Suyun insanlar, hayvanlar, bitkiler ve mikroskobik canlılar için bir çok yararı var. Cansızlıktan canlılığa geçiş için geliştirilen hipotezler ve teoriler de dahi suyun çok önemli bir rolu vardır. Biyolojik çorba diyebileceğimiz bir sürü amino asitlerin ve yağların etrafta serbestçe dolaşıp birbiriyle etkileşimde bulanacak bir ortamın oluşması yine su ile mümkün olabiliyor.
Su canlılar için çok önemli ve birçok hayvan dışarıdan su takviyesi olmadan yaşamını sürdüremiyor ve susuzluktan ölebiliyor ama çöl hayvanlarından bazıları hayatlarını su içmeden geçirebiliyorlar. Bunlardan bir taneside kanguru sıçanı (Heteromyidae Dipodomys).
Biz insanlar vücudumuzdaki suyun %10'unu metabolizmadan, %30'unu yediğimiz yiyeceklerden ve %60'ını dışarıdan alıyoruz. Kanguru sıçanı ise ya metabolizmadan yada yediği yiyeceklerden karşılıyor. Tabi bu yiyecekler tohum gibi içerisinde yine su oranı yüksek besinler.
Bir başka örnek ise bir ceylan cinsi olan Gazella dorcas. Yine bu hayvanlarda o büyük bedene rağmen dışarıdan su takviyesi olmadan, su içmeden hayatta kalabiliyorlar. Su içmeden hayatta kalabilmek için önemli noktalar: Su oranı yüksek besinler yemeye çalışmak, suyu çok iyi emmek üzere evrimleşmiş böbrekler ve suyu boşaltımda en aza indirmek yani üreyi suyla seyretlemeden veya az su ile dışarı atmak.
Biz insanlarda bu şekilde evrimleşebilirdik belki ama üzerimizde yeterince uzun süre, çöle ve kuraklığa adapte olmamıza neden olacak seçilim baskıları olmadı.