Bu uzun bir konu ama kısaca cevap verirsek:
Dev kütleli yıldızların merkezlerinde aşırı basınç ve sıcaklık yüzünden hidrojen tepkimeye girerek helyuma dönüşür.
Helyum, hidrojenden ağır olduğu için çekirdekte toplanır. Sonunda helyum tepkimeye girer ve hidrojene nazaran daha fazla enerji üretir. Bu tepkime sonucunda karbon ortaya çıkar ve o da çekirdekte birikir, sonra sırasıyla, neon, oksijen ve silisyum oluşur.
Bu dönemde yıldız devasa boyutlara ulaşır, çünkü her element bir öncekinden daha fazla enerji açığa çıkarır. Bu enerji yıldızın kendi içine çökmesini engeller hatta kütle çekimini yenerek yıldızın şişmesine sebep olur. En son silisyum tepkimeye girerek demiri oluştur. Artık yıldızın sonu gelmiş olur çünkü demiri tepkimeye sokacak kadar enerji üretemez. Enerji üretimi duran yıldız, saatte 100 bin km gibi bir hızla kendi içine çöker.
Chandrasekhar limitinin altındaki (1,44 güneş kütlesi) yıldızlarda, bu çökme elektron basıncı tarafından durdurulur. Bu limitin üstündeki yıldızlarda çökme devam eder. Merkezdeki demir atomlarını neredeyse birbirine değecek kadar yaklaşır. Elektronlar protonlar tarafından yakalanır ve yüksüz nötronlara dönüşür. Artık yıldızın çekirdeği demir yerine nötronlardan oluşan bir yapıya dönüşür. Bundan sonra çökme durur çünkü nötron basıncı bunu engeller. Çökmenin devam edebilmesi için çok daha büyük kütle gerekir.
Çekirdeğin bu ani çöküşü çok güçlü bir kütleçekimsel şok dalgası yaratır ve muazzam bir enerji ile dışa doğru yayılır. Yıldızın dış katmanları da büyük bir patlama ile uzaya yayılır. Artık deyim yerindeyse devasa bir atom çekirdeğine dönüşen yıldız, nötron yıldızı olarak hayatına devam eder.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Evrim Ağacı. (21 Mart 2020). Alındığı Tarih: 21 Mart 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
- Yazar Yok. Evrim Ağacı. (21 Mart 2020). Alındığı Tarih: 21 Mart 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
- Yazar Yok. Fizikist. (21 Mart 2020). Alındığı Tarih: 21 Mart 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı