Esir maddesi ile sicim farklı şeylerdir. Esir maddesi kavramı 1900lü yıllara dayanır. Bunun çıkma sebebi ise o zamanlardaki biliminsanlarının ışığın ve elektromanyetik dalgaların bir maddesel ortam olmadan ilerleyemeceğini düşünüyor olmalarıydı. Hatta bunu kanıtlamak için Michelson-Morley deneyi tasarlanıp yapıldı. Deney kısaca şu; yarı saydam ortamdan geçip ikiye ayrılan ışığın dedektörlere varma sürelerini ölçmekti. Eğer "esir maddesi" var olsaydı ikiye ayrılan ışınlar arası bir zaman farkı (gecikme) olmalıydı. Fakat deney defalarca tekrarlandığında iki ışın arasında bir gecikme olmadığı ortaya çıktı. Dolayısıyla esir hipotezi çürütülmüş oldu. Elektromanyetik dalgalar enine dalgalar olup, yayılmaları için maddesel ortama ihtiyaç duymazlar.
Sicim Kuramı ise "herşeyin teorisi" dediğimiz teoriye birleşik alan kuramına giden yolda, bir teori. Amacı şuan yüksek enerji fiziğindeki kullanımı yaygın olan "standart model" in açıklayamadığı (kütleçekimi mikro evrende açıklamak gibi) sorulara cevap veren bir kuramdır. Yüksek derecede matematik içerir. Kanıtlanması ise şuanki deney aletlerimizin sınırı nedeniyle zordur (şimdilik ! ). Bu kuram atomaltı temel parçacıkların birer keman teli gibi sicimlerden ve bu sicimlerin farklı frekanslarda (enerjilerde) titreşmesinden oluştuğunu öne sürer. Farklı frekanslar farklı notalar üretir mantığı gibi düşünülebilir (oldukça basit bir yaklaşımla ama). Yani eserle sicimler arasında herhangi bir bağ bulunmamaktadır.