Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Prens Mışkin
Prens Mışkin
4,495 UP
Üye
8

Vegan olmamak ahlaksızlık mıdır?

Günümüzde vegan veya vejeteryen olmak, bir tercihten çok çağdaş bir birey olmanın şartı mıdır? [Moderatör Notu: Bu platform bir tartışma platformu değildir. Cevaplarınız sadece ve sadece söz konusu soruya yönelik olmalıdır. Bu yüzden bu soruya gelen diğer cevaplar yokmuş gibi yazdığınızdan emin olun.]
1,676 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
3 Cevap
Politik Yanlışçı
Bilimsever

Garip bi' soru. Hangi ahlâk? Din ahlâkı mı? Eğer monoteistik bir dine, örneğin İslam'a inanıyorsanız, vegan olmamak etiktir, hatta tam tersine vegan olmak ahlâksızlıktır;

"Allah, bir kısmına binesiniz, bir kısmını da yiyesiniz diye sizin için hayvanları yaratandır." (Mümin, 40/79)

Tüm Reklamları Kapat

''Sağ ol Allah'ım, ben almıyayim.'' ne demektir? Sen hem hayvanın yaratılma amacını reddedersin, hem de Allah'tan daha iyi etik bildiğini iddia edersin. ''Allah'ım sen bunları yememi söylemişsin ama sen ahlâktan pek anlamıyorsun herhalde, bunlar yenmez yahu.'' diye cevap vermek çatır çatır şirk koşmaktır.

Eğer dine inanmıyorsan, yine hangi ahlâk? Belirli bir ahlâk yasası mı var ki? Hatta ahlâkın yasası mı olur, ahlâk subjektif de olamaz mı? Hatta ahlâk diye bir şey var mı, yoksa sadece bir hayalet (spook) mi?

Tüm Reklamları Kapat

Örneğin, yukarıda hayvanların bu şekilde yenmesinin doğaya zararlı olduğundan bahsedilmiş. Yani? Kendini beslerken yan ürün olarak doğaya zarar veriyorsan yaptığın etik değildir diye bir yasa mı var? Yediğin hayvan osuruyor, bu da senin hayvanı yemeni etik dışı kılar diye bir kural ne zamandan beri objektif oldu? Ya da doğaya kasıtlı olarak zarar veriyor olmak etik dışı mıdır? Ben kesinlikle yaşayarak doğaya zarar veririm. Yaşadığım müddetçe kaynak harcarım, kaynakları işlemem gerekir, bu da az ya da çok doğayı dönüştürmem anlamına gelir. Bunun da doğaya zarar vermeden yapılmasının hiçbir yolu olamaz. O hâlde benim yaşamam etik dışı mıdır? Pek çoğuna göre değildir (Evet, sadece pek çoğuna göre. Bazılarına göre yaşamak etik değildir.). Peki benim çizmem gereken kabul-edilebilir-zarar-çizgisi nerededir? Doğaya ne kadar zarar verirsem etik, ne kadar zarar verirsem etik dışıdır? Yediğim hayvanın osurması onu yememi etik dışı kılıyorsa, benim osurmam da etik dışı mıdır? Fazla ürün harcamam etik dışı mıdır?

Diyelim ki doğaya değil de hayvanın kendisine zarar verdiğim için etik dışıdır diyorlar. Bu, bâriz bir şekilde, keyfîdir! Senin kafana göre kabul ettiğin bir ahlâk yasasını ben kabul etmek zorunda değilimdir. Ama bunu kabul edelim, ve hayvana zarar vermek etik dışı olsun. Neden etik dışıdır? Elbette bitkileri parçalayıp hatır hutur mideme indirmem de bitkiye zarar vermemi gerektirir, demek ki argüman zarar vermek olamaz. O hâlde hayvana acı çektirmemden bahsediyorsunuz. Peki bunun ölçüsü nedir? Bir canlıyı severken başını sıkıp canını hafif acıtırsam da etik dışı olur mu? Eğer acı çektirmek beni ahlâksız yaparsa, kesinlikle bu da yapmalıdır. Veya yolda giderken önüme bir köpek fırlasa ve ona çarpıp yaralasam, ahlâksız mıyımdır?

Bunun istem dışılığından bahsedilebilir. Severken canı acısın diye hareket etmedim, bu istemsizce oldu. Aynı şekilde arabayı da o hayvanın canı acısın diye sürmedim, istemsizdi. O hâlde ben bu hayvanı canı acısın diye yemediğimi de söyleyebilirim. Tavuğu kesip yediğimde birincil amacım tavuğu yemekti, ona acı çektirmek değildi. Bu bir yan üründür, benim amacım farklıdır. Bir eylemi yaparken aynı zamanda ona acı da çektiriyor olmak etik dışı ise, yukarıda söylediklerim de etik dışı olmalıdır ve bu hepimizi ahlâksız yapar, ahlâk lafının anlamını kaybetmesine bile sebep olur.

Ha tabii, vegan olmamanın ahlâksızca olduğu iddia edilecekse iddia ''acı çektirmek'' olamaz. Çünkü acı hissetmeyen hayvanlar da vardır, örneğin midye. Hayvan ürünü yemeyecek isem midye yiyemem, ama bu beni hayvan ürünü yememeye zorlayan etiğin dışında kaldığı hâlde kendime yasakladığım bir hayvan olur.

0
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Sıla :)
Sıla :)
10K UP
Öğrenci

Bu konunun yahut sorunun, çoğu çevrelerce ve insanlarca tartışıldığı için nihai bir yanıtı olduğunu henüz düşünmüyorum zira kişisel görüşlerden ve benimsenen doğrulardan etkilenmeye fazlasıyla açık olan bir konu. Farklı kişilerce farklı düşünceler, argümanlar ortaya atılabileceğinden ve söylemiş olduğum gibi henüz nihai bir karar olmadığından, ben kendi kişisel görüşümü belirteceğim.

Sakıncalı olduğunu düşündüğüm emin bir şekilde ahlaksızlık diyemeyeceğim ancak sorgulanmaksızın yapılan et tüketiminin doğru bir davranış olduğunu düşünmüyorum. Bireysel olarak ben, diğer canlıların varlık değerinin en az benim kadar değerli olduğunu ve o canlıların, en az benim kadar yaşama hakkına sahip olduğunu düşünüyorum. Günümüzde vahşi doğada olmadığım ve besin bulmakta zorlanmadığım gerçeği de göz önüne alındığında, hayatta kalmak için tüketmem gereken besin ihtiyacını et tüketmeden de sağlayabileceğimi bilmekte fayda var. Bunları söylerken de et tükmeksizin diyetimin gayet yeterli olacağı kabulünü benimsemiş gibi görünüyorum. Bu konudaysa vegan ya da vejetaryen diyetin insan bedenine olan etkisine dair yapılan araştırmalarda, et tüketilmeksizin yahut bitki temelli yapılan diyetlerin sağlık açısından daha faydalı olduğu yönünde bulgular dahi var. Ancak kimi durumlarda ise et tüketiminin önemli olduğunu öne süren çalışmalar da. Yani bu konuda net bir siyah ya da beyaz denilebilecek bir gerçek söz konusu olmasa da yapılan çalışmaların, et tüketiminin, bizlerin sandığının aksine çok da elzem olmadığını vurguladığı anlaşılıyor. (Bu çalışmaların henüz siyah ya da beyaz olmadığını hatırlatayım)

Tüm Reklamları Kapat

Besin bulmamdaki kolaylık, henüz net bir uzlaşı olmasa da et olmaksızın edinebileceğim diyet -sadece bu iki sebep bile- et tüketmemek için kanımca yeterli bir neden. Bunlar ise konunun sadece etik yanı, yani daha çok hayatını kaybeden canlılar özelinden bakıldığında hatırlanacak kısmı. Ben et tüketiminin bu anlamdaki ahlaki kısmı bir yana, aynı zamanda gezegene verdiği ekolojik zarar bakımından da bir ''etik-dışı'' davranış olduğunu düşünüyorum. Çünkü et tüketimi, bugün hepimizin yavaş yavaş derinden etkilenmeye başladığı küresel iklim krizinin, maalesef ''etkili'' nedenlerinden birisi.

''Devletlerarası Küresel Isınma Paneli'nin (IPCC) 2014 yılında yayınladığı raporun 11. bölümü olan Tarım, Ormancılık ve Diğer Alan Kullanımı kısmında verilen bilgilere göre tarımcılık, küresel ısınmanın ana sebebi olan sera gazı salınımının %24'ünü oluşturmaktadır.'' İklim krizinin bizleri, olası gelecek nesilleri, gezegen üzerindeki yaşayan diğer canlı türlerini çok derinden etkilediği ve etikleyeceği de düşünüldüğünde, canlıların misafir olabileceği tek gezegene zarar veren besin alışkanlığının doğru olmadığı, çoğu kimselerin zorlanmadan katılacakları bir konudur sanıyorum. Canlılardan üstün olduğunu, bu gezegenin ve hatta diğer canlıların bile onun için yaratıldığını sanan bir insan ise bu konularda benden tamamen zıt görüşlerde olabilir. Bunlar, benim görüşlerimce şekillenen yargılar. Bana göre evrensel olması gereken ama olamayacak olan yargılar.

Tüm Reklamları Kapat

Yazı boyunca, soruda vejeteryanlık olsa da et tüketimi üzerinden gittiğim için son olarak ise değinmediğim vejeteryanlığın etik kısmına geleceğim. Vejeteryan diyet de kendi içerisinde ''sadece balık eti tüketmeyen diyet'' gibi tanımlara bölünse de ben ''et tüketilmeyen ancak yumurta, süt gibi besinlerin tüketiliği diyet.'' tanımı üzerinden gideceğim. Vejeteryan diyetin etik/ahlak açısından alabileceği olası eleştiriler de var. Uzatmamak adına özet geçeceğim. Bu diyetin alabileceği eleştiriler de yumurtasına ihtiyaç duyulduğu için çok küçük alanda bekletilen ve stresten birbirlerinin tüylerini yolan tavuklardan, sütü arzulandığı için yavrusundan ayrılan ve aslında yavru için olan sütünün insanlarca tüketildiği besi hayvanlarına kadar gidebilir. Bu açıdan bakıldığında, varsa bile, ortada olan tek etik sorun ''bir canlının hayatının sonlandırılması'' değil, biz insanlar için bu hayvanların hiç de hoş olmayan durumlara sokulması ve maalesef ek olarak öldürülmesi.

Yazı boyunca ''bence'' ve ''kanımca'' gibi ifadelere yer vermeye çalıştım çünkü daha önce de söylediğim gibi her şeyin onun için yaratıldığını düşünen kimseler, bu anlattıklarımda ve eleştirdiklerimde herhangi bir sakınca görmeyebilir. Benim için bunlar eleştiriye son derece açık. Sonuç olarak ben yukarıda anlattığım ve anlatılabilecek olan nedenlerden ötürü bu davranışların doğru olmadığını düşünüyorum. Eğer sorunuzdaki ''çağdaş'' bir birey olmaktan kastınız, misafir olabileceği tek gezegeni önemseyen ve diğer canlılara değer veren kimse olmak ise gezegene ve diğer canlılara saygı duyacak olan besinlere başvurmak, bana göre çağdaş bir insan olmanın şartıdır.

Umarım faydalı olmuştur. (:

1,062 görüntülenme
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
14
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Elif Özdemir
Öğrenci

Bu mesele tek boyutlu olmayan, bir çok farklı açıdan ele alınması gereken bir mesele. Bir çok insanın düşündüğünün aksine mesele sadece et yiyor veya yemiyor olmaktan ibaret değil. Popülasyonumuz 7,9 milyarlık bir nüfusa sahip olduğu için davranışlarımız içinde yaşadığımız dünyayı ve bu dünyayı paylaştığımız diğer canlıları çok fazla etkiliyor. Beslenme de hayatımızın temel bir parçasını oluşturduğundan bu konudaki etkiler devasa bir büyüklüğe sahip. Hayvansal içerikli tüketimin sonuçlarını temel olarak 3 başlık altında toplayacak olursak;

1-) Çevreye, ekosisteme olan etkileri

Tüm Reklamları Kapat

- Dünya genelinde ormansızlaşmanın en büyük sebebi

Öncelikle şunu anlamamız lazım, şu anda yenilen etler doğadaki hayvanların avlanmasıyla sofralara gelmiyor. Fabrikasyon üretim sonucu geliyor. Ve bu hayvanlardan ürün elde edebilmek için onları beslemek gerekiyor. Bu hayvan yemlerini yetiştirmek için de çok büyük araziler gerekiyor. Dünya üzerindeki tarım arazilerin %80’den fazlası bu amaçla kullanılıyor. Ekin ekilecek yeni araziler açabilmek için ise ormanlar kasıtlı bir şekilde yakılarak yok ediliyor. Ve bu şekilde yok edilen ormanların sayısı azımsanamayacak ölçüde.

Tüm Reklamları Kapat

- Biyoçeşitliliğe zarar veriyor

Ormanların yok edilmesi demek binlerce canlının yaşam alanının ve dolayısıyla binlerce türün yok edilmesi demek.

- İklim değişimine etkisi oldukça fazla

Ormanların yakılması sadece atmosferdeki karbondioksiti absorbe eden ağaçları yok etmek demek değil, bu ağaçlar yakılınca milyarlarca ton karbondioksit salınımına neden oluyor. Ayrıca büyükbaş hayvanların saldığı metan da belli ölçüde bir etkiye sahip. Bütün bunları hesaba katarak iklim değişimine etkisini hesapladığımızda bu etki neredeyse dünya üzerindeki tüm gaz ve benzin kullanan araçlarınkine denk.

- Doğal kaynakların kullanımı açısından çok verimsiz

Arazi kullanımına ek olarak, su kullanımında da rolü büyük. Tatlı su kaynaklarının %20 si hayvancılık için kullanılıyor.

Tabi ki toplumun çoğunluğunun bu gerçeklerden haberi bile yok çünkü sektörden devasa paralar elde eden endüstrilerin ve dolayısıyla devletlerin de pek de işine gelmiyor. Son zamanlarda iş artık çığrından çıktığı için mecburen yavaş yavaş bu konular konuşulmaya başlandı ama maalesef hala medyada bu konularda bilimsel gerçeklere dayanan haberler görmek çok zor.

Bu konuda daha detaylı verilere ulaşmak için aşağıdaki kaynaklara göz atabilirsiniz.

Tüm Reklamları Kapat

https://youtu.be/NxvQPzrg2Wg

7 reasons why meat is bad for the environment | Greenpeace UKhttps://www.greenpeace.org.uk › news › why-meat-is-b...

rampant deforestation of Amazon driven by global greed for ...https://www.theguardian.com › environment › jul › rev...

https://youtu.be/sxPdeBvZHUE

Tüm Reklamları Kapat

https://youtu.be/3lrJYTsKdUM

BM: Et tüketimi doğaya zarar veriyor | YAŞAM | DW | 04.02.2021

2-) Kullanılan hayvanlar üzerindeki etkisi

Fabrikasyon üretim doğadaki avlanma ile kıyaslanamayacak kadar farklı. Ayrıca çobanların ya da köylerde hayvancılıkla uğraşanların bu canlılara karşı olan muamelesinden de çok farklı fabrikadaki yaşam koşulları. Fabrikasyon olduğu zaman bir canlıyı bütün ömrü boyunca dapdar bir alana hapsetmek ve kendi doğasına çok aykırı koşullarda yaşamasına neden olmak söz konusu.

Tüm Reklamları Kapat

Mesela inekler etlerinin daha az sinirli olmasını sağlamak için hareket etmesine olanak vermeyecek şekilde tutuluyorlar, kendi yavrusu için ürettiği sütü alınabilsin diye annelik içgüdüsüne sahip bu canlılar yavrularından ayrılıyorlar. Bir çok kişinin düşündüğünün aksine inekler insanlara hizmet etmesi için ‘yaratılmış’ sürekli süt üreten makineler değiller. Tüm memeliler gibi doğum yaptıklarında süt verebiliyorlar. Daha çok süt için de yapay ve insanlık dışı yollarla teşvik ediliyorlar. Ya da tavuklardan örnek verecek olursak çok dar alanlara hapsedildiklerinden birbirlerine zarar veriyorlar ve bunun önüne geçmek için gagaları kesiliyor. Ya da erkek civciler sadece et amacıyla kullanabildeklerinden (yumurta vermedikleri için) üretim bantlarında ayıklanıp öğütücüye gönderiliyorlar. Hem de bunlar gerçekleştirilen kabul edilemez uygulamalardan sadece bazıları, bunlardan başka bir çok insanlık dışı davranış da sergileniyor.

Eğer inanılmaz geldiyse aşağıdaki bu süreçleri gösteren videolara göz atabilirsiniz. Ağzına koyduğu lokmanın nereden geldiğini bilmek her bireyin hakkı.

https://youtu.be/IHzsWS-lJXQ

https://youtu.be/b5TfXvnI0AY

https://youtu.be/Zqm1SkQf4ak

https://youtu.be/9ncP7sc2e40

https://youtu.be/Rbmw3rYKsJw

https://youtu.be/x7IxRWYbqFw

3-) İnsan sağlığı üzerine etkisi

Bilimsel çalışmaların gösterdiğine göre insan 2,5 milyon yıl öncesinde yetersiz besin kaynakları nedeniyle et yemeye başlamadan önce otçul bir türdü. (Bağırsaklarımızın uzunluğu da bunun bir göstergesidir.) Fakat yavaş bir süreçle eti sindirebilme ve etin sağladığı yararlı besin maddelerinden faydalanabilme yeteneği kazandık ve kültürel etkilerle de birlikte et bir çok insan için başlıca besin kaynaklarından biri haline geldi. (Mesela yakın akrabalarımızda bu durumun hiç de böyle olmadığını, onların diyetinin yalnızca çok küçük bir kısmını hayvansal gıdaların oluşturduğunu görebiliriz.) Bu yüzden et yemek zararlıdır gibi bir iddia yanlış olacaktır. Ama etin sağlıklı olup olmadığı konusunda konuşurken göz önünde bulundurmamız gereken başka çok önemli faktörler de vardır. Bu faktörler diğer hayvansal ürünler için de geçerlidir. Mesela bu ürünlerin üretim koşulları çok önemli bir faktördür. Örneğin yaylalarda otlayarak yaşamını sürdüren bir ineğin sütüyle fabrikada çok sıkışık alanlarda yaşadığı için ancak antibiyotiklerle hayatta kalabilen bir ineğin sütü besleyicilik açısından kıyaslanamaz. Bu ürünleri tüketme miktarı da çok fazla etkiye sahiptir. Şu anda insanlığın karşı karşıya olduğu kolestrol, obezite, diyabet, kanser gibi problemlerde fazla miktarda ve işlenmiş et tüketiminin oldukça etkili olduğunu bir çok çalışma göstermiştir. Ayrıca insan sağlığını etkileyen tek faktör beslenme değildir. Yukarıda bahsedilen çevre sorunları da oldukça büyük bir etkiye sahiptir ve beslenme tarzının bu çevresel sorunlara olan etkisi yadsınamayacak ölçüde fazladır.

Tüm Reklamları Kapat

Ve bunlara da ek olarak çalışmalar et endüstrisinin faaliyetlerinin gelecek nesillerin salgın hastalıklara yakalanma riskini arttırdığını göstermiştir. Hayvanların sıkışık, hijyen koşullarını sağlamaktan çok uzak ortamlarda tutulması bu hastalıkların oluşması ve yayılması için ortam sağlamaktadır.

Sonuç olarak et tüketmek insan için sağlıksızdır diye bir genelleme yapılamaz, diğer faktörler de hesaba katılmalıdır. Fakat etin sağladığı besin maddelerini almanın tek yolunun et yemek olduğu iddia edilmemelidir. Dengeli vejeteryan/vegan bir diyetle bu besin maddelerini başka kaynaklardan karşılamanın gayet mümkün olduğunu hatta böyle bir diyetin birçok et içerikli diyetten daha sağlıklı olduğunu pek çok çalışma göstermiştir.

Bu konuyla aşağıdaki çalışmalara göz atabilirsiniz.

Eating More Plant Foods May Lower Heart Disease Risk in Young Adults, Older Women

Tüm Reklamları Kapat

Plant-Based Diet May Cut Heart Disease Risk

Health Risks Associated with Meat Consumption: A Review of Epidemiological Studies - PubMed

Meat-eating creates risk of future pandemic that ‘would make Covid seem a dress rehearsal’, scientists warn | The Independent

The meat we get from factory farms is a pandemic risk, too - Vox

Tüm Reklamları Kapat

Red and Processed Meats and Health Risks: How Strong Is ...https://care.diabetesjournals.org › content

Evrimsel sürecimizin tamamına yakın bir kısmında ne bulursak onu yiyerek hayatta kaldık. Tarih boyunca insanların örneğin ‘bu öğünümün karbon ayak izi ne kadar olacak?’ gibi bir şeyi düşünmesi gibi bir durum söz konusu değildi. Böyle bir lüksü yoktu çünkü seçim yapma imkanı yoktu. Böyle bir imkanı yoktu çünkü bu soruyu sorabilecek bir bilgi birikimine sahip değildi. Böyle bir şey gerekmiyordu çünkü insanlığın çevresine olan etkisi şu ankiyle kıyaslanamazdı. Ama artık 7.9 milyarlık bir nüfusa sahip olduğumuz için ve çevremiz üzerine etkimiz çok fazla olduğu için alışkanlıklarımızı eskiden olduğu gibi devam ettirmek sürdürülebilir değil. Artık insanlık olarak yaptıklarımızın sonuçlarını düşünerek yaşamamız gerekiyor. Özellikle de tercih yapma imkanımız varken bu bir sorumluluk.

Sonuç olarak eğer çağdaş bir bireyden kasıt eylemlerinin sonuçları hakkında farkındalığa sahip, kendi anlık zevklerinden birazcık daha fazlasını düşünebilecek kadar gelişmişlik düzeyine sahip bir bireyse evet, hayatımızın önemli bir kısmını oluşturan beslenme konusunda bilinçli tercihler yapmak hepimizin görevi. Özellikle de çevreci olduğunu iddia eden kişilerin bu konularda bilgili olması ve işlerine gelmediği için gerçekleri görmezden gelmekten vazgeçmesi bir zorunluluk.

255 görüntülenme
4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close