Soruyu cevaplamak için, öncelikle Osmanlı Devleti'ni basitçe tanımlayalım.
Genel kabule göre, Osmanlı Devleti, Türkiye'nin topraklarınıda içine alan Osmanoğulları Hanedanına dayanan resmi dili Türkçe olan bir devlettir. Bu devlet yaşadığı çağlar söz konusu olduğunda bazı önemli değişim dönemlerinde var olmuştur. Orta Çağ'da kurulmuş, Erken Modern Dönemi yaşamış ve sonra da Modern Çağda tarihi serüveni sonlanmıştır.
Devletin eski gücünden kasıt, kuşku yoktur ki Kanuni Sultan Süleyman'ın devrindeki gücüdür.
Fakat bu noktada şu kabul edilmelidir. Osmanlı Devleti, tarihin sahnesinde çekildiği 1923 yılında çoktan gücünü yitirmişti. Zaten 19. asrın başlarında, erken modern çağın gereklerine göre dönüşen ve köklerini antik çağlardan alan Osmanlı Rejimi etkinliğini yitirmişti ve 2. Mahmut bu sebeple büyük bir dönüşüm hamlesi başlatmıştı. Türkiye'de bu sürecin sonucudur. Hatta Halil İnalcık, bu süreci Lale Devri ile başlatır.
Dolayısıyla Osmanlılar çok önce güçlerini kaybetmişlerdi. Ykılmaları da bu nedenledir. Güçlü olsalardı da zaten devam ederlerdi. Bizim açımızdan ise İngiltere gibi parlamenter bir monarşi ile yaşamak gibi bir değişim olurdu Veya kimbilir, Almaya gibi yine de Cumhuriyet oluşurdu. Tarih böyle olsa ne olurdu ile yazılmaz elbette. Bu noktada ise pek birşey değişemeyeceğini de görmek için bu jimnastik iyidir. Devletleri ve sistemleri var eden teknolojiler ve ekonomik yapılardır.