Bu, belli bir sıcaklıkta atomların durmasıyla ilgili değil; sıcaklığın kendisinin atomların hareketiyle tanımlanıyor olmasından. Sıcaklık dediğimiz şey, bir nesneyi oluşturan atomların ortalama kinetik enerjisidir. Yeterince soğuk bir ortamda atomlar, enerjilerinin büyük bir kısmını ısı olarak etrafa yitirirler ve kinetik enerjileri giderek sıfıra yakınsar. Onun teoride "sıfır" olduğu yer, Kelvin skalasında 0 Kelvin, Celcius skalasında -273.15 Celcius olarak tanımlanır. Yoksa -273.15 sayısının özel bir tarafı yok. İsterseniz o "sıfır" noktasını "-1234 Aytiş" diye yeni bir sıcaklık birimi olarak tanımlayabilirsiniz.
Bu arada -273.15 derecede de aslında parçacıklar tamamen durmaz, duramaz. Çünkü bu durum, Heisenberg'in belirsizlik ilkesi ile çelişirdi. Heisenberg'in belirsizlik ilkesi, bize, bir parçacığın konumunu ve momentumunu aynı anda kesin olarak bilemeyeceğimizi söyler. Eğer parçacıklar tamamen dursaydı, pozisyonları ve momentumu da tamamen bilinirdi. Ama sıcaklık düştükçe, parçacıkların hareketlerinin giderek yavaşladığı ve sıfıra yakınsadığı da bir gerçek.
Sıcaklık düştükçe, parçacığın enerjisi de düşer, ama parçacıkta hâlâ biraz enerji kalır. Bu enerjiye de sıfır noktası enerjisi (zero point energy) denir. Bu enerji, bir kuantum sisteminin sahip olabileceği en düşük enerjidir. Enerji minimum olduğu için ve sıcaklık da ortalama kinetik enerji olarak tanımlandığı için, bir cismin sıcaklığının düşebileceği en düşük düzey de orasıdır.
Kaynaklar
- Wikipedia. Absolute Zero. (28 Ocak 2022). Alındığı Tarih: 28 Ocak 2022. Alındığı Yer: | Arşiv Bağlantısı
- Wikipedia. Zero-Point Energy. (28 Ocak 2022). Alındığı Tarih: 28 Ocak 2022. Alındığı Yer: | Arşiv Bağlantısı