Merhabalar, soru başlığını görünce aklıma ilk gelenler resimdeki sözlerle neredeyse aynı. Ben de olgunlaşmak denilen şeyin yaptığı geçmiş hataların ve onlardan alınan derslerin sayısının, yeni hatalara oranla çok daha fazla olması durumu olarak tanımlıyorum. Yani artık daha az ve seyrek hata yapmaya başladığınızda olgunlaşıyorsunuz demektir.
“İçinizdeki çocuk” meselesi aslında bundan biraz daha farklı bir mesele. O çocukla yaşamak ve onu her ne pahasına olursa olsun korumak olgunlukta da mümkündür. Hayata ve yeniliğe dair heyecanı ve hevesi kaybetmemekten geçiyor onun da yolu.
42 yaşındayım ama 20’den fazla değil hissettiğim yaş. Yaş ortalaması 8 olan mahalle çocuklarıyla haftasonu maç yaparım ama onlar gibi davranarak, çocuklu ev gezmelerinde çocuklarla birlikte yemek yer, onların oynadığı yerde otururum, büyüklere sadece bir selam verir geçerim. Muteber bir mesleğim var, koca koca şirketlere danışmanlık yapıyorum. Beni tanıyan çoğu insan, özellikle 8 yaş büyük ağabeyim, hiç büyümediğimi söyler. On yıl önce bunu bir eleştiri olarak söylerken bugün gıpta ile söylüyor.
İçinizdeki çocuk, siz onu koruduğunuz müddetçe sizi bırakmaz, olgunlaşmanıza da engel olmaz. Bunlar benim kişisel fikirlerim, paylaşmak istedim. Buna vesile olan sorunuz için teşekkür ederim .