Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
Sound Wave
Üye
5

Varlık mı matematiğe bağlıdır, matematik mi varlığa bağlıdır?

varlık (var olan her şey) olmasa matematik olur muydu mesela. ya da matematik olmasa varlık olur muydu? bunu sormamın sebebi "matematik keşif mi icat mı?" sorusu hakkında bir fikir çıkarabilmek.
900 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
3 Cevap
Mehmet Çakan
Serbest düşünür.

Sanırım bu soruyu bilimsel olarak cevaplamak pek mümkün değil. Aksi halde şimdiye kadar bir cevap verilebilmiş olurdu. Daha çok felsefi olarak yorum yapılabilir ve her cevap yorum yapan kişiyi bağlar. Bu soruyu cevaplarken ''Bence'' diye başlamak gerekir. Yine de unutulmamalıdır ki, sorgulayan bir beyine sahip olan herkes bu tarz soruları düşünme ve yanıtlama hakkına sahiptir.

Bence: Evren, galaksiler, Güneş, Dünya ve hayat dört boyutlu uzayda, varlık ve yokluk gibi iki durum arasında, sonsuz olası pozisyon içinde bir denge arar. Bilincin en önemli göstergesi ise ulaşabildiği her şeyi kategorize etme ve sınıflandırma içgüdüsüdür. Biz bilinçli varlıklar olarak, evrendeki tüm durumları kategorize ederek, kendi pozisyonumuzu etkileşim içinde olduğumuz varlıklar üzerinden anlamlandırmak isteriz. Bu sebeple bu varlıkları birbiriyle kıyaslamak, kıyaslamak için ölçmek, ölçmek için ise özdeş parçalara ayırmak isteriz. Bu şekilde birimlere ayırdığımız varlıkların birbiriyle ilişkisini ölçerek evreni anlamak isteriz. Matematik dediğimiz şey aslında Evren'i simüle etme yöntemimizdir. Matematik; Evren'i temsil edebilecek yetkinlikte bir araç ve aynı mantığı taşıdığı için Evren'in ta kendisidir.

Varlıkları temsil etmesi için Ondan daha az yer kaplayan, daha ucuz, daha kullanışlı semboller icat ettik. Varlık miktarında bir tekillik olmadığı için birden fazla sembole ihtiyaç duyduk ve bunlara rakam dedik. Belki de on parmağımız olduğu için on (1,2,3,4,5,6,7,8,9,0) farklı rakamla evrendeki tüm işleyişi temsil eden kuralları belirledik. Aslında bir bakıma maddeyi, bu özdeş sayı birimleri vasıtasıyla daha az yer kaplayan başka tür bir maddeyle temsil etmiş olduk. Evren'i minyatürleştirdik. Örneğin küçük bir mürekkep lekesini kullanıp kocaman bir ineği, hatta bir gezegeni, ve hatta bir yıldızı niceledik. Böylece varlıkları anlamlandıracak küçük bir evren modeli yaratmanın ilk adımlarını attık.

Tüm Reklamları Kapat

Eğer, sonsuz durumu sonsuz sembolle ifade edebilecek olsaydık, bir bakıma evrenin kendisini yaratmış olurduk. Ancak on sembol bize yetti. Bunun yanında yirmi, otuz, bin veya bir milyon sembolle de aynı işi yapabilirdik. Sembollerimiz ne kadar çok olursa evreni o kadar gerçekçi modelleyebilirdik belki, belki de bir gün bunu yapacağız. Ancak hangi sembolleri ne kadar kullanırsak kullanalım, sonuçta hepsi yine bir bakıma matematik olur ve içinde yaşadığımız bir Evren'i simüle ederler. Anlamamız gereken, aynı mantığı taşıdığı için matematiğin Evren'in çalışma yöntemini tam olarak temsil ediyor olmasıdır. Bunun sebebi ise maddeleri (varlıkları) tam manasıyla, temsil edebilecek en kusursuz şekilde nicelemiş olmamızdır. Her varlığı ayrım gözetmeden aynı özdeş sembollerle (maddenin özdeş atomlardan oluşması gibi) temsil ederek bir Evren modeli yaratabilmemizdir. Bu aynı zamanda bu kuralların Dünya'da, Ay'da ya da Evren'in başka bir köşesinde de geçerli olmasını sağlar.

Şüphesiz böyle bir Evren simülasyonu yaratma işi, ancak insan gibi bilinçli bir varlıkların yapabileceği bir iştir. Matematik Evren'i anlama yolunda bir araç, bir alettir. Bir balta ya da bir çekiç gibidir. Eski çağlara ait fosilleşmiş bir el aleti bulmak, kazı bölgesinde çok önceden yaşamış koyun sürüsünden çok insanların yaşamış olduğuna işaret eder. Bu yüzden bilinç yokken matematiğin de var olması da mümkün değildir. Bu sebeple BENCE matematik bir icattır. Resim ya da heykel gibi sanatlar da bilincin Evren'i simüle etme yoludur. Matematik gibi onlar da varlıkların benzerlerini ve temsillerini yaratarak küçük bir evren modelleri üretir. Bunlar da tıpkı matematik gibi doğanın içinde zaten gizlidir ve onu ordan tutup çıkartmak bilince ait bir yetenektir. Bu sebeple matematik bir keşiftir. Belki de matematiği keşif ve icat tanımlarla kısıtlamamalı, üçüncü bir tanım geliştirmeliyiz.

213 görüntülenme
3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Yasin Kayalar
Yasin Kayalar
183K UP
Bilim ve felsefe okuru

Bilinç evrenseldir. Yani evrenin bir başka köşesinde ve bir başka bedende var olan bilinçli gözlemciler de bizimle aynı biçimde evreni anlarlar, keşfederler ve matematiği üretirlerdi. Bu yüzden bilinçlerimizin ürettiği matematik bilinçsel anlamda evrenseldir. Ancak bu bizim kendi referansımıza dayanan bir evrensellik tır. Bu referansa bizim kendi boyutlarımız dahildir. Yani kendi boyutlarımız açısından tanımlamalar yapar sayılar üretiriz. Bu nedenle de kendi boyut ve büyüklük referansımıza göre bu metametik evrenseldir. Yani yani bizimle aynı veya benzer boyuttaki bilinçli gözlemciler de aynı matematiği üretir ve kullanırlar. (Buradaki boyut ile büyüklük ve niceliği kast ediyorum.) Bilinç belli koşullarla evrenseldir yani kendi referansı çerçevesinde bilincin varlığa bakışı, gerçekliği tanımlayışı evrensel olacaktır. Bu açıdan evrendeki algılanabilir gerçekliğe dair bilinçli deneyimler niceliksel belli şartlarla evrensel demektir. İnsanın antropik ilke gereğince evrenin gerçekliğini sorgulayabilmesi onu bilinçli gözlemci olarak evrenin merkezine yerleştirir. Çünkü bilinçli gözlemci demek gerçekliğin tutarlılığını sorgulayabilmek demektir ki bu da evrenin bilinçli gözlemcilerin tutarlılık beklentilerini karşılayan durumda olmasını gerektirir. Kısacası insan bilinç sahibi olarak evrenin bu nedenle merkezindedir. Çünkü bilinçli gözlemcinin tutarlılığı sorgulayabilmesi nedeniyle evrende tutarlılık açığı var olmaması gerek ki var olmadığını görüyoruz. Bu da bilinçli gözlemciler için evrenin tutarlı olması demek. Ancak makro ve mega evren açısından tutarlılık biter. Çünkü şuanda evrenin başka uzak bir köşesi için bizim fizik kurallarımız ve zaman tutarlılığımız bitmektektedir. Çünkü onlardan ışık hızından hızlı uzaklaşıyoruz yani biz 'göreli' bir gerçekliğin içindeyiz. Bu gerçekliğimizin göreli yani bizim bilinclerimize göre göreli olarak var olması demek. Bu nedenle de bilinçli gözlemciler olarak evrenin merkezindeyiz. Çünkü gerçeklik algıladığımız biçimiyle bilinclerimize göre var. Bu bir nevi 'varız ama aslında yokuz' demek. Bu korkutucu bir durum ama bunu fark etmemiz bile bilincin evrende ne kadar inanılmaz bir paradoks unsuru olduğunu gösteriyor. Bilinç paradoks yaratır. Ve paradokslardan kaçınmak için ise evren paradokslardan göreli olarak (zaman ve uzay göreliliği) "kaçınmaktadır'. Ancak bilincin sorgulama kapasitesi her ihtimalde var oluş ile ilgili paradokslara ulaşır ve bu paradokslar aslında bilincin gücünü gösterir. Paradokslara erişmek için paradoks yaratan bir bilince sahip olmak zorunludur. Basitçe paradoks çözümsüzlük ve ikilem demektir. Örneğin kendinize öfkeleniyor olmanız halinde kim kime öfkelenmektedir. İşte size ikilem işte paradoks!!!!!!😳

184 görüntülenme
1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Giannare Gattusso
Matematik öğretmeniyim

Matematik, varlığın soyut ispatıdır. Varlık ise matematiğin somut görünümü. İkisini birbirinden kesin çizgilerle ayırmak imkansızdır. Örneğin 1 sayısı vardır ancak soyuttur, tek bir varlık 1 sayısının tezahürüdür. Burada matematiksel bilinç öncesi sorgulanabilir. Bu bilinç yokken varlık yine vardı denebilir, ancak unutulmaması gereken şudur : bilinç düzeyinde olmayan şeyin varlığı yok sayılamaz.

1
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Kafana takılan neler var?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close