Tanrının Çubukları: Uzaydan Fırlatılacak Kinetik Bombardıman Çubuklarıyla Deprem Tetiklenir mi?
İddia
Uzaydan yeryüzüne fırlatılacak titanyum alaşımlı metal çubuklarla 7-8 büyüklüğünde bir deprem yaratmak mümkün.
Gerçek mi?
Gerçek Taraflar
Uzaydan bırakılacak titanyum alaşımlı (daha sıklıkla tungsten) çubuklar yardımıyla kinetik bombardıman yapılabileceği fikri üzerinde hipotetik olarak da olsa durulduğu doğrudur. Bunun çok ilkel versiyonları Vietnam Savaşı ve Kore Savaşı sırasında, uzaydan değil ama uçaklardan bırakılan, patlayıcı taşımayan, sivri ama aerodinamik yapılı kütleler yoluyla denenmiştir. Yeterli etkiye ulaşamadığı için program sonradan terk edilmiş ve bir "fikir" olarak kalmıştır.
Sahte Taraflar
Kinetik bombardıman yöntemiyle sebep olunabilecek en yüksek deprem büyüklüğü 4.4 civarındadır ve bu, yüzeyde herhangi bir yıkım yaratmayacaktır. Zaten bu çubukların amacı çarptıkları yerde yıkım yaratmaktır; çubuklarla deprem tetikleyip de sonrasında bu depremin yüzeyde bir yıkım yaratmasını beklemek, termodinamik yasaları açısından da irrasyoneldir.
İddianın Kökeni
Kinetik bombardımana yönelik yöntemlerin tarihi Soğuk Savaş dönemine kadar gitmektedir. Ancak ülkemizde konunun gündeme en belirgin geldiği tarih, 6 Şubat 2023 depremlerinden sonra, 17 Şubat 2023 günü Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım'ın eski bir konuşmasının paylaşılmasıyla olmuştur.
Bilgiler
27 Ocak 1967 günü imzalanan "Ay ve Diğer Gök Cisimleri Dahil, Dış Uzayın Kullanımı ve Araştırılması Yönündeki Devlet Faaliyetlerini Denetleyen Prensipler Anlaşması" veya kısaca "Dış Uzay Anlaşması" adlı sözleşme, Dünya ülkelerinin uzaydaki hiçbir uyduya veya gök cismine, nükleer veya biyolojik hiçbir kitle imha silahı yerleştirilemeyeceğini söyleyen, uluslararası bir anlaşmadır. Bu anlaşma sayesinde uzay, kitlesel ölüm silahlarının yerleştirilemeyeceği, barışçıl bir yer olarak tanımlanmıştır. Ne var ki bunu es geçmek üzere geliştirilen Kıtalararası Balistik Füzeler (ICBM'ler) ve aynı zamanda uzaya gönderilen uyduların sayısının hızla artması, bu tür anlaşmaları es geçecek ve yine de ölümcül olabilecek silah teknolojilerinin geliştirilmesini gerekmiştir. Kinetik Yörünge Saldırısı olarak bilinen bir teknoloji, bu tür bir çabanın sonucu olarak geliştirilmiştir.
"Kinetik bombardıman" veya "kinetik yörünge saldırısı", çok yüksek hızlarda çarpan merminin kinetik enerjisi yardımıyla yüzeyde yıkım yaratmayı hedefleyen hipotetik bir saldırı aracıdır. Kore ve Vietnam Savaşları sırasında Lazy Dog adı verilen, çok basit ve ilkel bir versiyonu uygulanmıştır: Bu yöntemde, 44 milimetre uzunluğundaki ve 13 milimetre çapındaki, 20 gramlık ufacık "mermi"ler, Amerikan savaş uçaklarından düşmanlar üzerine bırakılmıştır.
Ancak ilk olarak Soğuk Savaş sırasında ortaya çıkan konseptin genel mantığı bundan çok daha fazlasıdır: Bu yöntemde uzaydaki bir uyduya yerleştirilecek birkaç metre uzunluğundaki ve çeyrek metre ila yarım metre çapındaki tungsten çubuklar, saldırı emriyle hedefe doğru serbest düşmeye bırakılacaktır. Uzaydan düşen bu ağır çubuklar, erime sıcaklığı 3422°C olan tungstenden yapılmış olacağı için, atmosferdeki sürtünme sırasında erimeyecektir ve yüzeye kadar ulaşabilecektir. Düşüş boyunca Mach 10 (ses hızının 10 katı veya 12350 km/h) gibi muazzam bir hıza ulaşan bu çubuklar, çarptıkları yerlerde hiçbir patlayıcı kullanmamalarına rağmen, sırf kinetik enerjinin ısıya dönüşümü yoluyla muazzam bir yıkıma sebep olacaklardır. Bu korkutucu doğaları nedeniyle bu hipotetik silahlara popüler kültürde Tanrıların Çubukları veya Tanrılardan Gelen Çubuklar anlamında "Rods from God" gibi isimler de verilmiştir.
Bu patlayıcısız bombalar müthiş bir hızla ve çok dik bir açıyla iniş yapacakları için, konvansiyonel savunma silahlarıyla tespit edilmeleri, durdurulmaları veya yavaşlatılmaları imkansıza yakın olacaktır. Ek olarak, bu tungsten mermiler hiçbir patlayıcı savaş başlığı içermeyeceği için son derece güvenli olacak ve herhangi bir uzay antlaşmasını da ihlâl etmemiş olacaktır.
2003 yılında Amerikan Hava Kuvvetleri, gerçekten de "Hiperhızlı Çubuk Demeti" (İng: "Hypervelocity Rod Bundles") adını verdiği bir projede, bu hipotetik silah hakkında bir analiz raporu yayınlamıştır. Yani bu silah, henüz inşa edilmiş bir silah değildir ve açıkçası yakın gelecekte de inşa edilmesi öngörülmemektedir. Ancak askeri potansiyel açısından, böyle bir ihtimal üzerinde durulmuştur. Hava Kuvvetleri'nin raporunda 6 metreye 30 santimlik çubukların uzaya çıkarılması öngörülmektedir. Bunların, Mach-10 hızında, yani kabaca saatte 12500 kilometre hızla yere çarpılması ihtimali üzerinde durulmaktadır. Raporda, bu yapılacak olursa sadece 11.5 tonluk bir enerjinin açığa çıkacağı hesaplanmaktadır.
Görülebileceği gibi bu patlama, bir atom bombasının yanında bir hiç olacaktır. Ama yine de bu çubuklar, son derece ince olacakları, oldukça dik bir açıyla hedeflerine doğru yol alacakları ve aşırı yüksek hızlarda hareket edecekleri için karadan ve havadan savunma sistemleriyle vurulmaları veya yavaşlatılmaları imkansıza yakındır. Bu da onları orta vadede belki etkili bir silah yapabilecektir.
Sahte İddialar ve İşin Aslı
Tanrıların Çubukları (Henüz) Gerçek Değil!
Tabii ki vurgulanması gereken kritik nokta şudur: Bu silahlar gerçek değildir; sadece üzerinde durulan bir ihtimal, bir fikir konumundadır. Bunun nedeni, anlamlı bir yıkıma sebep olabilecek büyüklükteki çubukların ihtiyaç duyacağı kütlenin, roketlerimizle uzaya gönderebildiğimiz yüklerin çok ama çok üzerinde olmasıdır. Bu yüksek maliyet nedeniyle şu anda bu silahların üretimi üzerinde ciddi bir şekilde durulmamaktadır.
Kinetik Bombardıman 4.5'ten Büyük Depreme Sebep Olamaz!
Gündeme getirilen videoyla ilgili en sorunlu iddia, kinetik bombardıman yoluyla 7-8 büyüklüğünde bir depreme neden olunabileceği yönündeki bir iddiadır (videoda, sık yapılan bir hata tekrar edilerek "büyüklük" ile "şiddet" terimleri birbirine karıştırılmaktadır). Bu, tamamen hatalıdır. Bu çubukların hipotetik versiyonlarının bile sebep olabileceği en büyük depremler 4.0-4.4 büyüklüğü (15-60 ton TNT enerji) civarında hesaplanmaktadır.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bunu görmek için basit bir hesap yapabiliriz: Bir deprem sırasında, 150 kilometre uzunluğundaki bir fayın, yerin 30 kilometre altından kırıldığını ve 85 kilometre uzağa kadar olan bir kaya parçasını hareket ettirdiğini varsayalım. Bu 3 sayıyı birbiriyle çarparsanız, 382.500 kilometreküp, yani 382 trilyon metreküp kayanın hareket ettiğini görürsünüz. Bu hacmi, kayanın ortalama yoğunluğu olan 2.7 kg/m3 ile çarparsanız, 1 katrilyon kilogram kütleye sahip bir kayanın, deprem sırasında sadece 30 saniyede, belki 6 metre yer değiştirdiğini görürsünüz. Bunları lise fiziğinde gördüğümüz enerji formülüne koyarsanız (E=12×(dt)2×mE=\frac{1}{2} \times (\frac{d}{t})^2 \times m), 20 Terajul enerji açığa çıktığını görürsünüz. Bu tabii ki kağıt üzerindeki hızlı bir hesaplamadır. Gerçekte deprem büyüklüğü denen şey, işte bu enerjinin basitleştirilmiş bir ifadesidir. Örneğin 7.8 büyüklüğündeki bir deprem sırasında 20 Terajul değil, 31.6 Petajul (31.6×1015J31.6 \times 10^{15} J), yani 32 katrilyon jul enerji açığa çıkmaktadır. Bu, 7.5 megaton TNT'ye, yani Hiroşima'ya atılan atom bombasının 500 tanesine eşdeğerdir.
Kinetik bir çarpma yoluyla buna eşdeğer miktarda enerji açığa çıkarmak için, 719.000 tanesinin aynı anda bırakılması ve aynı anda aynı noktaya çakılması gerekirdi - ki bu bile yeterli olmazdı: Unutmayın, bir deprem, sadece bir noktada yaşanmamaktadır: Bir fay hattı boyunca, yani bir alan, hatta 3 boyutlu bir hacim boyunca yaşanmaktadır. Dolayısıyla bu fayı bir bütün olarak, aynı anda vurmak mümkün değildir.
Çubuklar 5 Kilometre Derine Gömülemez!
Konuşmada aktarılan iddialardan biri, Tanrının Çubukları olarak bilinen bu teknolojilerin yerin 5 kilometre altına gömülebileceği iddiasıdır. Bu, absürt bir iddiadır; zira insanlar olarak kazabildiğimiz en derin delik bile en fazla 12 kilometre derinliktedir. Uzaydan bırakılan bir çubuğun bununla kıyaslanabilecek bir derinliğe ulaşacağını varsaymak mümkün değildir.
Bir çubuk, boyunun yaklaşık 5-10 katı kadar derine gömülebilecektir. Bu durumda 20 metrelik bir çubuk bile en fazla 100-200 metre derinliğe ulaşacaktır - ki bu, yer altı sığınaklarını veya füze silolarını patlatmak için etkili bir silah olurdu.
Öte yandan bu mesafe, bir deprem için gülünçtür: Depremin odak noktasından söz ederken genellikle en azından 7-8 kilometre, çoğu zaman 20-30 kilometre, bazen 50-60 kilometre derinlerden söz ederiz. Bu kadar derine enerji transferi yapabilecek etkili bir yol henüz bulunmamaktadır.
Sonuç
Sonuç olarak kinetik bombardıman stratejisi, hipotetik bir savaş teknolojisinden ibarettir ve Vietnam ile Kore savaşlarındaki aşırı ilkel versiyonları bir yana, pratik olarak hayata geçirilmiş değildir.
Her şey bir yana, yüzeyde bir yıkım yaratmak amacıyla deprem tetiklemek son derece mantıksız bir çabadır: Zaten bu çubukların amacı, yüzeyde sebep olacakları enerji saçımı yoluyla yıkım yaratmalarıdır. Bu yıkım, hâlihazırda 4.4 büyüklüğündeki bir depremin sebep olabileceği hasarın çok ötesinde olacaktır. Bu nedenle bir çubukla deprem tetikleyip de, o deprem yoluyla yıkım yaratmak rasyonel değildir. Çubuğun kendisi, ihtiyaç duyulan yıkıma sebep olabilecektir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
İçerikle İlgili Sorular
- Levhalar üzerindeki kritik noktaların hedef alınması oluşacak depremin şiddetini arttırmaz mı?
- ABD Dünya ile yörüngesi kesişen göktaşlarının yörüngesini değiştirme denemeleri yapıyor. Tersini başarmaları mümkün mü?
- Düşen bir çubuk 1-2 futbol sahası büyüklüğünde küçük bir arazi parçasında şiddetli bir depreme yol açamaz mı?
- 95
- 30
- 21
- 17
- 16
- 11
- 6
- 6
- 3
- 3
- 2
- 1
- J. Shainin. Rods From God. (10 Aralık 2006). Alındığı Tarih: 18 Şubat 2023. Alındığı Yer: The New York Times | Arşiv Bağlantısı
- E. Adams. Rods From God. (2 Haziran 2004). Alındığı Tarih: 18 Şubat 2023. Alındığı Yer: Popular Science | Arşiv Bağlantısı
- D. Karmes. (2014). The Patricia Lynn Project. ISBN: 9781491752289. Yayınevi: iUniverse.
- R. A. Rowley. (2013). Close Air Support In Vietnam. ISBN: 9781939335128. Yayınevi: Lulu.com.
- United States Department Of The Air Force. 2003 U.s. Air Force Transformation Flight Plan. (28 Ekim 2022). Alındığı Tarih: 18 Şubat 2023. Alındığı Yer: Homeland Security Digital Library | Arşiv Bağlantısı
- B. M. DeBlois, et al. (2004). Space Weapons: Crossing The U.s. Rubicon. International Security, sf: 50-84. doi: 10.1162/0162288042879922. | Arşiv Bağlantısı
- B. Preston. (2002). Space Weapons, Earth Wars. ISBN: 9780833029379. Yayınevi: RAND Corporation.
- C. Nast. Pentagon Preps For War In Space. (20 Şubat 2004). Alındığı Tarih: 18 Şubat 2023. Alındığı Yer: WIRED | Arşiv Bağlantısı
- J. Arquilla. Rods From God / Imagine A Bundle Of Telephone Poles Hurtling Through Space At 7,000 Mph. (12 Mart 2006). Alındığı Tarih: 18 Şubat 2023. Alındığı Yer: SFGATE | Arşiv Bağlantısı
- J. Borger. Bush Likely To Back Weapons In Space. (18 Mayıs 2005). Alındığı Tarih: 18 Şubat 2023. Alındığı Yer: the Guardian | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 14:00:35 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/14059
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.