Tanrı kişilerin ya da toplumların açıklayamayacağı kadar karmaşık ve bilinmez olaylara hakim olan, bilgisine erişilemeyecek olan varlıktır. Buna göre tanrının çağrıştırdığı kavram da topluma, mekana ve zamana göre değişkenlik gösterir. En kolay örnek olarak; insanlar, sınırlı bilgisi varken deprem gibi afetlerin tanrının o topluma verdiği bir ceza olduğunu düşünüyorlardı. Zamanla bunun böyle olmadığı ve depreme neden olan doğal süreçlerin nasıl işlediği anlaşıldı ve depremlerin bir ceza olmadığı kanısı yaygınlaştı. Ancak bu her toplumda böyle olmadı. Bugün bu veya benzer bir konu özelinde İsveç ile Papualıları karşılaştıracak olursak tanrıya ilişkin tanımları elbette birbirinden çok ayrışır. Ya da aynı zaman ve aynı toplumda bulunan İstanbulluları düşünelim. İstanbul içinde mekan değiştirildiğinde bu sorunun (depremin bir ceza olup olmadığı) yanıtları bugün bile değişebilir. İstanbul'un aynı yakasında bulunan Zekeriyaköy ve Esenyurt arasında hatta arasında yalnızca 60 metrelik bir yol bulunan Ataköy ve Şirinevler arasında birbirinden önemli ölçüde ayrışan yanıtlar bulmak olanaklı.
Bunlardan ayrı olarak Tanrı kavramı tüm kutsal kabul edilen varlıklar için kullanılabileceği ve her topluluk da kendi tanrısını özel kabul ettiği için tanrılarına özel adlar vermektedirler. Bu yüzden de özel adı olan bir varlığa cins adla seslenilmesi hoş karşılanmamaktadır. Ancak diğer tanrılar onlar için aynı değeri taşımadığı için onlara kısaca tanrı denilmesi uygun görülmektedir.
Tüm bunlarla birlikte panenteist bir yaklaşımla tanrıya var olan her şeyin bir parçası olarak bakmak ve tanrıyı yalnızca hakim bir varlıktan ziyade her şeyin bizzat kendisi olarak görmek de olanaklıdır. Buna göre tanrı sözcüğü var olan her şeyi kapsar ve tanrı denildiği zaman her şeyin özü anlaşılır.
Ayrıca çok tanrılı dinlerde veya Yunan mitolojisinde gördüğümüz gibi tanrılar her şeye hakim olmak zorunda değildir. Tanrılık bir üst kavramdır ve tanrılık her şeye hakimdir. Tüm tanrıların gücü genellikle her şeye yeter. Burada üstün güce sahip olan tanrının kendisi değil tanrılığıdır. Güç tanrı sınıfındaki varlıklar arasında dağılmıştır. Ancak belirli bir konu özelinde (örneğin deprem yaratmak) tanrılar mutlak güce sahiptir. Böylece her tanrının tanrısal (ilahi) bir gücü olmakla birlikte tanrısal gücün tamamına tek başına hakim değildir.