Zamanda geçmişe yolculuk için geçmiş tüm anların ve olayların hala geçmişte yaşanmakta olduğunu veya yaşanabilir olduğunu kabul etmek gerek. Aksi halde eğer geçmiş tekrarlanabilir değilse zamanda yolculuk hiç bir şekilde mümkün değildir.
Geleceğe yolculuk da yine mümkün değildir. Çünkü gelecek henüz yaşanmadan geleceğin var olmasını gerektirir. Sadece şu olabilir bir nesne ışık hızına yaklaşarak uzay ve zaman kordinatındaki konumundan çıkıp tekrar eski yerine dönerse uzay zaman kordinatını değiştirmiş olur. Aslında bu da geleceğe yolculuk demek değildir. Olan şey sadece hıza bağlı olarak o şeyin uzay zaman konumunu değiştirmesidir. Uzay zamanda her nesnenin bir uzay bir de zaman konumu vardır. Burada uzaysal konumu herkes kolaylıkla anlar uzaydaki yersel konumdur. Ama zaman konumu da vardır ki bu da o şeyin zaman dilimini belirler. Yani o şey için (göreli olarak) bir zaman kavramı yaratır. Bildiğiniz gibi zaman görelilik teorisine göre görecelidir. Yani zamanda konumlarına göre nesnelerin birbirilerine göre zaman kavramı değişmektedir. Biraz daha açarsak bizim zaman konumumuzdan şimdi dediğimiz olaylar bir başka zaman konumundan geçmişe dair olaylar durumunda olacaktır. Çünkü ışık hızı nedenselligin ve dolayısıyla etkileşimin hız sınırı olarak buna sebep olacak ve bizim şimdi yaşadığımız olayları başka bir zmaan konumuna ışık hızı sınırıyla ulaştıracağı için diğer zaman konumundan aradaki mesafeye bağlı olarak örneğin yıllar sonra onların şimdisinden algılanmasına neden olarak etkileşim (yani bilginin iletim hızı) bakımından fark yaratıp uzay zamandaki konumlara göre zamanı algılama farkı oluşmasına neden olacaktır. Gökyüzünde uzak yıldızların geçmişine bakıyor olmamızın nedeni budur. Bizim bulunduğumuz uzay-zaman konumuna göre ('göre diyoruz çünkü zamanda görelilik var) kendi zaman dilimimize göre uzaya bakarken çevremizin mesafenin uzaklığına bağlı olarak hep geçmişini görüyoruz. İşte bu verilere göre geleceğe yolculuk olarak bahsedilen durum da bir nesne hızına bağlı olarak kendi zaman diliminden çıkıp bir süre o hızda seyahet edip geri eski zaman konumuna dönerse uzay zamandaki kendi zaman dilimini değiştirmiş olur ve döndüğünde kendi hızına bağlı olarak seyahati sırasında zamanı yavaşlamış olacağından eski zaman diliminin zamanda gerisinde kalmış olur. Yani döndüğünde diğer nesneler için daha çok zaman geçmiş olur. Bu da bir anlamda geleceğe seyahat olsa da aslında olan şey o nesnenin dediğim gibi uzay-zaman konumunu hızlı bir yolculukla değiştirip geri eski uzay zaman konumuna dönmesidir. Bu da gerçek anlamda aslında fantastik filmlere konu olduğu gibi geleceğe seyahat değildir.
Fantastik filmlere konu olan şekilde geleceğe veya geçmişe yolculuk için zaman kavramının Einsteinın düşündüğü gibi tamamen bir ilizyon olması gerekir bizler için. Bu ise şu demektir ki zaman aslında akmıyor ama biz (yani zihinlerimiz) zamanın içinden geçiyoruz demektir. Einstein'ın ' ilizyon' olarak ifade ettiği bu şekildeki kabulde Zaman tamamen bizim zihinlerimizde oluşan bir kavram demek anlamına gelir ki böyle bir durum eğer gerçekse evrene dair bildiğimiz herşey altüst olur. Öyle ki tüm kozmoloji modelleri değişir, herşey en temeldeki bütün fiziğe bakış açımız değişir. Çünkü bu kuantum fiziğindeki gözlemcinin rolünün artmasına değil tamamen herşeyin merkezine belirleyici olarak taşınmasına neden olur. Çünkü gördüğümüz bildiğimiz hemen herşey zihnimizin aslında bir ilizyonu durumuna gelir.
Ekte bir başka arkadaşa daha detaylı zamanda yolculuk neden mümkün görünmüyor yazmıştım. Oraya da göz atabilirsiniz. [1]
Kaynaklar
- Evrim Ağacı. Zamanda Yolculuk Yapmak Mümkün Mü? | Soru & Cevap - Evrim Ağacı. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı