Çok hızlı ışık hızına yakın bir hızda giden bir aracın içinde olduğunuzu düşünün.
Bu aracın içinde size göre zamanın akma hızı normal (şimdiki gibi) olacaktır.
Ancak aracın dışındaki bir gözlemci sizin aracınızın çok çok hızlı gittiğini görür.
Şimdi örneği biraz daha ek unsurlar ekleyelim. Aracınız epey uzun bir tren olsun. Bu aracın içinde a ve b noktası olsun bunlar trenin biri bir ucunda diğeri bir ucunda olsun. Sizin trenin içinde a noktasından b noktasına gitmeniz için geçmeniz gereken bir süre var. Siz trenin içinde bu süreyi zarfında hareket ederseniz b ya ulaşırsınız.
Fakat trenin dışındaki biri için siz zaten ışık hızına yakın bir hızda hareket ediyorsunuz. Yani a noktasından b noktasına gidişiniz trenin içinde zaman alıyor. Oysa siz zaten o kadar hızlı bir hareketin içindesiniz ki (ışık hızına yakın) a noktasından b noktası arasındaki mesafe trenin dışındaki biri için tren ışık hızına yakın hızla gittiği için bu önemsiz denebilecek bir mesafe ama siz trenin dışındaki hareketinizi hiç hissetmediğiniz için gerçekte olan hızınızdan bi habersiniz.
Örneği biraz daha ' renklendirelim.' Diyelim ki trenin içinde a dan b noktasına gidişiniz bir saat sürüyor. Trenin içinde a ve b noktasının arası diyelim ki 500 metre. Trenin dışında ise bir saatte tren ışık hızının yüzde 90 ı bir hızla gidiyor olsa, bu saniyede yaklaşık 270 bin km hız demek bu hesapla tren bir saatte dışardaki bir gözlemci için 972 000 000 (972 milyon) km yol alır. Ancak trenin içindeki gözlemcinin bundan haberi yoktur. Trenin içindeki gözlemci 500 metre yol aldığını sanırken oysa 970 milyon km yol aldı ama haberi olmadı.
Trendeki kişiye tren durunca ne kadar yol aldın desek trenin içinde 500 metre yol aldım der ama trenin dışında alınan yola dair hiç bir şey söyleyemez. Siz de ona gerçekte sen sadece 970 milyoncuk!!! km yol aldın deseniz muhtemelen nutku tutulacaktır inanamayacaktır.
Şimdi bunu rüya için uyarlayalım. Rüyada iken işte siz bu trenin içindesiniz. Rüya dışı durum yani gerçek dünyada geçen süre ise trenin dışındaki duruma (bilincin durumu bakımından) denk gelir. Rüya uzun gibi yaşanır ama aslında gerçek dünya zamanı bakımından bu süre çok kısadır gerçekte örneğin saniyeler. Şimdi diyeceksiniz ki ama rüya sırasında biz yatıyoruz hareket etmiyoruz. Siz hareket etmiyorsunuz ama bilinciniz çok hızlı hareket ediyor. REM rüyalarda birini rüya görürken gördü iseniz bu kişinin gözleri çok hızlı hareket eder. Çok hızlı bir filmi izler gibi gözlerimiz bu sırada hızlı hareketler yapar. Zaman kavramı tamamen bilince ve bilincin algısına bağlı olursa o zaman sizin de zaman deneyiminiz tamamen rüyadaki gibi değişken olacaktır.
İşte görelilik budur. Einstein zamanın göreliliğini zaten zaman algısının göreliliği olarak da formüle etmiş oldu aslında. Çünkü gözlemci için yapılan ve üretilen bir formüldür aslında görelilik. Gözlemci için zaman kavramı hızına ve konumuna göre değişir der. Bu nedenle de Einstein zaman kavramının bilince bağlı bir ilizyon olduğunu aslında zamanın akmadığını düşündü. Zaman algısının tamamen gözlemcinin bilincine bağlı ve göreli olduğunu fark etti. [1]
Kaynaklar
- A. Einstein. (2002). İzafiyet Teorisi. ISBN: 9789754680119.