Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Tanık İfadesi ve Güvenilirlik: Görgü Tanıklarına Güvenebilir miyiz?

5 dakika
6,042
Tanık İfadesi ve Güvenilirlik: Görgü Tanıklarına Güvenebilir miyiz?
Tüm Reklamları Kapat

1984 yılı Temmuz ayında, bir adam North Carolina’da yaşayan 22 yaşındaki Jennifer Thompson’ın evine girdi ve onu bıçakla tehdit etti. Jennifer, onu öldürmemesi için saldırganı ikna ederek uzlaşmayı sağladı. Buna karşılık, saldırgan ona tecavüz edip ortadan kayboldu. Sadece birkaç saat sonra bir robot resim uzmanı ve Jennifer, saldırganın robot resmini çizmek için birlikte çalıştılar. Daha sonra polis memuru saldırgana benzeyen adamların sabıka fotoğraflarını Jennifer’a gösterdi.

Thompson, daha öncesinde hırsızlık suçundan sabıkası olan 22 yaşındaki Ronald Cotton’ın fotoğrafını seçti. Ronald polisin onu aradığını duyunca polis merkezine giderek teslim oldu. Zanlı, Thompson’ın ifadesine istinaden müebbet hapis cezasına çarptırıldı. On bir yıl sonra, DNA eşleme teknolojisindeki gelişmelerle, Thompson’dan alınan örnekler, sonunda suçunu itiraf eden farklı bir kişiyle eşleşti. Bunun sonucunda Cotton serbest bırakıldı.

Thompson, Cotton’ın kimliğini fotoğrafına bakarak tespit ettiğinde seçiminden emin değildi. Dakikalarca yaşadığı tereddütten sonra, “Sanırım o adam buydu.” demiş, zamanla kararından daha emin hale gelmişti. Bir yıl sonra onunla mahkemede yüzleştiğinde Thompson şüphelerinden tamamıyla arınmıştı. Kendinden emin bir şekilde ona tecavüz eden adamın Cotton olduğunu belirtti.

Tüm Reklamları Kapat

Bu ve bunun gibi örnekler nedeniyle, Amerikan adalet sistemi tanık ifadelerinin davalarda nasıl kullanılacağı konusunda değişikliğe gitmektedir. Jüri üyelerinden tanık ifadesine şüpheyle yaklaşmaları ve tanıklar gördükleri kişiler hakkında ne kadar emin olsalar da bunu bir noktaya kadar dikkate almaları isteniyor. Şimdilerde hırsızlık soruşturması üzerine yürütülen yeni bir çalışma bu değişikliklerin yarardan çok zarara yol açacağını ileri sürüyor.

Herkes tanık ifadesinden elde edilen kanıtların riskli olduğu konusunda hemfikirdir. Doksanlı yıllardan beri DNA temelli tanımlamalar ile yüzlerce masum insan temize çıktı. Bu olayların %70’indeki temel sebep zanlıların tanıklar tarafından yanlış teşhis edilmesiydi. Soruna çözüm bulma amacıyla araştırmacılar çeşitli deneyler yapmışlardır. Bu deneylerde aktörler suçluları canlandırırken denekler de zanlı teşhis odasında faili doğru bir şekilde tahmin etmeye çalışırlar. Bulgular, kesin gibi görünen sahte anılarının tanıkları kolayca yanıltabildiğini ve zanlı fotoğraflarının tanıklara sıralı olarak gösterilmesinin yanlış tanı olasılığını azaltığını göstermektedir. Ancak birçok bilim insanı bu laboratuvar deneylerinin gerçek durumu yansıtıp yansıtmadığı konusunda ciddi şüpheler duymaktalar.

California Üniversitesi’nde psikolog olan John Wixted'ın önderliğindeki ekip Teksas Houston Polis Merkezi’nin hırsızlık şubesiyle birlikte bir deney yürüttü. Ekip, 2013 yılında meydana gelen ve görgü tanıkları ile tek bir şüphelinin dahil olduğu 348 soygun vakasını ele aldı. Polisin istemsiz olarak süreci etkilemediğinden emin olmak için gerçek şüphelinin kimliğinden habersiz polis memurları tarafından altı kişinin fotoğrafı tanıklara gösterildi. Tanıklar karar verirken aynı zamanda seçimlerinden ne kadar emin olduklarını üç aşamalı ölçekte belirttiler: “çok eminim”, “kararsızım”, “emin değilim”.

Her vaka belli sayıda kuvvetlendirici delil de içeriyordu. Bu deliller şüphelinin olay yerine yakın olduğu bilindiğinde “zayıf” olarak, şüphelinin ayakkabı izi olay yerinden bir örnekle eşleştiğinde ise “kuvvetli” bir delil olarak adlandırılır. Araştırmacılar şöyle bir mantık yürüttüler: Tanıkların seçimlerinden emin olmaları, zanlı teşhisinin doğruluğu için güçlü bir gösterge olarak kabul edilirse seçimlerinden daha emin olan tanıkların çok miktarda kuvvetlendirici delile de sahip olan şüphelileri doğru teşhis etme olasılığı daha fazla olmalıydı. Bu doğrultuda seçimlerinden emin olmayan tanıkların teşhisleri de daha az güvenilir olmalıydı.

Tüm Reklamları Kapat

Nitekim olay tam olarak böyle gelişti. Genel olarak değerlendirildiğinde, yapılan teşhislerin üçte birinde tanıklar doğru şüpheliyi gösterdiler, üçte birinde teşhis odasını doldurmak için kullanılan beş masum insandan birini doğru olarak teşhis ettiler, üçte birinde de failin teşhis odasında olmadığı kararına vardılar. Ancak tanığın seçiminden emin olması analizlere dahil edildiğinde ortaya farklı bir tablo çıktı. İfadesinden çok emin tanıklar %75 oranında şüpheliyi doğru teşhis ederken %20’den az bir oranda beş masum kişiden birini yanlışlıkla suçladılar. John Wixted’ın önderliğindeki ekibin Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayınladığı raporun sonuçları şunu gösteriyor: Polis şüphelilere karşı elinde bol miktarda kuvvetlendirici delil bulundurduğunda ifadesinden emin tanıkların zanlıyı doğru tespit etme oranı %90’lara çıkmaktadır. Wixted şunları söylüyor:

Bu sonuçlar, Cotton olayındaki gibi tanıkların kesin gibi görünen sahte anılara yatkın olmadığı anlamına gelmez. Ancak zamanlama önemlidir. Vurgulamak istediğimiz esas nokta, tanığın şüpheliyi ilk teşhis ederken beyan ettiği emin olma derecesinin dikkate alınması gerektiğidir.

Tanığın sahte anıları, mahkeme sırasındaki tanıklığında belirginleşiyor ve güçleniyor olabilir. Wixted sözlerine şöyle devam ediyor:

DNA temelli kanıtların yanlışlıkla mahkûm edilmiş kişinin beraat edilmesini sağladığı vakaların çoğunda tanıklar ilk teşhislerini çok emin olmadan yapmışlardır. Tanığın seçiminden emin olma derecesinin kanıtlara dahil edilmesi durumunda yalnızca daha az masum insan suçlanmakla kalmaz, aynı zamanda da daha fazla suçlu mahkûm edilebilir.

Çalışmanın sonuçlarının mantıklı olduğunu belirten Urbana-Champaign’deki Illinois Üniversitesi psikologlarından Aaron Benjamin şöyle diyor:

Çünkü tanığın seçiminden emin olma derecesinin dikkate alınmaması hafıza alanında geniş çapta kabul görmüş görüşlerle tutarsızlık gösteriyor. Bu durum çok fazla risk barındırdığından dolayı adalet sistemi tanık ifadesini nasıl değerlendireceğini gözden geçirmelidir. Mahkemeler asıl suçluları sokaklarda serbestçe dolaştırırken masum insanları da parmaklıklar ardına mahkum edebilir.

Ancak birçok araştırmacı sistem değişikliğine gitmeden önce tedbirli olunması gerektiğini belirtiyor. California Üniversitesi psikologlarından Craig Stark şunları söylüyor:

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Araştırma sonuçları gösteriyor ki esas bilgi, ilk ifadedeki emin olma derecesine bakılarak elde edilebilir. Polis, jüri üyeleri ve hatta yargıç bile tanığın ifadesinden emin olma derecesini yanlış yorumlayabilir. Jüri üyeleri, ilk ifadedeki emin olma derecesine bakarak tanıklığın değerini doğru bir şekilde tartmak için istatistiklere dayanan çok yönlü bir muhakemeye ihtiyaç duyacaklardır. Bu muhakeme nüansları, ön yargılı bir tutum sergileyen kişilere karşı dengeli bir şekilde kullanılabilir mi?

Teşekkür: Bu yazıyı çeviren Esra Kızılkaya ve Eylül Karabulut'a teşekkür ederiz.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
23
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • İnanılmaz 14
  • Tebrikler! 7
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 2
  • Üzücü! 2
  • Korkutucu! 2
  • Muhteşem! 1
  • Bilim Budur! 0
  • Güldürdü 0
  • Umut Verici! 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Çeviri Kaynağı: Science Magazine | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 30/12/2024 20:05:36 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/5295

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Entropi
Beslenme Bilimi
Endokrin Sistemi Hastalıkları
Evrimsel Tarih
Fare
Deprem
Aşırı
Yanlış
Aile
Dilbilim
Sanat
Sağlık Bilimleri
Hastalık Kontrolü
Santigrat Derece
Manyetik Alan
Yeni Doğan
Çevre
Spor
Kamuflaj
Küresel Isınma
Şiddet
Tarih
Yayılım
Nörobilim
İstatistik
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
J. Bohannon, et al. Tanık İfadesi ve Güvenilirlik: Görgü Tanıklarına Güvenebilir miyiz?. (6 Ocak 2018). Alındığı Tarih: 30 Aralık 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/5295
Bohannon, J., Ağacı, E., Ölez, Ş. (2018, January 06). Tanık İfadesi ve Güvenilirlik: Görgü Tanıklarına Güvenebilir miyiz?. Evrim Ağacı. Retrieved December 30, 2024. from https://evrimagaci.org/s/5295
J. Bohannon, et al. “Tanık İfadesi ve Güvenilirlik: Görgü Tanıklarına Güvenebilir miyiz?.” Edited by Şule Ölez. Translated by Evrim Ağacı, Evrim Ağacı, 06 Jan. 2018, https://evrimagaci.org/s/5295.
Bohannon, John. Ağacı, Evrim. Ölez, Şule. “Tanık İfadesi ve Güvenilirlik: Görgü Tanıklarına Güvenebilir miyiz?.” Edited by Şule Ölez. Translated by Evrim Ağacı. Evrim Ağacı, January 06, 2018. https://evrimagaci.org/s/5295.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close