Sanırım kurumlar arasında siyaset en üstte yer aldığı için olabilir. "İktidar" ve "Devlet" kelimeleri bile siyasi kelimelerdir. Sonuç olarak devleti yönetenler ve milletvekili olanlar da siyasetin bir parçasıdır. Ekonomi, sağlık, eğitim, bayındırlık ve alt yapı, spor vs. bunlar ülkemizde siyaset altı olarak görülüyorlar. Bunlar ve diğer alanlar hakkında yenilikler yapmak isteyenler bu yüzden siyasete girmeyi ve sorunu siyaset ile çözmeyi düşünürler.
Bu bizim bakış açımız mı yoksa sistemimiz mi böyle? Diğer kurumlar nasıl bu "siyaset üstüncülüğü" geride bırakır?
Şu an bütün kurum ve alanlarda tüm kararlar iktidar ve milletvekilleri sayesinde alınıyor. Ekonomi modelini devlet belirliyor. Sağlık, ekonomi, eğitim, temel hizmetler ve diğer konular hakkında kanun teklifi milletvekilleri tarafından veriliyor. Yani hayatımızı şekillendiren her şey üstün bir güç olan "siyaset" tarafından şekilleniyor. Bundan dolayı insanlarımız siyaseti her şeyin çözüm aracı ve olmazsa olmaz görüyor. Ve kişi bir konudaki arızayı gidermek için siyasete atılmak istiyor. Tüm bunlar ışığında ülkemizde siyaset, kurtarıcı olarak görülüyor ve bu yüzden "siyaset üstüncüluk" bitecekmiş gibi görünmüyor.
Peki ne yapmalı? Bir şeyleri değiştirmek için illaki siyasete mi girmeli?
Öncelikle bu sorunun "halk teşebbüsü" ile aşılabileceğini düşünüyorum. Tasarısız halk teklifi denilen bu sistemde halk, belli bir imza toplayarak kanunların değişmesini sağlayabilir. Bu sayede bir şeyler değiştirmek için siyasete atılmak şart olmayabilir. Bu sistem gelişmiş ama özellikle demokratik olarak gelişmiş toplumlarda vardır. Yani sonuç olarak kanunların yapılmasında halk etkin olursa, insanlar kişisel olarak bir şeyleri değiştirmek için siyasete girmezler. Belki de bu sayede siyasetin üstünlüğünü kırmış oluruz.