Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat
Sorulara Dön
2

Toplumumuzda uğurlu sayılan nazar boncuğu gibi kimi objelerin şans getirdiği ve zararlı ışınları engellediği gibi bir algısı doğrumudur?

Buna aklı selim ve bilimi rehber alan birinin inanması beklenemez fakat alanında iyi diyebileceğim fizik hocamında buna inandığını öğrenince bu konu hakkında sizinde fikirlerinizi almak istedim bu veya bunun gibi bir şey bilim karşısında mümkün olabilir mi?
1,000 görüntülenme
Toplumumuzda uğurlu sayılan nazar boncuğu gibi kimi objelerin şans getirdiği ve zararlı ışınları engellediği gibi bir algısı doğrumudur?
Toplumumuzda uğurlu sayılan nazar boncuğu gibi kimi objelerin şans getirdiği ve zararlı ışınları engellediği gibi bir algısı doğrumudur?
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
2 Cevap
Ali Zengin
Ali Zengin
127K UP
Skeptik

Hayır, doğru değildir.

Nazar inanışı temelde benzerlik büyüsüne (!) dayanır.

Benzerlik büyüsü, söz gelişi, avın bereketli olmasını isteyen Cromagnon adamının mağara duvarına sığır resimleri çizmesidir. Düşmanına zarar vermek isteyen Amerika yerlisinin, kuma onun biçimini çizip sonra o biçime bir mızrak saplamasıdır. Yeni gelin olmuş kızın kucağına erkek çocuk oturtulmasıdır. Bir eve mezardan alınmış ölü toprağını serpmektir, ölü gibi hareketsiz ve bereketsiz olsun diye.

Tüm Reklamları Kapat

Dünyanın pek çok yerinde kızgın protestocuların, protesto etmek istedikleri kişinin resmini çiğnediği, kuklasını astığı veya yaktığı vakidir. Normalde, nefret edilen kişinin benzeri olan (hatta hiç benzemese bile, odur diye kabul edilen) bir surete zarar vermekle o kişiye ne yapabilirsiniz ki? Mantığa sığan bir tarafı olmasa da, büyü düşüncesi çerçevesinde, surete verilen zararın asıl kişiye, benzerlik bağlantısı aracılığıyla geri gideceği vehmedilir.

İkna olmadıysanız daha basit bir durumu, mesela sevgili annenizin resminin bir hedef tahtasının üzerine asıldığını hayal edin. Ne kadar da rahatsız edici bir düşünce! Atılan oklar elbette annenizin cismine değil, sadece resmine zarar verebilir, fakat bunu bilmek sizin içinizi rahatlatmaz.

O kadar ki, tarihte birçok kez gıyaben yargılanıp idama mahkum edilmiş olanların suretlerinin idam edildiği de oldu. Bu uygulamanın özellikle Fransa’da 14.-17. yüzyıllar arasında yaygın olduğu biliniyor. Geç dönemden en iyi bilinen örneklerden biri, 1794’de Varşova Pazar Meydanı’nda kurulan darağacında Targowica Konfederasyonu’nun liderlerinin resimlerinin idam edilmesiydi.

Keza, protesto edilen şey bir kişi değil de bir ülkeyse, onun sembolü olan, dolayısıyla da soyut seviyede bir benzerlik taşıyan bayrağı yakmak, o ülke zarar vermiş gibi bir tatmin duygusu sağlayabiliyor. Ya da tersine, başka bir ülkede kendi ülkenizin bayrağının yakılması, sizi şahsen fiziksel bir saldırıya uğramış gibi sinirlendirebiliyor.

Tüm Reklamları Kapat

Her evin ayrılmaz parçası, her bebeğin olmazsa olmaz takısı nazar boncuğu nasıl “çalışır”? Benzerlik büyüsüyle elbette. “Göz” değmesini engellemek için göz biçimli bir muhafızdan daha uygunu var mıdır? :D

Birçok insan - inandığına şaşıracağınız kişiler bile- bu gibi bilim dışı, içi boş düşüncelere inanabilir.

Bence önemli olan, doğruları bu kişilere düzgün bir dille aktarmak veya en azından bir kere bunu demek...

196 görüntülenme

Kaynaklar

  1. K. Öztürk. Büyü Düşüncesi Ve Sahte Bilimler. (30 Ocak 2022). Alındığı Tarih: 30 Ocak 2022. Alındığı Yer: Yalansavar | Arşiv Bağlantısı
3
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Yasin Kayalar
Yasin Kayalar
183K UP
Bilim ve felsefe okuru

Bu gibi konuların özünde ve temelinde aslında düşüncemiz evreni etkiliyor mu ve etkiliyorsa ne ölçüde etkiliyor sorusu vardır. İnsanların bir nazar boncuğuna veya başka bir nesneye yüklediği anlam ise sonuç olarak düşüncelerini oluşturacağı ve belirlediği için o cisim de hiç bir özellik olmasa da ilk sorumuza gelir konu dayanır. Sonuçta kişi de bu nesne veya şey ile veya aracılığı ile oluşan düşünce veya inanış (inanış da bir düşüncedir nihayetinde) o kişinin düşünceleri olarak karşımıza çıkar. Yani böyle bir durumda da konu yine aslında insan düşüncesi evrende (dış dünyada) etkili mi veya etkili ise ne kadar ne ölçüde etkili konusuna gelir.

Dış dünyayı bir kenarda tutarsak insanın düşüncelerinin kendi bedeni üzerinde etkileri olduğunu, ciddi etkileri olabildiğini biliyoruz. Bunun adının plasebo olduğunu da biliyoruz. Ancak bunun insanın kendi bedeni ile sınırlı olduğunu da biliyoruz.

İnsanın düşünsel varlığının veya daha genel olarak düşüncenin bu evren içinde matefizik özellikler taşıması gerektiğini de bir çok insan düşünüyor. Yani metafizik derken de fiziği aşan fizik ötesi bir durumda olması gerektiğini. Aksi halde evrendeki deneyimlediğimiz fizik kurallarının katı kalıpları içinde kalan bir zihin yapısında olmamız için hiç bir neden yoktur. Ancak zihnimizin bunun aksine fizikle sınırlanmadığını görüyoruz. Şöyle düşünelim sadece düşünce içeriklerimizi madde mi belirliyor. Eğer böyleyse madde kontrolündeki zihnimiz için özgür iradeden de bahsedemeyiz. Yani buna göre birşeye inanıp inanmamak da aslında insanın kendi elinde değildir. Örneğin sizin nazara inanmamanız aslında sizin seçiminiz değildir. Bu çok mu uçuk geldi ama bir çok insan bunun böyle olduğuna dair düşünce veya en azından ciddi şüphe duyuyor. Çünkü kendi felsefi yaklaşımı gereği evreni indirgemeci bir metaryalizm felsefi içinde yani herşeyi maddeye indirgeyerek açıklamaya dair genel felsefi eğilimi nedeniyle bu noktaya gelmiş oluyor ve aslında bu 'ağır' bedeli bir nevi ödemiş oluyor.

Tüm Reklamları Kapat

Bu indirgemecilik karşısında ise diğer görüş düşünsellığin metafizik olduğu ( fizik üstü) yönünde. Yani düşüsellik maddenin ve fiziğin üstünde konumlanır ve bu nedenle özgür irademiz vardır ve madde bütün düşünsellığimizi belirlemez. Madde dusunselligimiz üzerinde etkili olsa bile dusunselligimiz de madde üzerinde etkili olabilir derler. (plesebo etkisindeki gibi kendi bedenimizdeki madde için bile) olsa). Böylece söz konusu özgür iradeye dair çıkmazdan da kurtulmuş ve seçimlerinin kendi dusunselliğınin sonucu olduğunu maddenin düşünselligini sınırlanmadığını düşünürler. Zihninin madde ötesi bir durumda olarak istediğini düşünmekte, hayal etmekte özgür olduğu noktasına varırlar. Bu şekilde düşünüş biçimi ile insan düşüncesinin evrende de fizik ötesi bir durumda olduğunu düşünürler. Yani eğer ki derler düşüncemiz madde ötesi bir niteliğe sahipse neden evren içinde bunun etkileri olmasın gibi bir düşünce içinde olurlar. Buna bir de Einstein gibi kozmik bir bilincin varlığı ekseninde şekillenmiş bir yaratıcı düşüncesi veya inanışı içinde bakan kişi için düşünselligin de evrenin varlığından bile sorumlu olduğu noktasına kadar giden bir düşünce silsilesi (zincirlemesi) buna eşlik eder.

Buradan da görüyoruz ki ve anlıyoruz ki insanların genel feslefi eğilimleri düşüncelerini belirleme noktasında çok etkili. Yine kendi düşünsellığini maddeye indirgemeyip kendi secimlerini yaptığına dair kişisel 'huzurunu,' bozmayacak düşünce biçimleri de insanlar üzerinde etkili olabilir. Diğer ihtimalde girdiği çıkmaz ve Paradokslar ve yaşayacağı çatışmalar yerine özgür iradesinin varlığına dair güçlü hissi kabul etmek insanın temel düşüncelerinde felsefi anlamda düşünüş biçimlerini, yaklaşım biçimlerini belirleyebilir. Çünkü bir kez düşünselligin metafizik olarak fizik üstü ötesi olduğu düşüncesini kabul eden kişi için çok farklı olasılıklara pencere açılmış olur. Bir dahi olsanız da bir prof olsanız da bu değişmeyebilir. (Not Einsteinın panteist yaratıcı düşüncesi ile inançsızlık arasında gelgitler yaşadığı bilinmektedir. )

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close