Yapay zekanın bu kadar önemsenmesi, bu kadar büyütülmesi.
Yapay zeka dediğimiz şey aslında onlarca yıl önce zaten düşünülmüş bir şey. Kırk yıl sigara içip kanser olunca şaşırıyor gibiyiz. Yapay zeka, 60'ların filmlerinde bile var. Robotlar, yapay zeka, dünyanın kirlilikten yaşanmayacak hâle gelmesi, makinelerin insanlarla savaşması vs. gibi şeyler uzun yıllardır zaten anlatılıyor, üzerlerine fikir yürütülüyor, şüpheler yorumlar paylaşılıyor vs. Bugün gündemde olması, bu kadar sarsıcı biçimde konuşulması garibime gidiyor.
Ve yapay zeka zaten çok da mantıklı, anlaşılır, elindeki verileri kullanıp, sorulan soruya cevap veren bir mekanizma. Hesap makinesinden çok farklı bir şey değil. Değişen tek şey, kullanılan veri miktarının gerçek hayatı temsil edebilecek kadar zenginleşmesi ve bu veriyi kullanan işlemcilerin de bu kadar yüksek miktarda veriyi tarama gücüne erişmesi. Prensip olarak hesap makinesinden bir farkı yok. Tek fark veri miktarı ve işlemci gücü. O kadar. E her şey gelişiyor, güçleniyor, bir gün bu olacaktı zaten. Şaşılacak ne var ki?
Sorun yapay zekanın, insan için ahlaki, felsefi, insani dediğimiz, değişken ve aslında tanımlanması ya da doğrusunun yanlışının netleştirilmesi olanaksız olan (çünkü biz insanlar bile bu konuları netleştiremiyoruz) konulardaki tepkisinin merak edilmesi. Yapay zeka ile giden bir araba tercih yapmak zorunda kalksa bir çocuğa mı çarpar iki yetişkine mi gibi ahlaki sorular. Ya da yapay zeka bir gün insanlığı yok eder mi vs. E insanın kendisi ahlaki, felsefi tercihler yapmak zorunda kaldığında ne kadar doğru, tutarlı davranıyor ki yapay zekadan böyle bir bilinç bekleyelim? İnsan zaten kendisi ile sürekli savaşıyor, tek yuvası olan Dünyayı yok ediyor. İnsan ne kadar ahlaki bir varlık ki onun ürettiği yapay zeka tutarlı, akıllı olsun? Yapay zeka, herhangi bir karar vermek için gereken veriyi nereden çekecek? Siberuzaydan, internet havuzundan. E siberuzayı inşa edip dolduran kim? Biziz. Biz bizi yok ediyoruz, bu normal de yapay zeka bizi yok etmeye niyet edince mi vay eyvah, yandık bittik. Yoo, bu da normal olmaz mı? Annenin elinde telefon var ama çocuğuna kitap okumadığı için kızıyor... Aynı şey... Felsefenin, ahlakın, doğrunun, yanlışın bir kodu mu var ki yapay zekaya öğretelim. Öğretelim de yapay zeka hayatımızı kolaylaştırsın, bizi ilerletsin ve ahlaki ve felsefi olarak her zaman doğruyu, iyiyi, güzeli yapsın. Yok ki böyle bir kod ya da formül. Biz ne isek yapay zeka da o olacak.
Yapay zeka ya da adı yarın her ne olacaksa onlarca yıl önce icat edileceği zaten öngörülmüş, üzerine gerek felsefeciler, gerek sanatçılar tarafından bol bol kafa yorulmuş bir olgu. Başımıza ne işler açabileceği sır değil. O nedenle şahsen ben, yapay zeka sanki dün icat edilmiş de bugün bizi şaşırtıyor gibi davranılmasına şaşırıyorum.
Umarım bir pencere açabilmişimdir. Sağlıcakla.