Evet öyle. Ama bu sadece duyusal veya yüzeysel bir tecrübenin sonucu değildir. İnsan organizmasının çevresel mikrobiyota ile kurduğu etkileşimin nöroendokrin sistemler üzerindeki nöromodülatör etkilerinin bir tezahürüdür. Yani toprakla temas dış uyaranların nörosensoriyel işlenmesini ve de bağırsak-mikrobiyota beyin ekseni üzerinden nörofizyolojik tepkileri tetikliyor. İnsanların çevreyle kurduğu etkileşiö evrimsel süreçte hayatta kalma avantajı sağladı ve limbik sistemin çevresel işaretlere verdiği nöroplastik yanıtları şekillendirdi. Toprak doğrudan cilt teması yoluyla taktil ve termal reseptörleri uyarır e bu da parasempatik sinir sisteminin aktivasyonunu artırarak “savaş ya da kaç” yanıtını regüle eden sempatik sistemi inhibe eder. Bu sempatik-sinaptik eksenin bu şekilde bastırılması kortizol seviyelerinde düşürür kalp atım hızını yavaşlatır ve amigdala aktivasyonunun azalmasıyla sonuçlanır. Yani bu bireyin subjektif stres seviyelerinde bir azalmaya yol açar. Belirgin bir azalmaya.
Toprakta doğal olarak bulunan Mycobacterium vaccae gibi bazı saprofitik mikroorganizmalar vardır. Bu mikroorganizmalar insan vücuduna temas ettiğinde veya solunduğunda serotonin ve dopamin tarzı nörotransmitterlerin salınımını modüle edebilecek immünolojik tepkileri tetikler. Bu ve bu gibi bakteriyel etkileşimler vagus siniri yoluyla merkezi sinir sistemine sinyaller gönderir ve hipotalamus-hipofiz-adrenal kısaca HPA aksının aktivasyonunu da dolaylı olarak etkiler. Bu eksende meydana gelen homeostatik düzenlemelerorganizmanın akut stres yanıtlarını baskılar.