Filler Proboscidea olarak sınıflandırılır. Bu, gövdeli/hortumlu hayvanlar anlamına gelir.
Evrim tarihi boyunca, yaklaşık 352 Probscidean türü olduğu tahmin edilmektedir. Bu düzenin yaratıkları, Avustralya ve Antarktika hariç her kıtada yaşadı. İkisi hariç hepsi (Afrika ve Asya filleri) öldü.
Proboscideanların, belirli habitatlarda uzmanlaşabildikleri için pek çok ortamda var olabildikleri varsayılmıştır. Bu onların kıtalara dağılmalarını sağladı. Ancak bu avantaj, yaşam alanlarındaki köklü değişiklikler karşısında dezavantaja dönüştü. Uzmanlıkları nedeniyle, hayatta kalabilmek için değişime uyum sağlayamadılar. Büyük boyutları, uyum sağlama yeteneklerine engel oldu.
Proboscidea'nın evrimindeki eğilim genellikle daha uzun uzuv kemikleri ve daha büyük kafatasları ve dişler olmuştur. Proboscideanların boyu uzadıkça, gövdeleri de uzadı.
Başları yerden uzakta olduğu için doğa bu yüksekliği gerekli bir araç olarak gövdeyi geliştirerek telafi etmiştir. Bu tür büyük hayvanlar için gövde, yerdeki yiyecek ve suya ulaşmanın hızlı ve kolay bir yolunu sağlamıştır. Bu, su içmek veya beslenmek için eğilmek zorunda olmadıkları anlamına gelir, bu da onları savunmasız bir konuma getirir. Uzun bir gövde, Proboscidean'ların yaklaşan tehlikeyi izlerken ve dinlerken toprağı yiyecek ve su için araştırmasını sağladı. Sonuç olarak, doğa daha uzun gövdeleri tercih etti. Bu, filin en ilginç ve benzersiz fiziksel özelliklerinden biridir.[1]
Kaynaklar
- EleAid. Elephant Evolution. Alındığı Tarih: 26 Mart 2023. Alındığı Yer: EleAid | Arşiv Bağlantısı