilidir. Her iki taraf içinde karşılıklı fayda ilişkisi olduğu düşünülebilir. Ateşin sönmemesi ile aile ocağının sönmemesi yani ailenin yok olmaması birbirini tamamlar niteliktedir. Günümüzde dahi kullanılan "Ocağın sönsün!" tabiri, aslında "Ailen yok olsun!" anlamında bir bedduadır.

Ateşe Adanan Adaklar

İnsanlar tarafından ateşe karşı yapılması gereken davranışlar bağlamında, belirli zamanlarda veya günlük olarak ateşe sunulan kanlı ve kansız kurbanları örnek olarak gösterebiliriz. Kansız kurbandan saçı saçmak, yağ atmak ve şarap serpmek gibi uygulamalar anlaşılmalıdır. Örneğin, ateşe yalnız yemeğin veya etin yağlı kısmı saçı olarak sunulurdu. Bu ritüel, Kars ve Sarıkamış'ta ateşe tuz-şeker atılması suretiyle İslamiyet’ten sonra da devam etmiştir. Bunun haricinde yağ, koyun, kısrak ve tanrıya kurban edilen hayvanların kemiklerinin ve derisinin de ateşe atıldığı bilinmektedir.[3] Altay- Sayan Türkleri, ateşe kanlı kurban da sunmuşlardır. İye kültü içerisinde yalnızca ateş, ikili kurban sunma fenomeni göstermektedir. Etin kurbanlık olarak seçilen en önemli kısmı ateşte yakılırdı.[4]

Bu örneklerden anlaşılacağı üzere ateşe ayrıcalık atfedilmesi, onun saygınlığına ve önemine işaret ettiği gibi, ateş vasıtasıyla Tanrı'nın konumunu yüceltmek ile de yorumlanabilir. Bir görüşe göre ise, ateşe sunulan yiyeceklerin kökeninde, doğadan alınanın doğaya verilmesi yatar. Dönem insanlarının yaşamlarının sürekli doğa ile iç içe olduğunu ve yaptıkları eylemlerde ya da yarattıkları fikir dünyalarında doğadan, onun korunmasından veya kızdırılmamasından sürekli bahsedildiği için insan ile doğayı birlikte değerlendirmemiz gerekmektedir.

Ateşin önemi bahsine dönersek, Çu'lar dönemindeki bir uygulama bu konu ile alakalıdır. Çu'lar, gök ayini sırasında ateşe üstünlük veriyor ve ateş unsurunun zirveye vardığı devreye yani yaz gündönümüne ait olan simgeler kullanıyorlardı. Ayinde görevli rahipler, kızıl (ateş rengi) elbiseler giyiyorlardı. Etin kurbanlık olarak seçilen en önemli kısmı ise ateşte yakılıyordu. Göktürk ve Uygur Kağanlarının giysilerinin ve evlerinin kırmızı veya altın kızılı rengindedir. Bunun sebebi, güneş ve ateş kültüyle ve bu renklerin kötü ruhları kovması inancıyla ilgilidir.[5] Altaylar'da görülen yabancıların ateş kültü ile ilgili seremonilere katılamamaları ile hükümdarın huzuruna ateşin arasından geçirilerek çıkılması, ateşin mühim konumuna işaret eden başka bir uygulamadır.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Temizleyici ve Tedavi Edici Ateş

Türkler'de ateş kültünün önemli sayılmasının sebeplerinden bir tanesi de onun temizleyici ve tedavi edici olarak görülmesinde yatmaktadır:[6]

Müslüman Başkurt ve Kazaklar, bir yağlı paçavrayı tutuşturup bir hastanın çevresinde 'alas, alas' diye dolaştırırlar. Buna 'alaslama' (Anadolu Türkçesiyle 'alazlama') denir. Anlamı ise ateşte temizlemedir.

Bu uygulamanın İslamiyet sonrasında da devam etmesi, ritüelin halk tarafından benimsendiğini göstermektedir.

Ateşin arındırıcı özelliği genellikle, farklı topluluklardan gelenler yani bir bölgeye yabancı olanlar üzerinde uygulanmaktadır. Örneğin Moğollar'da, yeni gelinler arındırılmaktaydı.[7] Onlara göre yeni gelin, yeni eve yabancı olduğundan temizlenmesi gerekmekteydi. Göktürklere gelen Bizans elçi heyetinin hükümdarın huzuruna çıkartılırken iki ateş arasından geçirilmesi ve Çingiz Han’a gelen elçilerin ateş üzerinden atlatılmadan saraya alınmamaları teknik olarak birbiriyle uyum içerisindedir:

Ateş en temiz şeydir. Salgın bir hastalıktan sonra Yakut Türkleri bir meşale ile evleri ve gerekli yerleri temizliyorlardı. Kuzeydeki Buryat Moğolları ise, ağılların 9 yanına ateş yakıyorlar ve hayvanları bu ateşin üstünden geçmeye zorluyorlardı.

Bu örnekler, ateşin temizleyici rolünün sadece yabancı kişiler için uygulanmadığını göstermesi açısından önemlidir.

Tanrılarla İletişim ve Kenahet Aracı Olarak Ateş

Ateşin bir başka kullanım alanı ve önemiyse, tanrıya temaşa göstermekti. Bu durumda ateş, bir vasıta olarak kullanılmaktaydı. Aynı zamanda Tanrı ile iletişime geçilmenin de bir aracıydı. Ateş dumanlarının fiziki olarak göğe doğru hareket etmesi, Tanrı ile iletişim düşüncesini destekler niteliktedir. Tanrıya sunulan kurbanlar da ateş vasıtasıyla gökyüzüne ulaştırılmaktadır.

Bazı Orta Asya ve Volga Türk kavimleri, kurbanı ateşte yakmak yoluyla Gök tanrıya sunmak istiyorlardı. Tanrı ile iletişim kurma ihtiyaçları genellikle kurban sunma, tahta çıkma törenlerinin ve ölünün haber verilmesi gibi durumlarda hâsıl olmaktaydı. Ateş, imparatorun tahta çıktığını, göğe haber veriyordu. Yani yönetme erki ile gök arasında doğrudan bir ilişki vardı. Tahta çıkma hadisesinin haber verilmesi, bir manada göğün onayının alınması ile yani kut inancı ile ilgili olmalıdır. Bu konu ile ilgili benzer bir görüş ise, Hükümdarın tahta çıkışını göğe haber vermek için odun yakan Hitanlarda açığa çıkmaktadır.[8]

Tüm Reklamları Kapat

Ateşin haber verme aracı olarak kullanıma ek olarak haber alma aracı olarak da kullanıldığını görmekteyiz:

Ateş, gelecekten haber veren bir unsur olarak da kullanılmıştır. Nitekim yanan ateşe bakarak fal açma geleneği bunu kanıtlar durumdadır.

Ne yazık ki fal açma yönteminin ayrıntılarına tam olarak vakıf değiliz. Bunun yanında fal açma, günlük olaylardan haber alınmak için de kullanılmıştır. Ateşe bakıp kehanet etmek Türklerde çok eski bir görenektir. Örneğin, ateşin ıslık çalması, Karagaslara göre uzaktan bir yolcunun geleceğine delalettir.

Sonuç

Mitolojik anlatılar, milletlerin, bilhassa yazının yaygın olmadığı milletlerin kendilerini en iyi ifade etme şekillerinden biridir. Eski insanların günlük hayatlarındaki sıradan uygulamalarından en karmaşık ritüellerine kadar ekseriyetinin arka planı mitolojik bir unsura ya da olaya dayanmaktadır. Milletlerin efsaneleri tamamen saf kalmakta büyük oranda başarısız olmuşlardır. Eski Türklerdeki ateş olgusuna dair anlatılarda da farklı milletlerin izlerini görmekteyiz. Muhtemelen bu saflığın oranı daha arkaik zamanlarda ve tecrit edilmiş orman bölgelerinde daha yüksektir.

Tüm Reklamları Kapat

Eski Türklerin algısında ateşin, ailenin birliğini sağlama, iyileştirme, haber verme ve alma, koruma gibi özellikleri vardır. Bunların yanında ateş ailenin bir üyesiymiş gibi muamele görür. Onlara göre; dağların, ormanların ve insanların ruhlarının olduğu gibi ateşin de ruhu vardır. Bu ruhun farklı coğrafyalarda farklılaşmak suretiyle belirli bir şekli de vardır ve ailenin, soyun ve milletin devamlılığı için hak ettiği saygının gösterilmesi gerekmektedir.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
60
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 17
  • Muhteşem! 9
  • Merak Uyandırıcı! 6
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 3
  • İnanılmaz 3
  • Bilim Budur! 2
  • Güldürdü 0
  • Umut Verici! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  • ^ TDV İslâm Ansiklopedisi. Ateş. Alındığı Tarih: 14 Eylül 2022. Alındığı Yer: TDV İslâm Ansiklopedisi | Arşiv Bağlantısı
  • ^ B. Ögel. (2010). Türk Mitolojisi Ii. Cilt. ISBN: 9751607043. Yayınevi: Türk Tarih Kurumu. sf: 657.
  • ^ F. Bayat. (2016). Türk Mitolojik Sistemi 2. ISBN: 9786051554075. Yayınevi: Ötüken Neşriyat A.Ş.. sf: 130-31.
  • ^ E. Esin. (2001). Türk Kozmolojisine Giriş. ISBN: 9789758240432. Yayınevi: Kabalcı Yayınevi. sf: 107-8.
  • ^ F. Bayat. (2016). Türk Mitolojik Sistemi 1. ISBN: 9786051554051. Yayınevi: Ötüken Neşriyat A.Ş.. sf: 301.
  • ^ A. İnan. (2020). Tarihte Ve Bugün Şamanizm - Materyaller Ve Araştırmalar. ISBN: 9786057702357. Yayınevi: Altınordu. sf: 68.
  • ^ Y. Bonnefoy. (2005). Antik Dünya Ve Geleneksel Toplumlarda Dinler Ve Mitolojiler Sözlüğü #1. Yayınevi: Dost Kitabevi Yayınları. sf: 85.
  • ^ Y. Bonnefoy. (2005). Antik Dünya Ve Geleneksel Toplumlarda Dinler Ve Mitolojiler Sözlüğü #1. Yayınevi: Dost Kitabevi Yayınları. sf: 85.
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 14:46:00 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12445

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Eşey
Genler
Evrim Ağacı Duyurusu
Yeşil
Asteroid
Beslenme Bilimi
Kalıtım
Sendrom
Kanser
Dağılım
Ağrı
Nöronlar
Deniz
Sars
Ara Tür
Renk
Embriyo
Tür
Periyodik Tablo
Hukuk
Ortak Ata
Carl Sagan
Evrimsel Tarih
Hayatta Kalma
Kanser Tedavisi
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
K. Aydın, et al. Türk Mitolojisinde Ateş: Ateş, Eski Türk Toplumlarında Neden Önemliydi?. (16 Eylül 2022). Alındığı Tarih: 21 Kasım 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/12445
Aydın, K., Bakırcı, Ç. M. (2022, September 16). Türk Mitolojisinde Ateş: Ateş, Eski Türk Toplumlarında Neden Önemliydi?. Evrim Ağacı. Retrieved November 21, 2024. from https://evrimagaci.org/s/12445
K. Aydın, et al. “Türk Mitolojisinde Ateş: Ateş, Eski Türk Toplumlarında Neden Önemliydi?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 16 Sep. 2022, https://evrimagaci.org/s/12445.
Aydın, Kasım. Bakırcı, Çağrı Mert. “Türk Mitolojisinde Ateş: Ateş, Eski Türk Toplumlarında Neden Önemliydi?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, September 16, 2022. https://evrimagaci.org/s/12445.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close