Müzik veya melodilerin beynimiz için sıradan sesler olmadığına dair bir çok durum var. Bunun nedeni tam olarak açıklanmış değil. Bu açıdan beynimiz icin müzikal seslerin neden farklı olduğunu çözmek için öncelikle melodik yapılar ile normal seslerin farklarına odaklanmak gerekli. Melodi dedigimizde söz konusu olan şey ağırlıklı olarak ses dalgalarının normal seslere göre daha sekron ve akış halinde olmasıdır. Ritmik ve kesintisiz akış beyinde rahatlama, huzur, dinginlik veya tam tersi stres, gerilim, korku (mesela korku filmlerindeki sesler gibi) anlam tetiklemeleri yapar. Esasen bu durumda ilginçtir. Çünkü melodik yapının kendindeki ozellikler beyinde de doğal olarak ses algılayan korteksi aynı bicimde yani benzer yapıda etkiliyor gibi durmakta. Bir nevi beynimizin ses dalgalarını işleyen kısmında benzer ritmik dalgalanma veya akışa neden olur, olmak durumunda. Hal böyle olunca ritmik akışın beynimizde etkisinin çok farklı ve ilginç, sanılandan çok daha garip olduğunu anlıyoruz. Sanki burada beynin işleyişinde söz konusu ana şey olan nöronlar arası bağlantılara dayanan dalga ve frekanslar ile ses akışındaki dalga ve frekanslar temel düzeyde "aynı yapıda" özel bir etkileşime giriyor gibi bir durum olduğunu düşünebiliriz. Çünkü beyin sesleri olduğu gibi algılamaz havadaki titreşimleri seçer (belli frekans aralığındaki sesler uyaran olur) ve bunları da sese kendisi dönüştürür. Bu dönüştürme süreci özel bir veri işleme biçimidir. Böylece hava moleküllerindeki titreşimler ve dalgalar beyin tarafından bir nevi kendi bünyesinde sese dönüştürülmektedir. İşte bu dönüştürme sürecinde yukarıda belirttiğimiz temel bir yapısal eşleşme oluyor muhtemelen. Örneğin melodik akıştaki nota (frekans) değişimleri beyinde sesleri oluşturan bölgede nöron bağlantılarının da aynı biçimde titreşmesini sağlıyor bu sırada da ritmik akış ve tekrarlar beyinde sakinlik, dinginlik veya stres, gerilim gibi temel etkilerin tetiklenmesine neden oluyor gibi durmakta. Mesela konunun daha iyi anlaşılması için örnek verirsek Jaws film müziğinde köpek balığının yaklaştığı anda başlayan melodik yapıda yavaş başlayıp hızlanan ve daha tizleşen sesler beyinde doğal ve içkin olarak bir şeyin Yaklaştığına dayalı bir algı ve tetikleme oluşmasına neden olur. Burada beynimiz için seslere dayalı bir hareket algısı tetiklenmekte ve oluşmaktadır. Oluşan algı ise gerçekten bir şey hareket ediyormuş gibidir. Mesela internette dolaşan 8d sesleri kulaklıkla dinlemenizi öneririm. Aşağıda bir tane bu tarz sesin bağlantısı ekliyorum. Bu sesler bize beynimizin nasıl etkilendiğine yönelik güzel bir örnek sunmakta. Sanki beynimizin içinde bir şey gerçekten sağa sola hareket etmekte gibi algı oluşmasına neden olmakta. Öyle ki sanki gerçekten beynimizin içinde bir şey dolaşıyor hissi oluşmakta. İşte tam da bu noktada beynin içinde olan bitenlerin neler olduğunu düşünmek önemli. Mesela bu 8d seslerde oluşan algı öylesine derin ki sesin 8d olması ile beynimizin içinde sağa sola çok büyük bir alan sanki varmış gibi bir etki bırakmakta. Sanki beynimiz kocaman bir nesne ve ses bu nesnenin içinde dolaşmaktadır. Oluşan algı çok ilginç ve enteresandır. Burada algı olgunun çok ötesinde hissedilir ve deneyimlenir. Dururken hareket etmek gibi veya küçük bir nesnenin çok büyük olduğu[1] sanısı gibi. (Kulaklık stereo ses sayesinde iki kulağın ayrı ayrı ses işlemesini sağlayarak bu etkinin tam olarak oluşmasında önemli bir unsurdur. Bu nedenle kulaklık kullanmak önemlidir.)
Kısacası müziğin temel düzeyde ve özel bir biçimde beyni etkilediği ortadır. Bu nedenle melodik yapılar da beyin için sıradan seslerden daha çok etkileşim ve etki bırakmakta ve böylece istemsizce şarkıların melodik yapıları beynimizde tekrarlanmaktadır. Tabi melodik yapılara bir de şarkıların sözleri ve bu sözlerdeki anlam eşlesmesi de eklenince melodik yapının ve şarkı sözlerindeki hecelerin nota geçişlerine bağlı uyumlu birlikteliği sayesinde müzikle birlikte şarkıdaki sözler de beynimizde aynı biçimde tekrar edebilmekte.
Burada ilginç olan şey melodik yapıların türüne göre beynimizde anlam tetiklemesi yapabilmesi. Örneğin duygusal ve yavaş (slow) müziklerin bizi otomatikman hüzünlendirmesi gibi etkilerden bahsediyorum. Bu konu gercekten ilginçtir. Beynimizdeki faaliyetlerde anlamı nerede bulacağız. Anlamlar nasıl oluşuyor. Örneğin hücrelerde mi. Bu zor görünüyor. Eğer böyle değilse peki anlam nasıl ortaya çıkıyor ve oluşuyor. Burada anlam daha çok beyindeki nöronlar arası bağlantıların oluşturduğu ağ tabanındaki frekans ve dalgalarla açıklanabilir mi. Yani anlamlar kısacası melodik seslerin beyinde biçimsel bir eşleşmesi sonucu oluştuğu gibi mi beyinde kelimeler vasıtası kılınarak benzer bir süreç ve etki ile mi oluşmakta. Bir radyo dalgasında örneğin sesler doğrudan dalgada taşınmamakta, Bunun yerine radyo dalgasına kodlanıp alıcı cihazda çözülmekte ve decode edilmekte. Beyin içinde durum benzer olabilir mi??? Eğer böyleyse anlam beynin hiç bir yerinde bulamayacağız mı?? Böyle bir durumda anlam tıpkı şarkı melodilerinin beyindeki etkisindeki gibi bir süreçle ortaya çıkıyor olabilir. Yani burada temel duzeyde beyindeki ağ salınımlarının yapısı ile anlam tetiklemeleri ortaya çıkıyor olabilir. Mesela hızlanmak kelimesinin anlamı (yani beyne etkisi) tıpkı Jaws filmindeki müziğin yaptığı tetikleme ile aynı etkiye neden olarak anlamını oluşturuyor olabilir. Tabi kelimedeki bu etki müziktekine göre anlık bir etki olacaktır. Özellikle hareket algısı veya anlamını içeren kelimeler de bu gibi etkiler veya anlam tetiklemeleri beyinde oluşuyor olabilir. Tabi kelime sesleri eşleştikleri anlamı tetikleyerek bunu doğrudan yapmazken müzik ise direk bu etkiyi tetikler veya oluşturur. Sonuçta kelimeler normal şartlarda anlamsız ses gruplarıdır. Bunlar beyinde belli anlamları (etkileri) temsil ederler ve bu anlamlarla eşleştikleri için anlam kazanırlar. İngilizce Apple kelimesinin temsil ettiği sesin hiç bir anlamı yoktur taki bu kelimenin 'elma' anlamını veya imgesini temsil ettiğinin beyinde eşleşmesi haline kadar.
Sonuç olarak melodik sesler beynimizde dinlendiği sırada 'ses desenleri' çizerler gibi duruyor. Bunlar sayesinde ise beynimizde sesin türüne göre hareket deneyim ve algıları oluşabilmekte. Böylece bilinc deneyimimiz olduğu yerde durmasına rağmen bizi adeta yarattığı etki ile 'bilincsel bir gezintiye' çıkarmaktadır. Sesler sayesinde olduğumuz yerde dururken beynimizin içindeki etkiyle bize doğru birşey geliyor hissi oluşur veya tersine uzaklaşma hissi veya müzikteki coşkunun beyne yansımasıyla enerjinizin yükselmesi hissi. Bu açıdan müzik gerçekten beynin temel düzeyde anlaştığı bir araç gibi durmakta ve bu anlamda 'beynin gıdası'na dönüşmektedir. Beynin melodik seslerle arasının bu kadar iyi olma sebebinin elimizdeki bulgulara göre bu durum olduğunu düşünüyorum. Çünkü bir nevi her ikisi bu şekilde temelde 'aynı dili' konuşmuş oluyor ve bu konuşma bizim kelimelerle konuşma biçimimize göre çok daha temel, doğrudan ve sekron bir etkileşim biçimidir.
Kaynaklar
- youtu.be. 8D Ses. Alındığı Tarih: 29 Nisan 2023. Alındığı Yer: youtu.be | Arşiv Bağlantısı