Tüm Galaksileri Birbirine Bağlayan Bir Ağ Keşfedildi!
Bu haber 10 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Gökbilimcilere göre evrendeki tüm galaksiler uçsuz bucaksız kozmik bir lifler ağıyla birbirine bağlıdır, ama gerçekte bu söylenen ağ hiçbir zaman görülmemişti. Bu durum, uzak bir kuasarın düzensiz faaliyetinin evrenin arka planını aydınlatması sayesinde değişti.
Bu lifler hakkında halihazırda en azından kavramsal olarak bilgi sahibiyiz, çünkü bilgisayar simulasyonları varlıklarını destekliyor. Evren Büyük Patlama'dan sonra soğurken, maddesinin büyük kısmı (aynı zamanda ve özellikle karanlık madde) evreni saran bir bağ dokusu oluşturacak şekilde koyulaştı. Bu ağın belli noktaları diğerlerinden daha fazla kütleye sahipti, ki sonuçta yıldızları, gökadaları ve gökada kümelerini oluşturdular. Böylece Büyük Patlama çok uzun zaman evvel olmuş ve gökadalar çok uzaklara dağılmış olsa bile, esas itibariyle her şey, halâ bu asıl işlevini yitirmiş olan ağ ile birbirine bağlı.
Fakat nadir rastlanan ve iyonlaşmış gaz olarak var olan bu bağlar görünmezdir ve gökbilimciler tarafından asla görülmüş değildir. Gökadalar arası gazı, arka plandaki parlak kaynaklardan ışığı yutması ile teşhis edip görünür kılabiliyoruz; ancak bu bize gazın nasıl yayılmış olduğunu aslında açıklamış değil.
Gökbilimciler Hawai'deki Keck Teleskopunu kullanarak gökadalar arası uzayda yaklaşık iki milyon ışık yılı sürede kat edilecek bir alana yayılmış çok geniş ve parlak bir gaz nebulası saptadılar. Nebula, yakın bulunduğu bir kuasar, yani gökada merkezindeki süper kütleli bir kara delik tarafından yoğun radyasyon fırlatan bir tür etkin gök ada çekirdeği sayesinde bir yılbaşı ağacı şeklinde görünüyordu. Araştırmacı Sebastiano Cantalupo şöyle söylüyor:
Bu çok sıradışı bir durum: devasa, şimdiye kadar tespit edilen nebulalardan en az iki kat daha büyük, ve kuasarın galaktik çevresini aşıyor.
Gökbilimciler bu keşiften sonuna kadar istifade etti. Kuasarın yoğun radyasyonunun yol açtığı hidrojen gazının flörasan parlamasını tespitte bunu kullandılar. Gökbilimci J. Xavier Prochaska şöyle ifade ediyor:
Bu kuasarın aydınlattığı yaygın gaz, daha önce rastlamadığımız ölçüde büyük; ve gökadalar arasında yayılmış olan gazın ilk resmini bize sunuyor. Evrenin yapısının bütününü kavramak için müthiş bir katkı sağlıyor.
Kozmik ağa ait görüntülerin ilk defa yakalanması, bize lifli yapıyı açıkça gösteriyor.
Uzayın yeni bir portresi
Kuasar UM 287, yaklaşık 10 milyar ışık yılı ötemizde. Aydınlatıyor olduğu lif ise iki milyon ışık yılı genişlikte, yani kuasara ev sahipliği yapan gökadadan, gökadalar arası uzaya kadar taşıyor olmalı.
Bu keşif evrenin nasıl oluşup evrimleştiği ile ilgili görüşümüzü desteklese de, bilgimizde bazı eksiklikler olduğunu da ortaya çıkardı.
Lifler tahmin edilen simulasyonlardan çok daha yoğun, öyle ki bir trilyon güneş ağırlığına denk gaz içeriyor. Cantalupo şöyle bitiriyor:
Kozmik ağda, örneklerimizde gördüğümüzden daha fazla sayıda küçük yoğun gaz kümeleri olabilir diye düşünüyoruz' diyor. 'Bu gözlemler gökadalararası gaz ile ilgili bildiklerimize ters düşüyor, ve örneklerimizi test edip düzeltebilmemiz için bize yeni bir laboratuar sunuyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 30
- 24
- 16
- 9
- 8
- 4
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: io9 | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 14:39:02 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1948
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in io9. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.