Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Burak Ozturk
Burak Ozturk
54K UP
Üye 1 Aralık 2022 8 Cevap
5

Sokak hayvanları sokaklardan toplatılmalı mı, toplatılmamalı mı?

Bu aralar çok denk geliyorum bu tartışmaya. Bi görüşlerinizi dinlemek isterim
4,573 görüntülenme
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
8 Cevap
Ertuğrul Genç
Öğrenci, araştırmacı 1 Aralık 2022

Bence toplanıp bakımı yapılmalı ve iyi durumda olup saldırgan olmayanlar sokaklara tekrar salınmalı. Köpeklerin ve kedilerin bakımı yapılmalı. Hayvanlara özen göstermeliyiz sonuçta hem hayvanların hem de insanların yararına olur. Son dönemlerde hayvanlara yapılan saldırılar ve tecavüzler ağır derecede cezalandırılmalı. Devletin ve ülkelerin bu konuyu ciddiye almaları gerek.

558 görüntülenme
11
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
278K UP
Okur 23 Mayıs

Toplatılmalı. Bu görüşün tersini savunan argümanları kendi bakış açımdan incelemek istiyorum.

"Yaşam alanlarını işgal ettik." argümanı evrimsel tarih açısından yanlış olsa da onları evcilleştiren yine bizdik zaten. Yani köpeklerin burada olması yine "bizim suçumuz" oluyor. Ama bu argümanı nasıl savunduğunuzun ya da savunmadığınızın bir önemi yok. Bu bakış açıları; sadece şu anda değiştiremeyeceğimiz, önceden yaşanan tarihsel olaylara yönelik farklı görüşlerden ibaret. Açıkçası bu görüş farklılıkları da "şu anki" sorunlara yönelik aktif hiçbir çözüm sunmadığından bu konuyu tartışmak hiçbir işimize yaramayacaktır.

Gelişmiş ülkelerde başıboş sokak hayvanı görmememizin sebebi, o ülkelerin bu konuyu önemsemesi. Bu konuda hiçbir önlem almayıp sonralarda bu konu sorun olmaya başladığında en ilkel yöntem olan ve "uyutma" şeklinde ponçikleştirilmeye çalışılan öldürme yöntemine başvurmak bana tuhaf geliyor açıkçası. Bu "son çare" olmalı demek istiyorum ama o kadar süre zarfı boyunca görmezden geldikten sonra önlem ararken aklımıza sadece en ilkel yöntem geliyorsa o yöntem, "ilk ve son çare" olur tabii.

Tüm Reklamları Kapat

"Devlet hepsine bakamaz." tarzı fikirlere de katılmıyorum. Devletin görevi bu. Çoğalan popülasyona yönelik önlem zaten belli. Kısırlaştırma. Tabii bunu söyleyenler biraz da haklı. Üstte yazdığım gibi o kadar süre zarfı boyunca görmezden geldikten sonra önlem almaya çalışmak zor tabii. Aynı şekilde barınaklardaki şartların kötü olmasının sorumlusu da yetkililer.

Başka bir yerden de yaklaşacağım olaya. Sağlıkta şiddet gibi insanın diğer insanlara yaptığı eziyetler. O kişilerin de bazıları kontrolden geçtikten sonra girme izni verildiğinde bile her zaman "normal" davranmıyorlar değil mi? (Tıpkı sokak köpekleri gibi.) Yani tam olarak işe yarar bir çözüm değil. O zaman o insanları da "uyutmamız" gerek aynı bakış açısına göre. Ama yapmıyoruz. Neden? Çünkü sağlıkta şiddete (en azından) sokak hayvanları mevzusu kadar kulak tıkamamışız. Beyaz kodlar, prosedürler vs. var.

Bir de şu var. "Uyutmanın" her hayvana yapılabileceğini düşünmüyorum. Saldırgan hayvanları yakalamak zaten herkesin yapabileceği bir şey değil. Ki yapılabiliyorsa kontrol altına almak, öldürmekten daha iyi ve daha basit olacaktır. Yakalayamayınca da zaten sorun çözülmeyecek. Uzaktan "uyutmanın" bir yolu bulunduğunda diğer hayvanlar da etkilenecek. Tıpkı idam gibi. Bu tür eylemler, her zaman sorunu çözeceğini vadeder ancak hiçbir zaman çözmez.

Düşünün, çözüm üretin. Beyin bunun için bu kadar gelişti. Aylak aylak durup bir sorun olduğunda "en kolay" ve aslında ileride hiçbir işe yaramayacak bir yol bulmak için değil. Kolaya kaçmayı herkes yapabilir. Öte yandan, "Hepsini itlaf edelim gitsin." gibi bir yaklaşımı savunanlar, ya içlerindeki kararsız ve dengesiz yapıyı dışarı vurmak için bahane arıyor ya da asıl sorunun farkında değil. Köpek sorunu ne ilk sorun olacak ne de son sorun. Eğer makul, ağırbaşlı, sakin yöntemler uygulanmazsa ve iş radikal taraflara kalırsa "popülasyonu koruduğunu" iddia edenler; daha "vahşi" bir soruna dönüşecek. İnsanların da hayvanların da diğer canlıların da asıl sakınması gereken tehlike bu.

218 görüntülenme
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ertuğrul Fındıkcı
Kendi fikrimi paylaşıyorum. 13 Şubat

Kediler değil ama köpekler toplatılmalı. Köpeklerin yaşam alanını işgal ettik cümlesi anlamsız. Köpekler insanlarla beraber aynı yaşam alanını paylaşarak bu zamana kadar evcilleştirildi ve evrimleştirildi. Sokakta genelde çok az yavru köpek görürsünüz, insanlar yavruyken alır besler sonra da sokağa salarlar çünkü. Kısırlaştırılıp geri salınması, saldırgan olmayanların geri salınması bir anlam ifade etmiyor. Yaşam alanları sokak değil, orman da değil, işgal ettiğimiz hiçbir yer değil.

Çözüm olarak sahiplendirilmeyle başlanmalı, sahiplendirilmeyenler barınaklara götürüp kısırlaştırılmalı. Bunu söylediğimde sürekli barınakların kötü şartlarından bahsediliyor. Ben de isterim iyi şartlarda yaşasınlar, ama sokakta da çok iyi şartlar yok. Üşüyorlar, korkuyorlar, aç kalıyorlar. Geri kalanı da uyutulmalı. Bugün uyutulmayan 5000 köpek ileride uyutulacak 15000 köpek demek. Zamanında yasa çıkacaktı ama mama lobileri izin vermedi. Bu yüzden en kısa sürede aksiyon alınmalı.

Tüm Reklamları Kapat

243 görüntülenme
3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tarık Özdemir
Öğrenci 1 Aralık 2022

Bence sokak hayvanları her yıl toplanıp kontrol yapılmalı, saldırgan olmayanlar salınmalı diğerleri eğitim verilip geri salınmalı. Yaşadığım mahallede çok fazla köpek var sabah okula zor gidiyorum. Belediye bununla ilgili bir çalışma yapmalı.

431 görüntülenme
4
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim. 1 Aralık 2022

Hayvanlar “sokağa düştü”!

Genel olarak hayvanlar ve özelde sokak hayvanları. Her biri en az bizim kadar yaşamayı hak eden ve bu haklarını, biz insanlar; mal gibi alıp, satarak, genetiklerini değiştirerek, farklı ve doğal olmayan ara türler “üreterek”, her geçen gün doğal yaşam alanlarını daraltarak, tahrip ederek, yok ettiğimiz birer canlı…

Evrimsel açıdan “egemen olma içerikli ve muhtemelen kısa süreliğine” üstünlüğümüz tartışılmaz. Fakat bu bizlerin, dışımızdaki canlılardan daha fazla yaşama ve var olma hakkına sahip olduğumuzun kanıtı değil.

Tüm Reklamları Kapat

Özellikle bizlerin (yerel ve genel yetkililerin) vurdumduymazlığı ve öngörüsüzlüğü nedeni ile “sokağa düşen” sokak hayvanlarının, özellikle yerleşim yerlerinde kısmi sıkıntılar yarattığı, bazen ciddi sorunlara sebebiyet verdiği doğrudur. Hatta kimi yerlerde dolaylı olarak ölümlere sebebiyet verdikleri de doğrudur.

Fakat bu onların suçu değildir. Onları, keyif için bizlere bağımlı kılan ve keyfimiz yittiğinde sokağa salan, yaşam alanlarını fütursuzca ele geçiren hepimizin ve özellikle yerel ve genel iktidarların suçu. Onlara doğalarına uygun ve insan müdahalesinin sınırlı olduğu doğal alanlar yaratamayan bizlerin suçu.

Barınaklar, bakım evleri bugün tam bir mezbahaya dönmüş. Atlar, eşekler sucuk, kedi, köpek sadece birer leş. Buralardan sorumlu olup bu konuda eğitim almış insan sayısı bir elin parmaklarını geçmez ve bağışlasınlar ama çoğu veterinerimiz için hayvan, sadece sığır, inek ve koyundan ibaret…Çünkü maddi getirisi çok…

Veterinerlik fakülteleri, tedavi edilmezse kesin öleceğini bildiği bir hayvanı tedavi ettirmek istediğinizde, onu sizin lüks tüketim eşyanız sayıp, insanların gittiği hastanelerdeki ücretlerin misli misli fahiş ücretler isteyebiliyor.

Tüm Reklamları Kapat

Belediyelerin veterinerlik hizmetleri yerel gazetelerin manşetine çıkılacaksa varlar, yoksa yoklar…

Hayvanların basacağı, eşeleyeceği, kakasını örteceği toprak alan, su içeceği sulak alan, barınacağı kuytu, korunaklı ve üreyebileceği güvenli alan bırakmadık.

Bataklıklarda bile “bataklık kondu”lar inşa ettik sonra bu sineklerin burada işi ne diye yakındık.

Sazlık alanları dolgularla imara açtık, sonra bu kuşlar neden çatımıza tünüyor demeye başladık.

Doğal gölleri kurutup tarıma, yerleşmeye, ulaşıma (hava alanı gibi ) açtık, sonra bu sel nereden geliyor demeye başladık.

Orman, fundalık, yeşil alan bırakmadık. Rantın iştahı her bir şeyimizi belirledi. Sonra bu ayılar, sincaplar, kurtlar, domuzlar vb. neden köylere iniyor demeye başladık.

Aynı durum sokak hayvanları için de geçerli. Çünkü hiç biri burada ve böyle bir yaşamı tercih etmedi, biz zorladık. Kat-la-na-ca-ğız…

Emin olun ki; aynı ortak genetik geçmişe sahip ve farkında olduğumuz, bizleri fark edebilecek donanıma sahip olan tüm canlılar (böcekten kuşa, yılandan köpeğe, kediden tırtıla ) sevgiyi, ilgiyi, güveni biliyor ve karşılık veriyor.

Çok mu abarttım…

Önerim şudur: Evrimin o muazzam büyüsünü yakalamak için, bakımını üstlendiğimiz bir çiçek edinelim, cinsi önemli değil. Bir balığımız olsun misal, yahut bir kuşumuz, kedimiz, köpeğimiz. Hiç biri yoksa evimize tesadüfen misafir olan bir haşereyi, bütün kibrimizden arınarak uzun uzun bir seyredi verelim. Sonra gözlemlerimizi bir kağıda yazalım önyargısız. Okuyunca ne çok benzer yanımız olduğunu şaşarak göreceğiz. Ve neden onların da en az bizim kadar yaşama hakları olduğunu…

Tüm Reklamları Kapat

Daha onların, bizlerin bir halkası olduğu yaşam zincirindeki olmazsa olmaz konumlarına hiç değinmedik. Birçok alanda bizlere yoldaşlıklarına hiç değinmedik. Bir de haklarına…

HAYVANLARI KORUMA KANUNU

Kanun Numarası : 5199 Kabul Tarihi : 24/6/2004 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 1/7/2004 Sayı :25509 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 43

Tüm Reklamları Kapat

Madde 4- Hayvanların korunmasına ve rahat yaşamalarına ilişkin temel ilkeler şunlardır:

a) Bütün hayvanlar eşit doğar ve bu Kanun hükümleri çerçevesinde yaşama hakkına sahiptir.

b) Evcil hayvanlar, türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da, sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir.

c) Hayvanların korunması, gözetilmesi, bakımı ve kötü muamelelerden uzak tutulması için gerekli önlemler alınmalıdır.

Tüm Reklamları Kapat

d) Hiçbir maddî kazanç ve menfaat amacı gütmeksizin, sadece insanî ve vicdanî sorumluluklarla, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanlara bakan veya bakmak isteyen ve bu Kanunda öngörülen koşulları taşıyan gerçek ve tüzel kişilerin teşviki ve bu kapsamda eşgüdüm sağlanması esastır.

e) Nesli yok olma tehlikesi altında bulunan tür ve bunların yaşama ortamlarının korunması esastır.

f) Yabani hayvanların yaşama ortamlarından koparılmaması, doğada serbestçe yaşayan bir hayvanın yakalanıp özgürlükten yoksun bırakılmaması esastır.

g) Hayvanların korunması ve rahat yaşamalarının sağlanmasında; insanlarla diğer hayvanların hijyen, sağlık ve güvenlikleri de dikkate alınmalıdır.

h) Hayvanların türüne özgü şartlarda bakılması, beslenmesi, barındırılma ve taşınması esastır.

ı) Hayvanları taşıyan ve taşıtanlar onları türüne ve özelliğine uygun ortam ve şartlarda taşımalı, taşıma sırasında beslemeli ve bakımını yapmalıdırlar.

j) Yerel yönetimlerin, gönüllü kuruluşlarla işbirliği içerisinde, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların korunması için hayvan bakımevleri ve hastaneler kurarak onların bakımlarını ve tedavilerini sağlamaları ve eğitim çalışmaları yapmaları esastır.

k) Kontrolsüz üremeyi önlemek amacıyla, toplu yaşanan yerlerde beslenen ve barındırılan kedi ve köpeklerin sahiplerince kısırlaştırılması esastır. Bununla birlikte, söz konusu hayvanlarını yavrulatmak isteyenler, doğacak yavruları belediyece kayıt altına aldırarak bakmakla ve/veya dağıtımını yapmakla yükümlüdür.

Madde 14- Hayvanlarla ilgili yasaklar şunlardır:

a) Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, acımasız ve zalimce işlem yapmak, dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek.

Tüm Reklamları Kapat

b) Hayvanları, gücünü aştığı açıkça görülen fiillere zorlamak.

c) Hayvan bakımı eğitimi almamış kişilerce ev ve süs hayvanı satmak.

d) Ev ve süs hayvanlarını onaltı yaşından küçüklere satmak.

e) Hayvanların kesin olarak öldüğü anlaşılmadan, vücutlarına müdahalelerde bulunmak.

Tüm Reklamları Kapat

f) Kesim hayvanları ve 4915 sayılı Kanun çerçevesinde avlanmasına ve özel üretim çiftliklerinde kesim hayvanı olarak üretimine izin verilen av hayvanları ile ticarete konu yabani hayvanlar dışındaki hayvanları, et ihtiyacı amacıyla kesip ya da öldürüp piyasaya sürmek.

g) Kesim için yetiştirilmiş hayvanlar dışındaki hayvanları ödül, ikramiye ya da prim olarak dağıtmak.

h) Tıbbî gerekçeler hariç hayvanlara ya da onların ana karnındaki yavrularına veya havyar üretimi hariç yumurtalarına zarar verebilecek sunî müdahaleler yapmak, yabancı maddeler vermek.

ı) Hayvanları hasta, gebelik süresinin 2/3’ünü tamamlamış gebe ve yeni ana iken çalıştırmak, uygun olmayan koşullarda barındırmak.

Tüm Reklamları Kapat

j) Hayvanlarla cinsel ilişkide bulunmak, işkence yapmak.

k) Sağlık nedenleri ile gerekli olmadıkça bir hayvana zor kullanarak yem yedirmek, acı, ıstırap ya da zarar veren yiyecekler ile alkollü içki, sigara, uyuşturucu ve bunun gibi bağımlılık yapan yiyecek veya içecekler vermek.

Bunlar kağıt üzerinde kalıyorsa şayet suç hepimizin…

Özellikle sokak hayvanlarından kaynaklı bizlere yönelen ve bizlerden kaynaklı onlara yönelen birçok sorun var mı, var.

Çözüm var mı, var. Kendimizden (özellikle yerel ve genel yönetimlerden) kaynaklı sorunları bertaraf ettiğimizde emin olalım ki buna bağlı gelişen diğer sorunlar da kendiliğinden çözüme kavuşacak…

292 görüntülenme
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close