Bu mesele tek boyutlu olmayan, bir çok farklı açıdan ele alınması gereken bir mesele. Bir çok insanın düşündüğünün aksine mesele sadece et yiyor veya yemiyor olmaktan ibaret değil. Popülasyonumuz 7,9 milyarlık bir nüfusa sahip olduğu için davranışlarımız içinde yaşadığımız dünyayı ve bu dünyayı paylaştığımız diğer canlıları çok fazla etkiliyor. Beslenme de hayatımızın temel bir parçasını oluşturduğundan bu konudaki etkiler devasa bir büyüklüğe sahip. Hayvansal içerikli tüketimin sonuçlarını temel olarak 3 başlık altında toplayacak olursak;
1-) Çevreye, ekosisteme olan etkileri
- Dünya genelinde ormansızlaşmanın en büyük sebebi
Öncelikle şunu anlamamız lazım, şu anda yenilen etler doğadaki hayvanların avlanmasıyla sofralara gelmiyor. Fabrikasyon üretim sonucu geliyor. Ve bu hayvanlardan ürün elde edebilmek için onları beslemek gerekiyor. Bu hayvan yemlerini yetiştirmek için de çok büyük araziler gerekiyor. Dünya üzerindeki tarım arazilerin %80’den fazlası bu amaçla kullanılıyor. Ekin ekilecek yeni araziler açabilmek için ise ormanlar kasıtlı bir şekilde yakılarak yok ediliyor. Ve bu şekilde yok edilen ormanların sayısı azımsanamayacak ölçüde.
- Biyoçeşitliliğe zarar veriyor
Ormanların yok edilmesi demek binlerce canlının yaşam alanının ve dolayısıyla binlerce türün yok edilmesi demek.
- İklim değişimine etkisi oldukça fazla
Ormanların yakılması sadece atmosferdeki karbondioksiti absorbe eden ağaçları yok etmek demek değil, bu ağaçlar yakılınca milyarlarca ton karbondioksit salınımına neden oluyor. Ayrıca büyükbaş hayvanların saldığı metan da belli ölçüde bir etkiye sahip. Bütün bunları hesaba katarak iklim değişimine etkisini hesapladığımızda bu etki neredeyse dünya üzerindeki tüm gaz ve benzin kullanan araçlarınkine denk.
- Doğal kaynakların kullanımı açısından çok verimsiz
Arazi kullanımına ek olarak, su kullanımında da rolü büyük. Tatlı su kaynaklarının %20 si hayvancılık için kullanılıyor.
Tabi ki toplumun çoğunluğunun bu gerçeklerden haberi bile yok çünkü sektörden devasa paralar elde eden endüstrilerin ve dolayısıyla devletlerin de pek de işine gelmiyor. Son zamanlarda iş artık çığrından çıktığı için mecburen yavaş yavaş bu konular konuşulmaya başlandı ama maalesef hala medyada bu konularda bilimsel gerçeklere dayanan haberler görmek çok zor.
Bu konuda daha detaylı verilere ulaşmak için aşağıdaki kaynaklara göz atabilirsiniz.
https://youtu.be/NxvQPzrg2Wg
7 reasons why meat is bad for the environment | Greenpeace UKhttps://www.greenpeace.org.uk › news › why-meat-is-b...
rampant deforestation of Amazon driven by global greed for ...https://www.theguardian.com › environment › jul › rev...
https://youtu.be/sxPdeBvZHUE
https://youtu.be/3lrJYTsKdUM
BM: Et tüketimi doğaya zarar veriyor | YAŞAM | DW | 04.02.2021
2-) Kullanılan hayvanlar üzerindeki etkisi
Fabrikasyon üretim doğadaki avlanma ile kıyaslanamayacak kadar farklı. Ayrıca çobanların ya da köylerde hayvancılıkla uğraşanların bu canlılara karşı olan muamelesinden de çok farklı fabrikadaki yaşam koşulları. Fabrikasyon olduğu zaman bir canlıyı bütün ömrü boyunca dapdar bir alana hapsetmek ve kendi doğasına çok aykırı koşullarda yaşamasına neden olmak söz konusu.
Mesela inekler etlerinin daha az sinirli olmasını sağlamak için hareket etmesine olanak vermeyecek şekilde tutuluyorlar, kendi yavrusu için ürettiği sütü alınabilsin diye annelik içgüdüsüne sahip bu canlılar yavrularından ayrılıyorlar. Bir çok kişinin düşündüğünün aksine inekler insanlara hizmet etmesi için ‘yaratılmış’ sürekli süt üreten makineler değiller. Tüm memeliler gibi doğum yaptıklarında süt verebiliyorlar. Daha çok süt için de yapay ve insanlık dışı yollarla teşvik ediliyorlar. Ya da tavuklardan örnek verecek olursak çok dar alanlara hapsedildiklerinden birbirlerine zarar veriyorlar ve bunun önüne geçmek için gagaları kesiliyor. Ya da erkek civciler sadece et amacıyla kullanabildeklerinden (yumurta vermedikleri için) üretim bantlarında ayıklanıp öğütücüye gönderiliyorlar. Hem de bunlar gerçekleştirilen kabul edilemez uygulamalardan sadece bazıları, bunlardan başka bir çok insanlık dışı davranış da sergileniyor.
Eğer inanılmaz geldiyse aşağıdaki bu süreçleri gösteren videolara göz atabilirsiniz. Ağzına koyduğu lokmanın nereden geldiğini bilmek her bireyin hakkı.
https://youtu.be/IHzsWS-lJXQ
https://youtu.be/b5TfXvnI0AY
https://youtu.be/Zqm1SkQf4ak
https://youtu.be/9ncP7sc2e40
https://youtu.be/Rbmw3rYKsJw
https://youtu.be/x7IxRWYbqFw
3-) İnsan sağlığı üzerine etkisi
Bilimsel çalışmaların gösterdiğine göre insan 2,5 milyon yıl öncesinde yetersiz besin kaynakları nedeniyle et yemeye başlamadan önce otçul bir türdü. (Bağırsaklarımızın uzunluğu da bunun bir göstergesidir.) Fakat yavaş bir süreçle eti sindirebilme ve etin sağladığı yararlı besin maddelerinden faydalanabilme yeteneği kazandık ve kültürel etkilerle de birlikte et bir çok insan için başlıca besin kaynaklarından biri haline geldi. (Mesela yakın akrabalarımızda bu durumun hiç de böyle olmadığını, onların diyetinin yalnızca çok küçük bir kısmını hayvansal gıdaların oluşturduğunu görebiliriz.) Bu yüzden et yemek zararlıdır gibi bir iddia yanlış olacaktır. Ama etin sağlıklı olup olmadığı konusunda konuşurken göz önünde bulundurmamız gereken başka çok önemli faktörler de vardır. Bu faktörler diğer hayvansal ürünler için de geçerlidir. Mesela bu ürünlerin üretim koşulları çok önemli bir faktördür. Örneğin yaylalarda otlayarak yaşamını sürdüren bir ineğin sütüyle fabrikada çok sıkışık alanlarda yaşadığı için ancak antibiyotiklerle hayatta kalabilen bir ineğin sütü besleyicilik açısından kıyaslanamaz. Bu ürünleri tüketme miktarı da çok fazla etkiye sahiptir. Şu anda insanlığın karşı karşıya olduğu kolestrol, obezite, diyabet, kanser gibi problemlerde fazla miktarda ve işlenmiş et tüketiminin oldukça etkili olduğunu bir çok çalışma göstermiştir. Ayrıca insan sağlığını etkileyen tek faktör beslenme değildir. Yukarıda bahsedilen çevre sorunları da oldukça büyük bir etkiye sahiptir ve beslenme tarzının bu çevresel sorunlara olan etkisi yadsınamayacak ölçüde fazladır.
Ve bunlara da ek olarak çalışmalar et endüstrisinin faaliyetlerinin gelecek nesillerin salgın hastalıklara yakalanma riskini arttırdığını göstermiştir. Hayvanların sıkışık, hijyen koşullarını sağlamaktan çok uzak ortamlarda tutulması bu hastalıkların oluşması ve yayılması için ortam sağlamaktadır.
Sonuç olarak et tüketmek insan için sağlıksızdır diye bir genelleme yapılamaz, diğer faktörler de hesaba katılmalıdır. Fakat etin sağladığı besin maddelerini almanın tek yolunun et yemek olduğu iddia edilmemelidir. Dengeli vejeteryan/vegan bir diyetle bu besin maddelerini başka kaynaklardan karşılamanın gayet mümkün olduğunu hatta böyle bir diyetin birçok et içerikli diyetten daha sağlıklı olduğunu pek çok çalışma göstermiştir.
Bu konuyla aşağıdaki çalışmalara göz atabilirsiniz.
Eating More Plant Foods May Lower Heart Disease Risk in Young Adults, Older Women
Plant-Based Diet May Cut Heart Disease Risk
Health Risks Associated with Meat Consumption: A Review of Epidemiological Studies - PubMed
Meat-eating creates risk of future pandemic that ‘would make Covid seem a dress rehearsal’, scientists warn | The Independent
The meat we get from factory farms is a pandemic risk, too - Vox
Red and Processed Meats and Health Risks: How Strong Is ...https://care.diabetesjournals.org › content
Evrimsel sürecimizin tamamına yakın bir kısmında ne bulursak onu yiyerek hayatta kaldık. Tarih boyunca insanların örneğin ‘bu öğünümün karbon ayak izi ne kadar olacak?’ gibi bir şeyi düşünmesi gibi bir durum söz konusu değildi. Böyle bir lüksü yoktu çünkü seçim yapma imkanı yoktu. Böyle bir imkanı yoktu çünkü bu soruyu sorabilecek bir bilgi birikimine sahip değildi. Böyle bir şey gerekmiyordu çünkü insanlığın çevresine olan etkisi şu ankiyle kıyaslanamazdı. Ama artık 7.9 milyarlık bir nüfusa sahip olduğumuz için ve çevremiz üzerine etkimiz çok fazla olduğu için alışkanlıklarımızı eskiden olduğu gibi devam ettirmek sürdürülebilir değil. Artık insanlık olarak yaptıklarımızın sonuçlarını düşünerek yaşamamız gerekiyor. Özellikle de tercih yapma imkanımız varken bu bir sorumluluk.
Sonuç olarak eğer çağdaş bir bireyden kasıt eylemlerinin sonuçları hakkında farkındalığa sahip, kendi anlık zevklerinden birazcık daha fazlasını düşünebilecek kadar gelişmişlik düzeyine sahip bir bireyse evet, hayatımızın önemli bir kısmını oluşturan beslenme konusunda bilinçli tercihler yapmak hepimizin görevi. Özellikle de çevreci olduğunu iddia eden kişilerin bu konularda bilgili olması ve işlerine gelmediği için gerçekleri görmezden gelmekten vazgeçmesi bir zorunluluk.
270 görüntülenme