Doğa ölen ölür kalan sağlar bizimdir mantığıyla çalışır. Var olan tüm canlılar 4 milyar yıldır kesintisiz üremeyi başarmış bir soy hattının evladıdır. Bu soy hattı boyunca sözüm ona bahsettiğiniz türden bir ''zahmete, zorluğa'' dayanamayıp ölen veya üreyemeyen her canlı türü yok olmuştur. Bu yüzden üreme iç güdüsü çok önemlidir.
Bir kabile düşün 10 yaşına gelince her çocuğunu bir tanrıçaya kurban etsin. Evet düşünemedin çünkü öyle bir kabile olamaz :D Diğer bir kabilemiz ise insan kurban etmeyi yasaklasın, intiharı yasaklasın ve devamlı üremeyi teşvik etsin. Düşünebildin mi? Evet düşünebildin tarihte sürüsüyle var.
Yani yaşama ve üreme mecburen ortada kalacaktır. Neden savaşlar yapılıyor? Çünkü savaşlarla elde edilecek ve korunacak değerler var. Savaşla elde edilebilecek değerler olduğu sürece mutlaka savaşlar olacaktır. Bu bir sürüklenmedir. Kavramlara gelirsek...
Zorluk ve kolaylık zaten bir şeyleri yapmaya başladıktan sonra var olan anlam kazanan kavramlar. Yani mücadele olacak, mücadele için amaç olacak amaç için yaşam olacak. Sonra kolaylık, zorluk, tehdit güven vs. gibi kavramlar ortaya çıkacak.Uçak balon vs. yokken uçma korkusu diye bir şeyden bahsedebilir misin? Kolaylık zorluk tehlike vs. amaçlarımızı belirleme ve ulaşma konusunda karşımıza çıkan seçenekleri değerlendirmeye yararlar etkileri dolaylıdır. Yaşamımızın temel yönlendiricisi zorluk ve kolaylık değil, tatmindir.
127 görüntülenme