Şükür kültürü, son derecede sakıncalı bir şey. Ve zaten bir yalandan ibaret. İnsanların başlarına gelen ya da içine düştükleri sıkıntılı ya da kötü durumlarla başa çıkmaları konusunda onlara yardımcı olan bir iç tatmin yöntemi. Kötü ekonomik durumda olan birinin "en azından hasta değiliz", hasta olanın "en azından ölümcül değil", işsiz olanın "aç değiliz", aç olanın "açıkta değiliz" gibi, insani olmayan şartların bile kabullenilmesinin gerektiğini iddia eden bir anlayış. İçine düşülen kötü durumların nedenlerini, sorumlularını incelememize ve sorunları çözmemize engel olan bir yaklaşım biçimi. Elbette insan başarılarının, sahip olduklarının değerini bilmelidir ancak özellikle medeniyetin ulaştığı bu noktada ortalama hayat düzeyi, asgari hayat düzeyi gibi standartlar gayet bellidir. İnsani yaşam standartları da bellidir. Bu standartların altında yaşamak zorunda kalan insanların şükretmesini öğütlemek tamamen bir uyuşturma ve oyalama yöntemidir. Belirli ölçeklerde, sorunları düzeltmeye engeldir ve insanın daha iyiye gitmeye çalışması güdüsünü da baskılayan bir yaklaşımdır.
Buna ek olarak şükür, garip biçimde içsel bir söylem ve tatmindir. Kendimizden daha kötü durumda olan insanlara bakıp kendi durumuna şükreden çok sayıda insan vardır ama bu insanlarının hiç birinin, kendisinden daha kötü durumda olan insanlara gidip "senin durumuna bakıp kendi halime şükrediyorum" dediğini gördünüz mü? Ya da kötü durumda olan birinin, "insanlar bana bakıp kendi hallerine şükrediyorlar" dediğini? Kanser olan birine "sana bakıp şükrediyoruz" denir mi? Elbette denmez. Ama şükür kültürü bunu öneriyor. Ve ilahi dinlerin genel olarak "kötü durumda olan insanlara bakıp kendi halinize şükredin" demesi kadar aşağılayıcı ve sakıncalı pek az öneri gördüm. İnanılır gibi değil. O kişinin hissiyatını düşünsenize...
Özetle... Şükür bir yalandır. İnsanın dünyaya ve gerçeklere tutturması gereken gerçekçi ve inceleyici bakışı, istenmeyen ve kötü durumları açıklamamızı engelleyen, gayet sakıncalı ve kötüye kullanılması da zaten kolay olan bir bakış açısıdır. İddia edildiği gibi eksikliği de insanı açgözlü, hırslı ya da illa doyumsuz bir insan da yapmaz. Bundan sonrası ayrı bir sohbetin konusu...