Konuya tutturduğunuz yaklaşımda şöyle bir eksiklik var:
Günümüzde, insan beslenmesinin, ekolojik denge ile neredeyse hiç ilgisi yok. Çünkü bitkisel ya da hayvansal neredeyse tüm gıda ihtiyacımızı ekolojik dengenin dışında yer alan tarımsal faaliyetlerden elde ediyoruz. Bu durum yaklaşık 10 bin yıldır böyle. İnsan, ekolojik dengenin bir üyesi olarak yaşamaya devam etmeyi seçseydi Dünya nüfusu bu kadar artamazdı çünkü doğal kaynakların böyle bir kalabalığı beslemesi olanaksız. Zaten bu yüzden tarımı icat ettik ve yerleşik düzene geçtik.
Yani bugün tüm dünya bir anda vegan olsa en fazla et üretimi biter, bu işten para kazanan şirketler ve hayvan üretim çiftlikleri kapanır, bu kadar. Ve bu durum, ekolojide bir sorun değil aksine düzen anlamına gelebilir çünkü bu hayvansal popülasyon aslında doğada yok.
Dediğim gibi insan için "ekolojik beslenme" 10 bin yıl önce terk edildi. Ve o günden beri çevreye zarar veriyoruz aslında. Ekolojik beslenme, Dünyanın doğal kaynaklarının yettiği ölçekte beslenme anlamına gelir. İnsan bugün ekolojik dengenin bir üyesi değil. Aksine en büyük sorunu. Et tüketimi de bunun bir parçası.