Bir kimsenin kendisine normal gelen bir davranışı başkalarına "olağan" dışı gelebiliyor. Davranışlarımız bizi normal veya anormal olarak sınıflandırmada kullanılabilirse kime normal demeliyiz? Normalliğin sınırları varsa bunu belirleyen şey nedir?
merhabalar Mustafa Ayhan
normallik denilen şey tamamen kültürle alakalı bir durumdur. bir kültürün yada genel toplumun hayat tarzına aykırı yada abzürt gelen davranışlar da anormaldir. yani tamamen mensup olduğun kültürle alakalıdır.
Türkiye gibi çok kültürlü ülkelerde çok normallikten yada anormallikten bahsedemeyiz bence. çünkü doğu ile batı arasında olağan üstü bir kültür farklılığı var. bu yüzden aslında Türkiye'de hiç kimse, başkasının düşüncesini beğenmiyor yada anlaşamıyor.
mesela bir örnek vereyim: Antalya yada İstanbul gibi şehirler maddi durumu iyidir, genel olarak turizmden ve eğlence sektöründen para kazanır haliyle buralarda oluşacak kültür de daha eğlenceye yatkın, hoşgörülü, daha serbest bir kültür hakim olur.
öte yandan doğuya bakacak olursak, genel geçim kaynağı hayvancılık(ki hayvancılıkta daha agresif olman gerekir), gelir düzeyi düşük, eğitim seviyesi düşük ve buranın kültürüyse daha muhafazakar, daha öfkeli, daha kaba insanlar ortaya çıkarıyor.
kısacası normallik ve anormallik tanımı kültürden kaynaklıdır, Türkiye'de çok çeşitli sebeplerden ötürü çok kültürlü bir ülkedir, özellikle başka şehirlere göç eden aileler genelde kültür çatışması çok yaşarlar.
Normali çoğu kez ortalama olarak kabul ederiz. Örneğin renk görü olan insanların kırmızıyı görüş şeklini, normal olarak tanımlamayız çünkü renk körlüğü popülasyon içinde renk körü olmayanlara göre daha az gözlemlenir. Örneğin normal zeka, kabul edilen normal zeka aralığı popülasyon içinde en fazla görülen aralık olduğu için normal olarak kabul edilir. Eğer insan türü ortalama 100-110 arası IQ yerine 140-150 arası IQ' ya sahip olsaydı normal 140-150 arası IQ olarak kabul görürdü. Biyolojik normallerin ötesinde bazı kültürel kabul ve normaller de vardır elbette ama kültürel normallerin çok hızlı bir şekilde değişme esnekliği olduğuna inanıyorum. Örneğin, 200 yıl önce kadın hakları bir normal değilken hatta aşırılık olarak görülürken günümüzde kadın hakları birer normaldır diye düşünmekteyim. Biyolojik alt yapımızın getirdiği ama kültürel olarak çatışma içinde olunulan durumları da normalleştirmemiz gerektiğine inanıyorum.