Basitçe anlatmaya çalışayım.
Ses, görüntü, diğer her türlü veriyi elektromanyetik (EM) dalgaya çeşitli yöntemlerle çevirebiliyoruz.
Bilgisayardaki 1-0 ikili sistemi gibi düşünebilirsin bu çevirme işini. Çoğumuz ömrümüz boyunca muhatap olmasak bile bilgisayarlar halen ikili sistemle çalışıyor ve girdiğimiz her bilgiyi önce ikili sisteme çeviriyor ardından işleme alıyor.
Elektromanyetik dalgalarda ise göndereceğimiz veriyi önce EM dalga formuna çeviriyoruz. Bu çevirimde de gönderici ve alıcı arasında belirli standartlar olmalı ki alıcı olan taraf da gelen sinyali çözebilsin. Bu da encoder-decoder olması demek.
Şu da bir örnek olabilir: sınıf arkadaşınla kağıttan uçak yaparak sınıfta birbirinize mesaj atıyorsunuz. Diğerleri de ne yazdığınızı öğrenmesin diye aranızda bir şifre belirliyorsunuz ve bu şifrelenmiş mesajı kağıttan uçağa yazıp arkadaşına atıyorsun. Burada kağıt uçak elbette elektromanyetik dalga ve üzerindeki yazı da dalganın taşıdığı veri oluyor.
Radyo dalgaları bir elektromanyetik spektrumun belirli frekans aralığındaki dalgalara verilen isimdir [1] . Bu bahse konu verileri de (ses, görüntü vb.) EM dalgaya çevirmek için farklı yöntemler vardır.
Kaynaklar
- mynasadata.larc.nasa.gov. My Nasa Data. Alındığı Tarih: 26 Temmuz 2022. Alındığı Yer: mynasadata.larc.nasa.gov | Arşiv Bağlantısı