Güzel soru, gayet de güzel ifade etmişsiniz...
Şayet dayanak noktamız madde ise, akıl yürütmemizin dayanağı buna dayanan materyalist felsefe ise ve kılavuzumuz bilim ise; evet biz olsak da olmasak da varlık var olmaya devam eder. Zira gerek evrenimizin gerek dünyamızın gerekse canlılığın, daha türümüz var olmadan milyarlarca yıl önce var olduğunu, somut, hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ve ispatları ile ortaya koyabiliyoruz.
Bu milyarca yıl öncesine dayanan varlıkların varlığının bize bağlı olmayışı bundan sonra da sürecek. Bizlerin (var) olanları bilince çıkarıp tanımlayışımız sadece bizim zihnimizin farkındalığı ile ilgilidir. Bu farkındalık olmadığında varlık varlığından bir şey kaybetmez, sadece tanımamış ve tanımlamamış oluruz.
Yani merkez biz (ki genel alışkanlığımız kendimizi merkeze koymak) olunca, haliyle böyle bir yanılsama yaşayabiliyoruz. Bu türümüzün tamamına özgü bir durum. Kimimiz kısa süreliğine kimimiz nispeten daha uzun kimimiz hayat boyu bu yanılsamayı yaşayabiliyoruz. Olağan mıdır, olağan…
Fakat bu dünyada gerçek-somut anlamda bir yaraya merhem, bir derde derman, bir çıkmaza yol olmak istiyorsak, bazen dilini anlayamazsak da bilim dışında bir kılavuzumuz yok. Bunu da sayısız kez kanıtladı…Zira soru sormak bu dünyanın kapılarını aralamanın ilk adımı, soru da güzel…