Merhaba, öncelikle tarihte "böyle olmasaydı nasıl olurdu" gibi sorulara cevap vermek bizleri yanlış yönlendirebilir. Dolayısıyla böyle bir cevap vermekten kaçınacağım. Anladığım kadarıyla Osmanlı ve Cumhuriyet dönemini birbirinden ayrı tutuyorsunuz. ( Yanlış düşünüyorsam lütfen belirtin.) Bu konuda size söyleyebileceğim Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyetini ayrı birer devlet değil de, birbirinin devamı iki farklı rejim(iddialı görünebilir, yerine kullanabileceğim bir kelime bulamadım) olarak görmeliyiz. Küçük bir örnek vermek gerekirse, ilk üç cumhurbaşkanımızın bir zamanlar İttihat ve Terakki Partisi üyesi oldukları gibi. Buna benzer bir çok örneği 19. yüzyıl Osmanlısı hakkında yapacağınız kısa bir araştırmada görebilirsiniz.
Tabi "ama sadece bir rejim değişikliğiyse, e Milli Mücadele" diye soracaksınız. Bunu ayrı bir devlet kurma çabası olarak düşünmeyin lütfen. Bu hareketi başlatan liderlerin ilk hedefi yeni bir devlet kurmak değil işgalden kurtulmaktı. Rejim tartışmaları daha sonra başladı. Cumhuriyetin ilk yıllarında Osmanlı'ya karşı ön yargılı bir şekilde yaklaşıldı ama bu durum cumhuriyetin tamamen Osmanlı döneminden ayrı olması nedeniyle değil. Her devrim sonrası olduğu gibi bizim Cumhuriyet devrimimizde kendinden öncekileri ötekileştirme çabasına girmiştir. Devrimleri devam ettirmenin yollarından biri budur.
Bu dönem hakkında merak ettikleriniz varsa, kaynaklar bölümünde gösterdiğim eserlere bakabilirsiniz. Bence Bu dönem hakkında bilgi almak isteyenler için iki temel eser.
Soruyu cevaplamak için, öncelikle Osmanlı Devleti'ni basitçe tanımlayalım.
Genel kabule göre, Osmanlı Devleti, Türkiye'nin topraklarınıda içine alan Osmanoğulları Hanedanına dayanan resmi dili Türkçe olan bir devlettir. Bu devlet yaşadığı çağlar söz konusu olduğunda bazı önemli değişim dönemlerinde var olmuştur. Orta Çağ'da kurulmuş, Erken Modern Dönemi yaşamış ve sonra da Modern Çağda tarihi serüveni sonlanmıştır.
Devletin eski gücünden kasıt, kuşku yoktur ki Kanuni Sultan Süleyman'ın devrindeki gücüdür.
Fakat bu noktada şu kabul edilmelidir. Osmanlı Devleti, tarihin sahnesinde çekildiği 1923 yılında çoktan gücünü yitirmişti. Zaten 19. asrın başlarında, erken modern çağın gereklerine göre dönüşen ve köklerini antik çağlardan alan Osmanlı Rejimi etkinliğini yitirmişti ve 2. Mahmut bu sebeple büyük bir dönüşüm hamlesi başlatmıştı. Türkiye'de bu sürecin sonucudur. Hatta Halil İnalcık, bu süreci Lale Devri ile başlatır.
Dolayısıyla Osmanlılar çok önce güçlerini kaybetmişlerdi. Ykılmaları da bu nedenledir. Güçlü olsalardı da zaten devam ederlerdi. Bizim açımızdan ise İngiltere gibi parlamenter bir monarşi ile yaşamak gibi bir değişim olurdu Veya kimbilir, Almaya gibi yine de Cumhuriyet oluşurdu. Tarih böyle olsa ne olurdu ile yazılmaz elbette. Bu noktada ise pek birşey değişemeyeceğini de görmek için bu jimnastik iyidir. Devletleri ve sistemleri var eden teknolojiler ve ekonomik yapılardır.