Benzer canlılar var. Tüm canlılar öyle. Hep öyleydi ve bildiğimiz kadarı ile de hep öyle olacak.
"Gelişmiş canlı" diye bir şey yok ki. Neye göre gelişmiş neye göre ilkel? Milyonlarca yıl boyunca sürekli evrimsel seçilim baskısına maruz kalıp sürekli evrim geçirmiş bir türü, "gelişmiş" olarak tanımlıyor olabilirsiniz ama aslında bu pek doğru sayılmaz. Seçilim baskısına maruz kalmayıp, atıyorum yüz milyon yıldır evrim geçirmemiş bir canlı varsa ona ilkel demek ne kadar doğru olur?
Evrim, bir uyumdur. Değişen çevreye uyum. Çevre değişmez ise uyuma ihtiyaç olmaz. Kuyruk kısa da kalır, uzar da. Hangi uzunluk "uzun", hani uzunluk "kısa"? Bunun kıstası nedir ki? Tüm bu yakıştırmalar, bizim kullanmayı uygun gördüğümüz ölçütler. Gerçek değiller. En uzuna uzun, en kısaya kısa diyor olabiliriz ama bu karşılaştırmalar, evrimsel bir ilkellik ya da gelişmişlik kıstası değillerdir. Hayatta kalan gelişmiştir aslında, ister çok evrim geçirmiş olsun ister az.
Ve zaten tüm kuyruklar kısa ya da uzun değil. Her uzunlukta kuyruk var. Ara uzunluklarda kuyruklar da var. Ara görme gücünde gözler, ara geçirgenlikte zarlar, her tür hızda hareket edebilenler, her tür ara renk, her tür ara vasıf, her türden "ara" beceri ve fiziksel özellikler var. Hiç bir şey sadece öyle ya da böyle değil. Hiç bir şey uç değil. Çünkü bugün uç olan bir süre sonra ara değer olabilir.
Özetle... Kavram karmaşalarına kanmayalım. Düşünen bir tür olarak kendimizce ölçütler oluşturmaya eğilimliyiz ama doğa, bizim ölçütlerimizden tamamen bağımsız bir yapıdır. Doğada uzun, kısa, uç, ara, geniş, dar, yüksek, alçak vs. yok aslında. Evrim ne yöne gider, nereye doğru uzar ya da kısalır onu da bilmek olanaksız. Yapabileceğimiz tek şey onu anlamaya çalışmak. Elimizden geldiğince.
Umarım bir pencere açabilmişimdir. Sağlıcakla...