Durum biraz karışık. R-32 çevreye mükemmel yararlı ve çevreci demek doğru değil. Lakin R410A’dan çok daha faydalı. Şöyle ki çevreye klimaların zararı 2 şekildedir: 1- sera gazı sızdırması 2- çok elektrik tüketmesi.
1- Sera Gazı Sızdırması.
Bir gazın küresel ısınmaya sebep olduğunu GWP(Global warming potential) ile ölçeriz. Bu yöntem güneşten gelen kızılötesi ışınları ne kadar emeceği ve mevcut atmosferi ne kadar ısıtacağını ölçen bir ölçü birimidir. R-410A, 100 yılda 2,088 GWP değerinde. R-32, 100 yılda 771 GWP değerinde. 3’te biri değerindedir.
Bu soğutucu gazlar araba klimasının içerisinde de var, buzdolabında da var bir başka soğuk makinalarda da var. Bunları kullanmaktan vazgeçemeyiz. Lakin bu makinalar eskiyince içerisindeki gazları sızıntı yapabilir ve çevreye çok zarar verir. R-32, R-410A’ya göre hem çok daha az kullanılması, hem de daha kolay soğutabilmesi sebebiyle daha çevreci olduğunu söylemek mümkün. Ama dünya nüfusu artıyor ve klima yaygınlaşıyor. Bilinçsiz tüketicilerin eline geçme ihtimali arttıkça bu zararlarını herkes hissediyor.
2- Çok Elektrik Tüketiyor
Asıl bizim endişelenmemiz gereken durum bu aslında. Şuanda üretilen elektriğin neredeyse 5’te 1’i tamamen klimalar tarafından harcanıyor. Türkiye genelinde 1 MWh (birim) brüt elektrik üretimi başına ortalama 0,439 ton CO2-eşdeğer sera gazı emisyonu salınmaktadır. Sıcak havalarla beraber ekstra %20’lik enerji artış sağlandığı anda doğaya müthiş bir karbon gazı salınımı yapılıyor.
R-32’lerin daha çevreci olmasının sebebi evet gerçekten de R-410A ile kıyasla daha az enerji ile soğutma yapılabilmesi. Ama fark etmez şuanda elektrik tüketimi muazzam. İlerde nüfusun artmasıyla klima sayısının da ciddi ölçüde artması bekleniyor. Yani kısır döngüye binmiş durum da. Hava ısındığı için klima açıyoruz, klima açtığımız için hava daha da ısınıyor.
3- Ne Yapmalı?
Öncelikle çevre dostu klimalar tercih edilmeli, sizin yaptığınız gibi enerji verimliliği olan ve şu anlık en iyi çözüm olan R-32’li klimalar. Ayrıca metrekare başına uygun BTU’lu klimalar tercih edilmeli, gereğinden fazla enerji harcayan klimalar tercih edilmemeli. Zararlı gazlara sahip klimaları almayı bırakıp çevreci klimalara karşı piyasada talep artmalı. Bilinç çok önemli, arızalı doğru çalışmayan klimalar sera gazı sızıntısı yapmadan önce onarılmalı. Ve de doğru çalışmıyor diye direkt çöpe atılmamalı. Sera gazları doğru şekilde ayrıştırılmalı. Bu şekilde karbon salınımını azaltabiliriz.
Bir de biz vatandaşız. Bir yetkimiz yok ama yetkilendirme gücümüz var. Çevreci politikaları uygulayacak partileri başa getirmeli ya da çevreci politikaları uygulama konusunda baskı oluşturmalıyız. Gerisi devlete kalıyor.[1]
Kaynaklar
- bilinmiyor. Gwp. Alındığı Tarih: 21 Temmuz 2024. Alındığı Yer: Wiki | Arşiv Bağlantısı
- Mark Radka. Air Conditioners Fuel The Climate Crisis. Can Nature Help?. Alındığı Tarih: 21 Temmuz 2024. Alındığı Yer: unep | Arşiv Bağlantısı
- Hiroko Tabuchi. Air-Conditioning Use Will Surge In A Warming World, U.n. Warns. Alındığı Tarih: 21 Temmuz 2024. Alındığı Yer: nytimes | Arşiv Bağlantısı
- Stephen Buranyi. The Air Conditioning Trap: How Cold Air Is Heating The World. Alındığı Tarih: 21 Temmuz 2024. Alındığı Yer: theguardian | Arşiv Bağlantısı